|  | İslahat Fermanı İ. Meşrutiyet |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   İslahat Fermanı İ. MeşrutiyetI  Meşrutiyet 1875 ile 1876 yıllarında Bosna-Hersek ve Bulgaristan'da bağımsızlık talebiyle ayaklanmalar çıkmıştır  O dönemde Osmanlı dış politikasında isyanları destekleyen Rusya'ya bir yönelim hakim olmuştur  Bu yönelime karşı 10/11 Mayıs 1876 tarihinde bir ayaklanma çıkmış, çıkan ayaklanma sonucunda sadrazam Mahmud Nedim Paşa düşürülmüş ve diğer üstü düzey mevkilere yeni kişiler getirilmiştir  Böylece Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa sadrazam, Hasan Hayrullah Efendi şeyhülislam ve Hüseyin Avni Paşa savaş dairesi başkanı olmuştur  Bu yeni isimler Mithat Paşa ile beraber Padişah Abdülaziz'i 30 Mayıs 1876 tarihinde tahttan düşürülmüş, yerine yeğeni V  Murat'ı, Mehmed Murat Efendi'yi, getirmişlerdir  İlerleyen zamanlarda bir anayasa çıkarmaya karşı olan Hüseyin Avni Paşa ile anayasa savunucu Mithat Paşa arasında büyük tartışmalar meydana gelmiştir  Sadrazam Rüşdi Paşa, Avni Paşa tarafında yer almış ve V  Murat'ın ruh sağlığının bozuk olduğu gerekçesiyle bir anayasanın kabulü için uygun zaman olmadığını ve böyle bir şeyin söz konusu bile olamayacağını savunmuştur  Hüseyin Avni Paşa 15 Haziran 1876'da Mithat Paşa'nın evinde bir toplantı esnasında tahttan düşürülmüş ve öldürülmüş olan Abdülaziz'in bir taraftarı tarafından vurularak öldürülmüştür  30 Temmuz 1876 tarihinde Sırbistan-Karadağ Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaş ilan etmişlerdir  Aynı zamanda İngiltere de yaklaşan Osmanlı-Rus savaşını engellemek ve ayaklananlara büyük bir özerklik verilmesi amacıyla bir konferansın düzenlemesi için sıkıştırmıştır  Olası bir yabancı müdahaleye karşı koymak için Mithat Paşa bütün Osmanlı tebaasına eşit haklar sağlayacak ve planlanan konferanstan önce yürürlüğe girecek olan bir acil anayasanın çıkarılması konusunda ısrar etmiştir  Mithat Paşa V  Murat'ı tahttan indirebilmek için V  Murat'ın kardeşi Abdülhamit ile konuşur ve ona anayasayı kabul etmesi koşulu ile tahtı teklif eder  Abdülhamit anayasayı kabul edeceğini ilan ettikten sonra 31 Ağustos 1876 tarihinde II  Abdülhamit sıfatıyla tahta gelir  Fakat tuttuğu sözü yerine getirmek için, özellikle de anayasa komisyonun görevlendirmek için kendine zaman verir, fakat Mithat Paşa'nın devam eden baskıları sonucu sözünü yerine getirir  20 Ulema ve üst düzey devlet görevlilerinden oluşan ve gelişmeleri belirleyecek olan birinci danışma kurulu 30 Eylül 1876'da padişahın emri ile toplanmıştır  Kurula Midhat Paşa başkanlık yapmıştır  Kurula Midhat Paşa'nın hazırladığı 59 maddelik Kanün-ı Cedd (a?Ù? a??) ile Said Paşa'nın Fransız Anayasası çevirisinden oluşan bir taslak sunulmuştur  Kurulda anayasa karşıtlarının da olması sebebiyle gazetelerin de haber ettiği büyük tartışmalar çıkmıştır  Bakanlar kurulu (Hey'et-i Vükela / a?ئ a??) oluşturulduktan sadece bir hafta sonra var olan kurulun feshine ve yeni bir kurulun oluşturulmasına karar vermiştir  8 Ekim 1876 tarihinde yeni anayasa kurulu (Cemiyet-i Mahsusa) üyelerinin isimleri açıklanmıştır  Birçok kaynağa göre üye sayısı 2 asker, 10 ulema ve 13 Müslüman ile 3 Hıristiyan olma üzere toplam 28'dir  Daha etkili çalışabilmek için çalışma gruplarları yönetim ile ilgili düzenlemeler konusunda eğitilmişlerdir  Anayasa taslağı oluşturulurken Midhat Paşa ve Said Paşa'nın eserlerinin yanı sıra Süleyman Hüsnü Paşa'nın Kanun-i Esasi Müsveddesi'niden ve mümkün olduğunca Belçika ile Prusya Anayasalarından yararlanılmıştır  Anayasa taslakları (toplam üç taslak) padişahın isteği doğrultusunda seçilen memurlara, ör  Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa ile bakanlar kuruluna Yıldız Sarayı'nda üzerinde çalışması için sunulmuştur  Son taslak 1 Aralık 1876'da son halini almış ve 6 Haziran'da bakanlar kurulunca kabul edilmiştir  Yıldız Sarayı'nda padişahın sürgün hakkı üzerinde ısrarla durulmuştur  Böylelikle, 3  paragrafında padişaha sürgün hakkının verildiği 113  madde anayasaya eklenmiştir  Bu gelişme, özellikle özgürlük hakkını ve anayasal yönetimi savunduğu politik görüşünden dolayı Londra'ya kaçmış olan ve daha sonra affedilerek 2 Kasım 1876'da özel anayasa kurulunda üye olan Genç Osmanlılardan Namık Kemal'de öfkeye neden olmuştur  Anayasanın çıkarılması için baskı yapan Midhat Paşa da sonunda öfkeleri dindirebilmiş ve 19 Aralık 1876'da sadrazam olmuştur  23 Aralık 1876'da Kanun-i Esasi padişah tarafından kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir  Konsatntinopel Konferansına (İsanbul Konferansı) ev sahipliği yapmış olan hariciyeden sorumlu bakan Saffete Paşa 101 top atışıyla yeni anayasanın ilanı edildiğini ve bütün Osmanlı tebaasının eşit duruma getirlip haklarının ve özgürlüklerinin garanti altına alındığını duyurmuştur  Buna rağmen Rusya, Osmanlı İmparatorluğuna kuşkuyla bakmaya devam etmiş ve bu anayasayı da öne alınnmış göstermelik bir çözüm olarak değerlendirmiştir  5 Şubat 1877'de padişah sürgün hakkını ilk defa Midhat Paşa'yı görevinden alarak kullanmıştır  Tam 11 hafta sonra da kaybedilen Osmanlı-Rus Savaşı başlamıştır  Yıldız Sarayının görüşüne göre anayasa amacını gerçekleştirememiştir  Padişah da bu yenilgiden sorumlu tutulmaktan korkmuş, bu yüzden parlamentoyu yenilginin suçlusu olarak göstererek 14 Şubat 1878'de 7  maddeyi kullanarak (padişahın olağanüstü durumlarda parlamentoyu askıya alması) parlamentoyu feshetmiş ve tam monarşik bir sistemle ülkeyi yönetmeğe devam etmiştir  Anayasanın arkasındaki itici güç olan Midhat Paşa;yıldız mahkemesinin, Sultan Abdülaziz'in katli hususundaki birinci dereceden sorumluluğu nedeniyle, ölüm fermanına ve mahkemeden bağımsız iki kurulun da bu idamı onaylamasına rağmen padişah tarafından affedilip sürgüne gönderilmiş ve sürgüne gittiğı Hicaz'da 8 mayıs 1884'de ölmüştür  Acı olan şu ki; Mithad pasa, Yıldız mahkemesinin aleyhinde aldığı kararı işitir işitmez soluğu İzmir'deki Fransız konsolosluğunda almış ve bir zamanlar sadrazamlık ettiği Devlet'in aleyhine iltica talebinde bulunmuştür  Osmanlı Tarihinin görgüğü en büyük hayalperest'tir  (Yılmaz Öztuna - Bir Darbenin Anatomisı) Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |