|  | Ölüme Farklı Bir Bakiş Montaigne'den |  | 
|  08-16-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ölüme Farklı Bir Bakiş Montaigne'denMadem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin  Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler" denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş   Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalık! Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de herşeyin ölümü olacaktır  Öyle ise, yüz sene daha yaşamayacağız diye ağlamak, yüz sene önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir  Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik, bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik  Başımıza bir defa gelen sey, büyük bir dert sayılmaz  Bir anda olup biten bir sey için bu kadar zaman korku çekmek akıl karı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır, çünkü yaşamayanlar için zamanın uzunu kısası yoktur  Aristo, Hypanis ırmağının suları üstünde bir tek gün yaşayan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler  Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın saat beşinde ölen ihtiyar sayılır  Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimizi gülünç etmez? Ama sonsuzluğun yanında, dağların, şehirlerin, yıldızların, ağaçların, hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası da o kadar gülünçtür   Tabiat bunu böyle istiyor  Bize diyor ki: "Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çikip gidin  " Ölümden hayata geçerken duymadığınız kaygıyı ve korkuyu, hayattan ölüme geçerken de duymayın  Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının şartlarından biridir  (İnsanlar birbirini yaşatarak yaşarlar ve hayat meşalesini, koşucular gibi, birbirlerine devrederler - Lucretius)   Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır  Ömrünüzün her günkü işi, ölüm binasını kurmaktır  Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz, çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmiş oluyorsunuz  Ya da şöyle diyelim isterseniz; hayattan sonra ölümdesiniz, ama hayatta iken ölmektesiniz  Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır   Hayattan edeceğiniz kârı ettiyseniz, doya doya yaşadıysanız, güle güle gidin  "Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak, yine boşuna geçip gidecek daha başka günler katmak istiyorsun? - Lucretius  " Hayat kendiliğinden ne iyi ne fenadır, ona iyiliği ve fenalığı katan sizsiniz  Bir gün yaşadıysanız her şeyi görmüş sayılırsınız  Bir gün bütün günlerin eşidir  Başka bir gündüz, başka bir gece yoktur  Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir   montaigne - denemeler kitabından | 
|   | 
|  | 
|  |