Ali Fuat Cebesoy Yaşamı |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ali Fuat Cebesoy YaşamıYaşamı Ailesi ve Öğrenim Yılları 23 Eylül 1882 günü Salacak (İstanbul)'ta doğdu Babası, sonradan Türkiye'nin ilk Bayındırlık Bakanı olan İsmail Fazıl Paşa idi İlk öğrenimini Erzincan'da, orta öğrenimini İstanbul'da Saint Joseph Lisesi'nde yaptı Babasının gönülsüzlüğüne rağmen 13 Mart 1899'da, Harp Okulu'na girdi Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı sınıfa düşmesi bir bakıma gelecekteki kaderini çizmiş oldu Selanikli olan Mustafa Kemal, İstanbul'da Ali Fuat'ın ailesinin yanında kalıyordu 1902'de, Harp Okulu'nu bitirdi; 11 Ocak 1905'te, Harp Akademisi'nden birincilikle mezun oldu Askerlik Yaşamı Ali Fuat Bey'in Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askeri Ateşeliği dışında, çok hareketli geçti Trablus'ta savaş başlar başlamaz (1911) oraya ilk gidenler arasındaydı Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesinde, Pista ve Pisani muharebelerinde, I Dünya Savaşı'nın başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Harekatı'nda büyük başarılar gösterdi Kanal Harekatında 8Kolordu kurmay başkanlığı; Doğu Anadolu cephesinde Mustafa Kemal Paşa'nın emrindeki 16kolorduda 5Tümen komutanlığı yaptı Liman von Sanders komutasındaki Yıldırım Orduları Grubunun, Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordusu karşısında Nablus Hezimetine uğramasından sonra istifa eden Liman von Sanders'in yerine 23 Eylül 1918'de Mustafa Kemal Paşa atanmıştı Mamafih, Suriye cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Yıldırım Orduları grubunun 1 Ekim 1918'de Şam'dan sonra 25 Ekim 1918'de Halep'te de İngilizlere yenilip Adana'ya kadar çekilmesi neticesinde Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesini yapmak zorunda kaldı Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a dönmesinden sonra Ali Fuat Paşa, Yıldırım Orduları Grubuna bağlı olan emrindeki 20 kolorduyu terhis etmeden teçhizatıyla birlikte önce Konya'ya sonra da Ankara'ya getirerek İstiklal Savaşı hazırlıklarına başladı 1919'da Türkiye işgal edilirken Anadolu'da bağımsız olan iki kolordu'dan biri Ankara'da Ali Fuat Paşa komutasında, diğeri ise Erzurum'da Kazım Karabekir komutasındaydı Ali Fuat Paşa'nın emriyle 20 kolordu birlikleri İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında, halen adı Alifuatpaşa, Geyve istasyonu olan mevkide ateş açarak onları durdurup geri püskürttü ve İstiklal Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktan sonra Erzurum Kongresine gitmeden Amasya'da Ali Fuat Paşa ile görüşerek Amasya Tamimini birlikte imzalayıp ilan ettiler Kurtuluş Savaşı'nın ilk döneminde 20Kolordu ve Garp Cephesi komutanlığı yaptı İstanbul Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Ali Kemal Bey, Mustafa Kemal'in görevsizliğini bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi (1919) Ayrıca, her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı Bu çabaları takdirle karşılandığı için, Sivas Kongresi sonrasında Ali Fuat Paşa, Umum Kuvayı Milliye komutanı olarak görevlendirildi Büyükelçilik Görevi "Umum Kuvvayı Milliye Komutanı" olan Ali Fuat Paşa ile Kuvvayı Seyyare Komutanı Çerkez Ethem Yunan işgaline karşı 1920 Ekim ayı sonunda Gediz harekatını yaptılar Taarruz planını Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey kabul etmese de, TBMM kuvvetleri ağır zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak, İzmir'in İşgalinden sonra ilk defa Yunanlıların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladılar Harekatın bitiminde Kuvvayi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvva-yı Milliye Komutanı olan Mirliva Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliğine tayin edildi Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Mirliva Refet Paşa tayin edildiler Harekat öncesinde kendisinin onayının alınmamasına kızan Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey tarafından Çerkez Ethem taraftarlığıyla ve Kuvayi Milliye birliklerini denetim altında tutamadığı iddiasıyla suçlandı Doğru olmadığı sonradan belgelerle ortaya konan bu suçlama üzerine, ayaklanmaların bastırılmasından sonra, Ankara'ya çağrılarak Moskova Büyükelçiliğine atandı Mustafa Kemal'in talimatını yerine getirmek ve halen gizli tutulan ve onun Lenin'e yazdığı mektubu vererek Sovyetler Birliği ile sınır tesbit etmekle yükümlü olduğu bu zor görevi sırasında Kazım Karabekir komutasındaki TBMM orduları Eylül 1920'de Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u geri alırken Moskova'da Lenin ve Stalin'e, Türk Ordusunun Menşeviklere karşı savaşarak aslında Bolşeviklere de yardımcı olduğunu söyleyip teskin ediyordu 16 Mart 1921'de TBMM sefiri olarak Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması'nı imzaladı; böylece hem TBMM ilk defa bir yabancı devlet tarafından tanınmış oldu, hem de Türkiye'nin kuzeydoğu sınırları tesbit edildi Siyasi Hayatı 10 Mayıs 1921'de Ankara'ya dönerek Meclis'te siyasi çalışmalarına başladı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı 1923'te Konya'da 2Ordu müfettişliği görevine getirildi (bu dönemde meclisteki görevinden süresiz izinli sayıldı) Bir yıl sonra Ordu müfettişliği görevinden istifa ederek meclisteki görevine Ankara milletvekili olarak devam etti 1925'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı Ertesi yıl (1926) İzmir Suikastı dolayısıyla Ali Fuat Paşa da İstiklal Savaşını birlikte başlattıkları Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele Paşalarla birlikte tutuklandı, yargılandı ve beraat etti 1 Ekim 1927'de TBMM'nin ikinci Dönemi sona erince milletvekilliğine son verilmiş oldu Ayrıca, ordu açığında iken 5 Aralık 1927'de askerlikten de emekliye sevkedildi Bu olaylardan sonra dört sene müddetle politikadan uzaklaştırılarak inzivaya çekilmek zorunda bırakılan Ali Fuat Paşa, yönetimle olan anlaşmazlığı yüzünden sıkıyönetim altında tutulması istenen 84 kişilik listede yer aldı Ali Fuat Paşa'nın ikinci dönem siyasi hayatı Atatürk'le barışmasından sonra 1931 yılında Konya milletvekili seçilmesiyle başladı İsmet İnönü cumhurbaşkanı olduktan sonra Bayındırlık Bakanlığı (1939-1943) ve 1948 yılında TBMM Başkanlığı da yaptı Aynı yıl TBMM Başkanlığından ve CHP'den istifa ederek Demokrat Parti'ye geçti 1950 seçimlerinde Eskişehir'den 1954 ve 1957 seçimlerinde de İstanbul'dan milletvekili seçildi 27 Mayıs Darbesi sırasında tutuklanarak, cuntacıların Demokrat Partilileri mahkum etmek için "özel" olarak kurdukları Yassıada mahkemelerinde yargılandı Serbest kaldı I, II Dönem Ankara, IV, V, VI, VII, VIII Dönem Konya, IX Dönem Eskişehir, X, XI Dönem İstanbul Milletvekilliği yapmıştır Ölümü 10 Ocak 1968'de, İstanbul'da hayatını kaybeden Cebesoy hiç evlenmemişti Geyve civarındaki Alifuatpaşa beldesinde Merkez caminin avlusunda gömülüdür Ailesi yerinde kalmasını istediğinden, Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir Aynı beldedeki müzede kendisine ait kişisel eşyalar,fotoğraflar ve dökümanlar mevcuttur ALİ FUAT CEBESOY'UN Yazdığı Eserler Milli Mücadele Hatıratı, Moskova Hatıraları, Birüssebi- Gazze Meydan Muharebesi ve 20 nci Kolordu, Mektep Arkadaşım Atatürk, Siyasi Hatıralar, Mustafa kemal- Milli Lider Kaynak : Wikipedia |
|