Ermeni Adının Kaynağı |
08-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ermeni Adının KaynağıHay'lar Nasıl Ermeni Oldu "Ermeni Adının Kaynağı" Her halkın kendine ait bir adı olur ve kendi toplumu içinde bu adla tanınır Bir halkın, bu şekilde kendini adlandırmasına endoetnonim denir Bazen her hangi bir halkı komşuları da adlandırır Bu tür dış adlandırmalara da ekoetnonim denir Genellikle, dış adlandırma, halkın özelliklerine, hayat tarzına, yaşadığı coğrafyanın adına, hatta giyim tarzına göre verilir Bu da belirli tarihî-siyasî şartlarla ilişkili olarak zaman zaman değişebilir; fakat halkın kendi içindeki millî adı, binlerce yıl yaşar, çok nadir hallerde unutulur Etnonim biliminin bu kanunları Ermeni adı için de geçerlidir Asıl adları olan Hay etnonimi, bugün Ermeniler arasında yaşadığı halde, Gürcüler onlara Somehi, Kürtler File, biz ve başkaları Ermeni diyoruz Ancak Ermeni etnonimi ilk dönemlerde bugünkü Haylara değil, tamamen başka bir dile ve medeniyete mensup Subar Türklerinin Ermen adlı boylarına aitti Haylar ise, Ermenistan’a geldikten epeyce zaman sonra, özellikle de Hıristiyanlığı kabul etmelerinin ardından, civar bölgelere yayıldıkça bu yeni ekoetnonimle adlanmışlar; zira bazı komşu halklar, tabii olarak onları Ermenistan halkı olarak tanımışlardır Haylar da, aynı Ermen boylarının adını benimsedikleri gibi, alfabe değiştirip kendilerine tarih yazarken, onların eski tarihini de kendilerine mâl etmişlerdir Bu sebeple de, Ermeni adının kaynağından bahsederken, gereken şartlardan biri, sonraki sahte Ermeniler(pseudo-ermeniler) (Haylar) ile asıl eski Ermenlerin ayrılmasıdır Bu adın kaynağından bahsetmek için, hangi tarihî çağlarda, hangi coğrafî mekanda, hangi halkın dilinde ve adında kullanıldığını araştırmak gerekir Bu adın kullanım tarihine bakarsak, çok eskiden mevcut olduğunu görürüz Kullanım sahasına baktığımızda ise, bu ada Altay’dan Tuna nehrine, Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar muhtelif coğrafî arazilerde, özellikle eski Azerbaycan’da rastlarız Tarihin muhtelif çağlarında Mitanni devletinin, Sami dil ailesine mensup Arami gruplarının, Kafkas dilleri ailesine mensup Hurri-Urartu halklarının, Doğu Germen (Ostrogot) boyunun ve Türk dilli Subar, Bulgar, Mitan boylarının bu adla doğrudan veya dolaylı ilişkilerine ait bilgileri de buraya ilave ettiğimizde ve sonraları Balkan yarımadasından Ermenistan’a gelen Hay gruplarının da burada “Ermenileştiği”ni dikkate aldığımızda, zaman ve mekan ölçüleri çok büyük olan Ermeni adının kaynağını açıklayabilen dil ve tarih delillerini toparlayıp genel bir sonuç çıkarmanıno kadar da kolay olmadığını görürüz Önce Ermeni adı ile ilişkisi olan Arman, Arme toponimleri ve Aramey etnonimi üzerinde duralım; çünkü bilim adamlarının çoğu Ermeni adının kaynağından bahsederken bu sözlere dayanırlar (4; 9; 10; 13; 14 vs) Arman ve Armi yer adları MÖ III bin yıldan beri kullanılmaktadır Arman toponimine Akad kralı Naram-Suen (2236-2200) ve onun babası Büyük Sarkon’aait yazıtta raslarız: 1 SAGGİŞRA Ar-ma-nimki u Eb-laki 2 Ar-ma-namki u Eb-laki (1, 285) Buradaki Arman ve Ebla bölgelerinden Ebla’nın nerede bulunduğu bilinse de, diğeri hakkında somut bir belge yoktur Bunun için de, yeni bulunan yazıtlarda adı geçen Arme toponimini Arman ile aynîleştiren araştırmacılar vardır Bence, bunlar aynı bölgede yerleşseler de, ayrı ayrı yer adlarıdır 25 yıl önce İtalyan arkeologları kuzeybatı Suriye’de Halep’in güneyinden eski Ebla şehir devletinin arşivlerini buldular Sümer-Akat yazı sistemi ile şimdiye kadar bilinmeyen bir Sami diyalektinde yazılmış bu kil tabletlerde çok sayıda yer adı ortaya çıktı Bunların büyük bir kısmı, o devir için malum Sümer, Elam, Sami, Hurri ve Hint-Avrupa dillerinden hiç birine ait değildi (1, 336) Bu toponimlerden biri de, bazı metinlerde tekrarlanan Armeadıdır 1 dra-sa-ap ar-miki “Arme şehrinin tanrısı Rasap” 2 3 Ar-miki al-KU Gi-za-anki “Kızanda olan 3 Armili” 3Eb-laki wa Ar-miki “Ebla ve Armi” 4 4 GİŞşilig 1 ninda ku-li en-en Ar-miki “Armi beyinin dostları için 4 GİŞşilig 1 aş (çörek)” Buradaki “Ebla ve Arme” ifadesi ile Akat yazısındaki “Arman ve Ebla” deyimi arasında yakınlık görüp Arman toponimini Armi ile birleştiren araştırmacılar olduğu gibi, beş bin yaşında olan bu Arme bölgesinin, Hayların vatanı olduğunu iddia eden Hay-Ermeni bilim adamları da vardır İM Dyakkonov, bununla ilgili olarak şöyle yazar: “Bazı bilim çevrelerinde, Ebla ile komşu olan Siriya şehri Armanum’un adı olağanüstü bir ilgi uyandırmıştır; bir çok toponim ve etnonim metinlerinde karşılaşılan ar-miki (morfemi) şöyle bir ümit doğurur: ‘Acaba burada Ermenilerin kaynağını veya atasını göremez miyiz?’ Eblait metinlerinde zikredilen Ermenilere dair mit,kutsal kitaplardaki şehirlere ait mitler gibi erimeye mahkumdur” (4, 336) İ M Dyakkonov, fikrini devam ettirerek şöyle der: ”Ermeni adı Haylar arasında hiçbir zaman kullanılmamıştır Bu adı onlara başka halklar vermişlerdir Ayrıca, Armanum yer adı, Armi ve Arami etnonimleriyle ilgili olup ‘göçer’ anlamı bildiren Aramey boyunun adından türemiştir” (4336-337) Müellifin, Hay-Armi meselesiyle ilgili fikirleri doğrudur, fakat Arman ve Armi adlarının ikisinin de Arameylere bağlanması, fazla inandırıcı değildir; çünkü Türkçedeki vokal zenginliğine oranla, Sami dillerinde vokaller azdır ve bunların değişmesi gramatik yük taşır Burada morfemlerdeki farklar da şüphe doğurur Bunu aynı adlar arasında paralellik arayan Paul Garelli de “Ebla arşivindeki toponimler hakkında kayıtlar” adlı makalesinde itiraf etmiştir (I, 285) Bundan başka, Arman toponimi Türk halklarının onomastikasında ve proto-Azer boyları olan bölgelerde geniş olarakyayılmıştır Arman (Başkurt Türklerinde çağdaş toponim) Arman (Aşkabat yakınlarında eski Türkmen şehri) Arman (Kerkük’ten aşağıda, Dicle yakasında dağ adı, MÖ XV-XIIasır) Arman (Kassi devri, Diala üstlerinde bir şehir; Alman olarak da okunur) Arman (Urmi kuzeyinde Zengi boyu, MÖ VIII asır) Armanku (Kızıl Denizin yukarı kıyısında bir toponim, MÖ VIII Asır) Armait (Mana’da Ziviye yakınlarında bir şehir, MÖ VIII Asır) Bu listeyi uzatmak mümkün, ancak şimdilik bunlar yeterlidir; zira Türk halklarının dilinde Arman toponiminin muhtelif bölgelere taşındığını görebiliriz Arme adını da, sadece Arameylere bağlamak doğru değildir; çünkü Arameyler hem bu adın kullanıldığı tarihten bin yıl sonra aynı topraklara gelmişler, hem de Arme toponimi Subar-Hurri boylarının yerleştiği bölgenin adı olarak kullanılmıştır Yukarıda, Ebla yazıtlarında gördüğümüz Arme toponimi de, daha çok şehir ve bölgelere ad olmuştur Aynı metinlerde “4 kişilik aş (çörek)” gibi ifadeleri bir tarafa bırakırsak, “Armi’li Dumur” ve “Uti beyi Tamur-lim” ifadelerindeki “demir” sözü, “Arimu’nun yaşadığı Abarsila bölgesi” (1, 251, 310) ifadesindeki (a)barsil enotoponiminin (?)Sami dilleri ile izahı zordur Subarların yaşadığı Arme bölgesine geçmeden önce, aynı toponimin bugünkü Suriye’nin kuzeyinde değil, oradan hayli yukarıda Dicle’nin yukarı kollarından Zebene-su çayı yakasında olduğunu kaydedelim ve Mitanni devletinin merkez bölgelerinden olduğunu dikkate alıp Mitan boyları hakkındaki tarihî belgeleri gözden geçirelim; çünkü hakkında konuştuğumuz “Ermeni” adı ilk defa Armini şeklinde MÖ VI Asırda aynı bölgede ortaya çıkmıştır ve aynı etnonimin bugünkü ilmî literatürde bilinen en eski tarihini yansıtır Diclenin yukarı kıyılarında Urartulardan önce görülen Hurri boylarının Armini adı ortaya çıkana kadar, buradaki Subarlarla en az bin yıl iç içe yaşadıkları, tarihî kayıtlarda mevcuttur Bu durum, belirli çağlarda belirli dilli grupların konfederasyonu için tabii şartları yaratmıştır ve Hurriler esasen Subar boylarından olan Mitan grupları ile karışmışlardır; çünkü Hurrilerin kurduğu devlet daha çok Mitan adıyla tanınırdı Mitan kralı Tuşratta, Mısır firavunu III Amonhotep’e (MÖ 1455-1424) yazdığı uzun mektubunda, ülkesinin adını Hurrice Hurrohe, mektubun Akatça olan kısmında ise, Mitani olarak adlandırmıştır (10, 95) Bizi ilgilendiren Arme bölgesinin Mitani ülkesinin ortasında olması ve Mitan boylarının yaşadığı topraklarda, gittiği yerlerde daima Arman, Ermen toponimlerinin, Ermeni etnoniminin ortaya çıkması gerçeklerini göz önünde tutarak, Mitan boyları hakkındaki bazı belgeleri gözden geçirelim Habur ve Balık ırmaklarının (Balık hidronimi de Eski Türkçedir) yukarı kıyılarında Batı Hurri boylarının kurduğu devletin (MÖ XVI-XIII asırlar) başkenti Vaşşukanni idi ve ülkenin tamamı, Samice Hanikalbat, Mısır yazısında ise Naharain “İki çay ülkesi” olarak biliniyordu (10, 93) Fakat Hurrilerin doğu boylarından bazı gruplar Dicle’nin orta kıyılarına ve sol yakasına, bugünkü Kerkük bölgesine kadar gelmişlerdi Bu sebeple de, Hurri izleri batıda Filistin’e, doğuda Güney Azerbaycan’ın güneybatı sınırlarına kadar kendisini gösterir Elbette, Kafkas eteklerinden Ön Asya’ya gelen Hurriler, böyle geniş ve birbirinden uzak bölgelerde nüfuz sahibi olmak için, Asur baskısı altında yerli Subar boylarının yardımına sığındılar; onların gücünden yararlandılar Bu sebeple, kaynaklarda Hurri şahıs adları ile zikredilen ve ilmî literatürde Hurri adı olarak sunulan Ariyen (Aryan adı Altay Türklerinde yaygın olarak kullanılır) adından tutun da, Daşuk, Kaltuk, Siluk, Dada, İkita, Umbin-Api, Puta gibi adlara kadar Subar-Mitanantroponimi ile ilgilidir Huri-Mitan devleti dağıldıktan sonra, Mitan boyları muhtelif bölgelerde ayrı ayrı derebeylikler şeklinde yaşayan diğer Subar boyları gibi zaman zaman şu veya bu devletin nüfuzuna girdiler ve bir kısmı İç Anadolu’ya bir kısmı da Urmi gölü havzası ile Orta Asya taraflarına göçtü; çünkü sonraki tarihlerde Mitan boy adı, aynı topraklarda hâlâ hatırlanıyordu Kumuş’taki Özbekler arasında Moytan soyunu kaydeden XIX asır büyük Kazak aydını Çokan Velihanov, Özbeklerdeki Mink, Diyahli, Barkut, Karakalpak, Katakan boylarının yanında Mitan boyunun da adından söz eder (11, 256) Harezm-Mitan ilişkisinden bahseden LS Tolstova, Karakalpak-Müyten boyunun atası Tamin Bey’in Kaptav (Kafkas) taraflarına gerçekleşen seferiyle ilgili efsaneyi kaydetmiş; Orta Asya ve özellikle Buhara bölgesinde Mitan boyları ile alakası olan bir çok etnotoponim olduğunu ve Mada-Mitan gibi toponimlerin X-XII asır kaynaklarında zikredildiğini göstermiş ve bu boyların İran dilli olduğunu söyleyenlere karşı çıkmıştır: “Fakat yukarıda geçen bilgiler, (mes Zerefşan Mitanlarının efsaneleri) yeni ihtimalleri ortaya çıkarmaktadır Efsaneye göre, onların ataları Urmi (Güney Azerbaycan)ırmağı kıyısında yaşamışlar ve eski ismi Man imiş ” (17, 246-253) Mitan boylarının Anadolu ve Azerbaycan bölgelerinde yaşaması hakkında Herodot ve Strabon derin malumat verir ve bu malumatlar, en az beş asırlık bir devri (MÖ V-MSI) kapsar Eski Azerbaycan arazisinde Dicle’nin iki sol kolu olan “Büyük ve Küçük zap çaylarının Matien bölgesinden geçtiği”ni yazan Heredot, Matien boylarının İç Anadolu’da ve Urmi gölü havzasında yaşadıklarını kaydeder: “Yunanlılar, Kapadokyalılara Suriyeli der Bu Suriyeliler, Pers hakimiyetine kadar Madalara tâbi idi; sonraları Kuruş’a tâbi oldular Med ve Lidya krallıkları arasındaki sınır, aslında Halis çayıdır, ki bu da, Armen dağlarından başlayıp Kilikya’dan geçer ve sağında Matien, solunda Frikya bölgelerini bıraktıktan sonra kuzeye dönerek Kapadokyalı Suriyelilerle sol yakadaki Paflagonyalılar arasındaki tabii sınıra çevrilir (I, 72) Kuruş, Babil üzerine yürürken Gind (Diyala) ırmağına rastladı Kaynağı dağlık Matien bölgesi olan bu ırmak, Dardanların toprağından geçip Dicle’ye dökülür (I, 189) Araz (Kızılırmak) ırmağının kaynağı ise, Matien dağlarıdır Kuruş’un 360 kanala ayırdığı Gind çayı da, aynı dağlardan geçer (III, 94) Matien, Saspir ve Alarodilere 200 talant vergi konmuştu Bu 18 daireydi (I, 202) Burada Kilikya’dan sonra Ermeni arazisi gelir; zengin otlakları vardır Armenilerden sonra Matienlerin bölgesidir Sonra Kissilerin ülkesi ve Hoapsi çayı yakasında büyük kralın oturduğu ve hazinesinin bulunduğu Sus şehri yerleşir” (V, 49) Kızılırmak’ı Araz diye adlandıran Heredot’a itiraz eden Strabon (s 500), söz konusu Matien, Armeni, Mada boylarının adından yapılan etnotoponimler hakkında şunları yazar: “Ksanf’ın dediğine göre, Artaksersin devrinde büyük kuraklık olmuş, ırmaklar, göller ve pınarlar kurumuştur Ksanf, denizden uzak bir çok yerde –Armeniya, Matien ve Frigya’da- balık kulağı şeklinde taşlar görmüştür (I, 14) Mada eyaleti Matien” (II, 114); “Aynı şey Mada, Matien, Armeniya Sakasena ve Areksena bölgelerinde de mevcuttur” (XI, 72); “Girkanların öbür tarafında Derbikler yaşar; Kadusiler ise Parahoafr dağı eteğinde Mada ve Matienlerle komşudur” (XI, 78); “Bu bölge (Atropatane) Armeniya ve Matien’dan doğuda, Büyük Mada’dan batıda ve her iki ülkeden kuzeyde yerleşmiştir Güneydeen Girkan denizinin aşağı burnuna ve Matian’a yakınlaşır” (XI, 132); “Sonra derler ki, önceleri küçük bir ülke olan Armeniya Artaksiy ve Zariadrın kazandığı savaşlar sonucunda genişledi” (XI, 145); “Armeniya’da büyük göller var Biri Mantiana adındadır ve anlamı “gök rengi”dir Bu gölün Meotid’den sonra en büyük tuzlu göl olduğunusöylerler Atropati’ya kadar uzanır”(XI, 148) Mitan (matian, matien, moytan) boyları hakkında söylenenlerden, bunların MÖ II bin yılın ortalarında Maveraünnehir’in kuzeybatısında Kafkas dil ailesine mensup Hurrilerin devlet kurmasına yardım ettikleri ve devletlerinin Mitan adını taşıdığı sonucu çıkarılabilir Bu devletin etnik temeli olan Subar (Mitan)-Hurri boyları kuzeybatı Suriye’den doğuda Dicle kıyılarına kadar (Kerkük) muhtelif mıntıkalarda yerleşmişler; Mitan-Ermen boyları da Saka-Kımer boyları gibi aynı halkın soy belirleyicisi olmuşlar ve milattan önceki tarihî belgelerde birbirlerine komşu arazilerde kaydedilmişlerdir Mitan devleti dağıldıktan sonra, bunların bir kısmı Anadolu’ya bir kısmı da Azerbaycan ve Orta Asya’ya göçmüştür Heredot devrinde (MÖ V asır), Mitan-Ermen boyları, İç ve Doğu Anadolu’da, Urmi gölünün dört yanını çeviren havzada görülürler Strabon devrindeki Matien bölgesi, Mada ülkesinin eyaleti olarak zikredilir Sonraki asırlarda Mitan boyları, Türk halklarının (Özbek, Karakalpak) bir boyu olarak zikredilir Subar (Mitan) boylarından bir kavmin adı olan Ermen etnonimi, sadece eski Anadolu ve Azerbaycan’da değil, Orta Asya ve hatta Baykal gölünün arkasındaki “Erman dağları”na kadar yayılmıştır ve buralarda Erman köyü (Özbekistan’da), Eriman dağı (Kazakistan’da) gibi toponimler kullanılır Ermen gruplarından güney Azerbaycan üzerinden Sibirya tarafına gidenler olduğu gibi, Azerbaycan’ın kuzeyinden Kafkas dağları tarafına geçenler de olmuştur Azerbaycan’ın kuzeyindeki (Daryol, Demirkapı) geçit yolları, bu belgelerin izini Osetiya’da Erman toponiminde ve Samur ırmağı deltasındaki Armen-kala adlı eski, küçük bir şehrin adında saklar Eski Ermik kenti, ermi//armi boyunun izini sakladığı gibi, Ermin adlı Başkurt boyu da, eski Ermeni etnonimini yaşatır Azak yakasından bugünkü Bulgaristan’a gidip devlet kuran Tuna Bulgarlarının bir boyu da Ermi adındaydı ve oradaki Ermenli Türk kentinin adı 1934’e kadar yaşadı, sonra Drakaş-voyvoda adıyladeğiştirildi Tarihten bellidir ki, güney Rusya çöllerine MÖ VIII asırdan itibaren Saka boylarıyla başlayıp MS XII asra kadar devam eden Hun, Bulgar, Subar, Hazar ve Kuman-Kıpçak boylarının göçleri ve buralarda zaman zaman kurulan devletlerin tarihi, aşağı yukarı iki bin yıllık bir devri kapsar Tuna Bulgarlarında olduğu gibi, Saka boyları içinde de Armini etnonimine rastlamak mümkündür Saka hükümdarıSkilur öldükten sonra, Olviya şehri civarında oturan Armeni boyundan savaşçılar, bu şehrin yardımına koşarlar “Armeni okçuları” ifadesi, burada bulunan yazıda da kalmıştır (18, 53) Burada, milattan sonraki ilk yıllarda Doğu Germen (Ostrogot) boylarından Herusk topluluğunun liderinin adı Arminiy idi 375’te Hunlar tarafından öldürülen Erman-arih de Doğu Got boyunun lideriydi Görüldüğü gibi, Karadeniz’in yukarı kıyılarında Türk ve Doğu Germen boyları içinde armeni//erman//ermi//ermen adlı etnonimlerin izleri vardır Genellikle, Germen-Saka teması Doğu Avrupa’da Germen-Hun çağından hayli önce olmuş ve bu toplulukları Kırım civarında asırlarca komşu olarak yaşamışlardır Bu sebeple de, bazı söz ve morfemlerin Germen ve Türk dillerinde aynı şekilde kullanılması ve aynı aynı anlamı taşıması şaşırtıcı olmamalıdır Her iki dilde de kullanılan -man eki de bu tür morfemlerdendir Türk lehçelerinde bu morfemle vasıf bildiren sıfatlar (kocaman, azman, şişman) yapıldığı gibi, etnonimler de (Kuman, Karaman, Türkmen) yapılır Yapısında bu ek olan Tirmen etnonominden bahseden Bizanslı Stefan (V asır), Tirmenlerin Saka (İskit) boylarından olduğunu ve bu adın “kovulmuş” anlamı taşıdığını kaydeder (19, 174) Eski Azericede kullanılan it- “itelemek” fiilinden türeyen itir- “uzaklaştırmak, ittirmek” sözü –men eki ile kullanıldığında “kovulmuş” anlamında itirmen > tirmen etnonimi yapılırBöylelikle, Hazar civarınde dolaşan gerek Saka, Subar, Bulgar gerekse de Azeri veya Türkmen boyları arasında Arman, Ermen, Karaman, Tirmen, Türkmen etnonimlerinin yapılmasına imkan veren dil zemini oluşur Etnoformant statüsü kazanan –man eki, zamanla men zamiri yerine kullanılır Kazaklarda, soy adı olan Türkpen modeli ile yapılan etnonim Türkmen modelinden ayrılmaz Ayrıca, Proto Türkçede men zamirinin me-n şeklinde oluştuğunu da dikkate almak gerekir Üzerinde konuştuğumuz Ermen adı da ar//er//ér “kişi” ve man //men//mén etnoformantı ile yapılmıştır ve günümüzde Ermin şekliyle Başkurdistan’da kullanılmaktadır (23, 60) Buraya kadar söylenenler, Ermen adının eski çağlarda, Türkçe model alınarak Türk boylarının adı gibi yapıldığını, Anadolu’dan Baykal gölüne kadar, Urmi gölünden Azak denizine kadar muhtelif bölgelerde Türk toplumu içinde göründüğünü ortaya koyar Yukarıda yarım bıraktığımız Armi bölgesi ve onun zemininde yapılan Armini ülkesi bahsine dönelim Mitan devleti dağıldıktan sonra, Maveraünnehir’in kuzey bölgelerinde ortaya çıkan ayrı ayrı derbeyliklerden biri de Arme bölgesi idi Milattan önce II binyılın sonları ve I binyılın öncesinde yukarı Maveraünnehir bölgesine Aremey boylarının akını başlar ve bugünkü Suriye’nin kuzey bölgelerinde yerleşen bu boylara bağlı Asur kaynaklarında KUR Areme, mal Arame, KUR Aramu gibi yer adları ve Aramaia, ahlamaia gibi etnonimler işlek sözlere çevrilir (AVİİU, no18; no28) Bu adların Sami dilli Aremeylere ait oluşu şüphe doğurmaz; lakin bütün bu adlar, o çağlarda Kaşgar dağlarının eteklerine kadar yayılsa da, Diyarbakır sınırına ulaşmaz Bizi ilgilendiren Arme bölgesi ise, Diyarbakır’dan kuzeyde, Murat ırmağının güneyinde ve Subar beyliğinin batısında yerleşmişti Burada Arameyler değil, Mitanni devrinden kalan Subar-Hurri boyları yaşardı; ülkeleri de Armi etnonimi ile Urartu yazıtlarında Arme, Asur metinlerinde ise Arime olarak adlandırılırdı Ayrıca, Aremeylerden bin yıl önce Ebla vesikaları, bu Arme ülkesinden bahsetmiştir Sonraları Tuna Bulgarları içinde gördüğümüz aynı Armi (Ermi) adının ve Azak denizi-Sibirya-Azerbaycan üçgeni dahilinde gözden geçirdiğimiz diğer etnonim ve toponimlerin Sami-Aremey boylarıyla kesinlikle ilgisi yoktur Aynı çağlarda Urartu kraliyet ailesinde rastladığımız Erimen, Aramu // Arama adlarının da Aremey boyu ile alakası olmadığını kaydedelim Arme ülkesinden geçen Zebene-su ırmağının eski adı Subna(t) idi ve her iki şeklin mukayesesi, *Sub-Ana ilk şeklini ortaya çıkarır; sonraki pseudo-Ermeni yazıtları, bu bölgede Türk (Tork) adındaki tapınak hakkında dabilgi verir Belirli zamanlarda Asur-Urartu hücumlarına maruz kalan Arme bölgesi zayıf olduğundan, tedricen Asurlara tâbi bir eyalete dönüştü Fakat onların doğusunda olan küçük Subar beyliği 673 yılına kadar müstakilliğini koruyabildi Aynı tarihte Asurlar tarafından yıkılan Subar Beyliği’ne Asurların iki valisi atandı ve Arme bölgesi de Batı eyaleti sınırlarına adhil edildi Her iki eyalet, tahminen bugünkü Muş-Bitlis-Diyarbakır-Hazar gölü arasındaki araziyi çevrelerdi ve o çağlarda burada temel olarak Urmi, Subar, Armi boyları yaşardı Armilerden yukarıda Bingöl taraflarında Kaşgaylar vardı Bu Türk boyları içinde Mitan devleti çağından Hurri boyları da kalmıştı Asur devleti dağılana kadarki yarım asır içinde bu eyalettebazı tarihî olaylar yaşandı Kuzeydoğudan gelen Saka-Kımer boyları, Urartu devletini Van civarında sıkıştırıp zayıflatmıştı Onlar Asur devletine de Mana sınırlarından itibaren, korku salarak hükmediyorlardı Bu durumda Saka beyi Partatu ile müttefik olmayı başaran Asurlar, Asur devletinin dağılma sürecini epeyce uzattılar ve kazanılan vakitten faydalanmaya çalıştılar Mana ve Mada topraklarından henüz çıkan Asurlar, yıktıkları Subar ülkesini güçlendirmek için, Arme bölgesini buraya katarak iki büyük eyalet oluşturdular Halkın etnik terkibini değiştirme siyaseti güdüp kuzeybatı Suriye ve Frikya bölgelerinden getirdikleri Aremey, Muşk vs toplulukları buraya yerleştirdiler Bu esirler arasında Hay topluluklarının olması da muhtemeldir; çünkü sonraki Hay-Ermeni kaynakları, buradaki iskanlar hakkında bilgi verirler Buradan kuzeye çekilen Subar, Mitan-Armi ve Urmi toplulukları ise, Saka-Kımerlerle birleşip yeni bir güç oluşturdular ve önceleri Urartu eyaletinin olduğu bu arazide, Fırat nehrinin yukarı akıntılarında VII asrın sonunda Küçük Ermen (tarihî Ermenistan) bölgesi kuruldu Bu bölgenin askerleri, Asur devletine karşı 615’te başlayan büyük savaşta Mada ordusuna katıldılar ve Mada kralı Kiaksar, Asur devletini yıktıktan sonra, Ermen bölgesini müttefik ülke olarak, müstakil beylik statüsünde Mada vilayetine çevirdi; Saka boyundan Parur Bey’i buraya vali tayin etti Böylelikle, ilk “Ermen krallığı” 612’de, halkı esas olarak Türk (Armi-Mitan, Urmi, Kaşgay, Subar, Saka-Kımer) ve Hurri-Urartu boylarından ibaret olan bu Mada eyaletinde kuruldu Hıristiyanlığın yayıldığı çağlarda bu bölgeye sızan az sayıda Hay grubu da, sonraları buranın halkı halinegeldi Fırat nehrinin yukarı kısmındaki Murat nehri kıyıları ile Van gölünün kuzeybatısında kurulan Ermen devleti, Mada devletinden sonra Pers (Ahameni) devletinin bir eyaleti olmuş; sonra da sırasıyla Makedonya-Selevki’nin, bugünkü Türkmenistan’dan gelen Ersakların, Rum-Bizans ve İran’ın (Sasani), Hilafet’in, Selçukluların, Osmanlıların ve Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları olmuştur Adı geçen devlet ve imparatorluklarun liderleri buraya tayin ettikleri vali ve beylere, bazen komşu bölge ve ülkelerin de idaresini vermişlerdi Bu da belirli devirlerde Ermen ülkesinin etnik bakımdan değil, siyasî-askeri bakımdan geniş arazileri kapsayan valilik statüsü ile tanınmasına sebep olurdu “Büyük Ermenistan” ifadesi de böyle ortayaçıkmıştır Buradaki Ermen ülkesinin adı, yukarıda gözden geçirdiğimiz diğer etnonimler gibi, er-men kalıbında yapılmıştır; lakin burada Subarların Mitan-Armi boylarının da olduğunu dikkate alırsak, aynı etnonimin Urartu dili vasıtasıyla oluşturulduğunu istisna kabul edemeyiz Çünkü Türk lehçelerinde olduğu gibi, Urartu dilinde de Armi yer adından Armini (“armili”) etnonimi oluşturulabilir Zira, Urartular da hiçbir zaman kendilerine Urartu dememişler ve Van gölünün eski adı Bia sözünden, kendi adları olan Biaine (Bia-ine) etnonimini ve ülkenin adını (Biaine=Urartu) oluşturmuşlardır Fakat Hurri-Urartu dillerinde etnonimler daha çok –na / -ne ekiyle değil, -ge ekiyle verilir Her iki durumda, Subar boylarından olan Mitan-Armilerin adından türeyen Armini adının Haylarla ilgisi yoktur ve burada akademisyen İ Meşşaninov’un Erimen terimi hakkında ortaya attığı fikri bir kez daha hatırlatalım: “Terim, Ermeni saldırısının bilimsel tesbitinden çok daha öncebu çevrede mevcuttu” (13) Buraya kadar söylenenelere şunu da ilave edelim: I Dara’nın Bisütun kayasına yazdırdığı üç dilli yazıtta Arminiye ve Urartu ülke adları sinonimdir Aynı yazıtta Babil isyanını yöneten Ermeninin adı da Araka // Uraka şeklinde verilmiştir Bu da, 1640’ta Kumuk bölgesine yerleşen Nogayların hanı Uraka ile adaştır (25, 278) Nihayet, bugün de Mitan ve Ermen (Ermin) boylarının Türk halklarının içinde olması olgusu, eski Ermenhalkının kaynağını açıkça gösterir Böylelikle, Bisütun yazıtında, isyancı Armini, Araka adındaysa, Armini ülkesine Pers Vaumisle, Dadarşiş adlı bir Armini gönderdiyse, Dara’nın kâtibi ülkenin adını Elam ve Pers dilinde Armini, Akat dilinde Upaştu (Urartu) şeklinde yazdıysa; eğer Genceli Nizamî, Mehbanu’nun diliyle yaylağı Ermen dağları olan Şirin’e “Biz Efrasiyap soyundanız” diyorsa, bugün Ermin adını Başkurt boyu taşıyorsa, bütün bu adlar sahte Ermeni (Pseudo-Ermeni) Haylara değil, Subar, Saka, Azeri ve diğer Türk boylarına aittir Alıntı |
|