Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
girit, kültür, toplum, uygarlığı

Girit Uygarlığı Toplum Ve Kültür

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Girit Uygarlığı Toplum Ve Kültür




Toplum ve kültür



Giritliler, deniş aşırı ülkelerle alım-satım işlemleri yapan, işlerinde ileri tüccarlardı Giritlilerin kültürleri MÖ 1700'lerden başlayarak yüksek derecede bir ilerleme göstermektedir Birçok tarihçi ve arkeolog adalıların bu dönemde Tunç Çağı'nın en önemli varlıklarından kalayın ticaretini yaptığına inanmaktadır Büyük olasılıkla Kıbrıs'tan getirilen bakır, kalay ile karıştırılır ve tunç elde edilirdi Girit Uygarlığı'nın ve buna bağlı olarak bakırdan yapılma gereçlerin kullanımının düşüşe geçişi ile demirin kullanımının yaygınlaşması arasında bir ilişki olduğu sanılmaktadır

Girit ticareti safran alım-satımında da ileriydi Ege kıyılarında bolca bulunabilen safran ile ilgili olarak Santorini'de bulunan safran-toplayıcıları freski dünyaca üne sahiptir Bunun yanında arkeoloji araştırmaları Giritlilerin bu dönemde seramik, bakır ve çok daha lüks mallar olan altın ve gümüş ticareti de yaptığını belirtmektedirler

Giritlilerin üretip pazarlamış oldukları mallara bakıldığında Yunanistan ile (Özellikle de Mikenler ile) Kıbrıs ile, Anadolu ile, Mısır ile, Mezopotamya ile ve batıda İspanya kıyılarında kadar olan kentler ile oluşturmuş oldukları geniş bir ticaret ağları vardı


Üç kadını betimleyen fresk



Girit'te Minos kültürünün egemen olduğu dönemlerde erkekler omuzlarını örten peştamallar ve bellerinden aşağıyı örten eteklik benzeri örtüler giyerlerdi Kadınlar boydan elbiseler ile örtünürdü, bu giysilerin yakaları göbek deliklerine kadar açık olur ve göğüs bölgeleri dışarıda kalırdı Bunların kolları kısa etekleri ise fırfırlı biçimde dikilirdi Bunun yanında yakasız, vücudu sıkıca saran üstlükler de kadınlar tarafından giyilebilirdi Bu tip giysiler tarihte bilinenler içinde en erken örneklerdir Ayrıca bazen desenlerin de kullanıldığı kumaşların üzerindeki şekiller genelde geometrik biçimli olurdu

Girit Uygarlığı'nda bayan din görevlilerinin olması ve gün yüzüne çıkarılan fresklerde kadın ve erkeklerin birlikte aynı işleri yaparken betimlenmeleri tarihçi ve arkeologları, bu dönemde, sonraki Yunan yaşam biçimlerinden farklı olmak üzere, erkek ve kadınların toplumda eşit haklara sahip olduğu düşüncesine yöneltmektedir Miras işlerinin evlenme yoluyla el değiştirdiği sanılmaktadır Girit dini bir tanrıçaya yapılan ibadetler üzerine kuruluydu Kadınlar dinsel törenleri yöneten kişiler olarak belirtilirdi Bu bilgiyi adanın pek çok noktasında bulunan, üzerine renkler ile ayırt edilmiş erkek ve kadın betimlemeleri olan freskler doğrulamaktadır Minos fresk kültüründe kızıl-kahve tonları erkekleri, beyaz kadınları simgelemektedir

Dil ve yazı


Henüz çözülememiş heceli yazaçlar, Festos Diski



Giritlilerin bu dönemde kullandıkları konuşma ve yazı diline ilişkin bilinenler, bugüne dek bulunan yazılı eserlerin azlığı nedeniyle çok yetersiz durumdadır Homeros'un eserlerinde belirttiği Eteokriti dilinin Minos dilinin devamı olduğu sanılsa da bu kanıyı doğrulayabilecek yeterli kanıt yine bulunmamaktadır Bunun yanı sıra Girit'te bulunan hiyeroglif biçimli yazılı eserlerin de Minos dili olup olmadığı kesin değildir Linear A yazım sistemi gibi Minos dili de henüz çözülememiştir ve dilin ses değerlerine ilişkin herhangi bir bulgu yoktur

Bugüne dek Minos kültüründe üzerinde yazı taşıyan yaklaşık 3000 tablet bulunmuştur Minoslulara ait olup olmadığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, onların olduğu kabul edilen bu eserlerden büyük bir çoğunluğu Linear B tipinde yazılmıştır Bunların, ticareti yapılan malların ya da kaynakların envanteri olduğu sanılmaktadır Bunların bir bölümü yazıtlar üzerinde olduğu gibi bir bölümü de din nesneler üzerine yazılmıştır Yazım için kullanılan hiyeroglifler OMI döneminde ortaya çıkmış, MÖ 18 yüzyılda (OMII) Linear A tipi yazımla eşzamanlı kullanılmış ve MÖ 17 yüzyılda (OMIII) ortadan kalkmışlardır

Mikenlerin egemen olduğu dönemde Linear A, Linear B tipi yazım sistemiyle yer değiştirdi Bu dönemde Yunan dilinin kaynağı olan en eski kayıtlar verilmeye başlandı Linear B tipi yazı 1950'lerde Michale Ventris tarafından yavaş yavaş çözülmeye başlandıysa da Linear A ve hiyeroglifler günümüze dek çözülemeden geldi Eteokriti dilinin Minos dilinin devamı olmadığını varsayarsak Minos dilinin Yunan Karanlık Çağları'nda, ekonomik, toplumsal ve politik yönden tam bir çöküşün yaşandığı dönemde yok olduğu söylenebilir

Sanat


Minos Uygarlığı'nın en öne çıkan kenti Knossos'da bir kazıda bulunan fresk: Bir boğanın üzerinden atlayarak din görevlerini yapan kişiler Koyu tenli kişi erkek, beyazlar kadın



Minos sanatına ilişkin çok büyük bir koleksiyon, Girit'in kuzey kıyılarında Knossos yakınlarındaki Kandiye kentindeki müzede bulunabilir Minos sanatı, tüm ögeleriyle özellikle de sermaik yapımlarındaki gelişim evreleriyle konu üzerinde araştırma yapan arkeologların Minos tarih ve kültürünü dönemlere ayırmasına yardımcı olur (bknz EM, OM, GM)

Doğal şartlardan dolayı bugüne ulaşma olanağı olmayan tahta ve kumaş gibi ögelerin elde bulunmayışı nedeniyle dönemin sanatını ve sanat anlayışını öğrenebilmenin en önemli yolu Minos çömlekçiliği ve öne çıkan saray mimarisidir Girit saraylarının duvarlarına işlenmiş, genelde doğa manzaralarını betimleyen freskler, taş oymaları ve karışık biçimleri olan damgalar da bu dönemin sanatı ile ilgili başvurlabilecek birincil kaynaklardır

Erken dönem Minos seramiklerinin genel özellikleri çizgisel kalıplara, spiral şekillerine, üçgenlere, eğik çizgilere, çarpı imlerine, balıkkılçığı betimlerine vb sahip olmasıdır Orta Minos dönemine gelindiğinde bunların yanında, balık, kuş ve çiçek motifleri gibi doğada var olan varlıklar da yer almaya başladı Giderek daha çok yaygınlaşmaya başlayan bu betimler, geç Minos çağına gelindiğinde hala en yaygın desenler durumundaydı ancak bu dönemde desenlemede betimlenen nesnelerin sayısı çoğalmıştı Saray yapım yöntemlerinde Knossos ve çevresindeki yerlerde geometrik yalınlık ve doğal şekillerin baskınlığı egemendi Duvarlar genelde tek renkli oluyordu Geç Minos döneminin sanat eserleri ile Miken sanatı arasında da büyük bir benzerlik görülmektedir

Din ve inanışlar


"Yılan tanrıçası" (OM III)



Giritliler tanrıçalara taparlardı Bazı erkek tanrıların da olduğu yönünde birkaç kanıt olmasına rağmen heykel ve fresklerde betimlenen tanrıçaların sayısı erkek bir tanrı olarak nitelendirilebilecek herşeyden daha çoktur Bazı tarihçi ve arkeologlar bulunan bu dişi figürlerin ibadet eden kişiler ya da bir ayin yönetmekte olan rahiplere olduğunu düşünse de bir ana bereket tanrıçasının, doğa ananın, şehir, ev, hasat ve toplum gözünde önemli görülen pek çok şeyin koruyucusu olan tanrıçalarının ve yer altını yönetenlerin varlıklarına ilişkin pek çok kanıt sunulmaktadır Bazı araştırmacılar ise tüm bunların yalnızca tek bir tanrıçanın varlığına ait olduğunu düşünmektedir Girit Uygarlığı dinsel nesnelerinde bu varlıkların her biri yılan, kuş, gelincik ya da baş yerinde belli belirsiz hayvan figürleri ile yapılmıştır Bazıları tüm bu tanrıçaların her güz ölen, ancak her baharda yeniden doğan ve bir boğa ile güneş kullanılarak betimlenen bir erkek tanrıya bağlı olduğunu öne sürer

Arkeolog Walter Burkert, Girit dini ile ilgili olguların Etrüsklerin, Antik Yunanların, Roma ve hatta Hellenistik dönemdeki toplumların bile yaşamlarındaki olgularla benzerliklerin bulunabileceğini söylemiştir Giritliler dinlerin içeriğini, dinlerinin gerekleri ve taptıkları varlıkların adlarını yazıya geçirmemişlerdir Yüzyıllar boyunca sözlü olarak aktarılan bilgiler sonucunda çok daha yetersiz bilgi kalmıştır Yunan mitolojisinde de Girit dönemine ait birkaç ad bulunmaktadır Ancak bu adlardan birini bu dönemden kalma bir ikon ile bağdaştırmaya çalışmak olanaksızdır En sık karşılaşıan dinsel ikon olan yılanlı tanrıça heykeli de dahil olmak üzere hiçbir tanrı ya da tanrıça adı günümüze ulaşmamıştır

Adak olarak sunulduğu sanılan metal ya da topraktan yapılma nesnelerin, labris adı verilen çift başlı baltaların, minyatür gemilerin, hayvan ve insan heykelciklerinin yoğun miktarda bulunduğu yerlerin tapınma yerleri ve sunaklar olduğu saptanmıştır Pek çok küçük tapınak bezneri yerin de bulunduğu bu alanlara Giritlilerin verdiği ad bilinmemektedir Saray külliyelerinin dışlarında, hem erkeklerin hem de kadınların birlikte boğa üzerinden atlama ibadetlerini gerçekleştirdikleri avlular hariç herhangi bir yerde bir sunak ya da tapınak bulunanmamıştır Bunun yanında bilinmesi gereken bir başka şey de din ile ilgili pek çok heykel olmasına karşın heykel olarak betimlenen varlıkların ya da tanrıların bugüne dek duvarlara işlenmiş fresklerine rastlanmamıştır Minos dininin en önemli simgesel varlıkları boğa, labris denen iki başlı balta, kolonlar, yılan, güneş-diski ve ağaçlardır


Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.