Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aragon, ispanya, kastilya, tarihi

İspanya Tarihi Kastilya Ve Aragon

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İspanya Tarihi Kastilya Ve Aragon




Kastilya ve Aragon

Sekizinci yüzyılda Müslüman işgaline direnenler İspanyanın en az Romanlılaştırılmış ve Hıristiyanlaştırılmış eski Suevi krallığının bulunduğu Asturias dağlarına sığınmış olan Vizigot savaşçılarından oluşan küçük bir grupla sınırlıydı Oviedo Kralı Pelayo (718 - 737) yerlileri önce kendilerini savunmaya, daha sonra da saldırmaya teşvik etti; böylece Orta Çağ İspanyol tarihinin en büyük kısmını oluşturan 700 yıl boyunca sürecek yeniden fetih (İspanyolca Reconquista) başlamış oldu Asturias'ta yaşam savaşı olarak başlayan hareket, Müslümanları İspanya'dan çıkarmak ve İspanya'da yeniden bir monarşi kurmak için bir haçlı seferine dönüşmüştü
Leon kralları olarak bilinen, Pelayo'dan sonra tahta çıkan krallar Asturias'ın güneyine doğru Hıristiyan kontrolündeki bölgeleri genişletti, yerleşim olmayan bu yerleri Müslümanlara karşı güçlendirip bu sınıra yerleştiler Krallığın siyasi merkezi askeri sınıra doğru kaydı
Onuncu yüzyılda Leon Krallığı'nı korumak için Ebro Nehri boyunca, daha sonra Kastilya, yani "kaleler ülkesi" adı verilecek olan bölgeye kaleler inşa edildi Bölgeye onu korumak isteyen sınır savaşçıları ve özgür köylüler yerleştirilmişti, bunlara Leon kralları tarafından fueros (özel imtiyazlar ve ayrıcalıklar) adı verilen ayrıcalıklar tanındığından bölgede kesin bir otonomi sahibiydiler Kastilya zor sınır şartları altında kendi diyalekti, değerleri ve gelenekleri olan ayrı bir topluluk oluşturdu Kastilya ayrıca babadan oğula geçen bir savaşçı sınıfı da yaratmıştı, sınır bu sınıfı oldukça "demokratikleştirmişti": bütün savaşçılar eşitti ve herkes savaşçıydı
Kastilya 981 yılında bağımsız bir devlet haline geldi Kastilya ve Leon evlilik yoluyla birçok kez birleşse de krallar ülkelerini sürekli olarak oğulları arasında paylaştırıyordu Ama iki krallık III Fernando yönetiminde 1230 yılında tamamen birleşti
Komşu Frankların koruması altında Pireneler'in kıyısında ve Katalonya kıyılarında Fransa sınırını Müslüman İspanya'ya karşı korumak için küçük devletler kuruldu İspanyol sınırı adı verilen bu bölgenin dışında Aragon Krallığı ve Katalonya eyaletleri ortaya çıktı ve Kastilya-Leon gibi sınırlarını genişlettiler (Sınır devletlerinden günümüze kadar tek gelen devlet Andorra'dır)
Katalonya'daki eyaletlerin en büyük özelliği Barcelonalı kontlar tarafından yönetilmeleriydi Bunlar 9 yüzyılın sonunda, kendi bölgesinin Fransız tahtından bağımsız olduğunu ilan eden, Pireneler'in iki tarafındaki kilise ve yönetimi tekeline alan ve onarı - Frenk geleneğine uygun olarak - aile üyeleri arasında paylaştıran I Wilfred'in (874 - 898) torunlarıydı 1100 yılında Barcelona bütün Katalonya ve Balear Adaları üzerinde hakim duruma geldi Aragon ve Katalan eyaletleri 1137 yılında Barcelona Kontu IV Ramon Berenguer ve Aragon tahtının varisi Petronilla'nın evlenmesiyle birleştirildi Berenguer Aragon kralı ünvanını alsa da topraklarını Katalonya kontu olarak yönetmeye devam etti Berenguer ve ondan sonra gelen hükümdarlar, farklı yönetimleri, hukuku, para birimi ve siyasi yönelimi olan bu iki ülkeyi yönettiler
Valencia 1238 yılında onu yöneten emiri devirip Aragon ve Katalonya ile birleşti Üç krallıktan oluşan bu birlik, Aragon (birlik genellikle bu isimle anılıyordu) Akdeniz ticaretinin kontrolü için Venedik ve Cenova ile mücadele etti Aragon'un ticari ilgisi Karadeniz'e kadar uzandı ve Barcelona ve Valencia limanları tekstil, ilaç, baharat ve köle ile dolup taştı
Aralarındaki anlaşmazlıklar yüzünden Müslüman kontrolündeki topraklar onbirinci yüzyıldan itibaren yavaş yavaş Kastilyalıların eline geçmeye başladı 1085 yılında Toledo da kaybedilince, emirler, Kuzeybatı Afrika'yı birkaç yıl içinde kontrol altına alan militan Berberi Murabıtlar'dan yardım istediler Murabıtlar Zaragoza haricindeki bütün Endülüs'ü kendi krallıklarına kattılar Kendi İslam görüşlerine dayalı olarak yeniden bir dini diriliş yaratmaya çalıştılar Fakat İspanya'da misyonerlik çabaları kısa bir süre içinde canlılığını kaybetti Murabıt devleti onikinci yüzyılın ortasında kontrol ettikleri bölgeyi Fas'tan İspanya'ya kadar genişleten başka bir dini grup olan Muvahhidler tarafından ikiye ayrıldı Bu grup Sevilla'yı başkentleri yapmıştı Muravvidler de Murabıtlar'ın hedeflerini paylaşıyordu ve Hıristiyan devletler için askeri anlamda daha büyük bir tehlike oluşturuyorlardı Fakat ilerlemeleri 1212 yılında Reconquista tarihi için çok önemli bir olay olan Las Navas de Tolosa Muharebesi ile durdurulmuştu Bu savaş sonucunda Müslüman gücü zayıflamıştı III Fernando 1248 yılında Sevilla'yı aldı ve Endülüs'ü sadece Muvahhidler'e ihanet ederek İspanyolların himayesini kazanan Gırnata Emirliği ile sınırlandırdı Granada Müslüman bir devlet olarak kalmıştı, fakat Kastilya'nın sömürgesiydi Aragon onüçüncü yüzyılda Valencia'yı ilhak ederek heeflediği topraklara kavuşmuştu Katalanlar ise daha çok toprak sahibi olmak istiyordu ve ekonomik görüşleri topraklarını genişletmeyi düşünmeyen darkafalı Aragon soylularına üstün gelmişti 1276'dan 1285'e kadar Aragon krallığı yapan III Pedro, 1282 yılında Sicilya ada krallığında çıkan bir isyan sonucu sürgün edilen Fransız Angevins(Anjou) yerine Sicilya tahtına seçildi Sicilya ve daha sonra Napoli İspanyol tahtlarının parçası oldu ve Aragon İspanya'yı onsekizinci yüzyıla kadar etkileyecek olan İtalyan politikasına karışmaya başladı
Geleneksel olarak Avrupa meselelerinden uzaklaşan Kastilya Atlantik'te bir tüccar filosu geliştirdi ve Fransa, İngiltere ve Hollanda kıyılarındaki ticari hakimiyet için Hansa Birliği ile başarılı bir şekilde yarıştı Falan Kastilya'da elde eilen ekonomik gelişmeyi devam ettirecek ekonomik şartlar mevcut değildi Bu hem ekonomik yapıdan hem de Kastilyalıların tutumundan kaynaklanıyordu Kısıtlı kuruluşlar ekonominin bütün noktalarında etkindi - üretim, ticaret ve hatta nakliyat Bu kuruluşlardan en güçlüşü Mesta, Kastilya'nın en büyük ihracat maddesi olan yün üretimini kontrol ediyordu Ekonomik gelişmenin bir başka engeli de toplumsal anlamda çok değer taşımamasıydı Soylular işi kendi kazançları olarak görüyordu ve gelirlerini ve prestijlerini toprak sahibi olarak kazanıyorlardı

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.