|  | Muhammed Hüseyin Fadlallah Hayatı |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Muhammed Hüseyin Fadlallah HayatıHayatı Gençliği Fadlallah Irak'ın Şii inancına göre kutsal sayılan Türbeler kenti Necef'te 16 Kasım 1935 tarihinde Abdulrauf Fadlallah ve El-Hacce Raufe Hassan Bazzi'nin oğlu olarak dünyaya gelmiştir  Ailesi daha önce 1928 yılında dini eğitim almak için Güney Lübnan'daki Aynata köyünden Necef'e göç etmişti  Fadlallah doğduğunda, babası henüz tanınan bir İslam alimi olmuştu  Eğitimi Fadlallah ilk olarak Kur'an ilmi ile temel okuma yazma yetenekleri edinmek için Kuttab denen geleneksel okullardan birinde okumaya başladı  Bu okullar genellikle bölgedeki muhafazakar şeyhler tarafından işletilmektedir  Fadlallah'ın bu okuldan kısa süre içinde ayrılıp yayıncı Cemiyet Muntada El-Naşer tarafından işletilen modern bir okula geçmesi, olasılıkla şeyhlerin bıraktığı olumsuz izlenimlere bağlıdır  Fadlallah bu okulda iki yıl kalarak ilkokulun 3  ve 4  sınıflarını bitirmiştir  Bundan da Fadlallah'ın dini eğitimine çok genç yaşta başladığı anlaşılır  Henüz dokuz yaşındayken bir nahiv ders kitabı olan Ecrumiye'yi okuyup, daha sonra İbn-i Hişam'ın Katru'n-Neda kitabını bitirmiştir  Talebenin bir kitabı okuyup hocanın okunanlarla ilgili açıklamalarını dinlemesi şeklinde uygulanan Sutuh (ictihad) derslerini tamamladı  Ayrıca Arap dilini, mantık ve fıkıh ilimlerini okumuştur  Fıkıh ilminde, Şeyh Mücteba el-Lenkarani adlı İranlı bir hocada gördüğü 'Kifayet el-Usul' isimli ikinci kısma kadar hocaya gerek duymamıştır  Hocanın belli bir kitaba bağlı kalmadan serbest dersleri verdiği 'Bahs el-Haric' şeklinde öğrenim gördü  Fadlallah Lübnan'a gitmeden önce küçük bir dergiyi yayınlamıştı  Kabiliyetli ve erken gelişmiş bir erkek çocuğuydu: on yaşındayken, bazı arkadaşlarıyla birlikte elle yazdıkları bir mecmumayı yayınlamışlardı  Lübnan'a dönüş Necef'teki ilahiyat üniversitelerinin tanınmış hocalarının yanında 21 yıl ders aldıktan sonra, eğitimini 1966 yılında tamamlayıp Lübnan'a dönmüştür  Daha önce 1952 yılında Lübnan'ı ziyaret ederek, Muhsin el-Emin'in cenazesinde methine bir şiir okumuştur  1966 yılında, Fadlallah "Usrat Ataahi" isimli (Kardeşlik Ailesi) bir cemiyetten doğu Beyrut'a gelip orada Nebbe bölgesinde onlarla birlikte yaşama davetini aldı  Necef'teki koşullar da onun ayrılmasını gerektirdiğinden, bu daveti kabul ederek Lübnan'a gitmiştir  Nebbe'de Fadlallah, kültürel seminerler organize ederek ve sosyal konuları da ele alan dini konuşmalar yaparak işe başlamıştır  Herşeye rağmen, Fadlallah'ın birincil düşüncesi, akademik çalışmalarına devam etmekti  Bunun için "İslami Şeriat Enstitüsü" adında bir medrese kurmuştur  Bu medresede, Şehit Ragıb Harb gibi ünlü alimler yetişmiştir  Ayrıca bir açık kütüphane, bir kadın kültür merkezi ve bir poliklinik kurmuştur  Lübnan'daki iç savaş nedeniyle bölgeyi terk etmek zorunda kalınca, güneydeki kasabalara yerleşip orada halka eğitim ve tebliğe öncelik vermiştir  Kendi merkezi bünyesinde bulunan camide günlük farz namazları sonrasında Kur'an Tefsiri üzerine ders vermiş ve özellikle Aşure Günü gibi dini münasebetlerde din ve ahlak konulu vaazler vermiştir  Akademik çalışmalarına çok zaman geçmeden devam etmiş ve İslam İlkeleri, Fıkıh ve Ahlak konularında günlük dersler vermeye başlamıştır  Kendini sabahın erken saatlerinde evinde ziyaret eden talebeleri gösterdiği ilgi ve azme daima şaşırmışlardır  Suikast Girişimi 8 Mart 1985 yılında, 200 kg dinamite eşdeğer bir araç bombası Beyrut'taki evinden 9-45 metre kadar uzakta infilak ettirilmiştir  Patlamada 7 katlı bir apartman binası ile bir sinema yerle bir olurken, 80 kişi hayatını kaybetti ve 256 kişi yaralanmıştır  Saldırı, Cuma Namazı'ndan dağılan cami cemaatini vurmak üzere zamanlanmıştı  Ölenlerin çoğu kadın ve kızlardı  Patlama aynı zamanda yoğun nüfuslu Batı Beyrut semtinin ana caddesini tahrip etmiştir [10][11] ancal Fadlallah bu saldırıdan yaralanmadan kurtulmayı başarmıştır  O zaman korumalığını yapanlardan biri, İmad Muğniye idi; Muğniye 2008 yılının Şubat ayında düzenlenen bir araç bombalı saldırıda hayatını kaybetmiştir  [12] Bu saldırıların sorumlusu olarak ABD elçiliği ile Beyrut'taki Amerikan ve Fransız Barış Gücü Karargahlarının Hizbullah tarafından bombalanmasına (Ekim 1983) karşılık olarak İsrail veya CIA'den şüphelenilmekteydi  [11] İsrail ve Yahudi Soykırımı Hakkındaki Görüşleri Al-Manar TV kanalına 21 Mart 2008 tarihinde verdiği bir demeçte Fadlallah şöyle demiştir: "İbrani Devleti yakında 60  yıldönümünü kutlayacaktır - Filistin'in yağmalanmasının 60  yıldönümü  Bu kutlamalara dünya ülkeleri de katılacaktır, ki bu ülkelerin çoğu İsrail'i desteklemekte ve direniş hareketini terorizm olarak görmektedir  Alman Şansölyesi Merkel'in, Hitler'in Nazi rejiminin yaptıklarını, Yahudilere bir soykırım uygulandığını iddia ederek Almanya'ya şantaj uygulamış ve uygulamaya devam eden bu yağmacı ülkeyi ziyaret etmesinin nedeni de budur  Siyonizm bu soykırıma kurban giden insanların sayısını hayallerin ötesinde bir derecede şişirmiştir  Altı milyon Yahudi'den bahsedilmektedir - altı milyon değil, üç milyon değil - öyle bir sayı bile değil    Ama dünya bunu kabul etti ve kimsenin bunu tartışmasına bile izin vermiyor  "[13] Velayet-i Fakih İran İslam Cumhuriyeti ile bulunan bağlarına rağmen, Fadlallah, İran İslam Devrimi'nin mimarı Ayetullah Humeyni'nin Velayet-i Fakih mirasından uzaklaşmıştır  Kendisinin "hiçbir Şii lider, Humeyni bile, hakikat üzerinde tekel sahibi değildir" şeklinde yorum yaptığı bildirilmektedir  [14] Kendisi aynı zamanda Şii'lerin içtihat makamı olarak kabul ettikleri Taklit Mercii olarak Ayetullah el-Uzma Ali el-Sistani'yi İran İslam Cumhuriyeti'nin ruhani lideri Ayetullah Ali Hamenei'den daha çok desteklemiştir  [15] 2009 yılında verdiği bir demeçte, Fadlallah çağdaş Lübnan'da Velayet-i Fakih makamının bir rol oynayacağına inanmadığını söylemiştir  [16] Kadın Hakları Muhammad Hussein Fadlallah kadınları erkeklere eşit görmektedir  Kadınların erkekler gibi aynı ölçüde sosyal sorumluluklara sahip olduklarına inanır  Kadınların, kadın ve erkek herkes için örnek olmaları gerektiğine inanır  [17] Muhammad Hussein Fadlallah aynı zamanda kadınların nefis mücadelesinde erkeklerle aynı yeteneklerle donatıldıklarına inanır  [18][19] Kendisine göre Tesettür, bir erkeğin bir kadını insan yerine cinsel bir nesne olarak görmesine engel olan bir şeydir  Kadınların yüzleri ve elleri hariç tüm bedenlerini örtmeleri ve dışarıya çıktıklarında makyaj kullanmaktan kaçınmaları gerektiğine inanmaktadır  [20] Fadlallah ayrıca, Uluslararası "Kadınlara Karşı Şiddetin Kaldırılması" Günü'nde kadınların kendilerine karşı işlenen toplumsal ya da fiziki şiddet girişimlerine karşı kendilerini savunmalarını destekleyen bir fetva vermiştir  Bu fetva ile kadınların hem işyerlerinde hem de evlerindeki hakları güçlendirilmekte ve İslam'ın erkeklerin kadınlara karşı şiddet işlemelerini yasakladığı vurgulanmakta ve ayrıca erkeklerin kadınların haklarını ihlal etmeleri yasaklanmaktadır  Kendi sözleriyle "ancak zayıf kişilikler adaletsiz şiddete başvuracağından dolayı, bir kadın bir erkekten dayak yiyerek fiziki şiddete uğraması, o dayağı atan erkeğin zayıf biri olduğunun ispatıdır"  [21] Kürtaj Çoğu durumlarda Fadlallah kürtaja karşıdır  Ancak bazı koşullar altında izin verilebileceğini düşünmektedir  Örneğin hamileliğin anne adayının olağanüstü hayati bir tehlikeye girmesine neden olacağı durumlarda kürtaj yapılmasına izin verilebileceği görüşündedir[22]  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |