Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çalıkuşureşat, güntekin, kitap, nuri, özeti

Çalıkuşu-Reşat Nuri Güntekin / Çalıkuşu-Reşat Kitap Özeti

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çalıkuşu-Reşat Nuri Güntekin / Çalıkuşu-Reşat Kitap Özeti






1 KİTABIN KONUSU:
Bir subay kızı olan Feride ile teyzesinin oğlu Kamuran arasında yaşanan ve araya birçok engel girmesine rağmen birbirlerine karşı bitmeyen aşklarını anlatıyor
2 KİTABIN ÖZETİ:
Pek küçük yaşındayken annesi ölen Feride, babası da sınır sınır dolaşan bir subay olduğu için büyükannesinin yanında büyümüştür Okul çağına gelince Feride'yi İstanbul'da ki bir Fransız kız yatılı okuluna yollamışlardır Feride neşeli, zeki, çok asi, ele avuca sığmaz çok hareketli bir kızdır Fırsat buldukça bir erkek gibi ağaçlara tırmanıp daldan dala atladığı için öğretmenlerinden biri onu çalıkuşuna benzetmiş, sonra da bu benzetme, onun adı olarak kalmıştır
Babasının da ölmesi üzerine Feride'nin, yakını olarak sadece bir teyzesi kalmıştır Feride, okulun büyüklü küçüklü tatillerini her zaman teyzesinin evinde geçirmektedir Bu teyzenin Kamuran adlı, Feride' den büyük bir oğlu vardır Kamuran Feride' ye karşın ağır başlı, kız gibi bir erkekdir Bu yüzden Feride sürekli onla dalga geçmektedir Fakat bunların arasında Kamuran, Feride'yi farkinda olmadan büyük bir aşkla sevmeye başlamışdır Bu sevgi bir süre sonra karşılıkta görür Feride de Kamuran'a karşılık vermektedir Feride' nin teyzeside bu durumu çok istediği için, Feride okulunu bitirdikten sonra iki gencin evlenmeleri kararlaştırılır
Düğün hazırlıkları tamamlanmak üzereyken, bir gün kadının teki çıka gelir ve Feride'ye Kamuran'ın Avrupa'da bulunduğu sırada orada bir kızla aşk yaşadığını söyler Bu durum hiçbir şeyi umursamaz gibi görünen Feride'yi çok derinden etkilemiştir Feride bunun sonucunda gururuna yenilir ve derhal teyzesinin evinden uzaklaşır, yolunu izini kaybettirir Bu yüzden evlenmede gerçekleşemez
Feride nereye gideceğini düşünürken onu çok seven sütannesi aklına gelir ve oraya gider Sütannesi onu görünce çok sevinmiştir Feride bir süre sütannesinin evinde kalır Bu arada oraya buraya başvurur bir iş için çünkü sütannesini daha fazla rahatsız edemeyeceğini ve yanındaki paranın da ona çok fazla yetmeyeceğini bilmektedir Başvurularının sonunda Anadolu'da bir ilkokul öğretmenliği elde eder Şimdi o hayat dolu hiçbir şeyi umursamayan genç kız artık bir öğretmen olmuştur Feride Anadolu'yu hiç yadırgamaz Zeyniler adlı bir köyde öğretmenliğe başlar Zeyniler köyü Anadolu'nun çok ücra bir köşesindedir Bu köyde Feride yaptığı herşeyi günlüğüne yazmaya başlar

Bir zamanlarının hayat dolu asi genç kızı şimdi hayatı tanıma yolundadır İster istemez ağır başlı olmayı öğrenmiştir Ama başına gelen bunca şeye rahmen kötümser değildir O köydeki fakir üstü yırtık pırtık olan öğrencilerini çok sevmiştir Öğrencilerinin her biriyle ayrı ayrı ilgilenmek ona büyük bir zevk vermektedir Öğrencileri arasında Munise adında ortada kalmış, annesi kötü yola düşmüş bir kız vardır Annesi yüzünden köylüler kızıda hiç sevmiyorlar Feride, Munise'ye acır ve onu evlatlık alır Feride çok mutlu olmuştur , aynı zamanda Munise'de çok sevinmiştir bu olaya
Bir süre sonra Zeyniler köyü okulu da kapatılır İşsiz kalan Feride başka bir yerde öğretmenlik yapmak için başvurmak amacıyla ile gider Milli Eğitim Müdürlüğü'nde eski bir okul arkadaşına rastlar ve onunla Fransızca konuşur, Milli Eğitim Müdürü de bu olayı görünce, Feride' yi merkezde kız öğretmen okulunda fransızca öğretmeni olarak görevlendirir Feride fiziki olarak çok güzel bir kızdır ve bu fiziki güzelliğinin burda çok fazla göze çarpması Feride'yi endişelendirir Ayrıca Feride'nin öğretmenlik yaptığı okuldaki müzik öğretmenide Feride'ye karşı büyük bir aşk duymaktadır Fakat bu aşk bir ümitsiz vakadır Ayrıca şehirde büyük dedikodularada yol açmıştır Feride' nin burda peşine bir çok erkek düşmüştür Bu durum ise Feride'yi endişelendirmektedir Bu yüzden tayinini ister Böylece birkaç yer dolaşır Bir sürede İzmir'de varlıklı bir ailenin kızlarınada özel ders verir Fakat Feride'nin gittiği her yerde muthiş fiziği ve güzelliği başına dert açmaktadır Feride bu güzelliği ve yalnızlığı çok kişinin dikkatini çekmektedir
Feride daha Zeyniler'de iken bir askerin yaralanması ve oraya getirilmesi sırasında doktor Hayrullah Beyle tanışmıştır Doktor, Feride'ye bu kadar güzel bir kızın böyle bir yerde ne aradığını, kesinlikle bir aşk meselesi yüzünden gelmiş olduğunu söylemiş Feride ise bunu reddetmistir Yıllardan sonra tekrar Kuşadasın'da buluşurlar Bu sırada Feride'nin okulu kapatılıp hastaneye çevrilmiştir Feride artık doktorum himayesine girmiştir Bir hasta bakıcı gibi doktora yardım etmiştir Doktor Feride'yi ve artık büyümüş olan Munise'yi kendi öz kızları gibi sevmektedir Ancak bu sırada doktor birgün ağır hastalığı olan birine bakmaya gittiği zaman Munise ağır bir sekilde hastalanır Doktor dönesiye kadar kız yavaş yavaş, acı çeke çeke ölür Munise'nin nezle sanılan hastalığı kuşpalazıdır
Feride, Munise' nin ölmesinden sonra kendini kaybedecek şekilde hastalanır Günlerce doktorun evinde yatar İyileştiği sıralarda doktor Hayrullah bey ne kadar yaşlı olursa olsun ikisi için bir söylenti cıkmıştır Bu da o zamanın şartlarından dolayı olmuştur Kasabayı türlü dedikodular alıp götürmektedir Bekar bir erkeğin evinde genç güzel ve bekar bir kadının olması çok fazla dedikoduya yol açmıştır Doktor bu dedikodulardan kurtulmak için çok pratik bir yol bulmuştur Feride'yi de zorla ikna ederek evlenmişlerdir Ancak tabiki bu evlilik sadece kağıt üzerindedir ve dedikoduların bitmesi içindir Feride doktoru babası gibi sevmektedir Doktor, Feride'nin defterini bulmuş ve baştan sona kadar okumuştur Feride'nin her şeye rağmen Kamuran'ı sevdiğini öğrenmiştir Gizli araştırmalar yapar Kamuran bu zaman içinde evlenmiş ve eşi ölmüştür Şimdi dört yaşlarındaki çocuğu ile yaşamaktadır Doktor, Kamuran'a bir mektup yazar ve bu mektupta Kamuran'a bütün olan biteni anlatır Feride ise bu sırada defterinin kaybolduğunu sanmaktadır ve defterini bütün aramalarına karşın bulamamıştır Doktor yazdığı mektupla defteri ve bazı belgeleri paket haline getirmiştir Feride'ye ölümünden sonra bu paketi Kamuran'a götürmesini vasiyet etmiştir Doktor zaten oldukça yaşlıdır bu yüzden kısa bir süre sonra da ölür
Feride, doktorun ölümünden sonra, hem paketi teslim etmek hem de çok özlediği teyzesini görmek üzere, Tekirdağ'a teyzesinin yanına gider Niyeti orda fazla kalmamaktır Paketi teslim edip bir iki gün kalıp Kuşadası'na geriye dönmektir O günlerde ne rastlantı ki dinlenmek için Kamuran'da Tekirdağ'a gelmiştir Feride paketin içinde neler bulunduğunu bilmemektedir Bu içinde neler bulunduğunu bilmediği paketi teslim eder Ama doktorun öldüğünü onlardan gizlemiştir Böylece Kuşadasın'da doktorun yaşadığı bahanesiyle zorlanmadan geriye dönebileceğini ummaktadır Fakat umduğu gibi olmaz teyzesi bu paketi Feride gitmeden bir gün önceden Kamuran'a verir Kamuran o gece kardeşiyle birlikte defteri okur Böylece, Feride'nin kendisini hala sevmekte olduğunu anlar Hem de doktorun tembihlerini öğrenir Kendisiyse, Feride gittiğinden beri Feride'yi unutamamiştir ve hala sevmektedir
Feride, yeterince kaldığını ve geri dönmesi gerektiğini söyleyerek yola çıkmak üzere hazırlanır Feride hayatla çok didişmiş ve artık bu gücünü yitirmiştir Artık doktorunda olmadığı Kuşadası'na gitmek onunda hic işine gelmemektedir Kuşadası'na dönmek, Feride'yi çok fazla üzmüştür Ama bu durumunu etrafındakilere hiç belli etmemektedir Bunu atrafındakilerin anlamasını istemez Feride'yi götürecek araba kapıya yaklaşır Fakat bu bir oyundur Kamuran ve kardeşinin hazırladığı bir oyundur Feride arabaya yaklaştığı zaman arabadan birden Kamuran iner ve Feride'yi kucaklar Zaten tüm ev halkıda Feride' nin tekrar yuvadan uçmasını istemiyorlardır Bunun için tüm ev halkı elbirliği yapmıştır Feride'nin tüm istemiyormuş gibi davranmaları olmaz demeleri falan boşadır Kırık dökük kelimelerle bu oyundan kurtulmaya çalışmıştır ama nafile kurtulamamıştır Çünkü, Kamuran artık kararlıdır ve ikinci bir gaflete düşmeyecektir Bunu Feride'ye de onu bir daha kaybetmeyi göze alamayacağını ve onu şu an bile deliler gibi sevdiğini söyler Çalıkuşu, gizli bir mutlulukla ve huzurla kendini Kamuran'ın kollarına atar
3 KİTABIN ANAFİKRİ:
Aşkın araya ne girerse girsin asla yok olmayacağıdır
4 KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Feride(Çalıkuşu): Fransız okulundan mezun; çok güzel, haşarı, canlı, cıvıl cıvıl, yaramaz, duygusal ve akıllı, canayakın, sevimli bir İstanbul kızıdır
Kamuran: Feride'nin teyzesinin çok kibar, yakışıklı, sarışın, yüksek öğrenimli, fakat zenginliğinden dolayı herhangi bir işle uğraşmayan oğludur
Doktor Hayrullah: Canayakın, iyi kalpli, yaşlı, sevimli, biraz inatçı ve sinirli biridir Hayatını insanların mutluluğuna adamıştır
Munise: Küçük, sarışın ve güzel bir köy kızıdır Güzel olduğu kadar zeki ve nazik bir kızdır Feride'nin yalnız geçen günlerinin tek dayanağı olmuştur

Reşat Nuri Güntekin



Cumhuriyet dönemi yazarlarımızdan Yazdığı, çevirdiği, kitap biçimine girmiş veya dergi, gazete sayfalarında, tiyatro repertuvarlarında kalmış eserlerinin toplamı yüzü bulan Reşat Nuri Güntekin, Anadolu'daki yaşamı ve toplusal sorunları ele almış, insanı insan çevre ilişkisi içinde yansıtabilmiş bir yazardır Romanlarında sayısız insan tipi yaratmış, çoğunlukla erkek olan kahramanlarını, dış görünümlerinden çok psikolojik özellikleriyle yansıtabilmiştir Mizaha daha geniş yer verdiği öykülerinde de aşk, yalnızlık, fedakarlık, dostluk, ihanet gibi temalar kullanmıştır

Reşat Nuri Güntekin, 27 Kasım 1889'da askeri doktor olan Nuri Bey ile Erzurum valisi Yaver Paşa'nın kızı Lütfiye Hanım'ın oğlu olarak İstanbul Kanatlarımın Altında'da doğdu Babasının mesleği nedeniyle çocukluk yılları boyunca birçok il gezdi İlk öğrenimini Çanakkale'de Mekteb-i İptidai'de yaptı Daha sonra eğitimine Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) ve İzmir'de bir Frerler okulunda devam etti 1912 yılında Darülfünun-ı Osmani Ulum-ı Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi
İlk olarak Bursa'da başlayan öğretmenlik hayatına 1927 yılına kadar birçok okulda devam etti Bu okullar arasında İstanbul Beşiktaş İttihat ve Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi ve Galatasaray Lisesi bulunmaktadır Türkçe ve Fransızca öğretmenliğinin yanında 1916 ile 1919 yılları arasında Erenköy Kız Lisesi'nde ve Vefa Lisesi'nde müdürlük de yapmıştı

Yazı hayatına I Dünya Savaşı'nın sonlarında başlayan Reşat Nuri Güntekin'nin ilk eseri "Eski Ahbap" isimli uzun öykü, 1917'de "Diken" dergisinde yayınlandı 1819-1919'da Zaman gazetesinde "Temaşa Haftaları" başlığıyla tiyatro eleştirileri yazdı Bu dönemde Şair, Nedim, Büyük Mecmua, İnci, Diken dergileri ile Dersaadet ve Zaman gazetelerinde yayınlanan öykü, roman ve oyunlarında kendi adının yanısıra "Hayrettin Rüştü, Mehmet Ferit, Cemil Nimet" gibi takma isimler kullanıyordu Mizah ve magazin yazılarını da "Ateşböceği, Ağustosböceği, Yıldızböceği" gibi isimlerle yayınladı İlk romanı olan "Çalıkuşu"nu 1923 yılında yazdı Bu romanı önce "İstanbul Kızı" adıyla oyun olarak yazmıştı O dönem koşullarında sahneye konulması mümkün olmayınca romana dönüştürdü Türk edebiyatında gerçekçi romana yönelimin ilk örneklerinden olan Çalıkuşu, dili, anlatımdaki rahatlığı, duygusal yanlarıyla uzun yıllar güncelliğini koruyan bir eser oldu Sinema ve televizyona da uyarlandı Ardından 1924'te "Damga" ve "Dudaktan Kalbe" ve 1926'da da "Akşam Güneşi" adlı romanlarını yayımladı

Reşat Nuri Güntekin, 1927 yılında maarif müfettişi olarak bütün Anadolu'yu dolaştı ve Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalar yürüttü Yazdığı romanlarda Anadolu'da yaptığı gezilerin izleri bulunmaktadır Birçok insan tanımış olması ve görevi nedeniyle birçok şehirde bulunması onun daha iyi gözlem yapmasına ve hikayelerindeki karakterlerin daha gerçekçi olmasına zemin hazırlamıştır1927'den sonraki romanlarında da üslubunun temel yapısını değiştirmeden toplumsal sorunlara değinmiştir Ayrıca gezilerini kaleme aldığı "Anadolu Notları" adlı kitabını daha sonra 1936 yılında yayımlamıştır 1928 yılında "Acımak" adlı romanını yazdıktan sonra yaklaşık 10 sene yazmaya ara verdi Bu dönem politikaya girerek 1939 yılında Çanakkale milletvekili seçildi Ünlü eseri "Yaprak Dökümü"nü de aynı yıl yazdı 1946 yılına kadar milletvekilliği yaptıktan sonra 1947 yılında Milli Eğitim Başmüfettişliği'ne getirildi Aynı yıl Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan "Ulus" adlı gazetesinin İstanbul kolu olan "Memleket" gazetesini çıkardı

1950 yılında Paris'te Kültür Ateşesi ve UNESCO'da Türkiye temsilcisi olan Güntekin, 1954 yılında emekliye ayrıldı Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları'nda edebi kurul üyeliği yaptı Kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavi için Londra'ya gitti ancak hastalığına yenik düşerek 7 Aralık 1956 tarihinde vefat etti 13 Aralık 1956'da Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi

ESERLERİ

ROMAN:

Çalıkuşu (1923), Gizli El (1924), Damga (1924), Dudaktan Kalbe (1924), Akşam Güneşi (1926), Bir Kadın Düşmanı (1927), Yeşil Gece (1928), Acımak (1928), Yaprak Dökümü (1939), Kızılcık Dalları (1944), Gökyüzü (1935), Eski Hastalık (1938), Ateş Gecesi (1953), Değirmen (1944), Miskinler Tekkesi (1946), Harabelerin Çiçeği (1953), Kavak Yelleri (ölümünden sonra 1961), Son Sığınak (ölümünden sonra 1961), Kan Davası (ölümünden sonra 1962)

ÖYKÜ:

Gençlik ve Güzellik (1919), Roçild Bey (1919), Eski Ahbap (1919), Tanrı Misafiri (1927), Sönmüş Yıldızlar (1928), Leyla ile Mecnun (1928), Olağan İşler (1930)

OYUNLAR:

Hançer (1920), Eski Rüya (1922), Ümidin Güneşi (1924), Gazeteci Düşmanı-Şemsiye Hırsızı-İhtiyar Serseri (Üç oyun birarada, 1925), Taş Parçası (1926), Hülleci (1933), Bir Köy Hocası (1928), Babür Şah’ın Seccadesi (1931), Bir Kır Eğlencesi (1931), Ümit Mektebinde (1931), Felaket Karşısında-Gözdağı-Eski Borç (Üç oyun birarada, 1931), İstiklal (1933), Vergi Hırsızı (1933), Bir Yağmur Gecesi (1943)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.