08-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
***** İn Hata Affetmez Tarihi
İnsan organizması açısından tüm zamanların en yıkıcı kimyasalı *****in ilginç hikayesi   
*****in, ilk kez bilim adamları eliyle ve gerçekte son derece iyi niyetli bir amaca hizmet etmek üzere üretildiğini biliyor muydunuz?
1897'de Almanya'daki Bayer laboratuarlarında kanser ve tüberküloz hastaları için "ağrı kesici" olarak hazırlanan ***** hidroklor", dehşet verici yan etkileri farkedilince onu ilaç olarak reçetelere yazan hekimler tarafından derhal terkedildi Ancak iş işten geçmiş ve "şeytanın tozu" hapsedildiği şişeden kaçıp halkın arasına karışmayı başarmıştı bir kez daha Kimya tarihinin ünlü efsanelerinden birine göre, ***** maddesi, adını, bu maddeyi deneme amacıyla kolundan enjekte eden bir Bayer mühendisinin o anda yaşadıklarını tanımlamak için kullandığı şu mânidar cümleden almıştı:
"Kendimi bir kahraman gibi hissediyorum!" ("I feel like a hero")
İşte, o günden bu yana *****, dünyanın dört bir köşesinde, din, dil, ırk ve sosyal sınıf gözetmeksizin yüzmilyonlarca "kahraman" (!) üretmeye devam ediyor Yalnız, küçük bir sorun var ki, bu sentetik kahramanların büyük bir bölümü kahramanlıklarını pekiştirecek herhangi bir dünyevî icraat yapmaya vakit bulamadan, hayli zamansız bir biçimde toprağın altını boylamaktalar!
Elbette ki, ***** şakası yapılamayacak kadar hassas bir konu Zaten bizim derdimiz de şaka falan değil, yalnızca bir durum tesbiti yapmak Ancak, aşağıda aktaracağımız tarihsel gerçekleri okuduktan sonra, şakayı biz mi yoksa şu anlı şanlı bilim dünyası mı yapıyor, ona siz karar vereceksiniz
İnsan organizması açısından tüm zamanların en yıkıcı kimyasal bileşimlerinden biri sayılan *****, gerçekte son derece iyi niyetli bir amaca hizmet etmek üzere üretilmişti
Saf morfinin asit anhidritle işlenmesi sonucu ortaya çıkan bu ölümcül toz, ilk kez 21 Ağustos 1897 günü, Bayer'in Almanya'nın Elberfeld kentindeki laboratuarında sentezlendi Sentezleme işlemi, bu tarihten yalnızca bi kaç gün önce aynı laboratuarda "Asprin"i keşfetmiş olan saygın Alman kimyageri Dr Felix Hoffman tarafından gerçekleştirilecekti Bayer kayıtları, bizlere bu deneyin hedefinin kuru öksürük, tüberküloz ve kanser gibi önemli hastalıklarda hem şiddetli acıları dindirebilen, hem de tedavi edici yönü bulunan etkili bir ilaç keşfetmek olduğunu bildiriyor 1868'de Ludwigsburg da doğan Hoffman, Münih Üniversitesi Farmakoloji Bölümü'nden son derece yüksek derecelerle mezun olmuş, geleceği parlak bir kimyagerdi Nitekim, Alman ilaç sanayiinin duayenlerinden Adolf von Bayer de onu keşfetmekte gecikmedi Genç kimyageri şirketinin Ar-Ge bölümüne alan Bayer, onun sayesinde farmakoloji tarihinin en büyük buluşlarından biri olan asetil salisilik asiti günümüzde "Aspirin" adıyla bütün dünyada tanınan ticarî bir markaya dönüştürecekti
İşte, ***** tam da o günlerde, şirket çalışanlarının "Aspirin"in keşfinin coşkusunu yaşadığı sırada doğdu Dr Hoffman büyük buluşunu kayıtlara geçirmesinden yalnızca 11 gün sonra yine aynı laboratuarda, fokurdayan tüplerinin başındaydı Bunaltıcı Ağustos sıcağına aldırmaksızın gün boyunca aralıksız çalışan ünlü kimyager en sonunda hedefine ulaştı Deney kabının dibine çökelen beyaz toz, bir süredir kafayı taktığı o yepyeni formülün işe yaradığının da en somut kanıtıydı
Aspirin ve *****in ortak mucidi: Dr Felix Hoffman baz morfinden sekiz kat daha güçlü bir uyuşturucu elde eden Dr Hoffman, bunun kontrollü şekilde kullanımıyla yukarıda anılan hastalıkların tedavisinde çok önemli bir ilerleme kaydedebileceğini düşünüyordu Kobaylar üzerindeki deneme çalışmaları bir yıl kadar sürdü ve toz *****, "h***** hydrochlor" ticarî markasıyla şişelenmiş olarak 20 yüzyılın hemen arefesinde Bayer şirketi tarafından piyasaya sürüldü Bugün için inanılması bir hayli güç olmakla birlikte, ***** o dönemde başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde eczanelerde rahatça satılıyordu Hekimler, birçok ağır vak'ada hastalarını "mutluluktan uçuran" bu toza önceleri büyük ilgi gösterdiler ***** yalnız tedavi umudu olanlar için değil, tedavisi imkânsız görülen ve ölüm döşeğinde birazcık huzur isteyen hastalar için de gerçek bir umut gibi görülmekteydi
Ancak, madalyonun öteki yüzü kısa sürede ortaya çıktı Yalnızca bir iki kullanımın ardından "şeytanın tozu"na müptela olanlar şuursuzca ecza depolarına, laboratuarlara saldırıyor ve kendilerine daha fazla ilaç temin etmeye çabalıyorlardı
***** yasal olarak son kez 1 Dünya Savaşı yıllarında ağır yaralı askerlerin tedavisinde kullanıldı, ardından da tıp dünyasındaki güçlü bir konsensus sonucu tedavi prosedürlerinden tümüyle kaldırıldı
İnsanları çok seven ve mesleğine aşık bir kimyager olan Dr Hoffman, 8 Şubat 1946'da son nefesini verirken, ilk kez onun laboratuar kaplarında dünyaya gözlerini açan "diasetilmorfin" artık çoktan bir ilaç olmaktan çıkmış, alım-satımı ya da kullanımı bir çok ülkede en ağır şekilde cezalandırılan lanetli bir maddeye dönüşmüştü Bir daha da hiç bir güç önünü kesmeyi başaramayacaktı
ALINTIDIR  
|
|
|