08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dinle Neyden!!!
NeY'in Hikayesi
“Dinle neyden nasıl hikâyet eder
Ayrılıklardan ÅŸikâyet eder ”
Mevlana
Bu beyitte geçen “Dinle neyden…” sözüyle “Bu mübarek aleti dinleyin, neye kulak verin ” demek istemiÅŸtir Zira neyin sesi her bir sazın sesinden daha yakıcıdır Dinleyenin kalbine rikkat verir AÅŸk ehlini vecde getirir Bu sebeple bildiÄŸimiz ney Hak âşıklarının ruhlarına kelimesiz ve sözsüz olarak ama çok etkileyici biçimde hitaplarda bulunmuÅŸ olur
O sade, o basit aletten bu derece yakıcı etkileyici sesler nasıl çıkıyor? Ney’de sadece notalar seslendirilmiyor Sanki ona neyzenin ruhu ve kalbinin ritmi de aksediyor Neyi dinlerken geçmiÅŸ zamanlardan süzülüp gelen sufiyâne bir hassasiyet hissederiz Onun sesiyle “Elest bezmi”nin neÅŸvesini yeniden hatırlayanlara hak vermemek mümkün müdür?
Peygamber Efendimiz(s a v ) edindiği bir sırdan dolayı içi içini yerken,derin bir düşünce halindeyken,Hz Ali(r a) yanına geldi Efendimizin düşünceli halini merak edip sordu:
Ya Resulullah anam babam sana feda olsun,sizi böyle düşündüren,kederlendiren nedir?
Efendimiz O'na:
Ya Ali bu sırra dayanamazsın dedi
Hz Ali(r a ) ALLAHU TEALA'nın arslanı ALİ,hemen büyük bir cesaretle:"Efendim anam babam size feda olsun ne olur söyleyin" dedi
Efendimiz "Peki ya Ali" dedikten sonra açıklayınca sırrı Hz Ali(r a)'yi daha o dakika yüreğinde büyük bir sızı karşıladı ve "Efendim ben biraz dışarı çıksam müsade eder misiniz?" diye sordu ve çıktı  
Hz Ali(r a) artık kendinde değildi,ne olduğunu anlayamadı kendine,dünya üzerinde en çok huzur bulduğu mekandan uzaklaşıyor ve Mekke dışında çölde kurumuş bir su kuyusuna kadar koşa koşa gidiyordu İçi feci şekilde yanıyor bu sırrı taşıyamıyacam diye kendi kendine kahrediyordu fakat yapamıyacaktı bağırmak geliyordu içinden ve kuyuya eğilerek bağırdı
Hazret rahatlamıştı ve tekrar huzur yuvasına doğru koşmaya başladı fakat o kurumuş su kuyusunu sıkıntı kapladı,sır onuda yaktı kavurdu,kuyu bile rahat edemedi ve içinden su fışkırmaya başladı Su öyle bir çıkıyordu ki durmuyordu su ve öyle boşalmıştı ki taştı kuyu kendini aştı suyun boyu  
Derken orayı bir sazlık kapladı,cennet mekanlarından küçük bir parsel halini aldı adeta  
Bir gün o güzel mekana koyunlarıyla birlikte susuzluktan yanan bir çoban geldi Susuzluğunu giderirken rüzgarın etkisiyle ses çıkaran kamışlar dikkatini çekti İçlerinden bir tanesini aldı ve kopardı
Evine vardığında bir kenara koydu ve altı veya yedi ay hiç ellemedi sonra önce içini daÄŸladı Daha sonra üstüne yedi delik açtıktan sonra bir üfledi ki çıkan ses Hz Ali(r a )'nin sıkıntısı,feryadı,haykırışı,rahatlayÄ±ÅŸÄ ±,açılışı olan HUUUU!!!  sesiydi Kavalı duyan Hz Peygamber “Ya Ali niçin sırları ifÅŸa ettin?” diye sorar Hz Ali’de “Ya Resulullah halktan hiç kimseye aÄŸzımı açmadım ” cevabını verir Resulullah: “Ya bu sır nedir, o sır deÄŸil midir?” buyurur Hz Ali dinler, görür ki o sırdır Hemen özür dileyip “Ya Resulullah daha fazla tahammül edemediÄŸim için kırda boÅŸ bir kuyuda söylemiÅŸtim ” der Bunun üzerine Allah Resulü “İşte bu ney bu sırları kıyamete kadar söyler ” buyururlar
Beytimizin ikinci mısrasında neyin “ayrılıklardan ÅŸikâyet ettiÄŸi veya ayrılık derdini anlattığı” ifade edilir Bu ne demektir?
İnsan ezelde, bezm-i eletse Rabbinin huzurunda ve O’nunla birlikte idi Bu dünyaya gönderilmek, hele beden kalıbı içine girmek bir nevi ayrılıktır Asıl vatandan uzak düşen kimse ayrılık acısı ve elem duyar Eski vatanda mutluluk ve ferahlık içinde idiyse üzüntüsü daha da artar Cenab-ı Hakk’ın huzurunda bulunmak, O’nun hitabına mazhar olmak elbette büyük mutluluktur Gönül ehline göre gerçek vatan orasıdır Uyanık insan nefsin tuzağı ve dünyanın aldatıcılığından kurtulup kemale ererek, tekrar aslı vatanına dönmedikçe, yani saadetler içinde Rabbine kavuÅŸmadıkça feryat ve figan dinmez Ona göre burası gurbet diyarıdır
Ney de böyledir O da sulu ırmaklarda genişlemekte, sürur içinde cana can katan rüzgârlarla sallanmakta ve kendi dilince zikr ü tesbihde idi Bir gün ansızın kader kılıcıyla yerinden koparıldı Nice zaman ayrılık ateşinde kurudu, bağrı delik deşik edildi, bunca riyazet ve mücadeleden sonra kâmil bir üstada erişti Onun nefesiyle birleşip onun sırrına mazhar oldu, dilsizken ses çıkarır hale geldi İç hallerinden, geçmiş macerasından ve gizli sırlarından haber vermeye başladı Vatanından ve dostlarından ayrı ve uzak oluşunun hüznüyle içinin derinliklerinden anlatmaya, hikâye etmeye koyuldu
|
|
|