08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Diyalektik Diye Bir Şey Varmı?
Diyalektik Nedir?
Korkutucu ve anlaşılması zor gibi görünen bir terim olan diyalektiğin Yunan felsefesinde oldukça sade bir kökeni var: doğru fikirlere 'tartışma ve fikir çatışması yoluyla ulaşmak ' Monolog yerine diyalog
Kısacası diyalektik, içinde yaşadığımız dünya ve toplum hakkında doğru fikirlere ulaşmak için önerilen bir yöntem
Nasıl Geliştirildi?
Fransız devriminden sonra kapitalizmin feodal toplumun bağrında doğuşuna ve bunun yarattığı siyasal altüst oluşlara tanık olan Alman filozof Hegel tarafından geliştirildi ve devrimcileştirildi Hegel hareket ve çatışma halindeki sosyal sınıflar, eski ve yeni kurumlar arasındaki çatışmayı doğruya ulaşmak için toplumsal güçler arasında geçen bir fikir çatışması olarak yorumladı ve böylece tarihte ilk kez toplumsal değişimle insanların kafalarında taşıdığı fikirleri ilişkilendirmiş oldu Hegel’e göre yaşanan toplumsal çalkantı ve değişimin itici gücü fikir çatışmasıydı, barut ve giyotin, ayaklanma ve barikatlar arkadan geliyordu
Marks ve Engels, Hegel’de “başaşağı duran” diyalektik yöntemi ayaklarının üstüne oturttular yani toplumun, maddi güç ve ilişkiler üzerinde hareket ettiği şeklindeki maddeci tarih yorumuna uygun biçimde yeniden yorumladılar Toplumu hareket ettiren temel dinamik, üretim alanında yaşanan gerçek maddi çatışmalardı Bu çatışmalara girenler ise mücadele içinde yaşadıkları toplumun gerçek içeriğini kavrıyor ve onu kendi çıkarları yönünde değiştirmek için müdahale ediyorlardı
Toplumu anlamak için neden bir yönteme ihtiyacımız var?
Çünkü dünya, toplum vs bize olduğu gibi, bütün iç işleyişi ve gerçek içeriğiyle görünmez Marks’ın dediği gibi eğer dışımızdaki şeylerin görüntüleri ve muhtevaları aynı olsaydı bilime gerek kalmazdı Görüntünün altına inebilmek, içeriği, işleyişi anlayabilmek için yönteme ihtiyaç duyarız
Diyalektik yöntem nasıl çalışır?
1 Bütünlük, parça-bütün ilişkisi: dünyaya birbiriyle ilişkisiz parçalar toplamı halinde bakarak anlam veremeyiz Tek tek parçaları ancak, oluşturdukları sistemin parçası olarak anlayabiliriz Kapitalizmde egemen olan fikirlere göreyse herşey kendi başına ele alınır, iç ilişkiler görmezden gelinir İşsizlik oranları ile suç oranlarının, yoksullukla intihar oranlarının ilişkisi yoktur Sanatla ekonominin politika ile doğal afetlerin ilişkisi yokmuş gibi sunulur
Bütünün parçası, izolasyon halindeki parçadan çok fazla birşeydir Tek tek parçaların sahip oldukları karakteristik özellikler bütünü oluşturmak için birbirleriyle girdikleri etkileşim içinde ortaya çıkar Bütün, parçaların tek tek sahip oldukları özelliklerin toplamından fazla bir şeydir
Örneğin birey toplum ilişkisi: tek tek insanların uçma yeteneği yoktur, insan grupları da biraraya gelip kollarını aynı anda çırpararak uçamazlar Ancak insanların diğer insanlarla etkileşerek oluşturduğu toplumsal ilişkiler sonucunda uçak, yakıt vb yapmış olmaları sayesinde tek tek insanlar uçağa binip uçabilir Uçabilen, soyut “toplum” değil tek tek insanlardır
2 Çelişki: Sistem uyum içinde değildir, çelişkiler barındırır ve bu çelişkilerin şu ya da bu yönde çözülmesi gerekir Sözgelimi toplum, tamamen zıt çıkarlara sahip egemen bir azınlık ve sömürülen çoğunluğun çatışması etrafında hareket eder İşçi sınıfı da kapitalist sınıf da bu sistem içindeki haliyle varlığını diğerinin varlığına borçludur Ancak ikisi arasında uzlaşmaz bir çıkar çelişkisi vardır Toplumdaki kilit önemdeki çelişki toplumsal hareketin itici gücüdür Bu yüzden Marksistler verili durumdaki çelişkilere bakarak değişim olanaklarını saptamaya çalışır Çelişki mücadeleyi, mücadele de değişimi olanaklı hale getirir
3 Değişim:
Kapitalist sınıf bizim hiçbirşeyin değişmediğine ve değişmeyeceğine inanmamızı ister Örneğin ulusların, ailenin vb ezelden beri varolduğu ve hep varolacağına inanmamız beklenir Oysa insan toplumları çelişkili sistemler oldukları için değişmeye mahkumdur Ancak bu, değişimin bizim istediğimiz yönde olacağını garanti etmez Bir çelişkinin birden çok çözümü vardır
İşçi Sınıfının Mücadelesi ile ne ilgisi var?
Diyalektik bizim toplumsal hayatın tek tek karşımıza çıkardığı sorunları ilişkilendirerek bütünlüklü bir sistemin parçası olarak anlamamızı olanaklı kılar Bu sistemin nasıl işlediğini, hareket ettirici gücü olan temel sınıfsal çelişkileri anlamamızı sağlar
Bu çelişkilerim işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda çözülmesi kaçınılmaz değildir Bu, insanların örgütlenmesine ve mücadele etmesine, yani bilinçli insan etkinliğine bağlıdır Rosa Lüxemburg yüzyılın başlarında insanlığın önündeki yolayrımı “ya barbarlık ya sosyalizm” derken buna işaret ediyordu
Marks “filozoflar şimdiye kadar dünyayı yorumlamakla yetindiler asıl mesele dünyayı değiştirmekte” diyordu Bizim ve bizim gibi milyonlarca insanın dünyanın değişmesi gerektiğine olan inancı yaşadığımız hayatta gördüğümüz gerçek maddi çelişkilerden kaynaklanıyor Ama dünyayı değiştirebilmek için onu anlamaya, bunun için de bilimsel bir yönteme ihtiyacımız var Diyalektik işte bu yöntem
Devrimci parti
Devrimci parti objektif durumun subjektif değerlendirme ile buluştuğu, işçi sınıfı açısından değişim olasılıklarının değerlendirildiği, mücadele stratejisinin oluşturulduğu ve bu stratejinin bilinçli örgütlü insan eylemi ile sınandığı bir yer Bir analiz, strateji ve eylem platformu
İnsanlık tarihinde en çok ilerleme ve gelişme, zenginlik ve bolluk yaratmış aynı zamanda en çok sefalet ve yıkıma neden olan kapitalist sistemin çelişkilerinin çoğunluğun çıkarlarına uygun biçimde çözülmesi için kollektif bir harekete ihtiyacımız var Tek tek bireyler olarak kazanmak istediğimiz koca bir dünya var ama bunu ancak kollektif bir bütünün parçası olarak kazanabiliriz
|
|
|