![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Geliştirdiği “yapısökümcü” okuma yöntemiyle yepyeni bir düşünme olanağının kapılarını aralayan, post-yapısalcı felsefe çerçevesinin kuruluşunda çok önemli bir yeri bulunan Cezayir doğumlu Fransız felsefeci ![]() ![]() Bu anlamda ilk iş olarak Batı felsefesini köküne dek sarmış olduğunu düşündüğü bulunuş metafiziği varsayımının yapısının sökülmesine yönelen Derrida, söz konusu varsayım aracılığıyla kendisiyle özdeş dolaysız bir yaşantı a 1am olarak doğruluk yaşantısının değerinin kesinlendiği, buna bağlı olarak da konuşmaya geleneksel olarak yazı önünde hep varlıkbilgisel bir öncelik ve üstünlük tanındığı saptamasında bulunur ![]() ![]() Bu yeni dilin en belirgin özelliği, ayrımın özdeşliğe indirgenemiyor oluşuna bağlı olarak farklı bir etik ve siyasal sorumluluk anlayışını savunuyor oluşudur ![]() ![]() ![]() Derrida’ya göre yapısöküm bir okuma tekniği olmaktan çok “bütünüyle öteki” olana yaklaşmanın, dolayısıyla da baştan olanaksız bir deneyimi ortaya çıkarmanın bir yoludur ![]() ![]() Kuşkusuz metafiziksel dogmacılıktan kaçınma arayışı, izleri Kant’ın eleştirel felsefesi ile İngiliz Deneyciliği’ne, hatta belli bakımlardan Descartes’a dek sürülebilir olması nedeniyle yeni bir şey değildir ![]() ![]() ![]() İlk yazılarında Derrida, kendi içinde tutarlı bir anlamlandırma çabası olan Husserlci görüngübilim izlencesine derinden bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonraki dönemine karşılık gelen yazılarında Heidegger, dilin insana ait bir şey olmadığını, tersine insanın dile ait bir şey olduğunu öne sürer; bu anlamda insan dili değil dil insanı konuşuyordur ![]() ![]() Heidegger’in bu saptamalarının ışığı altında Derrida, yapısökümün ödevini aydınlığa kavuşturabileceği bir zemin bul muş gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim metafizik tarihi, bir yapının yerinden oynatılamayacak denli sağlam bir biçimde yerleşmesinden (daha sonra ,gestell, ya da “çatı”, diye adlandırır Heidegger bunu) meydana gelmektedir ![]() ![]() Derrida, Heidegger’in terimi bu özel anlam da kullanışını geliştirdiği yöntemin adı yapacak denli önemli görmesine karşın, yine de Heidegger’in destrüktion anlayışının da son çözümlemede bulunuş metafıziğinin izlerini taşıdığının açıkça görüldüğünü belrtmektedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Derrida için Batı metafiziği tarihi eninde sonunda doğruluğun gerçek paradigması olarak kendiliğin bulunuşunu olurlayan bir dizi girişimden oluşmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre, konuşma dilindeki sözcükler hiçbir aracıya konu olmaksızın doğrudan düşüncenin anlatımıdırlar; çünkü onlar yalnızca konuşulduklarında vardırlar, dahası söylendiklerinde konuşanın içinde duyulabilmektedirler ![]() ![]() ![]() Derrida’nın gözünde filozofların bu temel yaklaşımı, kendiliğin bulunuşunu sağlama almak adına anlamlandırmanın maddiliğini unutmak gibi çok önemli bir yanlış doğurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu saptamadan harekede Derrida, bulunuş metafiziginin “söz-egemen” ya da “ses-egemen” temellerinin yapısökümüne yönelmektedir ![]() ![]() yorumcularının belirttiği üzere, karşıtlıkta yer alan terimlerin yerlerini değiştirerek aralarında kurulu bulunan öncelik/ sonralık ya da üstünlük/alçaklık değerlemelerini tersyüz etmek değildir yalnızca ![]() ![]() Demek ki Derrida’nın açıklamasına göre, konuşma/yazı ayrımının savunulamaz oluşu yazı kavramını da en az konuşma kadar kendisine kuşkuyla yaklaşılması gereken bir kavram kılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bulunuş metafiziğinin yapısını sökmek için öncelikle düşüncenin kendisini yazı olarak açığa vurmasının gereğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Metafızik olmayan, metafizikten başka bir düşünce olanağının önünü açmak için, yazının, kendinde bulunan bır “anlam” ya da “doğru dile getirme amacı güdüşüyle tanımlanan metafizik dilinin bütün metafizik içerimlerinden tümüyle kurtarılması zorunludur ![]() ![]() ![]() Nitekim Derrida Glas (Matem Çanı, 1974) adlı yapıtını, bu biçimde parçalara ayırarak, bir anlamda parçalayarak yazmıştır ![]() ![]() Glas üzerine söylenebilecek bir dolu şey olmakla birlikte, bunlardan ola ki en önemlisi, kitabın Sartre’ın Aziz Genet adlı incelemesinde yarı Hegelci bir gözle Genet’nın yazılarını özetlemiş olmasından duyulan rahatsızlıkla Genet’nin yazılarını kurtarmak adına uygulanmış bir yapısöküm örneği olarak okunabileceğidir ![]() Derrida’ nın sıkça başvurduğu bir başka yapısöküm stratejisi de geleneksel gösterge kavramını özellikle sorunsallaştırmak amacıyla tasarlanmış différance gibi birtakım metinsel imler üretmektir ![]() Différance “Varlık” türünden her hangi bir şey üzerine enson sözün söylenemezliğini açığa vuruyor olması, kimi yapısöküm yorumcularınca “olumsuzlamacı tanrı bilim” biçiminde yorumlanması sonucunu doğurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tür bir Herakleitos okuması, Derrida’nın açıkça yapısökümcü yönlerini Heidegger’in göz ardı ettiğini düşündüğü Nietzsche’nin yazılarında da bulunabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida bu düşüncesini Mahmuzlar Netzsche’nin Biçemleri adlı çalışmasında, Nictzsche’nin metinlerinde yer yer geçen “Şemsiyemi unutmuşum” tümcesinin yorumlama bakımından üzerine “karar verilemez” oluşuna parmak basarak tanıılamaktadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Bunun yanında Derrida, Nietzsche’nin biçemlerini çoğaltmanın doğruluğunu savunmakla birlikte, Nietzsche’ nin birtakım anlam hareketlerine ilişkin belli çekinceler koymaktan da geri kalmaz ![]() ![]() ![]() Ayrıca Nietzsche’de karşılaşılan anlam hareketlerinin yol açtığı şiddete de dikkat çeken Derrida, aşırılığın mantığını şeyleştirmeden aşırı uç konumların taşıdığı yıkıcı gizilgücü patlatacak bir stratejinin arayışı içindedir Bu açıdan bakıldığında yapısöküm siyasal olan üzerine düşünmenin bir yolu olarak da değerlendirilebilir ![]() ![]() Derrida’nın başlıca yapıtları zaman dizinsel olarak şunlardır: L’écriture et la Différance (Yazı ve Ayrım, 1967); La Voix de la Phénomene (Ses ve Görüngü, 1967); De la Grammatalogie ( Yazıbilime Dair, 1967); Marges de la Phlisohie(Felsefenin Kıyıları, 1972); La Disémination (Yayılım/Saçılma, 1972); Positions (Konumlar, 1972); Glas (Matem Çanı, 1974)L’archéologie du frivol(Sıradan Şevlerin Kazıbilimi, 1976); Le Vérité en peinture (Resimde Doğruluk, 197; La Carte postale de Socrate a Freud et de la(Sokrates’ten Freud ıle Ötesine Kartpostallar, 1980):Spurs, Nietzsche’s Style (Mahmuzlar: Nietzsche’nin Biçemleri, 1981, ikidilli basım); Psyché (Psykhe, 1987): De l’Esprit (Tin Üzerine, 1989); Limited Inc ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefe Sözlüğü- A ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Yaşamı ve düşüncelerinin oluşumu Derrida’nın etkinliği yalnızca edebiyat eleştirisi ya da felsefeyle sınırlı olmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Özellikle ‘60′lardan sonra yoğunlaşan siyasal konjonktür içinde ırkçılık karşıtı hareketlerde yer aldiği, Fransa’daki Cezayir’li mültecilerin haklarını desteklediği ve ayrıca Soğuk Savaş dönemi Çekoslavakya’sının muhalif hareketlerini desteklediği ve bu nedenden 1982 yılında aynı ülkede tutuklanmış olduğu bilinmektedir ![]() ![]() Paris’te Ecole Normale Superieur‘de ve Sorbonne Üniversitesi’nde okudu ![]() ![]() ![]() Michel Foucault, Gilles Deleuze, Fellix Guattari gibi ünlü Postyapısalcı felsefe‘nin (ya da başka bir değişle yapısalcılık-sonrası-teorinin) kurucu öncülerinden biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yapısökümcülük denilen Derridacı yöntem, yani metnin derin yapılarını ayrıştırmayı hedefleyen yöntemsel yaklaşım edebiyat kuramı, dilbilim, felsefe, hukuk, sosyoloji, kültür kuramı, mimarlik gibi disiplinler başta olmak üzere birçok alanda yeni açılımlar getirdi ![]() ![]() Yapısalcılık’dan sonra Derrida, Dil’i yeniden sorunsallaştırır ![]() ![]() ![]() ![]() Bağlamdan bağlama değişen göstergeler zincirinde anlam, dolayısıyla durmadan değişen bir nitelik arz eder ![]() ![]() ![]() De la Grammatoligie 1967’de yayınlandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yapısalcılık iç-ögelerinin ayrımı olarak yapıyı tanımlamakla geleneksel felsefedeki ” merkez ” anlayışını yerinden etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)“Mevcudiyet metafiziği”ne karşı Derrida’nın yapısalcı Dil anlayışına itirazı, kendisinin asıl temel sorgulama konusu olan mevcudiyet metafiziği (başka bazı çevirilerde “bulunuş metafizigi” olarak çevrilir) dedigi geleneksel düşünce yapısına karşı itirazının temelini oluşturur ![]() ![]() Buna göre, anlama işaret eden işaretlerden ya da göstergelerden bağımsız bir anlam alanının olamayacağı gösterilmiş olunur, yani hiçbir koşula bağlı olmayan bir bulunuşun ya da mevcudiyetin sözkonusu olamayacağı belirtilir ![]() ![]() ![]() ![]() Ses-merkezcilik ve Söz-merkezcilik Derrida’nın ses-merkezcilik’i ve söz-merkezcilik’i reddedişi de tam bu noktaya ilişkindir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her tür metafiziksel düşünce Derrida’ya göre ikili karşıtlıklarla taşınır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Söz-yazı ayrımı, metafiziğin en gizli ve güclü argümanının kalbindir ve kabul edilemezdir; cünkü Derrida’ya göre, geleneksel düşüncede konuşmanın birincil konuma çıkarılmasının gerisinde “bulunuş metafiziği”nin temel mantığı yatmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi-burada-varoluş, söz’ün içinden belirlenebilecek bir şey değildir ![]() ![]() ![]() Logos’un sökümü Derrida yaptığı yapısökümcü okumalarla, klasik felsefenin, yani Derrida’ya göre mevcudiyet metafiziğinin bilinçdışı kaynaklarını ortaya koymaya çalışmış, metinin yapısındaki ikili karşıtlıkları sorunsalaştırmış ve böylece mevcut düşünüş yapısını sökmeyi denemiştir ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida’nın Türkçede bazı yapıtları:
|
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Jacques Derrida Giriş için, “Marx ve Mahdumları” isimli yapıtın Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan çevirisinin Derrida’yı tanıtım yazısını temel aldım ![]() 1930 yılında Cezayir’in El-Biar kasabasında doğmuş, on dokuz yaşında, Althusser, Foucault gibi dönemin belli başlı aydınlarını yetiştiren, daha sonra kendisinin de dersler vereceği Paris’teki Ecole Normale Supérieure’e (Yüksek Öğretmen Okulu) gitmeden önce, erken bir dönemde yaptığı Rousseau, Nietzsche, Gide, Valery, Camus gibi yazarların okumalarıyla beslenerek yazın ve felsefeye yönelmiştir ![]() 1956 yılında kazandığı bir bursla ABD’ye Harvard Üniversitesi’ne gitmiş, Husserl’in Ursprung der Geometrie (Geometrinin Kökeni) adlı çalışmasını uzun bir önsözle Fransızcaya çevirmiştir ( Introduciton à l’Origine de la geometrie, 1962) ![]() 1960’ta Paris’e dönerek, 1964’e kadar Sorbonne Üniversitesi’nde, 1965’ten sonra da E ![]() ![]() ![]() ![]() İlk makaleleri Fransa'da sol avant-guarde teorinin forumu işlevini üstlenen Tel Quel dergisinde yayınlandı ![]() ![]() ![]() Bu çalışmalar, yazarın, düşünce dünyası üzerinde büyük etki yaratan Grammatoloji Üzerine adlı kitabının temellerini oluşturdu ![]() 1967’de üç kitap birden yayımlar: La Voix et le phénomène, Introduction au problème da signe dans la phénoménologie de Husserl (Ses ve Görüngü, Husserl Fenomenolojisinde İm Sorununa Giriş), De la Grammatologie (Yazımbilim Üzerine) ve L’ écriture et la différence (Yazı ve Ayrım) ![]() Grammatoloji (Yazınbilim) 'de arkadaşı Levinas'ın hissedilir etkisi altında Batı felsefesinin pre-Sokratiklerden Heidegger'e uzanan çizgisini bir analize ve eleştiriye tabi tuttu ![]() ![]() ![]() Böylece Derrida yazma eyleminde bu tip yaklaşımları teşhis etmeye yönelik yapıbozumu (déconstruction) olarak adlandırdığı yöntemi geliştirdi ![]() ![]() ![]() Bu yöntemin temel hedeflerinden biri de Derrida’nın “logos egemenliği” ya da “sözmerkezcilik” adını verdiği yapısal eğilimin eleştirisidir ![]() ![]() ![]() Derrida 1967'de İnsan Bilimleri Söyleminde Yapı, Gösterge ve Oyun adlı konferansı vereceği John Hopkins Üniversitesi'ne davet edildi ve bundan sonraki zamanının büyük bir bölümünü Atlantik'in iki yakası arasında bölünmüş olarak geçirdi ![]() 1957’de J ![]() ![]() 1966’da Hyppolite ona, “Nereye gittiğinizi gerçekten görmüyorum” der ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Bu yol; è hem 50’li yıllarda Fransız entelektüel çevrelerinde, Sartre ve Marleau-Ponty etkisiyle başat durumda olan Husserl’in fenomenolojisinin bir “algı fenomenolojisi”ne indirgenmesinden, èya da Heidegger’in felsefesinden bir “hümanizma” yapılmasından, èhem de Hegel’in akademik okunuşundan, èyine başat durumda olan dar anlamda bir Marksist teoriden uzaklaştığı kadar, èSaussure’ün dilbiliminin etkisiyle giderek İnsan bilimleri alanında çalışan akademik çevrelerde, özellikle 1958-1968 arası de Gaulle cumhuriyetinin siyasal anlamda en kımıltısız dönemine uygun düşercesine yaygınlık kazanan biçimsel bir yapısalcılık akımından da, Derrida’nın bu akımla olan karmaşık, eleştirel ilişkisi bir yana, aynı oranda ayrılır ![]() Derrida, felsefe tarihinde hem “söz” hem de “akıl” anlamlarına gelen bir logos-merkezciliğin egemenliğini, dolayısıyla dar anlamda “yazı’ya da indirgenmeyen bütün “teknik” dolayımların mevcudiyetin doluluğuna ulaşmayı engellediği iddia edilip ikincil ve yabancılaştırıcı olarak görülüp değerden düşürülmesinin gizlediği stratejileri açığa vurmaya koyulur ![]() Bu “açığa vurma” işlemi, bilinen kuramsal söylemlerin ötesinde “edimselliği” de hesaba katan farklı yazı stratejileri de gerektirdiğinden, Derrida’nın metinleri giderek merkezden yoksun bir dağılmaya uğrar, marjinalize olur ![]() l972’de yayımlanan La Dissémination (Yayılım) ve Marges de la philosophie (Felsefenin Kenarları) bu “dağılma”yı haber verir ![]() 1974’de yayımlanan Glas ve l978’deki La Vérité en peinture (Resimde Gerçek/Resim Olarak Gerçek), yazın için çok yeni olmasa da felsefe için son derece yeni ve hâkim olunması güç bir dağılmayı edimsel olarak gerçekleştirirler ![]() ![]() 1987’de Psyché, Inventions de l’autre (Psyché, Ötekinin İcatları), 1990’da felsefe eğitimi sorunları üzerine makalelerinin derlendiği Du Droit à la philosophie (Felsefe Hakkı Üzerine) ![]() 199l’de ise “gelecek demokrasi” sorununun işlendiği L’Autre cap (Öteki Hedef, Başka Baş, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida’nın yapıbozuma dayalı eleştirel stratejileri Fransa’nın dışında özellikle ABD de post-modernist düşüncenin önemli bileşenlerinden biri olmuş , Paul de Man , Goeffrey Hartman ve Harold Bloom gibi eleştirmenlerin yapıtlarıyla daha çok edebiyat eleştirisi alanında yaygınlaşmıştır ![]() ![]() ![]() Derrida'nın etkinliği yalnızca felsefeyle sınırlı olmamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida, 1997 yılında İstanbul’a da gelip çeşitli konferanslar vermiştir (bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haziran 1999’da İstanbul’u ikinci ziyaretinde ise soykırımla ilgili “To forgive the unforgiven” (Affedilemez olanı affetmek) ve de “Profession of faith of a professor” (Bir profesörün itirafı) başlıklı iki konferans vermiştir ![]() Türkçedeki diğer kitapları: Marx’ ın Hayaletleri; Borç Durumu, Yas Çalışması ve Yeni Enternasyonal, çev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynaklar:[*]<LI style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; tab-stops: list 36 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Göstergebilim ve Gramatoloji Önsöz Tülin Akşin Afa Yayıncılık-1994 Jacques Derrida, 15 Temmuz 1930’da Cezayir’in banliyösü El—Biar’da, yazlık bir evde; Yahudi bir anne—babanın ikinci oğlu olarak dünyaya geldi (asıl adı Jackie Derrida idi; Paris’te ilk kitabını yayımladığı sıralarda ‘Jacques’ adını almıştır) ![]() Çocukluğu ve orta eğitimi sırasında El—Biar’ı hiç terk etmedi ![]() ![]() ![]() Kısacası, yaşamının bu devresinde Derrida, hem heyecanlı ve tutkulu bir edebiyat ve felsefe okuyucusu, dergilerde küçük şiirler yazan, günlük tutan bir edebiyat tutkunu, hem de derslerden çok futbol ile ilgilenen, biraz serseri bir arkadaş grubu içinde iyi futbol oynayan (hatta, bunu meslek olarak bile düşünmüş) bir futbol meraklısı alarak görülüyor ![]() EI—Biar’ı ilk terk edişi ilk yolculuğu, on dokuz yaşında Paris’te Ecole Normal Superieure’da okumak üzeredir ![]() bozukluklarının kıyılarında dolaştığı çok zor yıllar olmuştur ![]() Fransa’da ancak en seçkin öğrencilerin kabul edildiği bir okul olan ENS’e girdiği ilk günden (1952) kendisi gibi Cezayir doğumlu ve o sırada bu okulda asistanlık yapan Althusser ile tanışmış ve arkadaşlıkları meslektaş olarak da sürerek, yirmi yıla yakın devam etmiştir ![]() ![]() ![]() Halen arkadaşlıkları devam eden L Bianco, M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida, 1957’de mezun olduktan sonra bir burs kazanır ve özel öğrenci olarak Harvard Üniversitesi’ne, Husserl ’in yayımlanmamış mikrofilmlerini incelemek üzere gider ![]() ![]() 1957-59 yılları arasında Cezayir savaşının tam ortasında, askerlik görevini sivil olarak, bir okulda Cezayirli ve Fransız çocuklara Fransızca ve İngilizce öğretmenliği yaparak geçirir ![]() Derrida sık sık Fransa’ nın Cezayir sömürgeci politikasını eleştirmiş, 1962 de son dakikalara kadar, yerli halkın Cezayirli Fransızlarla birlikte yaşamasını olanaklı kılacak bir çeşit bağımsız idarenin kurulabilmesini umut etmiştir ![]() ![]() ![]() Derrida 1960— 1964 yılları arasında, Sorbonne’da S ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() E ![]() ![]() ![]() Derrida 1986’da Baltimore’da John Hopkins Üniversitesinde, o zamandan beri tekrarlanarak çok ünlü olacak büyük kollokyuma davet edilir Bu kollokyum, bundan böyle ABD’de bazı Fransız filozoflarına ve kuramcılarına yöneltilen büyük ilgi ve istemin başlangıcı olacaktır Derrida burada Paul de Man, Jacques Lacan ile tanışmış, Barthes, Hypolite, Vernant, Goldman ’ı yeniden bulgulamıştır ![]() 1967’de ilk üç kitabını De la Grarmmatologie, L Ecriture et Différance, Le voix et le Phenomene’i yayımlar ![]() ![]() 1968’de Derrida, Mayıs 68 hareketlerinin bazı yönlerine karşı çekimser kalır ![]() ![]() ![]() 1974’de, kendisine dost ve düşünür olarak yakın kişilerle S ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1981 de Vernant ve öbür bazı arkadaşlarla karşı görüşlü veya zulüm gören çek entelektüellerine yardım amacı ile L’Association Jean –Hus’ü kurar ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)l983’de “Collège international de philosophie” kurulur, Derrida kurulun ilk başkanı seçilir ![]() ![]() ![]() - I968’de Kudüs’e Üçüncü yolculuğunu yapar, işgal bölgesindeki Filistınli aydınlarla konuşur 1990’da SSCB Bilimler Akademisi’nde ve Moskova Üniversitesinde seminerler verir S ![]() ![]() Yukarıda Derrida’nın yaşamı ve kişiliği hakkında bize fikir verebilecek bazı önemli noktalara değindik ![]() 1967-72’de yayımlanan ilk dönem yapıtlarından sonra gelişen yaşamı ve çalışmalarının dünyada yarattığı etkiler üzerine genel olarak şunu söyleyebiliriz: bir yandan, Fransa dışında, gerek Avrupa gerek Amerika’da her yıl artan bir ilgi (Amerika’da ve Avrupa’ da pek çok üniversitede sürekli dersler, Avrupa ve Avrupa dışında yüzlerca konferans, özel sayılar birçok bilim ve sanat akademilerinde üyelikler, ödüller(1988 Nietzsche ödülü), onursal doktoralar (Essex , Louvain, New School Williams CoIlege) öte yandan, Fransa içinde Derrida’ya karşı - onunla birlikte çalıştığı herkes, iş arkadaşlar öğrencileri de dahil olmak üzere- ısrarlı bir karşı koyma görüIüyor ve üniversitelerin kapıları ona 1980’ den sonra kapatılıyor (Paul Ricoeur’ün boşalan yerine profesör tayin edilmesi gerekirken edilmiyor) Derrida kurumsal ve sosyal ilişkilerde- ortaya çıkan bu durumları Du droit à la Philosophie’de Bu olguların incelenmesi onun için her zaman kuramsal bir görev ve bir “göreve çağrı yeri” olmuştur ![]() Derrida’ nın yapıtIarının dünyadaki etkilerine genel olarak baktığımız zaman, onun amaçlarının ve düşüncelerinin çoğu zaman yanlış anlaşıldığı görülüyor ![]() Örneğin, Derrida Anglo-Sakson dünyasında daha çok bir edebiyat eleştirmeni veya dil felsefecisi olarak ün yapmış olsa da, onu yalnızca bu yönden tanımak yazılarından çok şey kaybettirecektir ![]() ![]() ![]() Derrida bir göstergebilimin, bir fenomenolojinin sınırlarını en temel kavramlarına kadar sorguladığında kendini Batı metafizik tarihinin içinde bulmuştur ![]() ![]() ![]() < SPAN style="FONT-FAMILY: Arial; FONT-SIZE: 11pt"> < SPAN style="FONT-FAMILY: Arial; FONT-SIZE: 11pt">Derrida bugünden, bugünün göstergelerinden (yani göstergeden ) yola çıkar Ona göre bugün, gerek bilimlerde, gerek toplumsal-siyasal yaşamda ortaya çıkmakta olan yeni yeni olgular, Eski Yunandan beri Batı kültür ve uygarlığını oluşturan belli bir matafizik görüşe ait temel kavramları “ yerinden etmektedir” ? Değer-yitimine uğrayan en önemli kavram dil kavramıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Avrupa Kültürünün Krizi ve Jaques Derrida Tülin Akşin Toplumbilim Jacques Derrida Özel Sayısı Ağustos 1999 “Kültürel kimlik veya “Avrupa kimliği” gibi konular çok eskidir ![]() ![]() ![]() Bir kültürde “kriz denen olgu, her zaman bir “kimlik” veya “kimliklenme” sorunu olarak görülebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bildiride “Avrupa kültürü nün krizi sorununa, genellikle Derrida’yı L’Autre Cap (Diğer Başlık) adlı yapıtında izleyerek, bu soruna bir kimlik ve kimliklenme sorunu olarak yaklaşmaya çalışacağım ![]() ![]() ![]() Ama bu konular her zaman içlerinde “taze bir damar taşırlar” der Derrida; ve işte bu nedenden ötürü, Avrupa kültürünün kendisi kadar eski olan bu sorunun bugün yepyeni bir şekilde ortaya çıktığını söylemektedir: “her zamanki gibi yeni değil, ama yeni olarak yeni” (L’Autre Cap, Minuit, 1991, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida’ya ![]() Øzengin ve fakir arasında gittikçe büyüyen uçurum, Øsonu gelmeyen etnik çatışmalar, Ødinci veya milliyetçi köktencilik Øve dolayısıyla dünyamızda hergün daha da çoğalan çeşitli biçimlerde şiddet, dökülen kan, açlık, yalan ve korku, Avrupa kökenli bu Batı kültürünün ve onun bugün dünyaya egemen olan bakış tarzının et-kilerinin ürettikleridir ![]() Eski Yunan’da doğuşundan beri binlerce yıldır insanlık tarihine büyük iyilikler ve başarılar sağlamış bu baş kültüre ait koskoca bir dönem (Epoque) bugün artık, kendi kapanışının (clôtüre) belirtilerini sergilemektedir ![]() İşte yaygınlaşan şiddet, korku, yarından endişe ve her alanda görülen bir genel yetersizlik, Derrida’ya göre böyle bir durumun belirtilerindendir ![]() Dolayısıyla Derrida, bugünün sorunsal dünyasına artık, kullanmakta olduğumuz dilin -ki bu her zaman batı metafiziğinin dili olmuştur- kavram sınırları içinde bir anlam verebilmenin olanaksız olduğunu düşünmektedir ![]() Bir dil zaten hiçbir zaman masum ve tarafsız değildir, o her zaman bir mantığın, bir dünyaya bakışın dili olmuştur ![]() ![]() ![]() Derrida’nın böyle bir dil sorununu nasıl varlık (L’être) sorusuna, yani, metafizik düşünceye bağladığını ve onu oradan bügünkü bilimlerin üretimleri bağlamında da düşünerek, bu sorunu yeni bir”yazı” kavramına gereksinim olarak gördüğünü ve bu yeni soruya ürettiği yanıtını, böylece gramme veya différance sözcükleri altında betimlediğini biliyoruz (Bkz ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Yapısal Dilbilim ve Ferdinand de Saussure (Derrida Notları) Derrida’ya göre sözmerkezlilik dil ile gerçeklik arasındaki bağıntıyı yanlış kuran bir düşün sisteminden kaynaklanır ![]() ![]() ![]() Derrida, Saussure’den yola çıkarak Batı felsefesinin temellerinden sarsacak birtakım sonuçlara varmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa, diyor Derrida, Batı felsefesi Platon’dan günümüze kadar, kendi kendine yeterli, dilden önce var olan bir temel ilkenin (Tanrı, ruh, madde ya da doğruluk gibi) peşinden koşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Sesmerkezcilik , sözü yazıya üstün saymaya Derrida’nın verdiği addır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derrida’ya göre söz ile yazı karşıtlığında bu tür bir değerlendirme yine sözmerkezciliğin bir ürünüdür, çünkü dilden bağımsız olarak bilinçte düşünceyi varsaymakta ve dili, mevcut düşünceyi aktaracak bir araç olarak görmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Edebiyat Kuramları ve Eleştiri-Berna Moran- İletişim Yayınları |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)Yapısalcılık içinde Derrida’nın konumu ![]() Derrida’nın yapısalcılık içindeki özel konumu , , gösterene göre gösterilenin sonul durumları sorununun, ya da daha gündelik dille söylersek, düşüncelerle sözcükler arasındaki sorun’un reddi üzerine kuruludur ![]() Fakat Derrida’ya göre sorun, yanlış bile olsa, bir bütün olarak Batı felsefesinde büyük bir bozukluğun belirtisi olması bakımından yararlıdır ![]() ![]() O, aynı zamanda, aşkınlık ve Batı metafiziği üzerine eleştirisi kendi konumuna benzerlik gösteren Nietzsche ’ye de başvurur ![]() ètek anlamlı tözlerin var olduğu, nesnelerle ilk ve son olarak yüz yüze geldiğimiz katkısız bir şimdiki durumun var olduğu; è anlamların var olduğu, öyle ki, onların başlangıçta sözlü olup olmadıklarına “karar verme”nin olanaklı olduğu; è insanın elle tutulur ya da devamlı bir tarzda edinebileceği bilgi diye bir şeyin var olduğu yanılsamasını örtük olarak söyler ![]() Bütün bu kavramlar aslında, mutlak varlığın başlangıç metafiziği temelleridir (hypostases), özneyi, kendi parçalı yaşantısı ne olursa olsun bir yerlerde mutlak doluluk diye bir şeyin var olduğu inancın da cesaretlendirir (Sartre’cı en-soi göz yanılmasından farklı bir şey değildir bu) ![]() ![]() Dile yönelik bir tür şiddete başvurmanın nedeni budur: Derrida (Heidegger gibi, ve her ikisi de kökenbilimsel akıl yürütümde [argumentation] Platon örneğini izleyerek), sözcükleri içersinde özel bir yeri açık tutmaya çalışır bununla, böylece terminolojisinin, adların ve tözlerin yanılsamalı düzeni içine yeniden yerleşmesini engeller ![]() Aynı zamanda differance ya da differance kavramıdır bu: Derrida bununla, İngilizcede differ ile defer olarak birbirinden ayrılabilecek şeyler arasında büyük aynılığı vurgulamayı kasteder ![]() ![]() Derrida bu differance’ın dilde aldığı biçime “iz” diyor ![]() ![]() ![]() Tüm dilin bir iz olduğunu söylemek anlamlama paradoksunun altın çizmek demektir: Yani, onun farkında olabilmemiz için geçmişte meydana gelmiş olması gerekirdi; hep geçmişte, yakın bile olsa bir geçmişte olan bir olaydır o ![]() ![]() Bu fikrin sonucu, gösterge daima bir biçimde saf değildir, katışıktır ![]() ![]() Göstergenin zorunlu olarak bir iz olduğunu söylemek, ister maddi olarak ister kavramsal olarak odaklanabileceğini, bir göstergenin hem bir madde olduğunu hem de olmadığını ve içersinde bir tür zorunlu dışsallık (exteriority) taşıdığını kabul etmek demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşulan sözün sahte görünüşlerinin bu reddinden, Derrida için her dilin, hatta yazı-öncesi ya da sözlü kültürlerin temel yapısının aslında yazı (script) olduğu sonucu çıkar: İlk yazı ya da onun bu temel dışsallığı ya da her dilin kendi içinde taşıdığı ve daha sonraki bütün deneysel yazı dizgelerinin üzerinde kurulduğu, kendinden uzaklığı vurgulamak için verdiği adla:archi-écriture ![]() ![]() ![]() Dil Hapishanesi- Frederic Jameson-Çev: Mehmet H ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Jacques Derrida (1930-2004) |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jacques Derrida (1930-2004)“BULUNUŞ METAFİZİĞİ” Yakın dönem Fransız düşüncesinin en etkili düşünürlerinden Jacques Derrida’nın, bütün bir Batı felsefesinin düşünme geleneğinin köküne dek işlediğini düşündüğü en temel, en sorunlu metafizik varsayımlarından birini anlatmak amacıyla başvurduğu kilit önemi bulunan felsefe terimi ![]() Bu anlamda “bulunuş metafiziği” deyişi, enson gerçeklik diye adlandırılanın kendi içinde değişmez ve bölünmez bir “birlik” oluşturduğu, bu enson gerçekliğin birliği karşısında görünürdeki ayrılıkların gerçek anlamda birer ayrılık olmadıklarının düşünüldüğü her türden metafizik yönü ağır basan düşünceyi tanımlamaktadır ![]() ![]() ![]() Derrida ![]() ![]() ![]() Derrida, felsefe tarihinde büyük filozoflarca yazılmış belli başlı klasik felsefe metinlerini yapısökümcü okuma yordamıyla ele alırken, böyle bir kesinlik alanının daha varolup olmadığını kesinlemeden, filozofların söz konusu alanın peşine düşme çabasının önü alınamaz, son derece tehlikeli bit metafizik istekten kaynaklandığını göstermeye çalışır ![]() Nitekim Derrıda’nın hemen bütün yapısökümcü okumalarının ana hedefini, pek çok filozofun düşüncesinin kaynağının ve kökeninin “bulunuş” sayıltısında yattığını göstermek oluşturmaktadır ![]() Sözgelimi Husserl’ın felsefece düşünme izlencesinde arı bir anlam biçemi bulgulamak adına yürütülen araştırma, aslında değme bir ‘‘bulunuş’’ arayışına karşılık gelmektedir ![]() ![]() Derrida ‘bulunuş” gibi yanıltılı bir metafizik tasarımı olumsuzlamakla, felsefe metinlerinde izine rastladığı her yer de onu yoksaymakla, “bulunuş” düşüncesinde içerimlenen “şimdi” diye nitelenebilecek belli bir tikel ana göndermede bulunuyor olma varsayımının da yapısını sökmüş olmaktadır ![]() ![]() “Bulunuş’ önkabülüne karşı açtığı savaşla Derrida, ilk bakışta karşıt konumda gibi görünen pek çok felsefe konumunu, sözgelimi “mantıkçı olguculuk’ ile “görüngübilim” arasındaki ilişkide olduğu üzere, aynı temel yanlış tasarımlamanın değişik yüzleri olarak bulunuş metafiziği içine yerleştirmiş olmaktadır ![]() ![]() Derrida’nın bulunuş metafiziği diye adlandırdığı sorunsala karşı geliştirdiği yapısökümcü konumun üstünde, Nietzsche ‘nin bütün bir felsefe tarihinde hakikatin beşiği olarak değerlendirilen “iç yaşantı” varsayımını yoksaymayı erek edinmiş sözdeyişlerinin önemli bir etkisi olduğu gibi Wıttgenstein’ın “özel dil uslamlaması”nın olanaksızlığını tanıtlamak amacıyla yürüttüğü felsefece soruşturmaların da derin izleri daha ilk bakışta duyumsanmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
|