Prof. Dr. Sinsi
|
Aksaray (İl) Tarih
Tarih
İlkçağ'da Arkhelais adını taşıyan kenti, son Kapadokya kralı Arkhelaos'un Garsuara adlı yerleşmeyi geliştirerek kurduğu sanılmaktadır Roma İmparatoru Cladius I kente koloni ayrıcalığı tanıdı Ayrıcalık, Anadolu'daki birçok önemli yolun kavşak noktasında bulunan kentin daha da gelişmesine yol açtı Bizans ile Müslüman Araplar arasında birçok kez el değiştiren şehir Malazgirt Savaşı'nın (1071) ardından Türkler'in egemenliğine girdi Şehirde günümüze kadar gelemeyen Danişmendliler eserleri vardı Şehirde Danişmend parası basılmıştır Günümüze ulaşan Danişmedli eseri, kümbet şeklindeki, Hıcıp yakınındaki Bekar Sultan Türbesi'dir Şehir Arap akınlarıyla virane hale gelmişti Kılıç Arslan II (1155-1192), yıkık durumdaki Aksaray'ı bir İslam kenti olarak yeniden kurdu, kentin çevresini surla çevirdi, camii, medrese, çarşı, hamam vb yaptırdı Azerbaycan'dan getirdiği din bilgini, zanaatkar ve tüccarları kente yerleştirdi Ticaret yolları üzerinde bulunan Aksaray, Anadolu Selçuklu Devleti'nin önemli merkezlerinden biri olarak gelişti Selçuklu'lardan sonra Karamanoğulları'nın eline geçti Bir süre Eretna Beyliği'nin egemenliğinde kalan kente (1341-1365), Karamanoğulları yeniden egemen oldu 1396'da Yıldırım Bayezid tarafından ele geçirildiyse de Timur istilasından sonra yeniden Karamanoğulları'nın eline geçti 1467'de Fatih Sultan Mehmet döneminde Aksaray kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı Aksaray, Cumhuriyet dönemi'nde 1920'de il durumuna getirildi 1933'de çıkarılan hususi kanunla ilçe olarak Niğde'ye bağlandı Ancak 1989'da yeniden il oldu
İbn-i Battuta'nın Büyük Dünya Seyahatnamesi'nde Aksaray
14 yy İbn-i Battuta'nın kaleminden kayda geçen bilgiler:
Sultan Bedreddin'in yanında çok kısa süre kalarak Aksaray'a hareket ettik Burası Bilad-ı Rum'un en güzel ve sağlam şehirlerindendir Her yandan akarsular ve bağlarla çevrilidir Şehirden üç kanal geçer ve bunlar evlerin içinden akar Şehrin içinde üzüm bahçeleri, bağlar ve bostanlar vardır Aksaray'ın koyun yününden üretilen zarif halı ve kilimlerinin dünyada bir benzeri daha yoktur Bunlar, Şam, Mısır, Irak, Hindistan, Çin ve diğer Türk ülkelerine ihraç edilir
Aksaray, Irak Sultanı'nın idaresi altındadır Burada Eretna Beğ'in naibi Şerif Hüseyin'nin zaviyesine indik Eretna Beğ, Irak hükümdarının Bilad-ı Rum'daki genel valisiydi Şerif Hüseyin ise Ahiler'den olup, beldede yoldaşları pekçoktur Bize son derece ikram ve izzette bulunarak aynen diğerleri gibi dostça davrandı
Kaynak : Wikipedia
|