Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adalet, hakimi, ilk, kadın, türkiyenin, yılmaz

Türkiye'nin İlk Kadın Hâkimi: Adalet Yılmaz

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye'nin İlk Kadın Hâkimi: Adalet Yılmaz





Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu
Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak yaşlı ciğerlerine sabahın ılık esintisi ile doldurdu Abdestini aldı, sabah namazını kıldı Mutfağa yöneldi Çayla birlikte bir iki lokma bir şeyler atıştırdı Oturma odasına yöneldi Eski bir fiskos masasının yanındaki koltuğuna lişti Masanın üstü çerçeveler ile doluydu
Bir anesine uzandı, camının üzerinde titreyen parmaklarını dolaştırdı Çerçevenin içindeki fotoğrafta İstiklal madalyalı kara yağız bir
adamla, makyajsız olmasına rağmen güzelliği göz alan bir adın birbirlerine bakarak gülümsüyorlardı
Yaşlı kadın
'Günaydın Anne, Günaydın Baba' dedi
Usulca yerine koyduğu çerçeveye bir bakış daha attıktan sonra başka
bir çerçeveyi eline aldı Bu siyah beyaz fotoğrafta da subay üniformalı bir adamla bir gelin yan yana duruyorlardı
Yaşlı kadın çerçeveyi titreyen dudaklarla öptü
'Günaydın Kocacığım' dedi Kadın bu çerçeveyi de bıraktıktan sonra üçüncü ve son çerçeveye uzandı Artık gözlerinden yaş damlıyordu Fotoğraftaki biri erkek diğeri kız çocuklara bakıp 'Günaydın Evlatlarım' dedi Tüm çerçevelere kısaca gözatıp 'Sizleri, hepinizi çok özledim' dedi
Gözlerinde biriken yaşları sildi Artık ağlamak için bile yaşlı hissediyordu kendini Ağır ağır doğrulduğu koltuğundan eski telefonuna doğru yöneldiAğır ağır numaraları çevirdi Karşısına çıkan adama 'Bir taksi istiyorum' dedi ve adresi verdi Kapısını kilitleyip, apartman merdivenlerine yöneldiYıllarca çekmediği zorluk kalmamıştı ama şimdi bu merdivenler hayatının en büyük engeli olmuştu
Ağır ve dikkatli bir biçimde iniyordu Sabırsızlanan taksi şoförünün çaldığı korna sokağı inletiyordu

'Patlama be adam' dedi Nihayet taksiye binebildi
'Teyze hoş geldin' dedi 25-30 yaşlarındaki şoför
'Nereye gidiyoruz?' Kadın kısa bir sessizliğin sonunda 'Tüm bir gün beni taşırmısın?' diye sordu
'Sana 500 lira veririm' Adam küçümser bir gülümseme ile, 'Mal sahibi benden her gün 500 lira istiyor teyze' dedi

Kadın gülümsedi
'O zaman sana 650 lira vereceğim ne dersin?'
'Kurtarmaz ama senin güzel hatırını kırmayayım
İlk önce nereye gideceğiz?'
'Anıtkabir'e'
'Anıtkabir'e mi?
'Evet'
'Tamam teyzeciğim'
'Yaş kaç teyzeciğim?'
'Seksen sekiz'
'Maşallah Allah uzun ömür versin teyzeciğim'
'Allah sağlıklı mutlu ömür versin oğlum'
'Haklısın teyzecim'
Taksi Anıtkabir'in kapısına gelmişti
Şoför
'Teyzeciğim
geldik' dedi Dalgın görünen kadın
'Evladım burada yardımına ihtiyacım var' dedi
'Benimle gel' Adam şaşırmıştı 'Tabii teyze'dedi Kuşkulu gözlerle 'Bizi buraya alırlar mı?' diye sordu
O ana kadar dalgın ve yorgun görünen kadın, bir anda irkildi
Gözlerinden ateş fışkırarak 'Ne demek almamak? Sen daha önce hiç gelmedin mi buraya?' dedi
'Hayır'
'Kaç yıldır Ankara'da yaşıyorsun?'
'Ben Ankaralıyım teyze Doğma büyüme'
'Ee o zaman'
'Ne bileyim bir kez okulla gelmiştik bayramda
Bayram olmayınca burası kapalı sanıyordum ben'
Kadın sinirli bir şekilde kafa salladı
Şoför utanmıştı Mozoleye çıkan mermer merdivenlere kadar konuşmadılar
Merdivenlere geldiklerinde Şoför kuşkulu bir şekilde
'Nasıl çıkacaksın Teyze?' diye sordu
'Her ay nasıl çıkıyorsam öyle'
'Her ay geliyormusun? '
'Evet'
Uzun bir uğraşla merdivenleri çıktılar
Mozoleye doğru ağır ağır ilerlediler İçerisi çok serindi
Şoför büyük bir azimle yürümeye çalışan kadının
koluna girmişti Kadının nefes alışları sıklaşmıştı Nihayet mozolenin önüne geldiler
Kadın şoförün kolundan ani bir hareketle kurtuldu
Çantasını açtı Tek bir karanfil çıkardı Mozoleye doğru ilerledi Çiçeği mozoleye koydu Şoför şaşkınlıkla olayı seyrederken kadının ağzından şu
sözlerin döküldüğünü fark etti 'Hayatım boyunca sana verdiğim sözü tutmak için çalıştım' Ağır ağır geriye çekilen kadın ellerini açıp Fatiha okumaya başladı Şoför kısa bir şaşkınlığın ardından ona katıldı Kadın bir anlık suskunluktan sonra 'Hadi gidelim' dedi

Geldiklerinden çok daha ağır bir şekilde
arabaya döndüler
Şoför kadının durumundan endişelenmeyebaşlamıştı 'Yoruldun mu Teyze' dedi
Kadın sustu Bir süre suskunluktan sonra 'Evet hem de çok yoruldum' diye cevapladı
'Nereye gidiyoruz?'
'Bankaya'
Şoför arabasındaki kadının herhangi biri olmadığını anlamıştı Bu yaşlı kadının
Atatürk'e verdiği söz ne olabilirdi? En sonunda dayanamadı

'Teyzeciğim bir şey sorabilirmiyim?
'Sor bakalım evladım'
'Anıtkabir'de Atatürk'e bir söz verdiğinizi söylemiştiniz O söz nedir?'
'Uzun hikaye evladım'
'Olsun be teyze anlat ne olur'
'Ben lisedeyken bizim okulumuza gelmişti Atatürk
Beni de ona çiçek vermek için seçmişlerdi Çiçeği verdiğimde bana ismimi
sordu Bende 'Adalet' dedim
Bunun üzerine 'Ne güzel ismin varmış' dedi
'Okulubitirince ne olacaksın' dedi bana Hemşire dedim
Oda
'Güzel meslek ama bence sen Hakim ol ismine çok yakışır' dedi
Ben kadından hakim olmaz ki dedim
Kaşlarını çattı, 'Sen istedikten sonra olur
Senden söz istiyorum hakim olacaksın' dedi

'Sen ne dedin peki?'
'Mustafa Kemal emretmiş ne denir? Söz verdim'
'Peki olabildin mi Adalet
Teyze?'
'Evet ben Cumhuriyetin ilk kadın hakimlerindenim
'Vay be Sende ne hikaye varmış Adalet Teyze'
'Herkesin bir hikayesi vardır evladım
Herkesin hikayesi de kendine göre değerlidir Eğer insanların hikayelerini bilip
anlayabilirsen insanlara daha anlayışlı davranabilirsin'
'Haklısın Adalet Teyze Bu bankamı gelmek istediğin'
'Evet'
'Yardım edeyim mi? Bende geleyim mi?'
'Hayır Sen burada bekle lütfenBu arada adın neydi evladım'
'Osman teyzeciğim'
'Tamam Osman Beni 45 dakika kadar sonra buradan al olur mu?'
'Tamam teyzeciğim'

Adalet hanım bankadan içeri girdi
Osman öğlen saatinin geldiğini fark edip yemeğe gitti Yemek
boyunca Adalet hanımı düşündü 'Kim bilir neler yaşamış, neler görmüştür' diye düşündü Tam vaktinde bankanın önündeydi Adalet hanım 15 dakikalık gecikme ile geldi

'Hoş geldin Hakim Teyze'
'Çok uzun zamandır bana Hakim denmemişti'
'Hoşuna gitmediyse söylemeyeyim?
'Yok aksine hoşuma gitti Sağol'
'Nereye gidiyoruz?'
'Seyranbağlarına'
'Tabii'
'Hakim Teyze çok yer gezmişsindir sen'
'Tüm Anadolu'yu karış karış gezdik rahmetli kocamla'
'Ne iş yapardı amca?'
'Subaydı'
'Ne zaman vefat etti?'
'1952'de'
'Çok olmuşGençmiş'
'Kore savaşında şehit oldu'
'Allah rahmet eylesin Hakim teyze'
' Sağol'
'Seyranbağları'na geldik nereye gideceğiz?'
'Sağa sap İkinci binanın önünde dur'
'TamamBuyur Hakim Teyze Geleyim mi ben'
'Yok bekle burada'
Osman beklemeye başladı Bir ara merak etti
Binanın uzaktan görünen levhasına baktı
'Seyranbağları Kız Yetiştirme Yurdu' yazısını okudu Anlam veremedi 'Bu kadın burada ne yapar ki?' diye düşündü
Yarım saat sonra Adalet hanım göründü
Yanında orta yaşlı kibar bir hanım vardı Adalet hanımı arabaya ağır ağır
bindirdi Kadın 'Adalet Hanım size ne kadar teşekkür etsek azdır
Her zaman yanımızdasınız Kızlarda sizi çok seviyor Ne olur arayı çok uzatmayın Yine gelin' dedi
Adalet hanım, buğulu gözlerle 'İnşallah
Kızlara selamımı söyleyin Bende onları çok seviyorum Onlara iyi bakın' dedi
Araba hareket etti
'Nereye Hakim Teyze?'
'Hemen iki sokak öteye'
Osman iki sokak ötede bu sefer başka bir binanın önüne park etti Bu binada da 'Ankara Seyranbağları Huzurevi' yazıyordu
'Bekle beni'
'Tabii Hakim Teyze'
Yine 1 saate yakın bir bekleyişin sonunda bu sefer etrafında bir çok yaşlı kadın ve adamla çıkageldi Adalet Hanım
Sarılıp öpüştükten sonra oradan ayrıldılar Osman dikiz aynasından Adalet
Hanım'ın gözlerinden akan yaşları fark etti
'İyi misin Hakim Teyze'
'İyiyim Osman Eski dostları görünce insan bir hoş oluyor'
'Nereye gidiyoruz?'
'Cebeci Asri Mezarlığına'
'Tamam'
'Teyze nerelisin sen?'
'Aydın Sökeliyim Babam orada pamuk ekerdi Annem ev hanımıydı
Sonra Kurtuluş Savaşı oldu Babam savaşa gitti Söke işgal oldu Biz dağlara kaçtık annemle
Saklandık dağ köylerinde Savaş bitince Söke'ye döndük Allah'a Şükür Babam'da sağ salim döndü savaştan'

'Sonra ne oldu?'
'Liseye Aydın'a gönderdi babam Orada Atatürk'lekarşılaştım Sözümü tutmak için İstanbul'a gittim Hukuk fakültesine girdim Orada rahmetli eşimle karşılaştım O Harbiye'de okuyordu o zaman
Mezun olunca evlendik'
'Çocuğunuz var mı?'
'Bir kızım bir oğlum vardı'
'Neredeler şimdi?'
'Oğlum dışişlerinde çalışıyordu'
'Ne güzel'
'1978'de Fransa'da Ermeniler öldürdüler'
'Üzüldüm Hakim Teyze Başın sağ olsun O da babası gibi şehit oldu yani'
'Evet Şehit babanın şehit oğlu Allah kimseye evlat acısı vermesin'
'Amin Ya kızın?'
'O eşi ve çocukları ile İzmit'te yaşıyordu
Öğretmendi 1999'da depremde hepsi vefat ettiler'
'Allah rahmet eylesinBoş boğazlığımla üzdüm seni Hakim Teyze kusura bakma'
'Sanki sormasan aklımdan çıkıyorlarmı evladımSen üzülme sağol'

'Geldik Teyze'
'Tamam evladım Al işte paran artık gidebilirsin
'Hakim teyze buradan nasıl döneceksin? Ben seni bekleyeyim eve bırakayım'
'Yok beni alacaklar buradan'
'Hakim Teyze bu para fazla Kusura bakma ben sana yalan söyledim
Taksinin sahibi benden 350 lira bekliyor Affet beni 350 'yi ona veririm Gerisi kalsın Bende para istemem Bugün senden aldığım hayat dersinin parasal karşılığı yok zaten'
'Çocukların var mı?'
'İki tane ellerinden öperler'
Taksinin güneşliğinden çocuklarının resimlerini çıkarıp gösterdi
'Adları nedir?'
'Kemal ve Ayşe'
'Oğlumun adı da Kemaldi'
Sessizliğin ardından Osman'ın elindeki parayı ittirdi Adalet Hanım
'Onlara bir şeyler al benim için Onları okut
Ama yalansız, dolansız, çok çalışarak helal lokma ile büyüt ve okut Atatürk'ün bana yaptığı gibi içlerindeki gücü fark etmelerini sağla Bir de vatanını, milletini sevmelerini öğütle onlara'
Osman Adalet Hanımın ellerine sarılıp öptü Ona iyi evlatlar yetiştireceğine söz verdi Adalet hanım mezarlığın kapısından ağır ağır içeri girerken;
Osman yaşlı gözlerle onu izliyordu Hayatının en büyük dersini kendisi küçücük, yüreği yaşadığı acılara rağmen kocaman ve güçlü bu yaşlı kadından almıştı Osman arabasını mal sahibine götürmeye karar verdi Bu gün daha fazla çalışamazdı

Ertesi gün Ankara'da garip bir yağmur yağıyordu Sanki gök delinmişti Osman taksiyi mal sahibinden almış, durağa gelmişti
Çay ocağının yanında duran gazeteyi aldı İlk sayfadaki haberlere göz gezdirdi
Siyaset doluydu gazete Hiç anlamazdı Sıkılıp adli olayların yer aldığı üçüncü sayfayı açtı Taksiciler arkadaşları ile ilgili kötü haberleri genellikle oradan alırlardı Göz gezdirirken bir haber dikkatini çekti
'Dün gece geç saatlerde Cebeci Asri mezarlığında bulunan cesedin Cumhuriyet tarihinin ilk Kadın Hakimlerinden Adalet YILMAZ'a ait olduğu belirlendi
Adalet YILMAZ'ın bulunduğu yerdeki mezarların eşine ve oğluna ait olduğu belirlendi YILMAZ vefat ettiği gün bankadaki tüm parasını çektiği, bu parayı
ikiye bölerek Seyranbağları'ndaki bir kız yetiştirme yurdu ile bir huzurevine bağışladığı belirlendi
Polis, Adalet YILMAZ'ın mezarlığa ölmek için gittiğini düşünüyor'
Osman bir anda sarsıldı Gözyaşlarına engel olamıyordu
Taksici arkadaşları hiçbir şey anlamadılar Bir daha da hiç anlatmadı Osman bu yaşadıklarını Herkesin tek bildiği Osman'ın bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında 'Gökler bile sana ağlıyor' diyerek ağladığı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.