Prof. Dr. Sinsi
|
İsviçre - İsviçre Tarihi'nin Tarihi,Nüfusu,Coğrafyası Hakkında Bilgi
Siyasi Yapı İsviçre Parlamento ve Hükümet binası
Federal Meclisi oluşturan Eyaletler Konseyi ve Ulusal Konsey yasa çıkarmak da dahil olmak üzere her açıdan eşit güce sahiptir
1999 anayasasına göre, federasyona özel olarak delege edilmemiş tüm güçler kantonların elindedir
Eyaletler konseyinin 46 üyesi (her kantondan iki ve yarım kantondan bir olmak üzere) doğrudan her kantonda seçilir Ulusal Konsey’in 200 üyesi ise nispi temsil esaslarına dayanarak seçilir Her iki meclise seçilenlerin görev süresi 4 yıldır Referandumlar yoluyla her yurttaş federal hükümet tarafından kabul edilmiş yasaların geçerliliğini sorgulayabilir ve federal anayasaya düzeltme yapılmasını isteyebilir Bu haklar İsviçre’yi doğrudan demokrasi uygulanan bir ülke yapmaktadır
Yürütme erki ve devlet başkanlığı görevi yedi üyeden oluşan Federal Konsey’de toplanmıştır Her ne kadar anayasaya göre Meclis Konsey üyelerini seçse ve denetlese de, yasama sürecini yönlendirme ve federal yasaları uygulama konusunda Federal Konsey yavaş yavaş önde gelen bir role kavuşmuştur Özel temsil görevlerini yürütmek üzere konseyi oluşturan yedi kişi içinden bir kişi bir yıllığına İsviçre Konfederasyon Başkanı olarak seçilir
1959 yılından Aralık 2003’e kadar Federal Konsey’de İsviçre’nin dört önemli siyasi partisi, federal meclisteki temsil oranlarına göre oluşan "sihirli formüle" göre temsil edilmiştir: 2 üye Hristiyan Demokratlardan (CVP/PDC), 2 üye Sosyal Demokratlardan (SPS/PSS), 2 üye Liberal Demokratlardan (FDP/PRD), ve 1 üye de İsviçre Halk Partisinden (SVP/UDC) Konseydeki bu geleneksel üye dağılımı herhangi bir yasa ile tanımlanmamıştır ve 2003 seçimlerinden sonra Hristiyan Demokratlar ikinci sandalyelerini, o yıl meclis seçimlerinde en güçlü parti olarak çıkan İsviçre Halk Partisine kaptırmıştır
Federal Yüksek Mahkeme’nin görevi kanton mahkemelerinden gelen temyizlere ve federal yönetimin idarî kararlara bakmaktır Yüksek Mahkeme yargıçları, altı yıllık görev süresi için Federal Meclis tarafından seçilir
Doğrudan Demokrasi
1848 federal anayasanın uygulanmaya başlandığından beri İsviçre Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir hükümet sistemine evsahipliği yapmaktadır: Doğrudan demokrasi Parlamenter demokrasi’nin vazgeçilmez ögeleri olan meclis ve konseyler de bulunduğundan kimi zaman bu sistem yarı-doğrudan sistem olarak da adlandırılır İsviçre doğrudan demokrasisinin federal düzeydeki araçları halkın hakları denilen anayasal girişim ve referandumdur Kanton ve belediye düzeyinde de bu araçlar daha geniş ve farklı olarakuygulanmaktadır
Meclis tarafından onaylanmış bir yasanın geçerliliğini sorgulamak isteyen bir grup yurttaş eğer yasanın çıkmasından sonraki 100 gün içinde yasaya karşı 50 000 imza toplayabilirlerse federal bir referandum isteğinde bulunabilirler Bu durumda yasanın kabulu ya da reddi için ulusal düzeyde ve basit çoğunluk ile karar verilen bir oylama yapılır Federal bir yasaya karşı sekiz kanton birleşerek de referandum isteğinde bulunabilir
Benzer şekilde yurttaşlar bir anayasal değişikliği 18 aylık bir süre içinde destekleyen 100 000 imzaya ulaşabilirlerse federal anayasal girişim ile ulusal oylamaya gidebilirler Meclis anayasal değişiklik isteğini tamamlayıcı olarak karşı öneri getirebilir ve seçmenler her iki önerinin kabulu durumunda seçeneklerini oy pusulalarında işaretler Anayasal değişikliklerin, ister meclis tarafından getirilmiş ister anayasal girişimle sunulmuş olsun kabul edilmesi için hem ulusal düzeydeki oylamanın sonucunun çoğunluğu hem de kantonların sonuçlarının çoğunluğu olmak üzere çifte çoğunluk aranır
İsviçre’de Bulunan Uluslararası Örgütler
Özellikle İsviçre’nin tarafsızlığı nedeniyle hatırı sayılır bir miktarda uluslararası örgütün merkezi İsviçre’de bulunmaktadır 1863 yılında İsviçre’de kurulan Kızıl Haç’ın merkezi hâlâ buradadır İsviçre Avrupa Birliği’nin bir üyesi değildir ve 1990’ların başında yapılan referandum sonucunda İsviçre halkı AB’ye katılmayı reddetmiştir 2002 yılında Birleşmiş Milletler’e katılan İsviçre, bu örgüte en son katılan ülkelerden biridir
Enerji Politikası
İsviçre’de üretilen enerjinin %40’ı nükleer enerji ve %60’ı hidroelektrik kaynaklıdır
18 Mayıs 2003 tarihinde, Moratorium Plus adındaki halk girişimi yeni nükleer enerji santrallerinin yapımını yasaklayan yasanın uzatılmasını istedi Ancak hem Moratorium Plus hem de Electricity Without Nuclear girişimleri bu sefer kabul görmedi: Moratorium Plus 41 6% evet ve 58 4% hayır oyu; Electricity Without Nuclear 33 7% evet ve 66 3% hayır oyu 10 yıldır yeni nükleer enerji santrallerinin yapımı konusundaki moratoryum, 1990 yılında oylanan ve 54 5% evet oyuna karşı 45 5% hayır oyuyla kabul edilen bir halk girişiminin sonucuydu
Kantonlar (Eyaletler)
000 (Appenzell Innerrhoden) ile 1 253 500 (Zürih) arasında ve yüzölçümü de 37 km² (Basel-Stadt) ile 7 105 km² (Graubünden) arasında değişir Kantonlarda toplam 2 889 belediye bulunmaktadır
İsviçre içinde iki anklav (kuşatılmış toprak) bulunur: Almanya’ya ait olan Büsingen ile İtalya’ya ait olan Campione d'Italia
Avusturya’nın Vorarlberg eyaletinde 11 Mayıs 1919 tarihinde yapılan referandum sonucunda halkın %80’i eyaletin İsviçre Konfederasyonuna katılması önerisini destekledi Ancak Avusturya Hükümeti’nin, Müttefik kuvvetlerin, İsviçre liberallerinin, İtalyan İsviçrelilerin ve Fransız İsviçrelilerin karşı çıkmasıyla bu gerçekleşmedi
Coğrafya
İsviçre haritası
Bunların içinde yüksekliği 3 650 metreyi aşan 50'nin üstünde dağ vardır 4 634 metre yüksekliğindeki Dufourspitze ile 4 478 metreye ulaşan Matterhorn Tepesi İsviçre'nin en yüksek noktalarıdır 13 yüzyılda Alpler'de açılan St Gotthard Geçidi, İsviçre' yi güneye bağlayan en kısa ve en eski geçittir
Dört ana ırmaktan Rhöne'un batıya, Ren'in doğuya, Ticino'nun güneye ve Aare'nin kuzeye yöneldiği Valais Alpleri görünümü*nün güzelliğiyle ünlüdür Alpler'in güneyin*deki Ticino bölgesinde İtalyanca konuşulur Burası ormanları ve gölleriyle olağanüstü güzelliktedir Alpler'in kuzeyindeki uzun ve dar düzlükte İsviçre'nin en önemli kentleri ve sanayi merkezleri yer alır Ülkenin kuzeybatı*sında, yüksekliği 1 500 metreye yaklaşan Jura Dağları uzanır Kuzeyde, Almanya Federal Cumhuriyeti ile sınırın bir bölümünü Kons*tanz Gölü, geri kalanını ise bu gölü akaçlayan Ren Irmağı oluşturur İsviçre'nin başlıca göl*leri Cenevre, Neuchâtel, Maggiore, Luzern, Zürich ve Thun'dur
Ticino dışındaki bölgelerde kışlar soğuk geçer Batıdan doğuya gidildikçe kar yağışın*da artış görülür Rhöne vadisi hemen hemen hiç yağış almaz Yüksek kent ve kasabalarda hava genellikle pırıl pırıl güneşlidir Buralar*da sis, pus ve nem yoktur Ne var ki, Alp vadileri ve Jura Dağlan'nın çevresinde gün*lerce sis kalkmaz İlkbahar ve yaz aylarında Alpler'deki çayırlar çiçeklerle örtülür Çiğdem, dağlalesi, nergis, me*nekşe ve koyu mavi renkli centiyanlar çayırla*rı süsler Alpler'in kireçtaşından sarp yamaç*larında ormangülü yetişir Gene Alpler'e özgü küçük, beyaz, yıldız çiçekli edelvays kümeleri çok güzeldir Ama bu çiçekleri artık ancak uzak ve ıssız yerlerde görmek müm*kündür Batıda meşe ve kayın, doğuda gür*gen ve melez ağaçlar, kuzeyde ladin, güneyde kestane koruları vardır İsviçre'de yabanıl hayvanlar yasayla koruma altına alınmıştır Dağların yüksekliklerinde keçiye çok benze*yen elikler yaşar Ağaç kovuklarında sincaba benzeyen marmotlara rastlanır Bundan başka dağkeçisi, tavşan, tilki, porsuk ve çeşitli kuşlar vardır Göl ve ırmaklarında alabalıklar yaşar
Doğudaki Graubünden kantonunda Sent’ten bir kış manzarası
285 kilometrekarelik yüzölçümüyle İsviçre görece küçük bir ülkedir 7,4 milyonluk nüfusa sahip olan ülkede nüfus yoğunluğu kilometrekareye 182 kişidir
İsviçre’de üç ana topografik alan bulunur: İsviçre Alpleri, İsviçre platosu, ve Jura Dağları Alpler, ülkeyi orta ve güneyinden kateden yüksek sıradağlardır İsviçre Alpleri’nin yüksek dorukları arasında (en yüksek zirvesi 4 634 metrelik Dufour Zirvesidir) bazılarında buzul bulunan sayısız vadi yeralır Buralarda doğan Ren, Rhône, Inn, Aare ve Ticino gibi Avrupa’nın başlıca nehirleri Cenevre Gölü, Zürih Gölü, Neuchâtel Gölü ve Konstanz Gölü gibi göllere dökülür
Ülkenin daha yoğun nüfusa sahip olan kuzey kısmı daha düzlük de olsa kuzeybatıda bulunan daha küçük Jura Dağları gibi dağlık da olabilir İsviçre’nin iklimi genel olarak ılıman olsa da yüksek dağlardaki zorlu şartlardan İsviçre’nin güney ucundaki sıcak Akdeniz iklimine kadar bölgeden bölgeye değişiklik gösterir
Yüksek dağlarla ayrılan birçok vadinin varlığı nedeniyle İsviçre’nin ekosistemleri çok hassastır ve hemen hemen her vadide kendine özgü ekolojiler oluşmuştur Dağlık bölgelerde de diğer yükseltilerde bulunmayan zengin bir bitki örtüsü bulunur
Halk ve Ekonomi
İsviçre halkı birçok farklı ırk ve dinden insanlardan oluşur Nüfusun yarısı Katolik, öbür yarısı ise Protestan'dır Halkın yaklaşık yüzde 70'i Almanca, batı bölgelerinde yüzde 19'u Fransızca, Ticino yöresinde yüzde 9'u İtalyanca, doğuda yaşayan ve nüfusun yakla*şık yüzde l'ini oluşturan kesim de Romans dili konuşur Bir olasılıkla çok eskiden Roma*lı askerlerin konuştuğu Latince'den türeyen Romans, bir çeşit köylü Latincesi olarak tanımlanabilir İsviçre Almanca'sı olarak bili nen birçok İsviçre-Germen lehçesi vardır
İsviçre'nin başkenti Bern'dir Ülkenin en büyük kenti olan Zürich, uluslararası banka*cılığın merkezidir Bunun dışındaki başlıca kentler Basel, Cenevre ve Lozan'dır
İsviçreliler'in büyük çoğunluğu küçük aile çiftliklerinde çalışır İsviçre'de kışlar uzun, tarlalar küçük, toprak verimsizdir Bu dağlık ülke, zengin odaklarıyla tahıl üretiminden çok sığır, domuz, keçi ve koyun yetiştirmeye elverişlidir İsviçre'nin peyniri, sütü ve sütlü çikolatası bütün dünyada tanınmıştır En ünlü İsviçre peyniri, güneybatıdaki Gruyeres kasa*basında üretilir
İsviçre'de, çiftçilikten çok sanayi önem taşır Ülkenin kömür ve petrol gibi doğal kaynaklan yoktur Su enerjisinden elde edi*len elektrik bu eksikliği karşılar Ülkede ayrıca birkaç tane nükleer santral vardır Neuchâtel ile doğudaki St Gailen arasındaki düzlük alanda çok sayıda sanayi kuruluşu yer alır Burası ekonomik yaşamın merkezidir ****l ve pamuk gibi hammaddelerin hemen hemen tümü yurtdışından sağlanır İsviçre, nitelikli ve lüks araç gereç üretiminde uzman*laşmıştır Bu ürünler arasında jeneratörler, türbinler, dizel motorları, pompalar, kimya*sal maddeler, kol, duvar ve masa saatleri, elektronik aygıtlar, takılar ve müzik araçları sayılabilir Turizm İsviçre için büyük önem taşır Ülkeye gelen turistlerin yüzde 80'i Avrupalılar'dır Uluslararası ticaret ve banka*cılık önemli gelir kaynaklarıdır
Dağlar arasındaki vadilerde yaşayan İsviç*reliler, yazları dağcılara, kışları da kayakçıla*ra rehberlik ederek ek gelir sağlarlar İsviç*re'ye özgü yodel adı verilen bir şarkı söyleme türü vardır Yodel dağlarda, peşten tize ve tizden pese ani atlayışlarla geçerek söylenir Ses böylece çok uzaklara gider
Dağlardaki geçitler ile yüzyıllardan beri kullanılan su ve karayolları yüzünden İsviç*re'nin ulaşım açısından Avrupa'da merkezi bir konumu vardır Demiryollarının çoğunu devlet işletir Dağlarda ulaşım teleferiklerle sağlanır Büyük göllerin tümünde gemiler işler Havalimanlarının en önemlileri Zürich ve Cenevre'dedir
Ekonomi
Zengin ve kararlı bir pazar ekonomisine sahip olan İsviçre, kişibaşı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’da Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve büyük Avrupa ekonomilerinin önünde yer alırken alım gücü paritesinde onuncu sırada gelir 20 yüzyılın çok önemli bir döneminde açık ara ile Avrupa’nın en refah ülkesi olan İsviçre 1990’lardan beri ağır bir büyüme dönemine girmiş ve 2005’e gelindiğinde kişi başına GSYİH’da nüfusu bir milyondan büyük Avrupa ülkeleri arasında İrlanda, Danimarka ve Norveç’in ardından dördüncülüğe düşmüş ve satınalma paritesine göre de onunculuğa gerilemiştir İsviçre Avrupa Serbest Ticaret Alanı üyesidir
Son yıllarda İsviçreliler uluslararası rekabet güçlerini arttırmak için ekonomik uygulamalarını büyük bir oranda Avrupa Birliği ile uyumlu hâle getirmiş olsalarda güçlü bir büyüme oranına ulaşamadılar Avrupa Birliği’ne tam üyelik İsviçre hükümetinin uzun dönem hedefleri arasında yer alsa da İsviçre halkı önemli ölçüde buna karşı çıkmaktadır İsviçre’nin Avrupa’nın geri kalanından izole olmasının olumsuz etkilerini azaltmak için Bern ve Brüksel arasında ticaret bağlarını daha da liberalleştirmek için karşılıklı yedi sektörel anlaşma imzalanmıştır 1999 yılında imzalanan ve 2001 yılında yürürlüğe giren bu anlaşmaların arasında serbest dolaşım hakkı da bulunmaktadır Dokuz farklı alanı kapsayan ikinci bir dizi sektörel anlaşma 2004 yılında imzalanmıştır ve hükümetler tarafından bu anlaşmaların kabulü beklenmektedir Bu ikinci dizi anlaşma arasında Şengen antlaşması ve Dublin anlaşması bulunmaktadır İki taraf arasında diğer alanlarda karşılıklı işbirliği konuları görüşülmektedir Dört yeni alanda hazırlık görüşmelerine başlanmıştır: elektrik enerjisi pazarının açılması, Avrupa Galileo GPS sistemine dahil olma, Avrupa hastalık önleme merkezi ile işbirliği ve yiyecek ürünlerinin kaynak sertifikalarının tanınması İsviçre Aralık 1992’de Avrupa Ekonomik Alanı’na üye olmama yönünde oy kullandığı için hem Avrupa Birliği ile hem de Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini ikili sektörel anlaşmalarla sürdürmektedir Mart 2001’de yapılan referandumla İsviçre halkı ülkenin AB’ne tam üye olmasına karşı yönde oy kullanmıştır
Güncel Ekonomik Gelişmeler
İsviçre ekonomisi, 2001 yılından bu yana genel bir durgunluk içindedir Atalete yol açan tekelci yaklaşımın da etkisiyle ekonomik yapıda zaman içinde ortaya çıkan sorunların çözümü için geniş kapsamlı idari ve sosyal reformlara ihtiyaç bulunduğu genel kanıdır İsviçre’nin idari yapısı itibarıyla uzun bir süreç içereceği anlaşılan yapısal reformlar için Federal Hükümet bazı çalışmalar başlatmıştır
İç pazardaki yapısal sorunların aşılmasının zaman alacağının bilincinde olan Federal Hükümet dış dünya ile ekonomik ilişkilere özel bir önem atfetmektedir Bu çerçevede, ilk kez 2005 yılında dış ekonomik ilişkiler stratejisi oluşturulmuş ve uygulamaya konmuştur Dışa dönük stratejinin bir sonucu olarak İsviçre’nin çok uluslu nitelikteki, uluslararası alanda yatırım ve faaliyette bulunan UBS gibi bankaları ile Roche, Novartis, Nestle gibi şirketleri son dönemde tarihi kârlar elde etmektedirler
Bununla birlikte ülkedeki iç piyasadaki daralma aşılamamaktadır Bunu aşmak için devlet inşaat sektörü gibi istihdam ve çeşitli sektörlerde zincirleme olumlu katkı sağlayan alanları teşvik etmektedir Bunlara ilave olarak AB ile ikili anlaşmalarla artan ekonomik ilişkilerin de etkisiyle iç piyasa, komşu AB ülkelerinin tüketim sektöründe (çoğunlukla gıda, süpermarketler, giyim ve ev eşyaları) faaliyet gösteren mağazalarına açılmış ve böylece ülke içindeki tekelci yaklaşımlar azalmaya başlamıştır Bunun hem fiyatlara hem de istihdama olumlu etkisi olmaktadır
Bu gelişmelerin etkisiyle 2006 yılının ilk altı ay verileri itibariyle ekonomi olumlu ilerleme kaydetmiştir Son yıllarda en büyük sorun olan işsizlik 2006 yılında düzenli olarak azalarak yüzde 3 1’e gerilemiştir Keza, artan petrol fiyatlarına ve faiz oranlarının yükselmesine rağmen enflasyonda görece az bir artış olmuştur Bu artış da petrol fiyatlarına bağlı üretici fiyatlarındaki artışın etkisiyle olmuştur Ekonomideki genel iyileşmenin bir göstergesi de Hükümetin 2006 yılı büyüme tahminini Haziran ayında yüzde 2 oranında yükselterek yüzde 2 7 olarak açıklaması olmuştur Keza, OECD de İsviçre için 2006 yılı büyüme tahminini yüzde 1 7’den yüzde 2 4’e çıkarmıştır
İsviçre’nin 2005 yılı Ocak-Haziran döneminde 64 milyar ABD Doları olan ihracatı, 2006 yılının aynı döneminde yüzde 7 50 artarak 68,8 milyar Dolar’a yükselmiştir 2005 yılında 61 milyar Dolar olan ülke ithalatının 2006 yılında yüzde 9 01 artarak 66,5 milyar Dolar’a yükseldiği görülmüştür
Nüfus Yapısı
İsviçre’de başlıca diller:
Almanca, Fransızca, İtalyanca, Romanş
Bu kültürler ülkenin dillerini ve kültürü önemli ölçüde etkilemiştir İsviçre’nin dört resmî dili vardır: kuzeyde ve Orta İsviçre’de Almanca(64%); batıda Fransızca (20 4%); güneyde İtalyanca (6 5%); ve güneydoğuda Graubünden kantonunda küçük bir azınlık tarafından konuşulan Romanş (< 1%) Federal hükümet dört resmî dili de kullanmak zorundadır Federal Meclis’te bu dört dilde simültane tercüme yapılmaktadır İsviçre’de konuşulan Almanca diyalekt grubuna genel olarak İsviçre Almancası denir, ancak yazılı iletişimde ve radyo-televizyon yayımcılığında standart Yüksek Almanca kullanılır Benzer şekilde İsviçre’nin diğer bölgelerinde de İsviçre Fransızcası ve Ticino diyalekti kullanılır Ayrıca resmî diller (Almanca, Fransızca ve İtalyanca) diğer dillerden İsviçre dışında anlaşılmayan bazı terimleri (Fransızca’dan geçen Almanca Billette) ve diğer dillerdekine benzer kelime kullanımlarını (İtalyanca azione, eylem anlamında değil Almanca Aktion gibi indirim anlamında kullanılır) ödünç almıştır Her İsviçrelinin okulda kendi anadilinden başka İsviçre’nin resmî dillerinden birini öğrenmesi zorunludur Bu nedenle İsviçrelilerin çoğu en azından iki dil bilmektedir
Ülkede ikamet eden yabancılar ve geçici yabancı işçiler nüfusun %21’ini oluşturur Ortalama 100 000 Türk vatandaşimizin İsviçre'de yaşadığı bilinmektedir
Din
İsviçre’de ülke çapında bir devlet dini olmasa da Cenevre ve Neuchâtel kantonlarının dışındaki tüm kantonlarda vergilendirme yoluyla Roman Katolik, Eski Katolik ya da İsviçre Reform Kiliseleri desteklenir
İsviçre’de en yaygın din %44 ile Roma Katolik Kilisesi’dir Ardından %38,5 ile protestanlık gelir Göçmenlik ile birlikte %4,3’lük bir müslüman nüfus ile %1,8’lik bir ortodoks nüfus da yerleşmiştir Farklı dillere sahip bir nüfusa sahip olan İsviçre’nin istikrarlı ve müreffeh bir ülke olması, bu ülkenin bir konsensus ya da ahenk devleti olarak tanımlanmasına yol açmıştır
Tarihsel olarak ülke katolikler ve protestanlar arasında yaklaşık eşit olarak dağılmıştır Hatta Appenzell gibi bazı kantonlar resmî olarak katolik ve protestan bölümlere ayrılmıştır ve bir çok köyün girişinde baskın olan din, "bu köy katoliktir/protestandır" tabelalarıyla belirtilmiştir Ancak bazı genel modeller de bulunur Büyük şehirler arasında başkent Bern, bankacılık merkezi Zürih ve Basel’de protestanlık baskınken Lüzern gibi diğer şehirler çoğunlukla katoliktir Cenevre ilk Calvincilik merkezi olarak tanınmıştır ve dünya üzerinde Fransızların çoğunluğunun katolik olmasına karşın Fransız İsviçresinin çoğunluğu protestandır Diğer yandan İsviçre’nin kuruluşunda bulunan Almanca konuşulan Schwyz, Uri, ve Unterwalden kantonlarıyla İtalyanca konuşulan Ticino kantonu genelde katoliktir
Kültür
İsviçre’nin kültürü komşuları tarafında çok etkilendiyse de yıllar boyunca önemli bölgesel farklılıklar gösteren kendine özgü bir kültür oluşmuştur Özel olarak Fransızca konuşulan bölgelere Fransa’ya, Almanca konuşulan bölgeler Almanya’ya ve İtalyanca konuşulan bölgeler de İtalya’ya, ülkelerindeki diğer bölgelerden daha yakındır İsviçre’deki kuvvetli bölgecilik nedeniyle homojen bir İsviçre kültüründen söz etmek mümkündür
Kültürel olarak aktif olan bir çok İsviçreli, ülkelerindeki kısıtlı olanaklar nedeniyle yurtdışına çıkmayı tercih etmiştir Aynı zamanda İsviçre’nin tarafsızlığı ve düşük vergi oranları da tüm dünyadan bir çok yaratıcı insanı bu ülkeye çekmiştir Savaş zamanlarında siyasi sığınma geleneği bir çok sanatçının bu ülkeye gelmesinde yardımcı olurken günümüzde bunu düşük vergi oranları sağlamaktadır
İsviçre'de halk sanatları, resim, şiir ve müzikte olduğu kadar, ağaç oymacılığında da kendini gösterir İsviçre kentlerinde şato, katedral ve ev mimarisinde 12 yüzyıldan bu yana Avrupa'yı etkileyen çeşitli sanat akımla*rının ürünlerini görmek mümkündür Çağdaş mimarlığın en önemli adlarından Le Corbusier İsviçreli'dir
|