Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
garcia’ya, mektup

Garcia’Ya Mektup

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Garcia’Ya Mektup





Elbert Hubbart’ın bu yazısının, yüz yıl boyunca çeşitli ülkelerde yapılan baskısı, yüz milyon adedi aşmıştır Tüm meslektaşlarına örnek oluşturacak bir olgunluk düzeyindeki bu Amerikalı gazetecinin, “Philistine” adlı aylık bir derginin 1899 şubat sayısında yayımlanan bu yazısı, hiçbir olanağanüstü özelliği olmayan, sıradan bir çavuşun görev sorumluluğunun öyküsüdür

Hubbart’ın “Garcia’ya Mektup”undan etkilenen ilk kişi, New York Merkez Demiryolu İşletmesi yöneticilerinden George Deniels oldu Bu yönetici, “Philistine” dergisindeki yazıyı Genel Yönetmeni’ne okuduktan sonra ondan, bu yazıyı çoğaltıp tüm demiryolu çalışanlarına dağıtmak için izin istedi

George Daniels istediği izni aldıktan sonra “Garcia’ya Mektup”u beş yüz bin adet bastırdı ve “bu çavuşu örnek alınız” önyazısıyla işletmenin tüm çalışanlarına dağıttı

“Garcia’ya Mektup”un varlığı, kısa süre sonra Rus Demiryolları Genel Yönetmeni Prens Hilakoff’un kulağına ulaştı New York Merkez Demiryolu İşletmesi çalışanlarından birinden sağlanan “mektup”un bir kopyasını okuduktan sonra Prens Hilakoff, bunun Rusça’ya çevrilmesini ve Rus Demiryolu Şirketi’nin tüm çalışanlarına dağıtılmasını emretti

“Garcia’ya Mektup”, demiryolu işçilerinden, Rus Ordusu mensuplarının eline geçti Erler arasında elden ele dolaşan mektubu Ordu Komutanları okuyunca, mektubun “resmileştirilmesine” ve tün ordu mensuplarına dağıtılmasına karar verdiler

Japonlarla başlayan savaş için cepheye giden Rus askerlerin tümünün üniformalarının ceplerinde “Garcia’ya Mektup”u görünce ciddi bir incelemeden geçirdiler “Mektup” Japonca’ya çevrildi ve bunun, “Tutsak alınan tüm Rus askerlerinin ceplerinde bulunduğu” haberiyle birlikte Japon İmparatoru’na sunuldu “Mektup”tan imparator da etkilendi ve birer kopyasının Japon Hükümeti’nin tüm üyelerine dağıtılmasını emretti

Tüm Japon Bakanlar, “Garcia’ya Mektup”u çoğaltıp, kendi bakanlık örgütünde görevli tüm çalışanlara gönderdiler

ABD Deniz Kuvvetleri mensuplarına 1913’de mektubun özel olarak çoğaltılmış kopyaları ise, Birinci Dünya Savaşı’na katılan askerlerin önemli bir bölümünün ceplerinde bulunuyordu

Dergide yayımlandığının on dördüncü yılında “Garcia’ya Mektup”un “Resmi olarak çoğaltılan” baskısı, kırk milyona ulaşmıştı

Garcia şimdi yaşamıyor, fakat her kentte, kasabada, köyde ve her büroda, mağazada ve fabrikada, kesinlikle Garcia’ya gönderilecek bir mektup var Dünya Garcia’ya mektup götürebilecek çaptaki kişilerin bilinci ve iş terbiyeleriyle ayakta durabiliyor Tüm insanlık, evrimini biraz daha hızlandırabilmek için, tüm gücüyle, işte bu bilinçteki, bu terbiyedeki, bu çaptaki kişiler için haykırıyor:

“Garcia’ya mektup götürecek kişilere gereksinimimiz var… Hem de en kısa sürede, her yerde ve her zaman…”

Şimdi gelelim mektubun hikayesine…

*


Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya arasındaki savaşın bir aşamasında ABD Başkanı, çok acele olarak Küba’daki isyancıların önderi Garcia’ya bir haber göndermek istedi

Garcia, hangisinde olduğu bilinmeyen Küba dağlarından birinde ve nerede oldukları bilinmeyen onlarca sığınaktan birinde saklanıyordu

Kendisine posta ya da telgraf yoluyla ulaşabilmek olanaksızdı

ABD Başkanı’nın ona, ne denli önemli bir haber göndermek istediğini bilen çevresindekiler, Garcia’ya bir haberin, ancak ‘elden götürülebilecek’ bir mektupla ulaşabileceğini bildirmek zorunda kaldılar

Başkan’ın çaresiz bakışları karşısında yanıt, çevresindekileri subaylardan birinden geldi

‘Benim birliğimde, Rowan adında bir çavuş vardır’ dedi ‘Kimsenin nerede olduğunu bilmediği Garcia’yı o bulabilir ve mektubunuzu kendisine ulaştırabilir

Bu yanıta Başkan’ın aklı pek yatmamıştı ama, ortada yapabilecek başka bir şey yoktu

Rowan çağrıldı Kendisine, Garcia’ya gönderilecek mektup uzatıldı ve…

‘Bunu, Garcia’ya teslim edeceksin’ denildi

Rowan mektubu aldı, üniformasının yanındaki deri kesenin içine koydu, kesenin ağzını sıkıca büzdükten sonra, göğsünün üzerine kayışla bağladı Önce Başkan’a selam verdi, sonra komutanlara, en sonra da kendi komutanına selam verdi, dışarı çıktı

Rowan, yola çıktıktan tam dört gün sonra, gecenin karanlığından da yararlanarak, üstü açık bir kayıkla Küba sahilinin açıklarına vardı Küba’nın, balta girmemiş ormanlarına dalıp, gözden kaybolduktan üç hafta sonra, adanın öteki yakasında ortaya çıktı Ülkesinin düşmanı bir ülkeyi, yürüyerek bir uçtan öteki uca geçti ve Garcia’ya mektubu teslim etti

Burada size Rowan’ın, Garcia’ya mektubu götürebilmek için ne zorluklar atlattığını, ne tehlikeler geçirdiğini anlatacak değilim Onun, ne denli kahraman bir asker olduğunu da anlatacak değilim Yalnızca bir noktayı, hem de çok gereksinim duyduğumuz bir noktayı, iyice belirtmek için yazıyorum size tüm bunları

ABD Başkanı’nın makam odasındaki olayı, ana çizgileriyle bir kez daha gözden geçirelim:

ABD Başkanı Mckinley, Garcia’ya teslim edilmek üzere Rowan’a bir mektup verildi Ona yalnızca ‘Bu mektubu Garcia’ya teslim ediniz’ dedi Rowan mektubu aldı, göğsüne bağladı, selamını verdi ve odadan çıktı

Lütfen dikkat ediniz: Rowan, ‘Garcia nerede?’ diye bir soru sormadı ‘Garcia kim?’ diye bir soru da sormadı Yaptığı tek şey, kendisine verilen görevi almak oldu Zaten kendisinden beklenen, onun da yapması gereken buydu

Rowan, ülkesindeki her okula heykeli dikilebilecek ve yetişen tüm kuşaklara örnek olarak tanıtılabilecek bir ‘Ölümsüz Kahraman’dır Fakat bugünün gençleri onun kahramanlığından çok, başka özelliğini örnek almak zorundadırlar Rowan’ın örnek alınması gereken özelliği, verilen görevi sadakatle kabullenmek, o görevi yerine getirebilmek için hemen harekete geçmek ve görevi eksiksiz tamamlayabilmek için tüm enerjilerini bir noktada toplamak disiplinidir

Bu hikayeyi çalışma arkadaşıma anlattım, gülümsedi… “Garcia’ya mektup götürmek kolay…” dedi “Rawon gelsin de bir kredi kartını iptal etsin görelim… Torpil bulmadan bir iş çozsün de anlayalım… Rawon gelsin de bu memlekette torpili olmadan çalışacak bir iş bulsun…”

Ne dersiniz? Rawon bu ülkede yaşasaydı acaba soru sormadan iş halledebilir miydi sizce?

(YSinan TANYILDIZ / ÇUKUROVA’DAN)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.