Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bentham, jeremy

Jeremy Bentham

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Jeremy Bentham




Bentham, Jeremy:






(1718-1832) Yararcılık öğretisi ve "en çok sayıda insana en yüksek

düzeyde mutluluk" ilkesiyle tanınan Ingiliz hukuk, ahlâk, siyaset ve

toplum felsefecisi Daha dört yaşındayken Latince öğrenen Bentham on iki

yaşındayken hukuk öğrenimini için babası tarafından Oxford'a

gönderilmiştir Gelgelelim Bentham, özellikle döneminin önde gelen

otoritelerinden gelenekçi William Blackstone 'un tutucu derslerinden

sonra, çok geçmeden bir hukuk uygulayıcısı olmak yerine hukukun ne

olduğu üzerine yazmaya karar vermiş ve yaşamını varolan hukuk ile toplum

dizgelerini eleştirip düzeltmeye adamıştır Bentham daima yararcılık

öğretisi ve "en çok sayıda insana en yüksek düzeyde mutluluk" ilkesiyle

birlikte anılsa da öğreti ve ilke onun varolan kurumların, pratiklerin

ve inançların yararlılığının nesnel bir değerlendirme ölçütü ile

sınanmasını amaçlayan toplum eleştirisinin yalnızca başlangıç noktasını

oluşturur Bentham açık sözlü bir hukuk reformcusu, doğal hukuk, doğal

haklar ve sözleşmecilik gibi yerleşik siyasal öğretilerin acımasız bir

eleştiricisidir 1820'letden itibaren yapıtlarıyla saygı uyandırmaya

başlayan Bentham'ın düşünceleri XIX yüzyıl boyunca yapılan kamu

yönetimi reformlarını da derinden etkilemiştir Beccaria, Helvetius,

Diderot, d'Alembert ve Voltaire gibi Aydınlanma fılozoflarının yanı sıra

Locke ve Hume 'dan da etkilenen Bentham, yapıtlarında deneyci yaklaşımı

kavramsal açıklığa ve tümdengelimli uslamlamaya dayalı bir usçuluk

anlayışıyla birleştirmiştir Bu bağlamda Bentham, usun gelenek

karşısındaki önemi üzerinde duran ve terimlerin kullanımında kesinliği

savunan Locke'u kendisine örnek almıştır Nitekim Bentham' ın tüm

felsefe tasarımı aslında bir açıklama tasarımıdır Bentham neleri

amaçlamamız gerektiğini göstermek için değerleri, insanların gerçekte

neleri amaçladığını göstermek içinse ruhbilimi açık- lamaya girişmiş;

bunlara uygun yönetim, hukuk ve ceza dizgeleri tasarlamak için de hem

bir bütün olarak hem de temel terimleriyle gerçek "hukuk" düşüncesini

açıklığa kavuşturmak istemiştir Hukuku anlamak, haklar ve ödevler gibi

şeyleri anlamayı da içerir "Anlama" nın "algılama"yla sağlandığı

deneyci gelenekte, "altın dağ" gibi doğrudan algılanamayan karmaşık

şeyler deneyleyebildiğimiz basit bileşenlerine ayrılarak (altın ve dağ)

çözümlenebildiklerinden dolayı anlaşılabilir hale gelirler Buna karşın

deneycilerin çözümleme yöntemi Bentham' ın çözümlemeyi düşündüğü hak ya

da ödev gibi terimlerin çözümlenmesinde işe yaramamaktadır Sonuç olarak

bir şeyin bir parçasına ya da bir boyutunu ondan soyutlayarak ele

almanın karışıklığa yol açması büyük bir olasılıktır Bu durum Bentham'ı

"yeniden anlatım" (paraphrasis) diye adlandırdığı bütünüyle yeni ve

özgün bir yönteme yönelmiştir Bentham 'ın "anlam"ın temel biriminin

sözcük değil tümce olduğunu savunan yeniden anlatım yöntemi, yüzyılda

Russell, Carnap, Quine gibi düşünürlerin geliştirdiği mantıksal

çözümleme yöntemlerinin öncüsüdür Bentham' ın bu yöntemle amaçladığı

tümcedeki sorunlu sözcüğü başka sözcüklere çevirmek değil, sözcüğün bir

parçasını oluşturduğu tümceyi başka bir tümceye çevirmektir Yeniden

anlatım yöntemi Bentham'ın "kurgusal kendilikler" diye adlandırdığı hak,

ödev, yükümlülük, ayrıcalık gibi terimleri, içinde yer aldıkları

tümceleri içinde yer almadıkları tümcelere çevirerek açık tular

Kurgusal kendilikler başlarda kullanışlı gözükse de zaman içinde

bunların göndemıe yaptıkları şeyler bütünüyle unutulduğundan ya da

gündem dışı kaldığından bu terimler birer önyargı olarak kalmaktadır Bu

yüzden hukuku bu tür kurgusal kendiliklerden olabildiğince uzak tutmaya

çalişan Bentham , en azından bu tüt terimlerin kullanımından uzak duran

açıklamalar ve temellendirmeler verilebileceğini düşünmektedir

Sözgelimi haklara ilişkin tümceler Bentham tarafından ödevlere ilişkin

tümceler aracılığıyla açıklanır Bentham’a göre belirli bir hak

başkalarına ödevler yüklenerek birine sağlanan yatardır Kuşkusuz

ödevler de kurgusal kendiliklerdir ama bunlar da cezalandırma tehdidine

ilişkin tümcelerle açıklanabilirler Cezalandırma ise Bentham'a göre acı

verme tehdididir Böylelikle Bentham'ın "gerçek kendilikler" dediği

şeye; yani algıyla doğrudan anlayabileceğimiz açık ve yalın düşüncelere

ulaşmış oluruz Bentham , acı ve hazzın anlamını öğrenmek için bir

hukukçuya gitmemizi gerektirmeven sözcükler olduğunu söyler Hatta ona

göre hukuk acı ve haz kavramları aracılığıyla hem hukukçulara hem de

başkalarına açıklanabilir Bentham 'a göre ahlâk ve hukuk bilimsel

olarak tanımlanabilirse de böyle bir tanımlamanın insan doğasına ilişkin

bir açıklamaya gereksinimi vardır Ona göre doğanın fızik yasaları

aracılığıyla açıklanması gibi insan doğası da iki temel itki, "haz" ve

"acı" aracılığıyla açıklanabilir Bu görüş Bentham'ın "ruhbilimsel

hazalık" kuramının temelini oluşturmaktadır İnsan doğasına ilişkin

böyle bir çözümlemenin doğrudan kanıtlanmasının söz konusu olmadığını

bilse de Bentham "doğanın insanı iki egemen efendinin, haz ve acının

yönetimi alcına yerleştirdiğini ' savunur Ona göre bir yandan doğrunun

ve yanlışın ölçütü, öte yandan nedenler ve sonuçlar zinciri acı ve

hazzın krallığına tabidir Acı ve haz bütün yaptıklarımızda, bütün

söylediklerinizde ve bütün düşündüklerimizde bizi yönetmektedir;

tabiliğinizden kurtuluşa yönündeki bütün çabalarımız da bu krallığın

iyice a- çığa çıkıp onaylanmasına hizmet etmektedir Sadece ne yapmamız

gerektiğini göstermekle kalmayıp ne yapacağımızı da doğrudan belirleyen

haz ve acı eyleme ilişkin açıklamaların yanı sıra kişi için "iyi'nin

tanımlanmasında da temel oluşturmaktadır Buna dayanarak Bentham, her

bireyde varolan acı ve haz temelinde bir değer hesabı

oluşturabileceğimizi öne sürer "Haz hesabı" ya da "mutluluk hesabı"

(felicif calculus) olarak bilinen bu görüşe göre haz ve acı nesnel

duyumlar olup yoğunlukları, süreleri, verimlilikleri (gelecekteki daha

başka haz olasılıkları açısından), saflıkları (hazza aamn bulaşmaması

açısından) ve büyüklükleri aracılığıyla ölçülebilirler Bu bir eylemin

ya da durumun hem nesnel olarak belirlenmesine hem de başka eylem ya da

durumlarla karşılaştırılmasına olanak tanımaktadır Bentham 'ın bu

köktenci hazcılığına, insanın doğal olarak çıkarlarını kollayacağı yollu

ruhbilimsel benciliği eşlik etmektedir Bentham kişinin çıkarlarının

toplumsal çıkar ya da diğer bütün insanların çıkarları karşısında baskın

olduğunu belirtsek, insanların eylemlerinin amacının kendi mutlulukları

olduğunu ve insanın doğal bir yetisi olan usun bu amacın uşağı olarak

düşünülmesi gerektiğini savunur Bentham in insan tekini değerlerin

kaynağı olarak alan insan doğasına ilişkin bu açıklamasıyla ahlâki bir

bireycilik de ortaya koyduğu söylenebilir Nitekim Bentham 'ın ahlâk

felsefesi de onun "yararlılık ilkesi" ya da "en büyük mutluluk ilkesi"

diye adlandırdığı "en çok sayıda insana en yüksek düzeyde mutluluk"

ilkesinin bir yansımasıdır Bentham yararlilık ilkesini bir eylemi ya da

durumu genel mutluluğu araması ya da azaltmasına göre onaylayan ya da

onaylamayan ill:e olarak tamınlar ve en çok sayıda kişi için en büyük

mutluluğu üretmeyen her türlü eylemin ahlâken yanliş olduğunu söyler

Mutluluk ise hazzın çokluğuna ve acının yokluğuna bağlı olarak

hesaplanabilirdir Bu bağlamda Bentham'ın ahlâk felsefesi insanın temel

güdüleyicileri haz ve acıdır yollu ruhbilimsel hazcılık görüşünü de

yansıtmaktadır Burada altı çizilmesi gereken önemli bir nokta da

mutluluk hesabı yapılırken her bir bireyin bir diğerine eşit olarak

alinmasıdır Sonuç olarak Bentham için ruhbilimsel hazcılik ve bencilik

ile yararlılık ilkesi arasında hiçbir ııyumsuzluk süz konusu değildir

Öte yandan Bentham'ın mutluluğu artırma amacı pratik bir amaçtır ve onun

bu yönde bir 1'anama kanalı yapılması ya da bezelyelerin dondurularak

kullanılması gibi birçok farkli önerisi de olmuştur Bentham'ın bu

pratik amaçlı önerilerinden en önemlisi ise "panoptikon" diye

adlandırdığı hapishanedir Bentham'ın dönemin hapishanelerinde yaşanan

karmaşayı sona erdirmek için tasarladığı bu hapishane modeli, merkezdeki

gardiyanların onlara gözükmeden tutukluları göz altında tuttuğu daire

biçiminde bir yapıdır Bentham özel olarak işletilmesi gerektiğini

düşündüğü ve sözleşme olarak kendisinin yönetmeyi planladığı bu

hapishane ile yalnızca tutukluları güvenilir birer insan haline

getirmeyi değil zaman içerisinde para da kazanmayı tasarlamıştır Ama bu

tasarısı hapishanenin kurulacağı yerin çevresindeki arsa sahipleri

tarafından engellenince işin sonunda hem zaman hem de para kaybetmiştir

Panoptikon tasarımına kadar önerilerin ve anlaşmaların hayata

geçirilmesi için aydın yönetimlere başvurmanın yeterli olacağına inanan

Bentham, bunun yeterli olmadığını fark ettiğinde demokrasiyi

desteklemeye başlamıştır Locke da dahil olmak üzere kendinden önce

sayısız fılozofun siyaset felsefesinin temelini oluşturan doğal hak,

doğal hukuk ve toplum sözleşmesi gibi kav- ramları benimsememiş olan

Bentham , daha önce de belirttiğimiz gibi, bu kavramları kurgusal

kendilikler olarak adlandırıp bunların bir gerçekliğinin bulunmadığını

savunuyordu Bu tür kavramlar o dönemde devlete itaatin kaynağı ve meşru

devrimin koşullan nedir sorularına yanıt olarak sunulmaktaydı Bentham

itaati anlaşmaya dayandıran bu tür düşünceleri eleştirerek yönetime

itaatin temellendirilmesinin yarara, yani itaatin olası zararının

direnişin olası zararından daha az olup olmayacağının hesaplanmasına

dayandığını savunmuştur Bentham ' ın bu karşı çıkışı yalnızca terim

düzeyinde kalmamış hukuk dizgesinin ve yönetim dizgesinin değişmesi

gerektiğini bir insan-bir oy ve gizli oy verme hakkı gibi önerilerle

açıkça dile getirmiştir Bentham 'ın bu demokratik önerileri ahlâk

felsefesinin "en çok sayıda insana en yüksek düzeyde mutluluk" ilkesi ve

ruhbilimsel bencilik görüşleriyle de uyumludur Ruhbilimsel benciliğe

göre herkes kendi çıkarlarının peşinde koşmak- caysa, bu demektir ki

yönetimler ve yöneticiler de kendi çıkarlarının peşinde koşabilirler

Dolayısıyla diktatörlere, krallara ve oligarşilere güvenilmemelidir

yönetimlerin gerçek amacı olan "en çok sayıda insana en yüksek düzeyde

mutluluk" ilkesi ancak yönetim en çok sayıda insanın elinde olduğunda

güvende olabilir Eğer halkın tamamı siyasal güçle donatılırsa, hepsi

yalnızca kendi çıkarlarını izleyerek bu amaca hizmet etmiş olacaklardır

Bentham 'ın demokrasi ve yararcılık anlayışına bağlı olarak

geliştirdiği özgürlük anlayışı günümüzde "olumsuz özgürlük" diye

adlandırılan özgürlüğe karşılık gelmektedir Özgürlüğü "engellemenin

olmaması" olarak tanımlayan Bentham, bireyin engellenmediği oranda özgür

olduğunu söyler Özgürlüğün doğal olduğunu ya da bireyin egemen olduğu a

priori bir özgürlük alanının bulunduğunu yadsır




Bu özgürlük açıklamasıyla bağlantılı olarak Bentham hukuku da olumsuz

olarak tanımlar Değer ölçütünü haz ve acının sağladığı göz önüne

alınırsa Bentham için özgürlük haz verdiği için iyiyken,

sınırlandırılması acı verdiğinden kötüdür Devletin denetimi ne denli

sınırliysa birey o denli özgürdür Öte yandan Bentham iyi yönetimin

temelini oluşturan toplumsal düzen için hukukun zorunlu olduğunu kabul

eder Toplumun ilerlemesinde hukukun oynayabileceği olumlu rolü kabul

eden Bentham, hukukun kişilerin ekonomik ve kişisel gereksinimlerini

karşıladığı ve koruduğu ölçüde bireyin çıkarını yansıtacağını

savunmuştur Bentham, kendinden önceki birçok düşünürden hak li olarak

hukukun doğal hukuktan doğmadığını, onun yalnızca egemenin istencinin

bir buyruğu ya da dışavurumu olduğunu savunmuştur Nitekim bir yasa

ahlâk ba6ımından sorgulanabilir olsa da, ahlâken kötü eylemler buyursa

da, rızaya dayanmasa da yine de bit "yasâ'dır Öte yandan, daha önce de

belirtildiği gibi, yasakoyucunun yasa dizgesini yalnızca kendi çıkarını

gözeten insanlatı genel çıkata yönlendirilecek biçimde düzenlemesi

gerekir Bir fılozoftan çok bir hukuk ve siyaset eleştirisi olarak

görülmesi gereken Bentham 'ın çok sayıdaki yapıtları arasında

Blackstone'un reform karşıtı gelenekçi görüşlerin eleştirdiği

yayımlanmış ilk yapıtı A Fragnıent on Goveırıment (Yönetim Üzerine,

1776); hukuksal, ahlâki ve toplumsal reformlara temel olaşturabilecek

ussal ilkeler oluşturmaya çalıştığı başyapıtı sayılabilecek An

Introduction to the Prenciples of Moralr and Legislation (Ahlâkın ve

Yasamanın İlkelerine Giriş, 1789), parlamento reformuna ilişkin

demokratik önerilerini içeren A Cateıhism of Parliamentary Rıfoım

(Parlamento Reformu İçin Bir Kılavuz, 1817) ve ancak ilk cildini

yayımlayabildiği Constitution Code (Anayasa Hukuku, 1830) başta gelir




Felsefe Sözlüğü – Bilim ve Sanat Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.