|  | Celaleddin Harezmşah Hükümdarlık Dönemi |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Celaleddin Harezmşah Hükümdarlık DönemiHükümdarlık dönemi Babasi Alaaddin Muhammed'in Cengiz Han tarafından maglup edilip Aralık 1220de Hazar Denizi'nde bir adada ölmesi üzerine Harezmşahlar Devleti hükümdarı olmuştur  Fakat kendinin "Şah" olarak anılmasına karşı çıkmış ve "Sultan" olarak anılmasını buyurmustur  Celaleddin, bazı aile mensupları ve bazi devlet adamları ile birlikte Hazar Denizi doğusunda bulunan Mangışlak Yarımadasına geçerek oradan Harezmşahlar Devleti'nin başkenti olan Urgenç şehrine gittiler  Fakat çok geçmeden 1221de Cengiz Han'in oğulları Çağatay Han ve Ögeday Han komutanlığında büyük bir Moğol ordusu Ürgenç'i kuşatmaya aldı ve şehri ele geçirdikten sonra yıkıp yakıp yerle bir etti  Ürgenç'deki komutanlar babası Sultan Alaaddin'in fikrini degistirip kucuk oğlu Celaleddin'den önce kendine varis ve veliaht olarak seçip ilan ettiği ve Celaleddin'in ağabeyi "Kutbuldin Uzlagşah"'in Sultan olmasını istemekteydiler  Celaleddin komutanlarının kendine ihanet edeceğinden şüphelenerek şehir teslim olmadan Urgenç'den kaçti  Celaleddin Moğol'ların kuzey Horasan'daki keşifci güclerine görünmeden ve ancak Nasa'da kendini gören Moğol birliğini yenip elimine ederek babasının daha önce kendisine emirliğini verdiği; Gurlular'dan eline geçirdiği ve hemen hemen modern Afganistan'a eşit olan bşlgeye çekilmeyi başardi  Bu bölgede merkez olarak Gazne'yi seçerek orada yeni bir ordu kurmaya başladı  Celaleddin yeni ordusu ile Gazne'de kendisini Cengiz Han'ın ordularına karşı koymaya kararlıydı  Ertesi yıl 1221 Kabul'un kuzeyinde "Pervan" adlı bir mevkide Cengiz Han'ın yakın bir idarecisi ve asker komutanı olan "Cigi-Kutuku Noyan" idaresi altında olan 10  000 kişilik bir Moğol ordusu Celaleddin'in yeni ordusu ile karşı karşıya geldi  Tam bir gün süren "Pervan Muharebesi"'nde yeni Harezmşah ordusu galip geldi  Fakat Harezmşah ordusu çok yorgun düşmüştü ve devamlı savaşacak takatte değildi  Bu nedenle Celaleddin Moğol ordusunu kovalamayıp geri çekildi  "Pervan Muharebesi" Moğol ordularının ilk büyük mağlubiyeti olarak tarihe geçmiş oldu  Pervan'daki Harezmşahların galibiyetı Moğolların yenilmez bir güç oldukları efsanesine son verdi  Kasım 1221de Moğol işgali altında bulunan Herat şehri halkı işgalci Moğol garizonuna karşı isyan ederek burada bulunan Moğol askerlerini öldürmeyi başardi  Ama Herat şehri yeni bir ordu ile gelen Moğol komutanı Alcıgiday'ın 6 ay süren bir kuşatmasından sonra 14 Haziran'da tekrar Moğollar eline geçti  Pervan mağlubiyetten cok sinirlenen Cengiz Han Moğol ordularının komutanlığını şahsen üzerine alıp büyük bir ordu ile Celaleddin Harezmşah üzerine yürümeye başladı  Harezmşahlar ileri gelenleri Moğol'lara karşı nasıl direniş yapabilecekleri hakkında değişik yaklaşımlarda idiler ve Celaleddin'e Moğol'lara karşı direnişe devam etmek için istediği desteği vermediler  Bunun üzerine Celaleddin önemli bir savunma kalesi olan Gazne'yi bırakmak zorunda kaldı ve 50  000 kişilik ordusu ve binlerce sivil muhacir ile Hindistan'a doğru göçmeye başladı  Büyük Moğol ordusu Celladdin'i takip etti  Celaleddin ordusuyla İndus Nehri'ni geçmeye ve karşı tarafta daha uygun savunma durumuna gecmeye karar verdi  Bunu gerçekleştirmek için "Hund" ya da "Nesavi" mevkine erişen Harezmsah ordusuna Moğollar tam bu sırada yetiştiler  24 Kasım 1221de Celaleddin kendisi ile birlikte olan mühacir sivillerin nehrin karşı yakasına geçmesi için Moğol öncülerine karşı savunma manevralarına geçmişken ve Harazmşah ordusu daha ırmağı hiç geçmeden, Cengiz Han tüm büyük ordusu tüm gücü ile birden bir cephe hücumuna gecti  Celaleddin'in ordusu ve siviller Moğollar ve ırmak arasında kaldılar  Celaleddin 5  000 kadar askeri ile büyük Moğol ordusuna karşı saldirdiya geçtiyse de hiç başarı sağlayadı  Moğollar nehri gecmeye hazir olan Harezmşah ordusuna ve sivil muhacirleri üzerine önü alınamayan büyük bir dalga halinde yüklenip büyük bir katiliama geçtiler  Sultan Celaleddin Moğolların eline geçmelerini önlemek için gözde cariyesini ve çocuklarını öldürtü  Hazinesini geride bıraktı  Ordusunu ve muhacirleri feda eden Celaleddin, Indus Nehri'ni çok küçük bir birlikle zor bela geçebildi ve Aralik 1221de Delhi Sultanı Sultan Şemseddin İltutmuş'a sığındı  Moğol ordusu Harezmşah ordusundan kalanların hepsini ve sivil muhacirlerin çok büyük çoğunluğunu acımasız hunharca öldürdüler  Dosyauring the battle of Indus  jpg Cengiz Han ve yanındakilerin Celaleddin Harezmşah'ın İndus Nehri'ni geçişini seyretmeleri Fakat Delhi Sultanı İltutmuş Bagdad'daki Abbasi halifesi Muktedir ile yakın ilişki kurmuştu ve Harezmşah'larn Abbasi halifesine karşı olan çok aksi tutumlarını bilmekteydi  Bu nedenle Celaleddin'e destek sağlamaktan çekindi  Celaleddin bir karışık Müslüman-Hindu Rajput halkı olan "Hoharlar" ile anlaştı  Hoharlar ile birlikte, Multan'da hükümdarlık kurmuş olan Türk asıllı "Nasirudin Kabaca" üzerine yürüdü  Güneye akın yaparak Sindh bölgesine ve kuzey Gucerat bölgesine girdi ve buraları tümüyle talan etti  Delhi Sultanlığı Cengiz Han tehlikesini beklemekte oldukları için Celaleddin'in bu yağmalarina gözlemci kaldı  Celaleddin Hindistan'da üç yil kaldi  1224de Moğol tehlikesi azalmıştı  Celaleddin bu nedenle Delhi Sultanlığı'nın üzerine geleceğinden çekinmekteydi ve ayrıca eski topraklarını geri almak istemekteydi  Bu nedenlerle 1224de Celaleddin Afganistan ve İran üzerinden eski topraklarına döndü  Fakat buralarda Moğollar çok büyük maddi zararlar verdikleri gibi yaptıkları katliamlarla nüfus da çok azalmıştı  Yüzyıllarca önemli olan savunma noktalarındaki kaleleri savunacak asker bulmak nerede ise imkansızdı  1221 veya 1222 kışında kardeşi Giyasettin İran'in güneyinde Pirşah'ı ve "Irak Acemi" veya "Cibal" adi verilen bir bölgeyi eline geçirmişti  Bir zamanlar Harezmşahlara vezirlik yapan ve Hindistan'a gidip Celaleddin'e katılmak için yolda geçtiği yerlerin savunmasız olduğunu gören "Burak Hicab" (yönetim dönemi 1222-1235) adlı ,sonradan Kutluk Hanlığı devletinin kurucusu, bir emir de Kırman'ı eline geçirmişti  Celalleddin İran'a dönünce hemen onu Sultan kabul etti  Celaleddin buradan Fars'a geçerek orada Selçuklu Atabeyi olan "Sait Bin Zangi" (yönetim dönemi 1198-1226)'nin kızı ile evlenip bu bölgeyi de tekrar idaresi altına aldı  Yeniden idaresine aldığı ülkesini elinde tutabilmek için bir ordu daha toplamaya başladı  Fakat Moğollar yine hücuma geçtiler ve Elburz Dağlari eteklerinde onlarla yaptıği bir savaşı kaybetti  Oradan, önce güneye çekilip Huzistan'da kışı geçirdi  Burada Abbasi Halifesi Nasır'a bağlı birliklerele ufak savaşlarda bulundu  Sonra kuzey-batıya dogru ilerleyip Azerbaycan bölgesinde bulunan güç boşluğundan faydalanarak bölgenin başkenti olan Tebriz'deki Özbek Atabeyi olan "CihÄn-PahlavÄn"'i (yönetim dönemi 1210-25) oradan atarak, Tebriz'i kendine bassehir yaparak yeniden Harezmşah devleti kurup toparlanmaya çalıştı  Etrafındaki devletlerinden, beyliklerinden Moğol ilerleyişine karşı yardım istedi  Ancak istediği yardım kendisine ve devletine verilmedi  Fakat Moğol birlikleri, Türkmenler ve diğer düşmanları tarafından sürekli rahatsız edildi  Bu yeni devletini idame ettirebilmek ve yakinda gelmesi beklenen Moğol orduları hücumma karşı koymaya hazırlanmak büyük maddi kaynak gerektirmekteydi  Bu nedenle 1225de güney Kafkaslarda çok zengin bir ülke olan Gürcistan'a hücuma geçti  Büyük bir ordu ile bu ülkeye sefere çıktı  Hristiyan olan Gürcistan Kralığı orduları ile "Garnisi"'de karşılaştı ve burada yapılan muharebede Gürcüleri yendi  Böylece Gürcistan'ın başkenti olan Tiflis yolu açılmış olmaktaydı  Fakat geride biraktığı Azerbeycan ile Kırman'da vali olan Burak Hacib kendine karşı isyan etmişlerdi  Onun için galibiyetini Tiflis fethi ile sonuclandırmadan geri dönmek ve bu isyanlarla uğraşmak zorunda kaldı  17 gün içinde Celaleddin ordusuyla Tiflis'ten Kirman'a gitti  Fakat Burak Hacib şehri bir kuşatmaya karşı iyi hazırlamıştı  Sonra da Burak Hacib çok alttan alıp anlasmaci bir yaklaşım alip Celaleddin'in Sultanlığını yeniden kabul etti  Böylece isyanları bastırdıktan sonra Celaleddin ikinci bir Gürcistan seferine başladı  Gürcü ordularina karşı birkac ufak muharebe kazandi  Gürcü Kralicesi Rusudan danişmanlari olan Gürcü prenslerinin isteklerine uyarak Tiflis terk edip Bati Gurcistan'a cekildi  9 Mart 1226da Celaledin Tiflis'i eline geçirdi  Tiflis şehrini yağmaladığı ve büyük Hristiyan kiliselerini yıktırdığı zamanın tarihçileri tarafından bildirilmektedir  Celaleddin Tiflis'ten Tebriz'e geri geleceğine 7 Kasım 1226da o zaman Şam'daki Eyyubiler idaresi altında bulunan Ahlat kalesine yöneldi ve bu kaleyi kuşatmaya aldı  Hava şsrtları da hiç uygun degildi ve Sam'da bulunan Eyyubi Sultani I  Adil (1229-1237) kaleye hiçbir destek sağlamamıştı  Ancak Ahlat kuşatmaya beklenmedik bir direniş gösterince hava şartlarının da kötüye gittiğini gören Celaleddin kuştamayı bırakıp Tebriz'e geri çekildi  Fakat Şam Eyyubileri buna karşılık olarak Irak'daki Abbasi Halifesi yoluyla bir yeni müteffik aramaya koyuldular ve Anadolu Selçukluları en uygundu  1227de Celalledin kuzey İran'da bulunan Alamut kalesini merkez edinen İsmailleri kendine bağladı  1227de Moğol orduları yine doğudan İran'a girdiler  Celaleddin ordusuyla İsfahan şehri önlerinde bu Moğol ordussuyla muharebeye girişti  Her iki taraf da büyük zayiat verdiler  Ama Moğol komutanı yenik düşmemekle beraber büyük zayiat veren ordusunu Amu Derya Irmağı gerisine çekti  1228 de Celaleddin yeni Harezmşahlar devletinin başında Irak'in kuzeyi, Kırman, Fars, İsfahan ve Tebriz bölgelerini idaresi altına almıştı  Ama durum yine kötüye gitmeye başladı  Kardeşi ve güney Iran'da emir olan "Giyaseddin" bir isyan sonucu idare ettiği ülkelerden atıldı  Giyasedin Kirman'da emir olarak idareci olan "Burak Hacib"'e sığındı ve bu kişinin desteğini sağlamak için onu annesi ile evlendirdi  Fakat çok geçmeden Burak Hacib, Giyaseddin'i kendine karşı bir komplo hazırlayıp ihanet etmekle suçladı ve idam ettirdi  1828de de Eyyubilerin idarelerini devam ettirmekte oldukları Ahlat üzerine yürüdü ve şehri yine başta başarısız olarak kuşatmaya aldı  Sekiz ay süren bir kuşatmadan sonra 2 Nisan 1230da Ahlat şehrini eline geçirmeye muvaffak oldu  Fakat Sam Eyyubi Sultanı I  Adil ile Anadolu Selçuklular sultanı olan I  Alaeddin Keykubad ittifak yapmışlardı  Alaeddin Keykubat ile Celaleddin'in arası, Harezmşahların bazı Selçuklulara ait oldugu kabul edilen köylere akın hücumu yapmalarından dolayı, açılmıştı  Bu esnada Şam Eyyubilerinin Ahlat valisi Hacip Ali de kalesi'ni yeniden almış ve Celaleddin Ahlat kalesini tekrar almak için yeniden kuşatmıştı  Selçuk Sultanı Celaleddin'den kuşatmayı kaldırmasını istedi; ama Celaleddin kalenin zaten kendisinin olduğunu iddia etti  Böylece savaş durumu ortaya çıkmış oldu  Alaeddin Keykubad komutanlığındaki Selçuk ordusu ve 10  000 kişilik Eyyub takviyesi ile Erzincan civarında bulunan Celaleddin ve ordusu üzerine yürüdü  Ağustos 1230da Erzincan yakınlarında Yassı Çemen Muharebesi başladı  Bu muharebe üç gün sürdü ve bazı zaman Celaleddin galip gelir görülmekle beraber sonunda Celaleddin'in büyük bir yenilgiye uğradı  Ordusu imha edilen Celaleddin Azerbeycan'a çekilmek zorunda kaldı  1229da Moğol Büyük Kağanı olan Ögeday Han, 1231 kışında "Cormagan Noyan" komutasında üç tümeni (30  000 kişi) Celaleddin üzerine gönderdi  Moğol tümenleri hızla Horasan'dan geçerek Azerbeycan'da bulunan Celaleddin üzerine geldiler  Anadolu Selçuklularla savaşdan çok zayıf düşmüş olan Celaleddin 1232 ilkbaharında bu ordulara karşı koyamadı  Bir Moğol baskınında kalan askerlerinin çoğunu kaybetti ve yeni merkez edindiği Tebriz'i bırakıp kuzeye çekildi  Takip eden Moğol tümenlerinden kaçarak önce Kura Nehri'nin ağzına; Aras Nehri vadisi üzerinden doğu Anadolu'ya ve sonra da Diyarbakır'a kaçtı  Moğol tümenleri Kura Nehri ağzı ile Aras Nehri vadisine yerleştiler ve Cormagan Noyan'ın 1241de ölümüne kadar orada kaldılar  Celaleddin ise tebdili kıyafet Diyarbakır Silvan civarında yaşarken üzerindeki kıymetli kürkü ondan alabilmek için bir Kürt köylüsü tarafından 15 Ağustos 1231de öldürüldüğü bildirilmektedir  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |