Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Doğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, erzincan, hakkında

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Tarihi

Erzincan'ın İlkçağ tarihi hakkında esaslı bilgiye henüz sahip değiliz Ne var ki MÖ ikinci bin yılda, bu yörede, Hurriler'in yaşadığını, ikinci bin yılın ilk yarısı başlarında da Hayaslılar'la Azziler'in hüküm sürdüğü bilinmektedir Anadolu'da MÖ 1050-1180 arasında Hattuşaş'ı merkez yaparak büyük bir imparatorluk kuran Hititler yakın doğuyu egemenlikleri altına almışlardır Erzincan ve yöresinde Hititler'e ait bir yerleşim merkezine rastlanmamışsa da, bu yörenin Hitit egemenliği altında kaldığından da hiç şüphe yoktur Doğu Anadolu'da kurulan ilkçağ devletlerinden biri Urartular'dır MÖ 900 yıllarında kurulan bu devlet Van'ı (Tuşpa) başkent yapmış, sınırlarını Hazar Denizi'nden Malatya'ya, kuzeyde Erzurum ve Erzincan'dan güneyde Halep ve Musul'a kadar genişletmiştir Erzincan yakınlarında Altıntepe'de 1953'te yapılan kazıda Urartular'a ait birçok eser çıkarılmış, bu yörenin Urartu egemenliği altında kaldığı kanıtlanmıştır Çeşitli saldırılara maruz kalan Urartu şehirleri, teker teker tahrip edilirken Medler'in Anadolu'yu istilası sırasında MÖ 600 yıllarında tamamen ortadan kaldırılmıştır MÖ 612'de Erzincan ve yöresi Urartular'ı yenerek Anadolu'yu istilaya başlayan Medler'in eline geçti Med Krallığı'nın Kyaksar döneminde Lidyalılar'la yaptığı savaşlar, muhtemelen Erzincan ve civarında cereyan etmiştir Bu yöreler MÖ550 civarında bu kez Persler'in eline geçmiştir Hititler'in Anadolu'yu istila ettikleri sırada, İran yaylasını da Persler ele geçirdiler Persler'in yükselişi daha çok Ciroz (MÖ 550-530) ve Kampis (MÖ 530-520) dönemlerine raslar Bu dönemde Erzincan ve çevresi de Persler'in eline geçer Persler'den sonra Anadolu Makendonyalılar'ın eline geçmiştir Roma İmparatorluğu ordusu MÖ 70 tarihinde Doğu Anadolu'yu ele geçirmeye başlayarak Elazığ yöresindeki Safen (Harput) Kralığı'nı yıktıktan sonra, Tigran Ordusunu da yenilgiye uğratmıştır Bu sırada (MÖ 68) Pontuslular da Erzincan yörelerinde Roma üstünlüğüne son vermişlerdir İran ile Bizans arasında sürekli savaşlara sahne olan Erzincan ve yöresi, en son Bizans imparatoru Heraklius tarafından 629 tarihinde yenilgiye uğratılan İran'dan geri alınmıştır Halife Hz Osman (644-656) zamanında Habib bin Mesleme 655 senesinde Erzincan ve yöresini ele geçirerek, bu bölgeyi tamamen Müslümanların yönetimine kattı Erzincan ve yöresi Abbasiler döneminde de çeşitli saldırılara maruz kaldı Halife Mütevekkil Alallah (847-861) döneminde Malatya Valisi Ömer bin Abdullah, Arapgir, Eğin, Kemah, Erzincan ve Trabzon kentlerini Bizanslılar'dan geri aldı (859) Böylece Erzincan tekrar Arapların hakimiyetine geçti Türkler'in Anadolu'ya daha önce akınlar yaptılarsa da, Türkler'in Anadolu'yu vatan edinmeleri genel kanaate göre Malazgirt (1071) zaferinden sonradır Alparslan'ın komutanlarından olan Mengücek Ahmet Gazi, Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar yörelerini hakimiyeti altına aldı Kemah'ı merkez yaptı Ahmet Gazi'nin ölümü üzerine (1114) yerine oğlu İshak Bey geçti Bu beyliği uzun süre yöneten İshak Bey ölünce (1124) yerine Melih Mahmut geçti İshak Beyin oğulları onu tanımayınca, Mengücek devleti parçalandı Kemah Melih Mahmut'a Erzincan Davut Şah'a, Divriği de Süleyman Şah'a düştü Davut Şah'ın öldürülmesi üzerine (1151) Erzincan'a 13 yıl Süleyman Şah sahip olmuş; Davut Şah'ın oğlu Fahrettin Behram Şah (1165) yılında babasının tahtında oturunca, Mengücek Beyliği tekrar güçlenmiştir Fahrettin Behram Şah'ın Kılıçarslan'ın damadı olması göz önünde bulundurulursa, Mengücek Selçuklu münasebeti daha iyi anlaşılır

Erzincan`nın , Otlukbeli ilçesinde 11 Ağustos 1473 gününde ünlü Otlukbeli Savaşı gerçeklendi Fatih Sultan Mehmet ile 100 000 Osmanlı asker ve Uzun Hasan Sultan ile 70 000 Akkoyunlu asker Otlukbeli`de savaşmeydanında savaşa karşı karşıya geldiler

Sarıkamış savaşın galibi General Yudenic Rus Kafkasya Ordu komutanı olarak 1915 yılın yaz aylarında Anadoluya taaruza geçti ve Erzincana kadar Rus ordu birlikleri ile ilerlendi

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



EĞİTİM
609, ortaöğretim okullarında 685 olmak üzere, 2351 öğretmen görev yapmaktadır Anaokulu ve sınıflarında 1389, ilköğretim okullarında 30974, orta öğretim okullarında 10394 olmak üzere 42757 öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir
İI de okuma-yazma oranı yüzde 96'dır Öğrenci mevcudunun yeterli olduğu tüm yerleşim birimlerinde eğitim kurumları faaliyette olup, son yıllarda Yatılı İlköğretim Bölge Okullarına ve taşımalı eğitime ağırlık verilmek suretiyle öğrenci azlığının getirdiği olumsuzluklar giderilmeye ve kaliteli bir eğitimin sağlanmasına çalışılmaktadır
Okulsuz köy bulunmamaktadır Nüfus ve öğrenci azlığı nedeniyle 222 sayılı kanuna göre öğrenci azlığından köylerde okullar kapatılmaktadır
İI merkezinde 3 Fakülte, 3 Yüksek Okul, Refahiye, Tercan ve Kemaliye ilçelerinde birer Yüksek okul bulunmaktadır
Ilde özürlülerin eğitimine yönelik, Zeynep Mustafa Han Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi ile Sümer Mesleki Eğitim Merkezi okulu hizmet vermektedir
Okul Öncesi Eğitim
İlin okullaşma oranı başta olmak üzere diğer eğitim göstergeleri Türkiye ortalamasına oldukça yakındır
2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ilde okuma yazma oranı yüzde 87 olup cinsiyetler arasında önemli fark gözlenmemektedir Çeşitli kampanyalarla okuma yazma bilmeyenlerin okur yazar durumuna getirilmesi için Halk Eğitim Merkezleri tarafında kurslar düzenlenmekte ve kursu tamamlayanlara belge verilmektedir
İlde okulsuz köy bulunmamaktadır Son yıllarda kırsal alanda yaşayan öğrencilerin kaliteli eğitim görmeleri için yatılı ilköğretim bölge okullarına, pansiyonlu ilköğretim okullarına ve taşımalı eğitime ağırlık verilmektedir
İlde özürlülerin eğitimine yönelik bir adet ilköğretim okulu ve iş eğitim merkezi ile Sümer Mesleki Eğitim Merkezi okulları hizmet vermektedir
Okullaşma oranı açısından cinsiyete göre eşitsizlik bulunmaktadır İl genelinde Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yaklaşık yüzde 8 olup, bu oran erkeklerde yüzde 9, kızlarda yüzde 7 dolayındadır Türkiye geneli okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 10,1 dir Bu oran erkeklerde yüzde 10,5 kızlarda yüzde 9,7 dir Erzincan ili okul öncesi eğitimde Türkiye ortalamasının gerisindedir
İlköğretimde okullaşma oranı yaklaşık yüzde 72 olup, bu oran erkeklerde yüzde 75, kızlarda yüzde 70 dolayındadır Ortaöğretimde okullaşma oranı yaklaşık yüzde 49 olup, bu oran erkeklerde yüzde 57, kızlarda yüzde 38 dolayındadır Türkiye geneli ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 64 dür Bu oran erkeklerde yüzde 73 kızlarda yüzde 54 dür
İlde orta öğretimde, genel liselerde okullaşma oranı yüzde 30, mesleki ve teknik liselerde yüzde 18’dir Meslek liselerinde bu oran sürekli düşmektedir
1221 Okul Öncesi Eğitim
Okul öncesi eğitim isteğe bağlı olup, ilköğretim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsamaktadır Okul öncesi eğitim, çocuklarının bedensel zihinsel duygusal ve sosyal yönden gelişimlerini, iletişim kurabilme becerilerini kazanmalarını,Türkçe’yi doğru ve düzgün konuşmalarını, çeşitli ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamının oluşmasını toplumun kültürel değerleri ve özellikleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren bilinçli ve sistemli bir eğitim sürecidir Bunun için okul öncesi eğitim büyük önem taşımaktadır
Erzincan ili genelinde bünyesinde anasınıfı bulunan ilköğretim okulları genellikle şehir ve ilçe merkezlerinde yoğunlaşmaktadır Dar gelirli ve kırsal kesimde bulunan ilköğretim okullarının bünyesinde anasınıflarının açılması önem taşımaktadır
İl genelinde; Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı düşüktür Bunun sebepleri ailelerin okul öncesi eğitimine fazla önem vermemesi, maddi imkansızlıklar, velilerin eğitim düzeylerinin düşük olması, çalışan annelerin azlığı, geleneksel yetiştirme tarzına önem verilmesi, (evde aile büyükleri tarafından bakılması) bazı ailelerin okul öncesi okulları eğitim yeri olmaktan çok bakım evi olarak görmeleri gösterilebilir
İI merkezinde 4 adet, Tercan ilçesinde 1 adet, Refahiye ilçesinde 1 adet olmak üzere 5 adet bağımsız anaokulu mevcuttur İI merkezindeki okullar bünyesinde 50, Çayırlı’da 2, Üzümlü'de 6, İliç’te 2, Kemah ‘ta 2, Tercan’da 3, Kemaliye ve Otlukbeli ilçelerindeki okullar bünyesinde birer adet olmak üzere 67 adet ana sınıfı bulunmaktadır
İlköğretim
Erzincan genelinde 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitimde okullaşma oranı yaklaşık yüzde72 dolayındadır
8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitimde il genelinde okullaşma açısından fiziki kapasite ve ders araç gereçleri bakımından ele alındığından DAP Bölgesi illerine göre yeterli durumdadır E-80 karayolunun Erzincan’dan geçmesi Eğitim Fakültesi ve diğer yüksek öğretim kurumlarının ve 3 Ordu Komutanlığının il merkezinde bulunması, ayrıca il genelinde nüfus artışının düşük olması, ilköğretimdeki başarıyı olumlu yönde etkilemektedir
Erzincan’ın bazı bölgelerinde özellikle Refahiye, Tercan, Çayırlı ilçelerinde kışların uzun ve sert geçmesi, İlçelerdeki köy yerleşim yerlerinin dağınık olması ve sürekli dışarıya göç vermesi, mezra ve köyaltı yerleşim yerlerindeki öğrenci velilerinin çocuklarını YİBO’lara göndermemeleri, il genelinde ilköğretimdeki başarıyı olumsuz etkilemektedir
İlköğretim okullarında öğrenim gören öğrencilerin yüzde 65’i şehir merkezinde yüzde 35’i ise köylerde okula devam etmektedir
Erzincan’da bulunan 3 YİBO’nun toplam yatılı öğrenci kapasitesi 1910’dur YİBO’ların doluluk oranı yüzde 72’dir İl genelinde ikili eğitim yapan okulların oranı yüzde 2’dir İkili eğitim yapan öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının yüzde 8,7‘sidir
İl genelinde İlköğretim Okullarındaki başarı diğer doğu illerine göre hızla artmaktadır Köy ve mezralarda göç nedeniyle bugüne kadar kapanan ilköğretim okulu sayısı 429’dur
İI genelinde merkezdeki 8 okul dışında tüm okullar normal eğitime geçmiş bulunmaktadır Normal eğitime geçme oranı %96’dır Merkezdeki İlköğretim okulu sayısı 98, ilçe ve köylerindeki ilköğretim okulu sayısı 102 olmak üzere toplam okul sayısı 200 adettir
1994-1995 öğretim yılından itibaren taşımalı eğitim yılına geçilmiş olup, taşınan öğrenci sayısı il genelinde 2003-2004 öğretim yılında 1986 kişidir Taşımalı eğitimin uygulandığı okul sayısı da 145’dir
İI genelinde ilköğretim öğrenci sayısı 30974, öğretmen sayısı 1609, derslik sayısı 1419, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 19'dur
Ortaöğretim

İI merkezinde meslek lisesi sayısı 6, ilçe merkezlerindeki meslek lisesi sayısı 7 olmak üzere toplam meslek lisesi sayısı 13’dür
Orta öğretimde toplam öğrenci sayısı 10394, öğretmen sayısı 685, toplam derslik sayısı 499 ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 15'tir
İI genelinde biri özel, diğerleri resmi okulların pansiyonları olmak üzere toplam 15 adet pansiyon bulunmakta, bunların toplam kapasitesi 1508 kişidir
İlde 12 adet öğrenci yurdunun toplam kapasitesi ise 931 kişidir Bunların içerisinde Merkez Vakıf Öğrenci Yurdu 300, Kemah Sultanmelik Vakıf Öğrenci Yurdu 40, Sabancı Kız Yetiştirme Yurdu 88 kişilik olup, diğerleri düşük kapasiteli özel öğrenci yurtlarıdır
İlde mesleki ve teknik öğretim okullarının kapasitesi yüksektir Endüstri meslek liseleri yarı kapasite ile eğitim vermektedir Diğer mesleki ve teknik liselerde potansiyel olmasına rağmen kapasite düşüktür
Orta öğretimde çok fazla türde okul olması öğrencilerin mesleki ve teknik eğitimi tercihinde sorun olmaktadır Mesleki ve teknik eğitim gören öğrenci oranının yüzde 50’ye çıkarılması gereklidir İlde meslek yüksek okullarının olması mesleki ve teknik eğitim için bir avantajdır
İlde sanayileşmenin yetersizliği başarılı öğrencilerin gelecekte işsiz kalmak ve üniversiteye girememek korkusuyla bu okulları seçmemesi gibi nedenlere mesleki ve teknik eğitim olumsuz etkilenmektedir
Yüksek Öğrenim
Erzincan’da Yükseköğretim kurumları 1975 yılından itibaren kurulmaya başlanmıştır Bu tarihten itibaren düzenli şekilde öğretim yapılmış ve önemli gelişimler kaydedilmiştir
Erzincan’da Kemaliye Meslek Yüksekokulu hariç, diğer fakülte ve yüksekokulların tamamı Atatürk Üniversitesine bağlı olarak öğretim yapmaktadır Kemaliye ilçesindeki Meslek Yüksekokulu, ulaşım kolaylıkları bakımından Fırat Üniversitesine bağlı olarak öğretim yapmaktadır Ayrıca kent merkezinde 1 Polis Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır
İşadamlarının yardım ve desteğiyle kent merkezinde yapılan Fen-Edebiyat Fakültesi eğitim ve öğretime açılmıştır Yükseköğretim kurumlarının ildeki dağılımı aşağıdaki tablo ’da gösterilmiştir
Erzincan’da Yükseköğretim Kurumlarının Dağılımı

İlçe
Eğitim Fakültesi
Hukuk Fakültesi
Sağlık Yüksekokulu
(4 yıllık)
Meslek Yüksekokulları
(2 yıllık)
Polis Meslek Yüksekokulu
Fen ve Edebiyat
Fakültesi

Toplam
Merkez
1
1
1
2
1
1
7

Refahiye
1
1

Tercan
1
1

Kemaliye
1
1

Toplam
1
1
1
5
1
1
10


İlde yükseköğretim kurumları, kuruluş yıllarındaki konumlarından çok ileri düzeylere ulaşmışlardır İlave dersliklerin yapılması, laboratuar ve atölyelerin oluşturulması, yeni bölümlerin/programların açılması, modern ders araç gereçlerini artırılması, internet konularda önemli gelişimler sağlanmıştır Bütün bu gelişmeler yükseköğretim kurumlarında öğrenci kapasite artırılmasını sağlamıştır Erzincan’daki mevcut yükseköğretimin alt yapısı, yeni yükseköğretim kurumlarının, hatta yeni bir üniversitenin oluşturulmasını destekleyecek seviyededir
Erzincan’da üniversite birimlerinin artması karşısında öğretim elemanı kadro sayıları da artmıştır Öğretim elemanları zaman içinde yüksek lisans ve doktora çalışmalarına katılmışlardır Fakülte ve Yüksekokullarda görevli öğretim elemanları, kendi üniversitelerinde veya görevlendirme ile başka üniversitelerde yüksek lisans ve doktora çalışmaları yapmışlardır Öte yandan yurtdışı imkanlardan yararlanan bir çok öğretim elemanı, çalışmaların bir kısmını yurt dışında tamamlamışlardır
Erzincan Hukuk Fakültesi : Atatürk Üniversitesine bağlı olarak 1987 yılında kurulmuştur Deprem nedeniyle öğrencileri Ankara'ya nakledilen okulun hizmet binası ve diğer sosyal tesisler tamamlanarak 1993-1994 öğretim yılında eğitim ve öğretime başlamıştır Okulda teorik eğitimin yanısıra uygulama imkanı veren 1 duruşma salonu, 2 bilgisayar laboratuvarı, 6 derslik, 1 kütüphane ve 1 internet kafe bulunmaktadır
Halen kamu hukuku, özel hukuk ve maliye bölümlerinden oluşan fakültede 37 öğretim üyesi, 1 öğretim görevlisi, 11 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 49 öğretim elemanı ve 400 öğrenci bulunmaktadır
Eğitim Fakültesi : İlköğretim, türkçe, beden eğitim ve spor, bilgisayar ve öğretim teknolojileri, eğitim bilimleri ve güzel sanatlar bölümlerinden oluşmakta olup, 3750 m2 kapalı alan, 28174 m2 açık alan, 28 dershane, 400 kişilik anfi, spor tesisleri, kütüphane, laboratuvar tesisleri bulunmaktadır Fakültede halen 34 öğretim üyesi, 23 öğretim görevlisi ve okutman, 8 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 65 öğretim elemanı ve 2650 öğrenci bulunmaktadır Resmi kuruluşu tamamlanan Fen Edebiyat Fakültesine 2004-2005 öğretim yılında öğrenci alınacaktır
Fen ve Edebiyat Fakültesi : 2004 yılında kurulmuştur 2004-2005 Eğitim ve öğretim yılında ek yerleştirme ile Matematik ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerine toplam 82 öğrenci alınarak eğitim ve öğretime başlamıştır
Akademik ve idari kadroları oluşturulmasına çalışılmakta, başta Eğitim Fakültesi olmak üzere diğer yüksek öğrenim kurumlarından öğretim üyesi karşılanmaktadır
Meslek Yüksek Okulu : İnşaat, elektrik, otomotiv, endüstriyel elektronik, haberleşme, harita ve kadastro, iş makinaları, kontor sistemleri ve teknolojisi ve makine programlarından oluşan "teknik programlar bölümü" ile bilgisayarlı muhasebe ve vergi uygulamaları, büro yönetimi ve sekreterlik ile adalet proğramlarından oluşan "iktisadi programlar bölümü" şeklinde eğitim ve öğretimini sürdürmektedir Ayrıca, okulda ikinci öğretim olarak elektrik, endüstriyel elektronik, haberleşme, inşaat, bilgisayarlı muhasebe ve vergi uygulamaları proğramları bulunmaktadır Okulda 2001-2002 öğretim yılında 11öğretim üyesi ve 35 öğretim görevlisi, okutman, uzman olmak üzere toplam 46 öğretim elemanı ve 1436 öğrenci bulunmaktadır
Sağlık Meslek Yüksek Okulu :1999 yılında kurulmuş olup dört yıl süreli eğitim vermektedir Hemşirelik bölümünde 200 öğrenci, 1öğretim üyesi, 6 öğretim görevlisi, 1 okutman ve 1 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 9 öğretim elemanı ile faaliyetlerini sürdürmektedir
2004-2005 öğretim yılında yüksek okula kayıt yaptıran öğrenci bulunmamaktadır

Kemaliye Meslek Yüksek Okulu : 2001-2002 öğretim yılında 10 öğretim görevlisi, 1 doçent, 1 okutman ve 245 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam etmektedir
Okul 1 öğretim üyesi, 6 öğretim görevlisi, okutman, uzman, 2 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 9 öğretim elemanı ile hizmet vermektedir
020 erkek, 1000 kız olmak üzere toplam 2020 öğrencilik yurt bulunmaktadır Halen 810 kız 680 erkek olmak üzere 1490 öğrenci barınmaktadır Yurt kampüsü içinde lokanta, kafeterya, çamaşırhane, kapalı spor salonu, açık basketbol, voleybol, futbol sahası ve bir misafirhane bulunmaktadır
Kam****a ayrıca çamaşırhane, internet salonu, bay ve bayan kuaför salonları, ayakkabı tamir salonu, her blokta kantin ve televizyon izlemeler için salonlar, bilardo ve masa tenisi, satranç salonları bulunmaktadır
Yurtta çok amaçlı ve modern bir kapalı spor salonu bulunmaktadır Bu salon dışında açık basketbol ve voleybol sahası ile standartlara uygun futbol sahası bulunmaktadır
İlçelerde Yükseköğretim öğrenci yurdu bulunmamaktadır Buralarda öğrenim gören öğrenciler, okul yönetimlerince düzenlenen ve sağlanan yerlerde barınmakta ve beslenmektedirler
Ayrıca 400 öğrenci kapasiteli Özel yüksek öğretim öğrenci yurtları mevcut olup;Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde faaliyet göstermektedirler
Lojman Durumu:İlde Yükseköğretim kurumları ile kurumlarda görevli öğretim elemanı ve diğer personel sayısında artış oldukça lojman ihtiyacı da artmış ve buna paralel olarak zaman içinde önemli sayıda lojman yapılmış veya edinilmiştir
Yükseköğretim kurumlarınca yaptırılan lojmanlara ek olarak, Erzincan’da 1992 depremi sonrasında yeniden yapılanma programı kapsamında Dünya Bankası’nca sağlanan kaynakla yaptırılan ve modern bir mimari ve peyzaja sahip 1000 adet kamu lojmanından 52 adeti yükseköğretim kurumlarının kullanımına tahsis edilmiştir
Fakülte ve yüksekokulların kampusunda bulunan prefabrik lojmanlar da önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır Öte yandan Sümerbank Bez Fabrikası özelleştirilirken, bahçesindeki 52 adet lojman üniversiteye devredilmiştir
2004 yılında Erzincan’da Yükseköğretim Kurumuna ait veya kullanımına tahsis edilmiş lojman sayıları; 88 adet Yükseköğretim Kurumuna ait lojman, 74 adet Yükseköğretim Kurumuna tahsis edilmiş lojman ve 33 adet prefabrik lojman olmak üzere toplam 195 adettir
Mesleki Eğitim Merkezi
Ülkemizde çıraklık eğitimi ile ilgili düzenlemeler 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile uygulanmaktadır Erzincan ilinde çıraklık eğitimi veren bir tek merkez bulunmaktadır İlçelerde çıraklık eğitimi veren merkez bulunmamaktadır Merkez ihtiyaç halinde meslek ve yetiştirme kursları açılmaktadır Ayrıca 3’er aylık dönemler halinde kalfalık ve ustalık sınavları yapılmakta olup ortalama her dönemde 300 aday sınavlara katılmaktadır
Mesleki Eğitim Merkezine en az ilköğretim mezunu olup 14-19 yaş grubu ve kapsamdaki meslek dallarından birisinde çalışanlar kayıt yaptırmak zorundadır
Çıraklık eğitimi, diğer eğitim sistemlerine oranla, daha ekonomik, daha verimli ve istihdamla çok daha sıkı ilişki içerisindedir Öte yandan üretime katkıları sonucunda ülke ekonomisine katma değer sağlayarak, kendileri için yapılan harcamaların çok daha fazlasının ekonomiye kazandırmalarına imkân sağlamaktadır
Çıraklık eğitiminin bir diğer boyutu da çeşitli sebeplerle eğitim imkânından yoksun kalmış bir kesimin eğitimle yeniden kaynaştırılmaları, onların önünün açılarak topluma yeniden kazandırılmalarıdır Bu kesimde yer alan gençlerimizin sosyal ve psikolojik bakımdan güçlendirilmesini sağlayarak toplumla ve kendisiyle barışık, meslek sahibi insanların yetişmesine imkân vermesidir
İl sanayi yatırımlarının yetersiz olması çıraklık eğitimine olan rağbeti azaltmaktadır Ayrıca, zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması çırak öğrenci sayısında azalmalara neden olmuştur
Merkezin fiziki mekan yönü ile ilin çıraklık eğitimini karşılayabilecek düzeyde olması büyük bir avantajdır Hizmet binası ve atölyeler eğitim için yeterlidir
Eğitim Yatırımları
İlimiz 2003 yılı yatırım programında yeralan ve yapımına başlanılan Ergenekon Mahallesi 16 derslikli İlk Öğretim Okulu inşaatı tamamlanarak geçici kabule hazır hale getirilmiştir Erzincan Merkez Salih Erkan İlk Öğretim Okulu 12 derslikli ek bina inşaatı ve 13 Şubat ilk Öğretim okulu 12 derslikli ek bina inşaatlarının yapımına devam edilmektedir
2004 Yılı Yatırım Programında Yeralan Eğitim Yatırımları: Merkez Ziya Gökalp İlk Öğretim Okulu 12 Derslikli Ek Bina İnşaatı, Merkez Mehmetçik İlk Öğretim Okulu,12 Derslikli Ek Bina İnşaatı, Merkez Fatih İlköğretim Okulu 12 Derslikli Ek Bina İnşaatı, Merkez 100 Öğrencilik Ana Okuluinşaatlarının yapımına başlanmıştır Merkez Gazi İlköğretim Okulu 12 derslikli ek bina inşaatının ihalesi yapılmış olup sözleşme aşamasındadır
2004 yılı ilköğretim kurumları yatırım programında yer alan 210 milyar TL proje bedelli Ergenekon mahalllesi 100 öğrencilik Ana Okulu, 820 mlyar TL proje bedelli merkez Yaylabaşı ilköğretim Okulu 12 ek derslik inşası, 720 milyar TL proje bedelli Tercan Mercan İlköğretim okulu 8 ek derslik inşası ihaleleri yapılarak yapımlarına başlanılacaktır
Merkez Öğretmen evi takviye ve güçlendirme onarımı ve merkez mesleki eğitim merkezi takviye ve güçlendirme onarımı işlerinin ihaleleri yapılarak onarım inşaatlarına başlanmıştır
İl merkezinde hayırsever vatandaşlar tarafından Şeker İlk Öğretim Okuluna 9 derslikli ek bina ve Refahiye Nezahat Çeçen İlk Öğretim Okuluna 8 derslikli ek bina inşaatı yapılarak 2004-2005 eğitim öğretim yılında hizmete açılmıştır
Halk Eğitim Çalışmaları
Yaygın Eğitim; Örgün eğitimin dışında kalmış yada örgün eğitimin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden çıkmış bireylere, gerekli bilgi beceri ve davranışları kazandırmak için örgün eğitimin yanında veya dışında onların ilgi, istek yetenekleri doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerini sağlayıcı nitelikte çeşitli süre ve düzeylerde yaşam boyu yapılan eğitim-öğretim-rehberlik ve uygulama etkinliklerinin tümüdür
İl genelindeki yaygın eğitim kurumlarındaki eğitime daha çok genç kız ve kadınlarımız iştirak etmektedir Yaygın eğitim kurumlarında açılan kurslarda kursiyerler tarafından üretilen ürünler şahsın ihtiyacını karşılar niteliktedir Üretime yönelik bir çalışma yapılamamıştır
İlde yaygın eğitim kurumlarında yetişkinlere yönelik olarak meslek edindirme sosyal-kültürel ve okuma-yazma kursları olmak üzere üç çeşit kurs açılmaktadır
Önceki yıllarda¸sosyal ve kültürel kursların tamamına yakını il ve ilçe merkezlerinde açılmıştır İlde gelişmiş bir sanayinin olmaması meslek edindirme kurslarına talebin az olmasına sebep olmaktadır Halk Bankası tarafından girişimcilik adı altında verilen krediler kursiyerleri teşvik etmiştir Kursları tamamlayarak kalifiye eleman olma özelliğini kazanan kursiyerler daha sonra iş bulmakta sıkıntı çektiklerinden isteksiz olmaktadırlar
İl genelinde okuma-yazma bilmeyenlerin oranı kadınlarda yüzde 11 erkeklerde ise yüzde 7 dolayındadır Nüfusun büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla geçinmektedir Hayvancılığın büyük çoğunluğunun yayla hayvancılığı şeklinde olması ve bu işi konar-göçer ailelerin yapması, okulsuz mezra ve köylerin dağınık ve çok olması okuma-yazma oranını etkilemiştir
Erzincan’da da ülke genelinde olduğu gibi “Ulusal Eğitime Destek Kampanyası” projesi başlatılmış olup, proje kapsamında okur-yazar seviyesinin yüzde 100’e çıkarılması için çalışmalar hızla sürdürülmektedir Okuma-yazma kurslarına katılan kursiyerlerin büyük çoğunluğu genç kız ve kadınlardan oluşmaktadır
Ulusal Eğitime Destek Kampanyası projesi kapsamında yapılan konferanslarda; İl genelinde hanımlara yönelik olarak anne ve çocuk sağlığı, kadın hastalıkları, evlilik, evlat edinme, malların paylaşımı, ergenlik çağı vb konularda çeşitli tarihlerde konferanslar düzenlenmiştir Kemaliye, Tercan, Çayırlı, İliç, Kemah, Üzümlü, Refahiye ilçelerinde birer kez, merkez ilçede ise 7 ayrı yerleşim biriminde konferanslar düzenlenmiş ve bu konferanslardan 3000’e yakın bayan katılımcı istifade etmiştir
Rehabilitasyon merkezinde kalan 100’e yakın çocuğa yaş günü eğitim ve moral geceleri düzenlenmiştir Sabancı Kız Yetiştirme yurdundaki 80 öğrenciye de yaş günü ve moral geceleri düzenlenmiş, bu öğrencilerin topluma uyumlarını sağlamak için uzman psikologlar tarafından terapi programları düzenlenmiştir
Türk Silahlı Kuvvetleri ile yapılan işbirliği neticesinde dershanelere giderek üniversiteye hazırlanma imkanı bulamayan dar gelirli aile çocuklarının katılacağı üniversite hazırlık kursları açılmıştır
Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kurs gören ve yarının anneleri olacak kızları aydınlatmak amacıyla; aile planlaması, çocuk hastalıkları, hamilelik, gençlerde ruh sağlığı, ailede huzur ve eş seçimi, ilkyardım, çevre kirliliği, mesleklerin tanıtımı, zararlı alışkanlıklarla mücadele, Atatürkçü düşünce sistemi ve kadın hakları, trafik bilgisi konularda konferanslar düzenlenmiştir
2003-2004 eğitim öğretim yılında; 136 meslek kursu, 56 sosyal kültürel kurs ve 17 okuma-yazma kursu açılmış olup, meslek kurslarına 2109, sosyal kültürel kurslara 1058 ve okuma-yazma kurslarına 75 kursiyer katılmıştır
Bu kurslarda 2 öğretmen, 9 kadrolu usta öğretici, 75 ücretli usta öğretici ve 123 lider öğretmen görev yapmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Genel Bilgi


Erzincan İl’i genellikle dağlar ve platolarla kaplıdır Güneybatıdan Munzur, kuzeybatıdan Refahiye dağları il alanına girer Doğudan Erzurum’dan gelerek, batıya doğru uzanan Karasu ve Kop Dağları, İl alanını derinlemesine, aralarında geniş düzlükler bırakacak şekilde böler İlin en yüksek noktasını Keşiş Dağları (3537 m) oluşturmaktadır Köhnem Dağı (3045 m), Sipikör Dağı (2666 m), Mayram Dağı (2669 m), Kop Dağı (2963 m), Mülpet Dağı (3065 m), Munzur Dağları (3449 m), Kazankaya Dağı (2531 m), Ergan Dağı (2531 m), Dumanlı Dağları (2618 m), Coşan Dağı (3976 m) ildeki diğer yükseltilerdir Dağlar arasındaki çukurlarda yer alan ovalar ve düzlükler boğazlarla birbirine bağlanmış durumdadır Doğu Anadolu’nun, Yukarı Fırat Bölümünde yer alan Erzincan Ovası, doğu-batı yönünde uzanır Erzincan Ovası, Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeyindeki tektonik kökenli çöküntü alanı dizisinin batıdaki ilk ovasıdır Doğuda Sansa Boğazıyla Tercan Ovasına bağlanır Kalın bir alüvyon tabakası ile örtülü olan bölgenin en geniş ovası Pekeriç Ovası’dır Munzur ve Dumanlı gibi dağların yüksek kesimlerinde geniş yaylalar yer almaktadır İl topraklarının refahiye dışındaki kesiminin sularını Karasu toplar Karasu, Kemaliye ilçesinde Kadıgölü suyu ile Miran suyunu aldıktan sonra, ilçenin güneydoğusunda Başpınar yakınlarında Elazığ il Sınırına girer Kuzeybatı kesimindeki Refahiye yöresinin suları ise Çukurdere’nin katıldığı Kelkit aracılığı ile Karadeniz’e dökülür Karasu’nun kollarından olan Tuzla Çayı üzerinde, Tercan barajı kurulmuştur Yüzölçümü 11903 km2 olan Erzincan’ın toplam nüfusu 316841’dir

Erzincan, genel olarak karasal iklim özelliklerine sahiptir Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan, Elazığ ve Malatya dışındaki diğer tüm illerden, daha ılıman bir iklimi vardır

Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, arpa, çavdar, fasulye, fiğ, şeker pancarı, soğan ve patatestir Sebzecilik ve meyvecilik ve bağcılık, sulamanın yapılabildiği Erzincan Ovasında yoğunlaşmıştırDutluklar ilde geniş yer tutmaktadır Hayvancılık küçük çapta olup, koyun ve kıl keçisi yetiştirilir Merkezdeki şeker, et ve süt fabrikaları sığır besiciliğinin gelişmesine neden olmuştur Özellikle süt ürünlerinden Erzincan’ın tulum peyniri ün kazanmıştır Bunların dışında tavukçuluk ve arıcılık da ilin ekonomisinde önemli yer tutmaktadır

Erzincan’ın çeşitli ilçelerinde bulunan zengin maden kaynaklarının pek azı işletilmektedir İliç ve Kemaliye’de demir, Tercan’da manganez ve krom, İliç’te asbest, Çayırlı ve Refahiye’de magnezit, Kemaliye ve Refahiye’de linyit, Erzincan-Mollaköy’de perlit yatakları bulunmaktadır Ayrıca büyük bölümünde mevsimlik üretim yapılan kaynak tuzlaları, Erzincan kenti yakınlarındaki Ekşi Su ve Bögert’te kaplıca ve maden suyu kaynakları bulunmaktadır

doğusundaki Altıntepe’de ve Küçüktepe Höyüğünde yapılan arkeolojik kazılarda ele geçirilen buluntulardan, yörede ilk yerleşimin İlk Tunç Çağına (MÖ3500-2000) ait olduğu anlaşılmıştırAltıntepe’deki İlk Tunç Çağına ait yerleşmenin üstünde Urartuların önemli merkezlerinden biri olan bu yerleşmede kale, saray ve tapınak kalıntılarına rastlanmıştırXyüzyıldan sonra Urartuların egemen olduğu yöreye daha sonra MÖVIyüzyılda Medlerin ve Perslerin, MÖIVyüzyılda Makedonyalıların ve Seleukosların hakimiyetine girmiştirII ve I yüzyıllarda da Romalıların, Arsakların, Pontus ve Arakslar arasındaki çekişmelere sahne olmuşturMSIIyüzyılda Sasanilerin egemenliği altına girmiş, XIyüzyılda da Mengüçlerin hakimiyetine girmiştir Bundan sonra İlhanlılar, Eratna Beyliği hakimiyetinde kalmıştır XIVyüzyıl sonunda (1379-1403) Mutahheretten’in hükümdarlığında kalan yöre Timur’a bağlanmıştır Yıldırım Beyazıt (1401) Erzincan ve Kemah yöresini kuşatmış, ancak, Karakoyunluların kurucusu olan Kara Yusuf Bey tarafından (1410) ele geçirilen Erzincan, on yıllık bir süre Karakoyunluların yönetiminde kalmış, Bu dönemde Karakoyunlular ve Akkoyunlular arasındaki mücadelelere sahne olmuştur Otlukbeli Savaşı’ndan (1473) sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından osmanlı topraklarına katılmıştır XVIyüzyılın başlarında bir süre Safavilerin denetimine giren yöre, 1514’te yeniden Osmanlı topraklarına dahil olmuştur

XIXyüzyıl sonlarında Erzurum vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Erzincan, IDünya Savaşı sırasında Rus işgaline uğramıştır 13 Aralık 1917’de Erzincan Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır

Bu depremlerin en önemlileri 1047, 1457, 1583, 1666, 1784, 1888, 1930, 1939’da olanlardır 1939’daki depremden önce demiryolunun güneyinde bulunan kentin terk edilmesinden sonra, geçici olarak demiryolunun kuzeyine yerleşilmiş, daha sonra da bugünkü yerine taşınmıştır 1963’ten sonra gelişerek Erzincan Ovasının kuzey kenarına kadar dayanmıştır

Yeni kentte herhangi bir eski eser bulunmamaktadır Deprem nedeniyle büyük zarar gören eski kentteki tarihi eserler ise; XIIIyüzyılda yapıldığı sanılan kümbet, Akkoyunlu ve Karakoyunlulardan kalma mezar anıtlar, Bey hamamı (1471), Çadırcı hamamı (1548), Erzincan kalesi, Terzibaba Türbesi, Hızır Abdal Sultan Türbesi, Melik Gazi Türbesi, Kemah’ta Gülalibey Cami, Tercan’da kervansaray, Hamam, mescit , Kemah’taki Mama Hatun Kümbeti’dir Ayrıca şehir merkezine 15 km uzaklıktaki Altıntepe’de bulunan Urartulara ait kent kalıntıları bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Gezgin Gözüyle

Sarp kayalar üzerinde kurulu olan Kalenin, iç içe iki yapısı olup, çevresi surlarla çevrilidir
Altıntepe: Şehir merkezine 15 km uzaklıkta, Erzincan-Erzurum karayolunun 100 m kuzeyinde yer almaktadır Günümüze kadar ulaşabilmiş en sağlam Urartu şehirlerinden birisidir 1959 yılında yapılan bilimsel kazı ve araştırmalarda iç içe iki kale duvarı ile korunan tapınak - saray kompleksi, mezarlar, konutlar ve çok sayıda arkeolojik eserler ortaya çıkarılmıştır Höyükte bulunan ve MÖ 8 yüzyıla ait eserler Çivi yazılı tunç eşyada, kral adları bulunmuştur Urartu sanatının parlak dönemine ait yüksek düzeyli eserler Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir Altıntepe buluntularında tanrı, insan, hayvan figür ve motifleri önemli yer tutmaktadır Altıntepe kalıntıları, tapınak-saray kompleksi, sütunlu kabul salonu, açık hava tapınağı, üç adet mezar ve depo binasından oluşmaktadır

Cami, Türbe ve Külliyeler: İlde yer alan Terzibaba Kemah ilçesindeki Gülabibey Cami günümüzde halen kullanılmaktadır Mama Hatun Külliyesi Tercan ilçesindedir Saltukoğulları Hükümdarı Il İzzettin'in kızı olan Mama Hatun, Tercan'da Orta Çağ Türk mimarisinin en ilginç ve önemli eseri kervansaray, hamam, mescit ve kendi türbesinden oluşan büyük bir külliye inşa etmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Cami ve Mescitleri


Erzincan ve ilçelerinde Mengücekoğullarından kalma eserlerin yanı sıra camiler de bulunuyordu Osmanlı döneminde bunlara yenileri eklenmişti Kemah Kalesi içerisindeki Kale Camisi, Mengücekoğulları zamanında yapılmış olan Ulu Cami, Kanuni döneminde yapılmış olan Kurşunlu Cami bunların başında geliyordu Erzincan’da özellikle merkezdeki camilerin yanı sıra diğer tarihi eserlerin çoğu 1939 depreminde yıkılmıştır


Kale Camisi (Merkez)

Erzincan Kemah ilçesinde bulunan Kemah Kalesi içerisindeki bu cami Kanuni Sultan Süleyman tarafından İran seferine giderken yaptırılmıştır

Cami günümüze gelememiştir


Kurşunlu Cami (Merkez)

Kurşunlu Cami Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mustafa Çavuş tarafından yaptırılmıştır XVIyüzyıla ait olan bu cami ile yanındaki kervansaray ve mendere günümüze gelememiştir


Gülabi Bey Camisi (Kemah)

Erzincan Kemah ilçesi Çarşı mahallesi’nde bulunan Gülabi Bey Camisi’ni 1454 yılında Emir Gülabi Bey yaptırmıştır Caminin üç kitabesi bulunmaktadır Bu kitabelerden birisinde caminin 1454’te Emir Gülabi Bey tarafından yaptırıldığı, diğeri de XIIIyüzyıla ait onarım kitabesidir Üçüncü kitabe 1328 tarihli olup, bir başka yapıdan buraya getirilmiş ve cami ile bir ilgisi bulunmamaktadır

Gülabi Bey Camisi kare planlı, üzeri çatı ile örtülü bir yapı olup, kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır Kuzey yönüne XIXyüzyılın sonlarına doğru bir son cemaat yeri eklenmiştir İbadet mekanı 12 ahşap sütunla dört sıra halinde beş sahna ayrılmıştır Bu sütunlar ahşap yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlanmışlardır Cami doğu ve batı duvarları iki sırada üçer, mihrap duvarında da iki yanda ikişer pencere ile aydınlatılmıştır

Mihrap dikdörtgen bir niş içerisindedir Mukarnaslı bir dolgu ile sona ermektedir Mihrap iki yanındaki iki sütunçe ile sınırlandırılmıştır Caminin içerisi Barok döneme ait çeşitli bitkisel motiflerle süslenmiştir


Merkez Cami (Refahiye)

yüzyılın ikinci yarısında yaptırılmıştır Kitabesi günümüze gelemediğinden banisi ve kesin yapım tarihi bilinmemektedir

Yöreye özgü kesme taştan yapılan cami tamamen batı etkisinde bir yapıdır Bu camiyi yapan mimar ve ustaların kilise mimarisinden etkilendikleri giriş kapısından ve sivri kemerli pencerelerinden anlaşılmaktadır Dikdörtgen planlı olup, üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür Giriş kapısı üzerinde çatının devamı üçgen bir alınlığa yer verilmiştir Taş kaide üzerindeki yuvarlak gövdeli minaresi kesme taştan ve tek şerefelidir

Geniş bir avlu ortasında bulunan caminin haziresinde Bahattin Paşa Şehitliği de bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Türbe ve Kümbetleri


Midilli Baba Türbesi (Kemah)

Gülabi Baba’nın kim olduğu ve nereden geldiği konusunda hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır

Midilli Baba Türbesinden günümüze duvar kalıntıları ile yarım kubbeye ait bir bölüm gelebilmiştir Harap ve perişan bir durumdadırTürbenin bir girişi ve mumyalık bölümü olduğu sanılmaktadır Ancak bu da kesinlik kazanamamıştır


Kalem Yakup Türbesi (Kemah)

Erzincan, Kemah ilçesinin 3 km doğusunda, Kemeryaka yolunun sağ tarafındaki mezarlığın bulunduğu tepededir Bu türbeye halk “Kelem Yakup Türbesi” ismini yakıştırmıştır Burada gömülü olan kişinin Sultan Melik’in büyük kardeşi olduğu rivayet edilmektedir Bu mevki ile mezarlığa “Kelem Yakup“ ismi de yakıştırılmıştır Söylentiye göre bu kişi kendisine bir türbe yapılmasını istememiş ve ölümünden sonra da bu türbe yapılmıştır Söylentiye göre Hacı Bayramı Veli Kemah’a geldiği zaman, bu zatın ermiş olduğunu söylemiş ve türbesini ziyaret etmiştir

Türbenin etrafı duvarla çevrili yerdeki mezarların defineciler tarafından kırılmış, türbenin etrafı kazılmıştır Türbenin alt tarafına mescit olarak küçük bir bina yapılmıştır Bugün mescidin çatısı çökmüş, duvarları yıkılmıştır


Melik Gazi Türbesi (Kemah)

kuzeyinde, Fırat Nehri’nin kıyısındaki kayalık tepenin bulunduğu yerdeki mezarlıkta Melik Gazi’nin Türbesi bulunmaktadır

Selçuklu hükümdarı Alpaslan’ın Anadolu’nun fethi için görevlendirdiği komutanlardan Melik Gazi Erzincan, Kemah, Divriği ve Şarki Karahisar’ı l070-l080 yıllarında ele geçirmiştirBunun ardından da bu bölgede Mengücek Beyliğini kurmuştur

Melik Gazi’nin türbesi Mengücek Beyliğinin ilk merkez olan Kemah’ta yapılmıştır Melik Gazi’nin vakfiyesinde bununla ilgili olarak:

ben emr-i Hak ile sultan-ı amil oldum, layık bil adil tuttum ve Erzurum, Erzincan,Kemah ve Diyarbekir vilayetleriyle kalelerini fetheyledim ve kafirlerin ciğerlerini yaktım ve kılıç vuran padişahtır ki (Mengücik ) Gazidir: Cenab-ı Hak ruhunu şad ve kabrini pürnur eylesin Bundan sonra ben Kemah Kalesi civarına yerleştim ki o civar Fırat nehri kenarındadır ve hududu şu vecih iledir ki nehri mezkur kale ile mesken arasında geçer ” yazılıdır

Mengücek Gazi’nin ölüm tarihini açıklayan bir belgeye rastlanmamakla beraber, ondan sonra Beyliğin başına 1118’de geçen oğlu Emir İshak’ın hükümdarlığının başlangıcı dikkate alındığında Melik Gazi’nin aynı tarihte öldüğü ortaya çıkmaktadır

Mengücek Gazi’nin Türbesi sekizgen planlı iki katlı olup türbenin altında bir mumyalık bulunmaktadır Türbenin üzeri piramidal bir külah ile örtülmüştürTürbe taş temeller üzerine tuğladan yapılmıştır Sekizgenin kenarları dikdörtgen çerçeveler içerisine alınmış, köşelerdeki payelerle de dışa çıkıntı yapmıştır Külahın alt kısmı ile gövdenin üstüne tuğla mozaiklerle, küfi yazılı kitabeler yerleştirilmiştir Türbenin içerisi horasanlı harç ile sıvanarak silindirik gövdeye dönüştürülmüştür

Türbenin girişi küçük bir portal şeklindedir Sivri kemerli alınlığı, geometrik geçmelerle süslenmiş, altına da bir satırlık küfi yazılı kitabe yerleştirilmiştir Buradaki köşe sütunlarının üzerine oturan alınlık kemeri, bir daire bir baklava olmak üzere tuğla mozaiklerle bezenmiştir Sırsız tuğlalar arasındaki alçı dolgu süslemeler ve firuze çinilerle görkemli bir görünüşü olan kapı kırık kemer içerisine alınmıştır Buradaki sırlı tuğladan küfi yazılı kitabede “Elmerhum, es said, eş-şehid, el Gazi “ yazılıdır

Giriş kapısının altında bulunan bir kapıdan merdivenle mumyalığa inilmektedirMumyalığın üzerinde de iki satırlık Farsça bir kitabe bulunmaktadır:

“Dünya durdukça o Mengücek Sultan tarafından aydınlatılacaktır

Mumyalığın üzerindeki zemin katının bir bölümü mescit durumuna getirilmiştir Burada Melik Gazi’nin sembolik sandukası bulunmaktadır Kümbetin duvarları içten silindirik olup buraya siyah mürekkeple Farsça ve Arapça iki kitabe yerleştirilmiştir Buradaki Arapça kitabede Behramşah’ın Kılıç Aslan’ın kızlarından birisi ile evlenmiş olduğu belirtilmiştir Mumyalık kısmında üst katı taşıyan sekizgen bir paye ile beş eşit parçaya bölünmüştür Duvarlar 80 cm yüksekliğe kadar taş örmelidir Mumyalığın üzeri basıktır Melik Gazi’nin mumyası zaman zaman açıldığından bozulmuştur Ayrıca burada beş mezar daha bulunmaktadır

Türbede bulunan bir diğer kitabede ise;

“Melik Alim, adil, teyid olunmuş, mansur, muzaffer; din ve dünyanın yardımcısı, İslam ve Müslümanların koruyucusu, Selçuk oğulları ve Mengüciklerin iftiharı eb-ul Feth Selçuk Şah bin Behram-Şah bin Davut bin İshakO Mengücik idiAllah onu nimetleri ve gufranıyla gark ede” yazılıdır

Melik Şah Türbesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından l991 yılında onarılmıştır


Ali Baba Türbesi (Kemah)

güneyinde, Haydar Hana Çeşmesi’nin karşısında, evlerin arasında Ali Baba Türbesi bulunmaktadır

Türbenin kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır Burada gömülü olan kişi ile ilgili halk arasında yaygın bir söylenti vardır:

Burada gömülü olan kişi ezan vakti Fırat Nehri kıyısına bir şişe içki ile gidermiş Bundan ötürü halk da ona ”Gavur Ali” dermiş Bir gün Erzurumlu bir kişi haç için Hicaz’dayken rahatsızlanmış ve yardımına biri gelmiş yardım etmiş Hastalanan kişinin hali vakti yerinde imiş Yardıma gelen kişiye “Bu iyiliğinin karşılığında sana ne yapabilirim” demiş
O da, “Ben Kemah’lıyım Memleketimde beni Gavur Ali olarak bilirler Öldüğümde beni bir yerlere atıverirler, sen gel bana bir mezar yap, başka da bir şey istemem Öldüğümde sana verdiğim şu bir tel saç sana malum edecektir” demiş Hakikaten bir gün Erzurumlu o ermiş zatın vefat ettiğini anlamış ve doğruca Kemah’a gitmiş Ali Baba’yı sormuş Önce hiç kimse, burada böyle ermiş biri yok ama Gavur Ali diye bir sarhoş öldü yakınlarda Onu da falanca yere attık, zira yaramazın tekiydi o demişler Hacı adam onlara bütün yaşadıklarını tek tek anlatmış ve hemen beni oraya götürün demiş Ona mütevazı bir türbe yaptırmış ve halk da Onun ermiş bir kişi olduğunu anlamış Meğer Gavur Ali denilen kişi beş vakit namazını Kabe’de kılan birisiymiş İçki şişelerini de bari bir kişiyi kurtarayım diye, her gün alır ve Fırat’a dökermiş

Günümüzde türbe harap olmuştur Moloz taştan türbenin üzeri çatılı olup bir de alemi varmış



İskender Baba Türbesi (Kemah)

Erzincan Kemah ilçesinde, Mektepönü Mahallesi’nde, Fikri Erol isimli bir kişinin özel bahçesi içerisinde İskender Baba’nın türbesi bulunmaktadır Türbenin kime ait olduğu ve ne zaman yapıldığı konusunda bilgiye kaynaklarda rastlanmamıştır

Bugün pek belli olmayan türbe iki bölümden meydana gelmiştir Bu bölümlerden birisi eskiden küçük mescit olarak kullanılmıştır Buradan küçük bir girişle geçilen iç odada yan yana iki adet mezar varmış Günümüzde ilk bölümün kubbesi çökmüş ve içerisine taş toprak dolmuştur Diğer bölüm ise yıkıntıya dönüşmüştür


Tugay Hatun Kümbeti (Kemah)

kadar güney batısında özel bir kişinin mülkiyetindeki bahçe içerisindedir Tugay Hatun, Hüdabende Mehmet’in eşidir Sultan Mehmet Harbende’nin Kemah’a ne zaman ve niçin geldiği ve karısı Tugay Hatun’un Kemah’a niçin geldiğine ve burada ne kadar yaşadığına dair hiç bir kayıt yoktur

Tugay Hatun Kümbeti’nin XIIIyüzyılda Mengücek Beyliği Döneminde yapıldığı sanılmaktadır

Türbe kesme taştan, iki katlı silindirik gövdeli olup üzeri piramidal bir külah ile örtülüdür Türbenin özenli bir taş işçiliği vardır Kıvrık dallar, Rumiler, Selçuklu geçmeleri, örgüler bitkisel motifler, palmetler dört dizi halinde türbenin gövdesini sarmıştır Ayrıca çatı boyunca, palmetlerden oluşan bir korniş de yapıyı çevrelemektedir Kapı kenarları ile saçaklarda zengin bir bezeme görülmektedir

Giriş kapısının da görkemli bir taş işçiliği bulunmakta olup, üzerinde kitabesi vardır Kapı kenarları ve saçakları çok gösterişli bir işleme tekniği ile süslenmiştir Alt katı dört sütun ve dört tane yarım kubbeden meydana gelmiştir

Kitabe:

“La İlaheillallah Muhammeden Resulahüllah Haza; İmaret El-Merhume Hatun Bint-i Tabrama”

Türbenin altındaki mumyalık haç planlı olup üzeri kubbe tonoz ile örtülüdür Türbe günümüzde onarılmıştır


İsimsiz Türbe (Kemah)

batısında ve çok harap bir durumda olan türbenin kitabesi bulunmadığı gibi kaynaklarda da ismine rastlanmamış, kime ait olduğu anlaşılamamıştır

Türbe sekizgen planlı, iki katlı ve mumyalığı olan bir yapıdır Türbenin batı yönünde giriş kapısı bulunmaktadır Mumyalık bölümü hatıl ve pervazlarla belirtilmiş, üzeri basık bir tavanla örtülmüştür Günümüze gelen kalıntılardan yuvarlak gövdeli ve konik külah ile örtülü olduğu anlaşılmaktadır Moloz taştan yapılan türbenin içeriye doğru genişleyen iki penceresi içerisini aydınlanmaktadır Günümüze harap bir durumda gelmiştir


Behramşah Türbesi (Kemah)

Erzincan Kemah ilçesinin kuzeybatısında, Karasu’ya egemen kayalıklar üzerinde Melik Gazi Kümbeti’nin yanındadır Yapım tarihi kitabesi olmadığından bilinmemektedir Bununla beraber XIIIyüzyılın başlarına ait olduğu sanılmaktadır

Türbe kesme taştan, giriş kapısı tuğladandır Anıtsal kapısında sırlı tuğla ve mozaikler birlikte kullanılmıştır Ayrıca kırmızı tuğla ve firuze mozaik çiniler de girişi ve türbeyi daha görkemli bir konuma getirmiştir Türbenin üzeri biri tromplu, diğeri de pandantifli olmak üzere iki kubbe ile örtülmüştür Üst örtü dıştan piramidal koni biçimindedir

Birbirleri ile bağlantılı iki kare mekandan meydana gelen türbenin ana kapısı ve penceresi orijinaldir Türbe 1971 yılında onarılmıştır


Gülcü Baba Kümbeti (Kemah)

Erzincan Kemah’ta Taşboğası Mevkiinde yüksek bir tepe üzerindedir XIIIyüzyılın ilk yarısında Gülcü Baba adına yaptırılmıştır

Türbe kesme taştan iki katlıdır Altta mumyalık denilen mezar odası, üstte de sandukanın bulunduğu kısım vardır Sekizgen planlı olup, içten kubbe, dıştan da konik bir çatı ile örtülmüştür

Türbe 1971 yılında onarılmış ve bu arada, önceden tuğla olan piramidal çatı kesme taştan yapılmıştır

Mama Hatun Türbesi (Tercan)
Mama Hatun Saltuklu Beyliğinin başına ll91’de geçen IIİzzeddin Saltuk’un kızıdır

Türbenin kitabesinde yalnızca mimarının ismi okunmaktadır Saltuklu Devleti’nin 1202 yılında yıkıldığı dikkate alınacak olursa bu türbe l192-1202 yılları arasında yaptırılmış olmalıdır Türbenin mimarı Ahlatlı Ebu’n-Nema bin Mufaddal’dır

Kümbetin yanında kervansaray ,hamam ve bir de mescit bulunmaktadır Böylece kümbet adeta bir külliye konumundadır

Mama Hatun Türbesi, dilimli gövdesi, onu kuşatan duvarları ile Anadolu’da benzerine rastlanmayan, mimari yapısı ve planı ile kendine özgün bir yapıdır Bununla beraber bazı yönleriyle de Ahlat kümbetlerini andırmaktadır Sarıya yakın kesme taştan iki ayrı bölüm halindeki türbe, son derece itinalı bir işçilikle yapılmıştır Bölümlerden biri türbe diğeri de onu çevreleyen duvarlardır

Türbenin ortasındaki ana bölümü yuvarlak bir kuşatma duvarı çevirmiştir Çevre duvarı 250 m kalınlığında, 1350 m çapındadırYüksekliği 1050 mdir Türbenin kuşatma duvarının içerisine sivri kemerli on üç derin niş açılmıştır Bu nişler büyük olasılıkla daha başka lahitlerin buraya konulması için düzenlenmiştir Bu duvarlardan daha da yüksek olan köşelerinde ince uzun sütunçelerin yer aldığı çevre duvarının batısındaki portalin solundaki küçük nişe bir çeşme yerleştirilmiş, sağına da merdivenin girişi yerleştirilmiştir Giriş portali yuvarlak kemerli olup, yonca yaprağı biçiminde bir niş içerisine yerleştirilmiştirGirişin üzeri mukarnas dolgular, geometrik motifler, dilimli rozetler ve düğüm motiflerine son derece ahenkli olarak burada yer verilmiştir

Abidevi görünüşlü, kare kaide üzerindeki kümbet çevre duvarlarının ortasında iki katlı olarak yer almaktadır Yuvarlak türbenin üst köşeleri pahlanarak sekizgene dönüştürülmüştür Mama Hatun’un gömülü bulunduğu kare planlı mumyalık kısmına dört basamaklı bir merdivenle inilmektedir Bu bölümün üzeri çapraz tonozla örtülmüştür Burada ayrıca on bir mezar bulunmaktadır Mumyalığın üzerindeki mekan 1315 m çapındadır Üzeri tonoz örtülüdür Üst kat mescide ayrılmış olup yedi basamakla buraya çıkılmaktadır Türbenin içerisini aydınlatan mazgalların çevresi üzüm salkımları ve rozetlerle bezenmiştir

Türbenin silindirik gövdesinin üzeri dilimli konik bir külah ile örtülüdür Bu külah kümbetin gövdesi ile tam bir uyum içerisindedir

Hıdır Abdal Sultan Türbesi (Kemaliye)

yüzyıla tarihlendirilmekle beraber yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Sonraki dönemlerde yapılan eklerle orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır

Hızır Abdal Sultan Hacı Bektaşi Veli’den feyz almış ve bugün türbesinin bulunduğu yerdeki Ocak Köyü’nde bir Bektaşi dergahı kurmuştur Bu türbe Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin yapı sanatını yansıtmaktadır Kesme taştan yapılan türbede Hıdır Abdal Sultan gömülüdür

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Hamamları


Mama Hatun Hamamı (Tercan)

Erzincan Tercan ilçesinde Mama Hatun Kümbeti ile Kervansarayı arasında Mama Hatun Hamamı yer almaktadır

Küçük ölçüde olan bu hamam dikdörtgen planlıdır Hamamın batı yönünde giriş kapısı ile oradan geçilen dikdörtgen planlı soyunmalık bölümü bulunmaktadır Buraya altıgen köşeli bir havuz yerleştirilmiştir Ilıklık kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür Sıcaklık da dikdörtgen planlıdır Üzeri bir kubbe ve bunun dışında kalan alanlar da tonoz örtülüdür Sıcaklığın güneyinde dikdörtgen planlı tonozlu iki halvete yer verilmiştir Bunun doğusunda da dikdörtgen ve tonozlu külhan bulunmaktadır

Hamam yakın tarihlerde onarılmıştır Bu arada külliyenin bir bölümünü oluşturan cami tamamen yıkılmış ve yerine yeni bir cami yapılmıştır Bu camiini hiçbir mimari özelliği bulunmamaktadır


Gülabi Bey Hamamı (Kemah)

Erzincan Kemah ilçe merkezinde bulunan Gülabi Bey Camisi’nin batısında, çarşının ortasında yer almaktadır Bu hamamın Gülabi Bey Camisi ile birlikte yaptırıldığı sanılmaktadır Caminin 1454 yılında yapıldığı kitabesinden öğrenilmektedir Buna dayanılarak Gülabi Bey hamamının da XVyüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır

Hamam Klasik Osmanlı hamam tipi plan düzenindedir Hamam kesme taş ve yer yer de moloz taştan yapılmıştır Soyunmalık, soğukluk, sıcaklık ve külhan bölümlerinden oluşmaktadır Sıcaklık büyük bir kubbe ile örtülüdür Bu bölüme açılan eyvanların üzeri ise beşik tonozludur Ayrıca kare planlı ve üzeri kubbeli iki halvet hücresi de sıcaklığın yanında yer almaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Köprüleri


Kötür Köprüsü (Tercan)



Köprünün ne zaman yapıldığı bilinmemekle beraber yapı üslubundan Osmanlı dönemi köprüleri arasında kaynaklarda ismi geçmektedir Bununla beraber köprünün Selçuklu dönemi sonlarında yapılmış olması da ihtimal dahilindedir
Kaba yontma taştan yapılan köprünün kemer ayaklarının yuvarlak olduğu günümüze ulaşan kalıntılarından anlaşılmaktadır Yedi yuvarlak kemerli olan köprünün yalnızca bir bölümü dışında günümüze kemer ayakları gelebilmiştir Köprünün üstü tamamen yıkılmıştır


Vali Recep Yazıcıoğlu (Başpınar) Köprüsü (Kemaliye)

Bu nedenle de Karasu üzerindeki Başpınar Köprüsü sular altında kalmıştır Köprünün sular altında kalacağı daha önceden bilindiğinden DSİ Genel Müdürlüğü ile karayolları Genel Müdürlüğü arasında 1971’de bir protokol imzalanmış ve bir köprü yapımı kararlaştırılmıştır Bu konu yöre halkınca sürekli gündemde tutulmuş ancak ilgili kurumlara her türlü başvuruya rağmen olumlu bir sonuca ulaşılamamıştır Sonunda Bayındırlık Bakanlığı köprünün maliyetinin yüksek olduğu ve ekonomik olmayışından ötürü de yapılamayacağını bildirmiştir Zor duruma düşen yörede yaşayanlar karşıdan karşıya suyun azaldığı mevsimlerde karaya oturan bir feribot ve küçük kayıklarla geçmeye çalışmışlardır Sonunda dönemin Erzincan Valisi Recep yazıcıoğlu’nun çabaları ile Başpınar Köprüsü’nün yapımına 1993 yılında başlanmış, maddi finansı ise Kemaliye halkının yardımları, İl Özel İdaresi’nin ayırdığı ödenek ve DPT’nin yatırımları ile sağlanmıştır Köprünün 1997 yılında yapımı tamamlanmıştır Vali Recep Yazıcıoğlu’nun elim bir kaza sonucu ölümü üzerine bu köprüye Onun adına izafeten Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü adı verilmiştir

Bu köprünün yapım hikayesi ve bu konuda Vali Recep Yazıcıoğlu’nun çabaları Ayşe Kulin’in Köprü isimli kitabında detayı ile anlatılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Kaleleri


Kemah Kalesi (Kemah)

Bu kalenin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak aydınlatılamamıştırUlaşımı son derece güç olan bu kaleyi, çevreye hakim olabilmek için almaya çalışmışlardır

Eski dönemlerde bu kaleye “Gayri Kaabil-i Teshir (alınamaz)” gözü ile bakılmıştır Kaleye Ani, Brana, Gamahha ve Berberi Zemin Kalesi isimleri verilmiştir Kalede Arşak krallarının ismi geçmesinden ötürü Hititler zamanında yapıldığı sanılmaktadır Ancak bu iddialar da kesinlik kazanamamıştır Kemah Kalesinin bugünkü kalıntıları Orta Çağdan kalmıştır Yörenin XIyüzyılda Selçuklulardan Mengücek Bey tarafından ele geçirilmesi ile birlikte kale de onların eline geçmiştir

Kale 700000-800000 mlik bir alana yayılmıştır Bu kadar geniş bir alan içerisindeki kaleyi keskin uçurumlar ayrıca doğal bir konuma getirmiştir Ayrıca Fırat Nehri’nin kuzey-batısındaki Tanasur Çayı da onları tamamlamıştır Kaleyi kuzey ve batıdan çevreleyen dağlık alan da adeta ikinci bir sur konumundadır Yavuz Sultan Selim l515’de burasını ele geçirdikten sonra yeni bir burç daha kaleye eklenmiştir Kalenin en ilginç yönü güneye bakan yönündeki üç katlı demirden yapılmış kapısıdır Ayrıca yontma kesme taşlardan yapılmış Kral Kızı Kulesi de üzerinde durulacak bir eserdir Kapının bulunduğu alanda ikinci bir sur bulunmakta olup bunlar meyilli bir şekilde aşağıya doğru inmektedir Kalenin doğusunda Fırat Nehri’ne inen tüneller bulunmaktadır Ancak bunlar günümüze harap ve özelliğini yitirmiş olarak gelebilmişlerdir İç kalede Osmanlı döneminde bir mahalle kurulmuş, burada 60 ev yapılmıştır Buna bir de mescit eklenmiş, günümüze yalnızca 3 m yüksekliğinde minare kalıntısı ile bazı evlerin temel kalıntıları gelebilmiştir Kaleyi ikiye ayıran iç surun kalıntıları dikkati çekmektedir

XVI yüzyıl ortalarına kadar stratejik önemini koruyabilen Kemah Kalesi için Hoca Saadettin Efendi;
“ Kemah Kalesi ki, gök kubbeye ulaşmış bir ulu sarayı andırır Kuleleriyse yıldızlarla başa baştır Feleklere değen bir dağ üzerine sağlamca oturmuş olup, yücelikte başı göğe ermiş ve bağlar, bostanlarla çevrilmiştir Eteğinden derin bir dere akar ki, hayal ipiyle bile ol derenin dibine inmek bir boş hayaldir Dibi o denli derin ki, uzaklık tasavvuru bile bunda noksan kalır Ne hisarının ucuna akıl merdivenleriyle çıkmak mümkün, ne de eteklerindeki derenin dibine zannın adımlarıyla inmek düşünülebilir

Bir iri kayanın düzü tek parça
Hisardan yanıysa daracık bir gemi
İnce uzun bir dev eteklerinde
Daracık sanılır geniş meydanı
Bahçeleri kıyısından hep Fırat Akar
Cenneti andırır, hem cana can katar” Demektedir

Yavuz Sultan Selim, Kemah Kalesi’nin ele geçirdikten sonra, bununla ilgili olarak oğlu Şehzade Süleyman’a (Kanuni Sultan Süleyman) yazdığı Cemaziyelevvel ortası 921 (1515)
“Sahibi olduğum saltanat tacının ve memleketimin kıymetli şehzadesi, yüksek hilafet incisi oğlum Süleyman Şah: Bu fermanı alınca bilmiş ol ki, bu senenin (Rebiyülaharının 5 i) 19 Mayıs 1515 Cumartesi günü Kemah üzerine yürüdüm Her taraftan ejder ağızlı toplarımla gök gürültülü ve yıldırımlar gibi ateş açarak kale bedenlerini dövdürdüm Kale içindekilerin başına kıyamet alametleri gibi ateş yağınca, muharebe etmekten bile aciz kalarak sersemlediler Askerlerim hiç telaşsız hücum ederek kale burçlarına çıkıp İslam bayrağını diktiler İkindiye yakın fetih tamamlanarak kötülerin başı kesildi Kale içindeki ehli İslam malum olduğundan, dinsizlerden temizlendi Kale beyi ve dizdarlar tayin edildi

Yavuz Sultan Selim’in kaleyi ele geçirdikten sonra buraya koydurduğu kitabe günümüze ulaşamamıştırBu kitabenin Kemah’daki bir evin duvarında bulunduğu ve köşe taşı olarak kullanıldığı söylenmektedir

Evliya Çelebi de Kemah Kalesi için şunları yazmıştır:

Sonra Uzun Hasan’ın eline geçmiş ve Timur muhasarasına uğramışsa da dayanmıştır Sonra 1Selim şehzadeliği sırasında Trabzon’da iken bir yolunu bularak bu kaleyi fethedip içine asker koymuştur Sonraları Şah İsmail isyan ederek bu kaleyi ele geçirmiştir Sonra Sultan Selim tahta geçince ilkönce Acem’e savaş açmış,kalabalık bir askerle Anadolu içinden gelip Kemah kalesini kuşatmış ve fethetmiştir Kalenin Yapısı:Beşgen şeklinde, Şeddadi tarzda yapılmış büyük süslü ve güzel bir kaledir Burç ve duvarları büyük taşlarla yapılmıştır Erzurum sınırında eşi benzeri yoktur Ama Fırat nehrine aşırı havalesi vardır amma ondan zarar gelmez Kıbleye bakan bir kapısıyla ondan içeri iki kat kapısı vardır Üçü de değerli taşlarla bezenmiş, dayanıklı demir kapılardır İlk kapının iç yüzünde sağ ve solda ikişer tunç top vardır Boyları 27’şer karış olup, üç kantar ağırlığında gülle atarlar Tuhaftır ki, böyle ağır, acayip, kalkıp inmesi zor topları, bu yalçın kaya üzerine nasıl çıkarıp da koymuşlar? İçerdeki padişah katının kapısı üzerinde bir pehlivan gürzü (eskiden silah olarak kullanılan uzun saplı, büyük demir topuz) bir ok ve Hz Ali’nin yayı asılmıştır
İçerisinde Kara Yakupoğlu’nun, İbrahim Çelebi’nin evlerinden başka bahçeli ev yoktur Kale içinde kullanılmaz boş arazi çoktur Hatta boş olan yerlerde 5 buğday ambarı var İçi Selim Han’dan beri pirinç çeltiği ve darıyla doludur Gören,bugün harmandan getirilmiş sanır Kuşatmada asker bununla idare ederdi Bu iç kalede 11 mihrap vardır Üçü camidir Kale kapısından sonraki Bey Cami çok büyük ve eski tarzdadır Bir kagir minaresi vardır Bunun dışındakiler tahta minareli olup diğerleri minaresiz mescitlerdir Kalenin kuzeyinde Şehitler kalesi üstünde büyük küçük 32 adet top vardır Kapının aşağısından ta nehre kadar inen kayadan kesme su yolu vardır Kuşatmada oradan su alıp susuzluğu giderirler Aşağıdaki birbirine yakın üç su sarnıcı vardır Birisi ab-ı hayat , biri güherçileli su, diğeri tuzlu sudur Bu şehrin de güzelleri dünya güzelleridir

Pekeriç Kalesi (Tercan)

Erzincan’ın Tercan ilçesi Çadırkaya beldesinde bulunan Pekeriç kalesi, yaklaşık 100 m yüksekliğinde doğal bir kayadan meydana gelmiştir Kayaların oyulması ile odalar, merdivenler ve sarnıçlar yapılmıştır Kaleye ait surlardan günümüze çok az kalıntı gelebilmiştir Ancak günümüze gelebilen kalıntılar kalenin tarihi konusunda aydınlatıcı bir bilgi veremediğinden ötürü tarihleme yapılamamaktadır

Gözetleme Kulesi (Kemah)

Aynı zamanda bu kulenin yanındaki karayolu yapılmadan önce buradaki yoldan geçenlerden Bac (geçiş ücreti) alındığı yer olarak da nitelendirilmiştir Kitabesi bulunmayan bu kulenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir Mimari üslubundan kulenin XII-XIII Yüzyıllarda, Selçuklular döneminden kaldığı sanılmaktadır

Kule sekizgen planlı olup, kesme taştan iki katlıdır Birinci katın üzerinde rölyefli kalın bir silme bulunmaktadır Kuzey yönünde silmelerle çevrili olan kule kapısı sivri kemerlidir Kulenin ikinci katında biri güneydeki Kemah’a ve yola, diğeri de batıda Fırat’a yönelik iki penceresi bulunmaktadır

Gözetleme kulesi oldukça sade bir yapıdır ve geç devirlerde de onarılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Kiliseleri


Taşdibi Kilisesi (Kemah)

Bu yöredeki kiliselerin en eskilerinden biri olup, Hıristiyanlığın ilk yayıldığı döneme tarihlendirilmektedir

Kilisenin bulunduğu mağaranın ön kısmına taşların oyulması ile yarım bir kubbe yapılmış ve buna eklenen bölümlerle de bir bütünlük kazandırılmıştır Orta Çağ’ın sonlarına doğru yıkılmış olan bu kilise Ermeniler tarafından onarılmıştır

Günümüzde harap bir durumda olan ancak, duvarları hala sağlam olan duvarlarında Hzİsa, Hzİsa ve Aziz Yuhannes’in freskleri görülmektedir


Meryem Ana Kilisesi (Kemah)

Erzincan Kemah ilçesinde Koruyolu Köyü’nde bulunan kilisenin yazıtı bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Büyük olasılıkla XIXyüzyılda yapılmış Ermeni kilisesidir

Harap bir durumda olan kilise moloz taş ve tuğladan yapılmıştır


İsa Voriç Kilisesi (Çamlı Manastır-Çangili Vang) (Kemah)

Erzincan Kemah İlçesi Gökkaya Köyü yakınlarında, Karadağ Yaylası’nda bulunan Ermeni manastırına ait bir kilisedir Günümüze harap ve çok yıkık olan kalıntıları gelmiştir

Kilise moloz taş ve tuğladan yapılmıştır


Kadıköy Kilisesi (Refahiye)

Erzincan Refahiye ilçesinde bulunan kilisenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemekle beraber XIXyüzyıla ait olduğu sanılmaktadır

Kilise kesme taştan yapılmış olup, giriş kapısındaki bezemeleri ile dikkati çekmektedir Buradaki sövelerde kabartma motifler ve bir de Haç motifi bulunmaktadır Dikdörtgen planlı yapının içerisinde duvarları süsleyen dini resimler görülmektedir Ayrıca apsidin önünde de güzel bir işçiliği olan ahşap bir pano bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Kervansarayı


Mama Hatun Kervansarayı (Tercan)

uzağında Mama Hatun Kervansarayı bulunmaktadır Kervansaray XIIyüzyılın sonları veya XIIIyüzyılın başlarında yapılmıştır

Osmanlı döneminde yapılmış han plan tipindedir Kervansarayın mimarı bilinmemekle beraber kümbeti yapan Ahlatlı Ebu’n-Nema bin Mufaddalı’ın eseri olması kuvvetle muhtemeldir Bunun de nedeni değişik zamanlarda yapılan onarımlarda orijinal özelliğini yitirmiş oluşudur

Kare planlı kervansaray 5100x5100 m ölçüsündedir Sarı renkte kesme taştan yapılmış olan kervansarayın dört köşesine silindirik kuleler, cephelere de yarım silindirik kuleler ve payandalar yerleştirilmiştir Buradaki kule ve payandalar on altı adettir Doğu cephesinin ortasına dışarıya taşkın bir giriş portali yerleştirilmiştir Bu portalin iki yanına birer sütunçe ve birer niş yerleştirilmiştir Portalin basık kemerli kapısından kısa bir koridora oradan da geniş ve yamuk biçimli bir avluya geçilmektedir Koridorun iki yanında tonoz örtülü dikdörtgen odalar bulunmaktadır Avlunun kuzey ve güney kenarlarında beşer oda ve bir eyvan bulunmaktadır Batı yönünde ise ortadaki daha büyük olmak üzere sivri kemerli tonoz örtülü üç eyvan ve bunların etrafında dikdörtgen birer mekan daha vardır Avlunun kuzey ve güney kısımlarına duvar uzunluğunda ahır bölümleri yerleştirilmiştir Bunlar sivri kemerlidir ve üzerleri tonozla örtülüdür

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Anıtları


Bahattin Paşa Anıtı (Refaiye)

Erzincan, Refaiye ilçesinde Bahattin Paşa Köprüsü’nün yanı başında Bahattin Paşa Anıtı bulunmaktadır Bu anıt Ruslarla yapılan Karadağ Savaşında 31 Ağustos l916’da şehit olan 30Tümen Komutanı Bahattin Paşa adına l916’da Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa tarafından dikilmiştir

Anıt 175 m yüksekliğinde iki parçadan oluşan bir sütun halindedir Anıtın bir yüzünde “Otuzuncu Fırka Komutanı Şehid-i Muhterem Bahattin Paşa Köprüsü Birinci Kafkas Kolordusu İstihkâm taburu tarafından inşa edilmiştir” yazılıdır

Bahattin Paşa şehit olduktan sonra paşalığa yükseltilmiştir Mezarı Refaiye’de Merkez Camisi’nin avlusundadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Müzeleri


Erzincan Müzesi (Merkez)

Müze ilk kuruluşunda İl Halk Kütüphanesi ile aynı binayı paylaşmış, daha sonra yapılan Erzincan 75Yıl Kültür Merkezine taşınmıştır

Müzede yöreden toplanmış arkeolojik ve etnoğrafik eserler teşhir edilmektedir Bu nedenle de arkeoloji ve etnoğrafya bölümlerinden meydana gelmiştir Tarih öncesi çağlara ait çeşitli pişmiş toprak, mermer ve maden eserler, sikkeler müzenin arkeoloji bölümünü oluşturmuştur Bunların yanı sıra Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Mengücekoğulları dönemlerine tarihlenen taş eserler, özellikle koyun ve koç heykelleri, çeşitli dönemlere tarihlenen mezar taşları onları tamamlmaktadır

Müzenin etnoğrafya bölümünde de yöresel giysiler, çeşitli düz yayğılar, halı ve kilim örnekleri, kesici ve ateşli silahlar bulunmaktadır

Atatürk Mahallesi 75YılKültür merkezi
Tel/faks (0446) 214 80 21


Kemaliye Ocak Köyü Müzesi (Kemaliye)



Müze iki katlı tarihi bir binada hizmet vermektedir Bu yapının ne zaman yapıldığı konusunda bilgi bulunmamaktadır Kesme taştan yapılmış olan geniş kemerlerin cephesini süslediği yapının içerisi ahşap döşemelidir Binanın Fırat’a bakan arka cephesinde daha çok ahşap malzemeye yer verilmiştir Bu bina 1915 yılında kurulan Türk Halı şirketine tahsis edilmiş ve uzun yıllar tarafından bu şirket tarafından kullanılmıştır Türk halı sanatı yönünden önemli bir bölümü oluşturan Eğin Halıları burada dokunmuştur Ancak halıcılık yönünden yaşanan sıkıntı ve göçlerden ötürü şirket kapanmıştır Bundan sonra binanın alt katı ceza ve tutukevi olarak kullanılmış, 1990 yılında terk edilmiş ve kendi haline bırakılmıştır Kemaliyelilerin maddi olanakları ve kaymakamlığın katkıları ile 1999 yılında bina restore edilmiştir Restorasyon

Müzedeki etnoğrafik malzeme, Musafa Gürer’in kişisel koleksiyonları ile köy çevresinde toplanan çeşitli objeler müzede teşhir edilmektedir Bunların yanı sıra yöresel kullanım eşyaları, çeşitli giysiler de müzede bulunmaktadır Yöresel etnoğrafik ağırlıklı müzede bağış yoluyla verilmiş çok sayıda kitaplar kitap da bulunmaktadır

Ocak köyü Kemaliye
Tel/faks (o244) 754 40 65

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Saat Kuleleri


Erzincan Askeri Orta Okul Saat Kulesi (Merkez)

Erzincan Askeri orta Okul Saat Kulesi, okulun yönetim bölümünün üzerinde bulunuyordu Saat Kulesi Hamidiye Kışlası ile birlikte 1891-1892 yıllarında yapılmıştır

Üç katlı olan saat kulesi, alttan yukarıya doğru kare şekilde olup küçülmektedir En üst noktasına da yuvarlak bir küre yerleştirilmiştir Bölümlerin köşeleri duvara bitişik sütunlarla sınırlandırılmıştır Kulenin en üst katının dört köşesine de birer saat kadranı yerleştirilmişti

Saat Kulesi Erzincan’daki 1939 büyük depreminde yıkılmıştır


Dördüncü Ordu Evrak Mahseni Saat Kulesi (Merkez)

Erzincan’da Evrak Mahseni olan askeri sinema binasının girişi üzerinde bulunan saat kulesi ahşaptan yapılmıştır Askeri Orta Okul Saat Kulesine benzeyen bu saat kulesi iki katlı idi

Saat Kulesi 1939’daki Erzincan depreminde yıkılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Erzincan Hakkında Bilgi

Eski 08-19-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Hakkında Bilgi



Erzincan Melik Gazi Zaviyesi



Erzincan Kemah ilçesindeki Melik Gazi Türbesi’nin yanında Melik Gazi Zaviyesi bulunmaktadır Zaviyenin ne zaman yapıldığını belirten kitabesi bulunmamaktadır Bununla beraber Melik Gazi’nin yaşadığı dönem dikkate alınacak olunursa zaviyenin XIIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Melik Gazi Zaviyesi kesme taştan dikdörtgen planlı bir yapıdır Kuzey yönünden girilen yapı iki bölümlü olup, üzeri iki kubbe ile örtülmüştür Zaviyenin taşları sökülmüş bu bakımdan da harap bir duruma gelmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.