Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, sınıflanması

Bilgi Ve Sınıflanması

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilgi Ve Sınıflanması





Asım Cemil


Yaşadığımız günler, 'bilgi' kelimesinin çok ehemmiyet kazandığı bir zamana rastlıyor 'Bilgi' kelimesi artık eskiye göre daha farklı bir mânâ ifade ediyor Aslında bilgi, insanlığın her devrinde önemsenmiştir Ancak, tarihte ilk defa bir devir 'Bilgi Çağı' ismini alıyor İnsanlığın devamlı değişen tarihinde, devirler ve çağlar hep birbirini kovalamış, her devirde kıymet ve önem verilen kavramlar ve fikirler değişip durmuştur Bir zaman insanlığa din hükmetmiş, başka zaman felsefe, bir zaman edebiyat ve şairlik zirvede olmuş, yine bir zaman gelmiş bilim, çağa isim olmuştur Tarihi gözden geçirdiğimizde, değişimlerin son iki yüzyılda arttığını, özellikle son elli yılda çok hızlandığını ve eskiden olduğu gibi sınırlı bir coğrafya ile kalmayıp tarihte ilk defa olarak bütün dünyayı etkilediğini fark ederiz 60'lı yıllarda bir teknoloji ve uzay çağından bahsediliyordu Aradan henüz 30 yıl geçmişken yeni bir çağa, 'Bilgi Çağı'na geçtiğimiz söyleniyor Bunu takip eden devirde ise dikkatlerin çevrileceği şeyin ne olacağı da ayrı bir merak konusu

Bilgi Birikimi ve Bit: Aslında bilgi kelimesi, çok geniş manaya sahip bir mefhumdur Bu mefhumun, ömürlerinin büyük bir kısmını bilgiye dair felsefî araştırmalara vakfetmiş eskinin meşhur filozof ve düşünürlerinin de bilmediği pek çok boyutu, günümüzde aydınlanmıştır Özellikle gelişen bilgisayar teknolojisi ile birlikte, bilgi mefhumu ile ilgilenen disiplinlere yeni ve oldukça değişik bir anlayış geldiği şüphesizdir Gelişen teknolojinin zorlamasıyla doğan ve tekamül eden bu günün bilgisayar biliminde, bilgi birikiminin ölçeği olarak bit kabul ediliyor Bir bit, belirli bir soruya evet veya hayır cevabının verilmesiyle oluşur Meselâ bir lambanın açık veya kapalı oluşunun belirlenmesi tek bir bilgi biti gerektirir 375 sayfalık bir kitabın sözlü bilgi muhtevası 10 milyon (107) bittir Yeryüzündeki bütün kitaplıklardaki çeşitli kitaplarda var olan sözcüklerle resimlerin ihtiva ettiği bit yaklaşık 1016 veya 1017 bittir

Bir de her canlının çift sarmal eğrili DNA'sının birikmiş bilgi türü vardır ki, çok küçük hacimde çok büyük bir miktar olarak saklanan bu bilgi, dört harften (yani dört değişik nükleotid türü) meydana gelen bir dilde yazılıdır DNA' daki genetik bilginin miktarı, en basit canlı olan virüste yaklaşık 10000 bit, bakteride 106 bit, amipte 400106 bit, balina ve insanda ise 5109 bittir Yani bedenimizdeki 100 trilyon hücrenin her biri bizi, bugünkü şu durumumuza getirmeye yönelik kaba bir ölçek ile 1000 ciltlik bir bilgi kitaplığına sahiptir

İnsan beynindeki bilgi muhtevasını bit olarak ifade edecek olursak, nöronlar arası bağlantı toplamıyla bit sayısının birbirine eşit olduğunu söyleyebiliriz Bu da yaklaşık olarak yüz trilyon (1014) bittir Eğer bu bilgi, yazıya dökülecek olursa yirmi milyon cilt kitabı doldurur ki, bu da dünyadaki en büyük kitaplıklardaki kitap sayısı kadardır Yirmi milyon cilt kitaptaki bilgiye eş bilgi, herbirimizin kafasının içinde bulunmaktadır Beyin çok az yer kaplayan çok büyük bir bilgi alanıdır Beyin kitaplığı, gen kitaplığından on bin kez daha büyüktür

Günümüzdeki Bilgi Anlayışı: Bugüne nasıl gelindi? Bizi 'Bilgi Çağı'na getiren sebepler nelerdir? Bunların ikisinden en mühimleri olarak bahsedebiliriz: Birincisi, günümüze kadar ilmin değişik dallarında sağlanmış ilerlemeler ile tabiat ve her yönüyle kainat hakkındaki bilgilerimizde özellikle son asırda meydana gelen büyük birikimdir İkincisi ise teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde bilgi edinme vasıtalarının çok artması ve böylece bilginin her türlüsünün cemiyetin avam tabakasına dahi yayılmasıdır Bu gelişmeler için John Naisbitt'in (Büyük Eğilimler/Hayatımı Değiştiren Yeni On İstikamet) isimli kitabında şunlar söyleniyor: " 1950 yılında çalışanların yüzde 17'si bilgi üretirken, bugün aralarında bilgisayar programcıları, öğretmenler, idareciler, sekreterler, muhasebeciler, bankerler, sigortacılar, memurlar, avukatlar, bankacılar ve teknik elemanların bulunduğu yüzde 60'lık bir grup, bilgi üretiyorlar Sermaye toplumunda, stratejik kaynak 'sermaye' idi Daniel Bell'in ilk olarak tarif ettiği gibi, yeni toplumumuzun stratejik kaynağı ise 'bilgi' oluyor Eskiden yığın halinde araba üretirken şimdi yığın halinde bilgi üretiyoruz Yeni güç kaynağı artık 'para' değil Yeni güç kaynağı bilgidir ve 'para'nın aksine, birçok kişinin elindedir Yurtdışındaki Amerikan pazarlarının durmadan daraldığı bir dönemde, ABD firmaları, uzman ve idarecilik 'know-how' satmakta en ufak bir sıkıntı çekmiyorlar On-line bilgibaşvuru sistemi ABD'de daha şimdiden 15 milyar dolarlık bir iş kapasitesi meydana getirmiş"

Bu gelişmeler her ne kadar sahip olduğumuz bilgileri artırma açısından sevindirici ise de bazı mefhumların değişmiş olduğu da aynı zamanda göze çarpmakta Mesela eskiye ait âlimlik (veya bilgelik) müessesesi bunlardan biridir Bugün, eskiden olduğu gibi bilginin insanı güçlü kıldığına hâlâ inanılıyor Ancak günümüzün güç anlayışı farklıdır Eskiden var olan anlayışta olduğu gibi, bilginin insanı olgunlaştırdığı, onu kemale ulaştırdığı ve kamil insan yaptığı, böylece onu diğer insanlar arasında üstün, faziletli ve güçlü kıldığı gibi değildir bu günün güç anlayışı Artık bilgiyi değerlendirmede ve kıymetini ölçmede kullanılan kıstaslar da değişmiştir Eskilerin çok kıymet verdiği birtakım bilgiler, şimdilerde önemsiz ve sıradan bilgilerdir Günümüzde kıymetli olan bilgi ise belirsizdir Artık bilgi sadece bilgidir Onun kendinden gelen bir önemi ve değeri yoktur Bilgiyi kıymetli yapan ise şartlar ve zemindir İnsana sömürücü gücü veren bilgi değerlidir Bu kimi zaman borsadaki hisse senetlerinin değerine ait istatistikî bilgidir, kimi zaman geliştirilecek olan yeni nükleer silah için gerekli olan fizik bilgileridir, kimi zaman yörüngeye oturtulacak olan casus uydusu için lüzumlu bilgilerdir, ara sıra ise bir milletin zayıf noktalarını yakalamak için o milletin din, anane ve gelenekleriyle ilgili yapılmış bir araştırmaya ait bilgilerdir Kısaca, değerli bilgi artık belirsizdir ve bu alanda tam bir anarşi yaşanmaktadır


Bilgi Nedir?: Yaşadığımız çağdaki bilgi anarşisini şimdilik unutarak bir de bilgi nedir?' problemine eğilmekte fayda var Bu terimin sahasının çok geniş olduğunda şüphe yok O kadar ki bilginin olmadığı bir mekan ya da bilgisiz bir İnsan düşünmek imkansızdır Böyle olunca, bunun gibi temel bir terimin tarifinde, sosyal ilimlerde sık sık karşılaşılan güçlüklerle ve birden fazla tarifle yüz yüze geliyoruz Bununla beraber çoğunluğun ittifak ettiği bir tarif yok değildir Buna göre bilmek, 'insan şuuru ile bu şuurun kendisine yöneldiği şey arasındaki ilgi'dir: bilgi ise bu ilgiden doğan şeydir Bu tarif her ne kadar dışarıdan spekülatif görünse de genel bir niteliğe sahip olduğu kabul edilebilir Bu tarifte göze çarpan bazı hususları incelemekte fayda var Birincisi, bu tarif, insanın kendisine ve dışındaki tabiata bakışı ile şekillenmesidir Daha doğrusu, tabiat karşısındaki bir insanın izlenimi şudur: İnsan hem kendisinden farklı bir çevrenin farkındadır hem de çevresinden ayrı ve başka olduğunu hissettiği kendisinin, yani bir 'ben 'in farkındadır ki genel olarak bu hale şuur denir Gerçekten insan çevre İle münasebete girdiği nisbette kendisi ile çevresi arasındaki ayrılığı ve başkalığı fark eder ve hisseder Bu münasebet arttıkça onunla paralel olarak bu aradaki farkı daha iyi kavrar böylece kendisini ve çavresini daha iyi tanımaya başlar Yani kendisi ve çevresi ile ilgili bilgileri artar Dinî ıstılahta bu 'ben' ve 'ben'le ilgili bilgilerin umumi adı enfüstür "Ben'den ayrı olan çevre ve çevre ile ilgili bilgilere ise umumi olarak âfak denir Bu mevzuda felsefenin de en eski devirlerden bu yana uğraştığı mühim mevzular olduğundan yukarıda bahsettiğimiz mefhumların felsefede de ayrı bir ismi vardır Enfüsün felsefedeki adı süje, afakin adı ise objedir Bazılarına göre, objeler, duyu organlarımız vasıtasıyla algılayıp kavradığımız nesnelerdir Ancak obje için kullanılan bu tasvir çok kısıtlayıcıdır ve bu yüzden kullanılamaz Çünkü bizim çevreden algıladıklarımız, beş duyu organı İle hissettiklerimizden ibaret değildir İnsanın ruhuyla, kalbiyle hissettiği ve algılayabildiği pek çok şey vardır ki bunların varlığını inkâr etmek mümkün değildir Kısacası obje insanın farklı algılama imkanlarının hepsini kullanarak haberdar olduğu, farkına vardığı her şeydir Süje ise bütün bunlardan ayrı ve farklı olandır İşte bilmenin veya bilginin temelinde yatan şey onları ortaya çıkaran şey de bu fark olayıdır Eğer var olan her şey birbirinin aynı olsaydı, ne bilmek ne de bilginin var olması mümkün olurdu

Gayesizce Bilgilenme: 'Bilgi Çağı' ve 'Bilgi Toplumu' gibi yeni olan bir terimde gayesizce bilgilenme 'Bilgi Kirlenmesi'ni netice verir Bilgi içinde boğuluyoruz ama; 'Bilgi Teknolojisi' bizi kurtaracaktır diyen J Naisbitt'in kitabında bunun için söylenenler şunlar: "Denetlenmeyen ve düzenlenmemiş bilgi, yeni toplumumuzda artık bir kaynak değil Aksine, bilgi alanında çalışan bir kişi için gerçek düşman haline gelmiş durumda Bilim adamları, bir deneyin daha önce yapılıp yapılmadığını araştırmanın çok uzun zaman aldığını ve bunun yerine o deneyi gerçekleştirmeyi tercih ettiklerini belirtiyorlardı Tam bir bilgi kirlenmesi! 'Bilgi Teknolojisi', bu duruma bir son veriyor, bilgiyi denetliyor ve düzenliyor Bilgi tesislerinden istedikleri bilgiyi anında alabilen kullanıcılar, elbette bunun karşılığını da vereceklerdir "

Gerçekten bugün âdeta bir bilgi bombardımanı altında olduğumuz su götürmez Ancak bunun sıkıntısını Naisbitt'in dediği gibi sadece yapacağı araştırma ile ilgili bilgileri bulamayan bilim adamı çekmiyor asıl sıkıntıyı vasıtaları ile hergün haşir neşir olan normal vatandaş çekiyor Hatta bu yüzden sözü edilen bu sıkıntı, bu çağın yaygın ve mühim içtimaî bir problemi haline geliyor Sıkıntı ise, bunca bilgiyi kafamızda bir yere koyamama, hangi sahaya ait olduğunu, nerede ve nasıl kullanacağını bilememe olarak tarif edebileceğimiz 'gayesizce bilgilenme'den ve bunun insanda doğurduğu boşluk hissinden ortaya çıkıyor Bu durumda ise 'bilginin değeri' ve 'bilginin sınıflanması' konulan, gündemin ağırlıklı mevzuları haline geliyor

'Gayesizce bilgilenme' deyimi bize hemen eğitim sisteminin meselelerini çağrıştırıyor Gerçekten de günümüzün dünyasına ait eğitim sisteminin şimdiye kadar bir türlü çözülemeyen bir yığın problemle dolu bir muamma olduğu artık herkesçe bilinen bir vakıa Elbette ki şimdiye kadar çözülemeyen bu problemler, mutlak mânâda çözülemez değildirler Çözümün bulunması için yapılacak çalışmanın teorik kısmının temeline ise 'bilginin değeri" ve 'bilginin sınıflanması' mevzularına dair yapılacak araştırmalar teşkil edecektir hiç şüphesiz Yine de mevzunun içtimaî karakteri dolayısıyla söz konusu problemlerin de karakteristik bir sürekliliğe sahip oldukları unutulmamalı

Bilginin Sınıflanması: Özetle, günümüzü ve büyük bir ihtimalle geleceği de ilgilendiren mühim bir mesele var önümüzde Edinmemiz gereken bilgiler pek çok; bu bilgileri ancak farklı şekillerde ve düzensiz olarak edinebiliyoruz; öğrenmeye ayırabileceğimiz vaktimiz ise kısıtlı Genellikle bir alışkanlık haline getirdiğimiz ve bu yüzden yaptığımız kitap okuma, televizyon seyretme gibi çeşitli şekillerde bilgi edinirken, bilginin miktarını ve türünü denetleyemiyoruz Bu ise, bilgilenmemizi biraz rastlantıya bırakarak hareketlerimizde gayesizliğe sebep olmaktadır

Oysaki oldukça gelişmiş bulunan, bilgiyi işleyen teknoloji, zaten bilgiyi kategorileştirmeyi zaruri hale getirmiş bulunuyor Ancak bu durumun, bilginin yoğun ve yaygın olarak insanlara sunulduğu yerler olan eğitim-öğretim kurumları ile kitle iletişim kurumlarına yansıtılması şu anda pek mümkün gözükmüyor Gerçi bu kurumlarda, teknolojiye ayak uydurma gayesiyle gelişmiş sistemlere dayanan düzenlemelere gidilmekte ise de bu sahanın önemli bir eksiği hemen kendini belli etmekte: Edinilen bilgiyi analiz etme, değerini, sınıfını belirleme ve bilgiyi sunma tekniklerinin araştırılması ve geliştirilmesi gibi

Gelecekte, istediği her bilgiye sahip olabilmeyi ve onu kontrol etmeyi bugün hayal edip isteyenler, şimdiden bu sahada bir atılım gerçekleştirmek durumundadırlar Bilgiyi edinme ve yayma vasıtalarını (özellikle günümüze ait gelişmiş teknolojiye sahip olanlarını) kullanmada kaydetmeleri gereken gelişmeler vardır Dünyanın mühim bilgi merkezleriyle bağlantılı, bilgiyi biriktiren, sınıflandıran, onu herkesin istifadesine hazır hale getiren bir bilgi bankasının kurulması ve pek çok elektronik arşivlerin oluşturulması atılacak olan ilk adımdır Bunun yanında bir de teorik mahiyette çalışmalar yapılmalıdır Bunların en önemlisi bilginin sınıflarını tesbit etme ve bilgiyi, sınıflandırma tekniklerini geliştirmedir Bunun içine bir bilgi merkezinde (bilgi bankası gibi) sürekli dışarıdan edinilen' bilgiyi analiz edebilme ile o bilginin değerini ve gayesini belirleme girer Ayrıca bilgiyi sunma tekniklerinde de ileri olmak gerekir Geleceğin eğitim müesseselerini kurmak için şimdiden günümüzdeki ilk, orta ve yüksek öğrenimde bilginin değeri ve gayesini göz önünde tutacak sınıflandırmaların ışığında düzenlemeler yapılmalıdır Özellikle benzer düzenlemelerin kitle iletişim vasıtalarında da uygulanabilmesi İçin, kültürü ve toplumu tanımaya yönelik araştırmaların yapılmasına ihtiyaç vardır Bütün bu düzenlemelere ışık tutacak olan kıstasları bize ait dînî, örfî, millî kaynaklar içinden tesbit edecek olan fikrî ve teorik çalışmaları yapacak kadrolara ve o kadrolan destekleyecek yatırımcılara buradan kollan sıvama çağrısında bulunuyoruz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.