![]() |
Bir Fransiz Gezgin Gozuyle Turkler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bir Fransiz Gezgin Gozuyle TurklerFRANSIZ SEYYAH JEAN THEVENOT'UN TÜRKLER HAKKINDAKİ İZLENİMLERİ Muhtelif devirlerde Türk ülkelerini çeşitli maksatlarla gezip-gören seyyahların yazdıkları seyahatnameler, milli kültürümüz için kıymetli kaynak malzemesini ihtiva eder ![]() ![]() ![]() Jean Thevenot, 1633 yılında Paris’te doğmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Jean Thevenot’nun açıkça belirttiğine göre öğrenme ve görme arzusunu tatmin için bu uzun seyahate çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Voyages de M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TÜRK HAMAMLARI Türkler vücudu temiz tutmak için olduğu kadar, sağlıkları için de sık sık hamama giderler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Size verilen peştamal üzerine oturduktan sonra, önünüzü bağlamak için diğer bir peştamal verilir, çıplak görünmemek için bunu gömleğinize iliştiriniz, zira çıplak görünmek çok ayıptır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada iki ayak üzerine oturtulmuş beyaz mermerlerle ayrılan yıkanma kısımları bulunmaktadır, her kısımda yarım ayak yüksekliğinde mermerden bir oturma yeri ve duvarın önünde yine mermerden iki ayak genişliğinde kurna, bunun üstünde sıcak ve soğuk su akıtan iki musluk bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Yine bu salonda sıcak su ile dolu, taştan bir havuz daha vardır; İstenirse buraya girilebilir, fakat temiz değildir ![]() ![]() KAHVE Onların her zaman için içtikleri başka bir içkileri daha vardır ve kahve diye isimlendirdikleri bunu günün her saatinde içerler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu içecek acı ve siyahtır ve onun kavrulduğu hemen hissedilir, ağzın yanması endişesi ile küçük yudumlar halinde içilir; bir kahvehaneye gidildiği zaman (Kahvenin pişirilerek satıldığı yerlere verdikleri ad) eğlenceli bir müzik dinlenir ![]() ![]() ![]() ![]() Türk ülkelerinde kahve çok miktarda içilir, ister fakir, ister zengin olsun günde en az iki veya üç fincan içerler, kocanın hanımına temin etmeğe mecbur olduğu şeylerden birisi de budur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bir Fransiz Gezgin Gozuyle Turkler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bir Fransiz Gezgin Gozuyle TurklerTÜRKLERİN VAKİT GEÇİRMELERİ VE EĞLENCELERİ Türklerin içme, yeme ve uyumalarından biraz bahsettim, fakat bütün hayatlarını içmekle, yemekle veya uyumakla geçirmezler, onların oyunları ve boş vakitlerini nasıl geçirdiklerini de görmek lazımdır ![]() ![]() Evde oldukları zaman divanları üzerinde otururlar ![]() ![]() OYUNLAR Onlar kağıt ve diğer şans oyunlarını hiç bir zaman oynamazlar, fakat sadece satranç, tavla, tokurcun[1] oyunuve buna benzer diğer oyunları oynarlar, fakat zengin veye fakir hiç birisi aralarında herhangi bir kavga çıkmasın diye, ne para ve ne de diğer kıymetli eşyalar karşılığında oyun oynarlar; akşam yemeklerinden sonra başa baş, hiç konuşmadan oynarlar ve ancak içlerinden biri kaybedince hiç konuşmaksızın tekrar oyuna başlarlar ![]() YAPILAN TALİMLER Fakat bu savaşçı kişilerin zaman geçirmek için en fazla yaptıkları askeri oyunlardır, bu jususlarda maharetlidirler, son derece hızlı, isabetli ok atarlar ve şehirde az bir para karşığında ok atmak için bir çok yerler vardır ![]() Fakat onlar kargı kullanmada çok mahirdirler ve onları büyük bir meydanda veya kırda atlarla görmek büyük bir zevtir, atların biri koşmaya başlar, sonra diğeri onu dolu dizgin ve elinde kargı ile takip eder; bu kargı normal olarak palmiye dalından yapılmış, üç ayak kadar uzunlukta bir sopadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HASTALIKLAR VE İLAÇLARI, KANAATKARLIK VE SAĞLIK Türkler uzun ömürlüdürle r veaz hasta olurlar, bizim maruz kaldığımız taş ve buna benzer bir çok diğer tehlikeli hastalıkları onlar bilmezler ![]() ![]() ![]() HAYVANLARA KARŞI YARDIMSEVERLİKLERİ Onların iyilik severliği hayvanlara ve bu arada kuşlara kadar ulaşır; her gün bir çok kimse pazarlara kuş satın almaya gider ve bunları serbest bırakırlar ![]() ![]() ![]() Pireleri ve bitleri tırmaklar üzerinde öldürmeği bile kan dökücülük sayarlar, sadece parmaklar arasında bir veya iki seferde ezerler, sonra onların ölüp ölmediğine bakmadan atarlar ![]() ![]() (Kendi akıl çağının düşünen bir kurbanı olan Thevenot, gördüğü bir müşahadeyi yorumla¬maktadır ![]() ![]() ![]() Ben burada Türklerin hayvan severliğine ait yüz misal verebilirdim, ben bu hususta bizde pek az rastlanan misâller gördüm, sokakta, yeni yavrulamış bir köpeği yanına almış ve üzerinde yürüyemeyeceği korkusuyla ona küçük bir duvar yapmak için taşlar arayan pek çok kişi ve buna benzer olaylar gördüm, fakat benim amacım bu önemsiz şeylerle okuyucunun canını sıkmak değildir ![]() Nihayet, dinî inancı zayıf olan, insan hayatının, nazarında pek az değeri olduğu Sultan Murad, bir gün birini öldürtmeksizin geçiyordu, o kötü huylu idi, bu zalim hükümdar hayvanlara acımaktan da geri durmuyordu, bir gün İstanbul da bir parça ekmek ve kızarmış et alıp köşe başında yiyen bir adamı gördü, satmak için pazara getirdiği buğday yüklü atının yularından tutuyordu, hükümdar, atı yük altında bekletmesine kızarak atın sırtından yükleri indirdi ve bunları adama yükledi, atın önüne de bir miktar ot koydurttu ve at bu otları yiyinceye kadar adamı sırtında yükler olduğu halde bekletti ![]() ![]() BOŞANMA Kadınlar kocaları gibi boşanma hakkına sahip değildirler, eğer kocası ona mecbur olduğu şeyleri ekmek, pilav, kahve, haftada iki defa hamama gitme parası temin edemiyorsa boşanma hakkına sahiptir; bunlardan birini ona temin edemiyorsa, kadın boşanmak için Kadı'nın önüne çıkabilir, çünkü kocasının ihtıyaçlarını karşılayacak imkânı yoktur ![]() ![]() ![]() ASAYİŞİN SAĞLANMASI TÜRKLER’DE İNZİBAT Türkler her hususta düzeni severler ve bu düzeni sağlamak için ellerinden geleni yaparlar; zaptiye, asayişi sağlayan kuvvetlerin başında gelmektedir; onlar inzibatı temin etmek için büyük bir gayret sarfederler; İstanbul'da her şey bol ve ucuzdur; orada, sebzeler ve taze meyveler başka memleketlerde olduğu gibi ateş pahasına satılmaz, her şey daima uygun bir fiyatla satılır ve meyveleri daha erken pazara getiren, diğerlerinden daha çok para kazanma imkânına sahiptir Eğer malını bir Türk'e pahalı bir fiyatla satmak isteyen birisi bulunursa ona dayak atılırdı veya yargılandıktan sonra dövülürdü ve ayrıca para cezasına çarptırılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Ben, kilosunu beş akçeye, kar satan bir adama ayaklar altında nasıl sopa atıldığını gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() TÜRKLERiN MİZACI Türkler'in âdetlerini uzun uzun anlattıktan sonra, burada küçük bir özet yapmak onların huy ve âdetlerinin ana hatlarını belirtmek iyi olur ![]() Hıristiyanların çoğu Türklerin şeytan, barbar, imansız kişiler olduklarına inanırlar, fakat onları tanımış ve onlarla konuşmuş olanlar farklı bir düşünceye sahiptirler ![]() ![]() Ben burada Türklerden bahsediyor isem, bunlar başka bir dinden müslümanlığa geçmiş olan, Türkiye'de oldukça fazla sayıda bulunan ve türlü kötülüğü yapabilenleri değil de gerçek Türkleri kastediyorum ![]() ![]() ![]() Türkler, müslümanları olduğu kadar hıristiyanları da aldatmaya ve hırsızlık yapmaya müsaade etmezler ![]() ![]() ![]() ![]() TÜRKLERiN FAZİLETLERİ Onlar çok dindar, çok yardım severdirler, dinleri için çok gayret gösterirler, onu bütün dünyaya yaymakla vazifelidirler ve onlar bir hıristiyana değer verirlerse ondan müslüman olmasını rica ederler ![]() ![]() Onlar hiç kimseye sataşmazlar ve şehirde askerler de dahil kılıç taşımazlar yalnız hançer taşırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkler kanaatkardırlar ve etin ne miktarında ne de kalitesinde aşırı titizdirler; lokantacılar orada çok iş yapamazlar; ve onların yemek için yaşadıkları değil yaşamak için yedikleri söylenebilir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|