|  | Rakı'nın Adabı Ve Kültürü |  | 
|  08-16-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Rakı'nın Adabı Ve Kültürü Rakının Tarihi Rakının ilk kez nerede kimler tarafında üretildiği kesin olarak belgelerle belirlenememiştir  Acak rakının ilk kez Osmanlı topraklarında üretildiği neredeyse tüm dünya ülkelerince kabul edilmektedir  Hemen hemen tüm ansiklopedilerde rakının bir Türk içkisi olduğu belirtilir  Türk rakısı zamanla Osmanlı topraklarında yaşayan insanlarının da damak zevki ile bugünkü karakteristik özelliklerine ulaştırılmış ve üretimi tekelleştirilmiştir  Türk rakısının bugünkü özellikleri ne Yunan rakısı Uzo ne de uzak Doğu içkisi olan arakta bulunabilir  Ayrıca sakız rakısı Mastika'nın ilk kez ülkemizde üretilmiş olduğu tarihi bir gerçektir  Yunan içkisi "Tsipouro"(üzüm posası) geleneksel aile işletmelerinde, bölgeye göre farklı adlarla üretilmektedir  Tsipour, Grappa,raki gibi   Tsipouro önceleri üzüm posası için kullanılmış daha sonra destilatı için kullanılmıştır  Grappa üzüm salkımı anlamına gelen Latince bir kelimeden gelir  Bazilarina göre ilk raki Balkanlar ve Ege adalarinda erikten yapilan 'Ouzo'dur  Tadi Türk rakisina benzeyen bu içkide anason bulunmaz  Bazilari ise Japonlarin pirinçten ürettikleri 'Sake'nin rakinin babasi oldugu görüsünü savunsalar da rakinin Anadolu'daki öyküsü 300 yil öncesine dayaniyor  Raki Yunanlıların Osmanlı egemenliği altındayken aldığı bir kelimedir, Türkçe'den gelir  Yunan ansiklopedilerinde Yunanlıların geleneksel içkisi Uzo 'nun mucidi Kirios Stavrakis adlı bir Osmanlı Doktoru olarak gösterilmiştir   Rakı nasıl İçilir? İçki kültürü içinde rakının ayrı bir yeri olması, içiminin diğer içkilerden farklı olmasından çok, temsil ettiği felsefeden kaynaklanıyor  Rakı kadınlar tarafından da tüketilse de temelde bir erkek içkisi olarak kabul ediliyor  Rakı, genelikle düz ve silindir şeklindeki bardakta sulandırılarak ya da susuz olarak içiliyor  Silindir uzun bardak, rakının su ile bileşimindeki beyazlanmanın keyifle izlenebilmesi için tercih ediliyor  Buz, sadece rakı sulandırıldığı zaman konuyor  Buz direkt olarak rakıya konulduğunda aroma maddelerini kristallendirerek rakının tadını bozar  Rakıyı ‘sek’ yani susuz içenler bir buz tabağı hazırlar  Kırılmış buz parçaları ile dolu küçük bir kaba oturtulur rakı kadehi ve kadehin çevrilmesi ile baslar raki muhabbeti  Rakı; sek içilebileceği gibi, içine yarı yarıya su veya maden suyu ilavesiyle, ama mutlaka soğuk olarak içilir (8-10°) Rakı içiminde kullanılan düz silindirik bardak, rakı-su bileşimindeki büyülü beyazlamanın keyifle izlenebilmesi için idealdir  Aperatif olarak da alınabilen Rakı’nın Türk içim geleneğine uygun olarak çilingir sofrasının özgün soğuk ve sıcak mezeleriyle içilmesi, Soğutulmuş bardağın 1/3’nin rakıyla, 2/3’sinin suyla doldurulması tavsiye edilir  Kadeh Tokuşturma Adabı Dün gece yine dostlarla rakı içerken birisi kadeh tokuşturma adabıyla ilgili bir konu açtı  Bilirsiniz kimisi kadehleri değil elleri tokuşturur, cancana manasında (aslında fena fikir de değil, şangur şungur bir sürü ses çıkmıyor), kimileri birbirlerinin kadehinin altına vuracağım diye yarışır; kadehini diğer kadehin altına vurmak karşısındaki insana saygı duyduğunu belirtmektir ya da yaşça küçüklerin büyüğüne saygısı olarak yaptıkları harekettir  Sonra bir de kadehleri tokuşturup, 'şerefe' deyip kadehi masaya vurmak vardır  Bu da “şerefim üzerine yemin ederim ki bu masada konuşulanlar bu masada kalacaktır” manasında  Yine aynı şekilde kadehin masaya vurulması, bu akşam bu masada olmayan dostların şerefine anlamına gelmekte (imiş)   Rakıya Önce Saygı Önce saygı ister, sonra sevgi  Ayarını tutturamazsan fena yapar adamı  Öyle tabir-i caizse artistlik yapılacak bir içki değildir rakı  Adam gibi adabıyla, raconuyla içerim diyorsan içersin rakıyı  Hee tabi bunlarla da kalmaz, yanında güzel meze lazım, sohbet lazım, müzik lazım  Tabii öyle her müzik değil elbet lakin zevkine ve rakının ağırlağına uyacak müzik muhakkak lazım   Çok içmeyeceksin bir de rakıyı, ayarında  Maksimum 5-6 duble  Bence ön önemlisi burası  Dubleler iyi ayarlanmalı  Rakısını az koyarsan mide bulandırır, çok koyarsan çarpar  Onun için iyi ayarlanmalı  Yavaş yavaş içilmeli  Sindire sindire  Bunlara uyarak maksimum 5-6 duble içersen o gün senden güzeli olmaz  Çok güzeldir lakin, saygı duyana     Rakıyla Suyun Aşkı Metin Serezli, Türk milletinin yüzde 90'ının rakı içtiğini ama içenlerin yüzde 99'unun rakı örfünü bilmediğini düşünüyor  Peki neymiş töre? Bir kere rakı ile suyun dengesini iyi ayarlamak gerekiyormuş  Çoğu insan bardağa rakı koyduktan sonra hemen buzu atarmış ki bunun kadar büyük yanlış yokmuş  Önce rakı koyulacak, ardından su, peşinden de buz  Çünkü, çıplak rakıya katılan buz anasonun alkolden ayrılarak kristalleşmesini sağlar, tadını bozarmış  Ayrışan anason da bardağın cidarına yapışarak yağlı gibi bir görüntü oluştururmuş: ‘Rakı haysiyetli bir içkidir  Huyunu bilip ona göre davranmak gerek  Rakıya suyu ilave ettikten sonra biraz bekleyin  Tabiatları farklı olan bu iki sıvıya birbiriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı verin  Suyla rakının halvet olup olmadığını anlamak için bardağa bakmak yeterlidir  Bu iki sıvı bir müddet çatışırlar  Bu da bardakta belli belirsiz bir hareket oluşturur  Hareket bitince anlayın ki artık anlaşmışlardır  Şimdi sıra bu çiftin ateşini düşürmeye gelmiştir  Eh artık, buzun zamanıdır  ' Bir de eskiden tek ve sek içenler olurmuş rakıyı  Bir söz varmış: ‘Eğer kısa süre içmek istiyorsan sek, uzun süre içmek istiyorsan sulu götürmek gerek rakıyı    ' (Ersin Kalkan’ın Hürriyet Gazetesi’nde 21  12  2005 tarihinde yayınlanan yazısından) | 
|   | 
|  | 
|  |