08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
.İşığın Dansı...
Işık dünyayı bize görünür kılar Ruhumuzun ve bedenimizin ona ihtiyacı vardır Işık, vücudumuzun biyolojik saatini düzenler, beynimizdeki renk algılamasını harekete geçirir Bitkilerin büyümesi için enerji sağlar Gökkuşağı ve günbatımıyla bize ilham verir Işık bize, elektrik ampulünden lazere ve optik liflere kadar yaşamı değiştiren  araçlar sunar Bilim adamları ışığı tam olarak çözemiyorlar; ancak, ışığın geleceğimizi aydınlatacağını biliyorlar
Thomas Young adlı bilim adamı, ışığın bir dalga hareketi olduğunu ıspatlamıştır, göle atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi Böylelikle önce parçacık olduğu öne sürülen ışık için bu kez ışık dalgadır görüşü dile getirildi Bu görüş bilim dünyasında giderek yaygınlaştı İlerleyen yıllarda ise ışığın ne olduğu sorusu elektrik ve manyetik alanındaki gelişmelerle yeni bir boyut kazandı James Clerk Maxwell ve Heinrich Hertz’in çalışmaları neticesinde ışığın aslında bir tür elektromanyetik dalga olduğu bulundu  
"Işık adını verdiğimiz şey gerçekte, -farklı bir dalga boyu aralığı içinde- radyo dalgaları ya da gama ışınları veya X-ışınları adını verdiğimiz ışınım ile aynı şeydir Oysa bilim adamları uygulamada 'ışık' terimini sık sık elektromanyetik tayfın görünür ışığa yakın olan bölümünü anlatmak için kullanırlar Görünür ışık evrenin diğer hiçbir temel unsuruna benzemez: O, doğrudan doğruya, düzenli olarak ve çarpıcı bir şekilde duyularımızla karşılıklı iletişim halindedir
Günlük hayatta etrafımıza baktığımızda çeşit çeşit renkte ışık görürüz Güneşin sarısı, denizden yansıyan mavi ışık, yanan ateşten gözümüze gelen kırmızı ışık arasında nasıl bir fark vardır? Farklı renkler aslında bir tür elektromanyetik dalga olan ışığın frekansındaki (yani saniyedeki titreşim sayısı) farklılıklardan ibarettir Bu kuşkusuz büyük bir mucizedir Yani aslında hiçbir rengin olmadığı bir dünyada yaşarız Ne var ki, Allah bu renksiz dünyayı algımızda renklendirmiş ve hayatımıza olağanüstü zenginlik katmıştır 
Joel Achenbach ışık ve gölge ilişkisi üzerine şunları söylüyor; “Günlük hayatta gölgeler cisimleri algılamamızda zorluk çıkaran bir olumsuzluk gibi görünür Oysa gölgeler algılamamızdaki temel unsurdur, onlar olmasaydı cisimlerin boyutları hakkında fikir sahibi olmaz hatta hiç algılayamayabilirdik ”
"Color and Light in Nature" kitabının yazarı olan astronom David Lynch, "bir gölgenin gökyüzünden yansıyan ışıklarla dolu olduğunu aksi halde tamamen siyah renkte olacağını söylüyor"
Eğer koyulu açıklı gölgeler olmasaydı çevremizdeki tüm görüntüler tıpkı Apollo astronotlarının Ay'daki görüntülerine benzerdi: Üzerine düştüğü yeri simsiyah bir karanlıkta bırakan koyu gölgeler ve sadece tekdüze bir aydınlığa sahip yüzeyler  
Renkli bir dünyada yaşamak Allah’ın açık bir lütfudur Normalde algımızın renksiz olması beklenirdi Bizler elektromanyetik dalganın farklı frekanslarını (ya da dalgaboylarını) farklı renkler olarak algılarız Dolayısıyla aslında renk diye bir şey yoktur, yanlızca algımızda vardır  
“Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır ” (Furkan Suresi, 45 ayet)
|
|
|