Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akif, ersoy, ersoyun, hakkında, hayatı, mehmed

Mehmed Akif Ersoy / Mehmed Akif Ersoyun Hayatı / Mehmed Akif Ersoy Hakkında

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mehmed Akif Ersoy / Mehmed Akif Ersoyun Hayatı / Mehmed Akif Ersoy Hakkında



Mehmed Akif Ersoy



HAYATI

Fatih'te Millet Kütüphanesi'nin bitişiğindeki Ahmet Emin Efendi Sokağından Kıztaşı' na doğru inerek ve Sa-rıgüzel'e doğru ilerleyerek Sari Nasuh sokağına vardınız mı, Fatih yangınında kül olan ve bu gün meçhul bir şahıs tarafından ekildiği göze çarpan bir arsa ile karşılaşırsınız Mehmed Akif’in doğduğu ev, burada idi Bu ev Akif'in annesi Emine Şerife Hanım'a aitti, Hala da Akif'in veresesi ile hemşiresi Nuriye Hanımın'ın uh desindedir

Mehmed Akifin Validesi

Akif'in doğduğu sırada bu ev yedi sekiz odalı, beşyüz arşın bahçeli bir konakcıktı ve bu konakcık, Akif'in annesine, ilk kocası Şirvan'li Derviş Efendi'den kalmıştı

Akif'in annesi Emine Şerife Hanım aslen Buhara'lıdır Bizzat Akif'in ona dair verdiği malumata göre bundan bir buçuk asir kadar evvel Hekim Haci Baba isminde bin, Buhara'dan Anadolu'ya gelerek, Boyabat'ta evlenmis, sonra karısını alıpTokat'a gitmis ve orada yerlesmisti Akif'in anneannesi, bu ana babadan Tokat'ta dünyaya gelmişti Akif'in anneannesi, evlenme çağına gelince Buhara'dan gelen tacir Mehmed Efendi' ye varmış ve annesi bu izdivacın mahsülü olmuştuAkif'in annesi, hem baba tarafından, hem ana tarafından Buharalı'dır Fakat kendisi Anadolu'da doğmuş ve büyümüş- tür Akif'in annesi, Tokat'ta yetiştikten sonra Şirvan'lılardan Derviş Efendi ile evlenmiş, sonra ko- casıyla birlikte Amasya'ya, daha sonra İstanbul'a gelerek Sarıgüzel'deki evine yerleşmişti

Şerife Hanım'ın Derviş Efendi'den iki erkek, bir kız çocuğu doğduysa da, erkeklerin vefatından sonra babaları da rahmet-i Hakk'a kavuşmuş ve Şerife Hanım genç yaşta dul kalmıştıAkif'in baba sı, Mehmed Tahir Efendi, bu sıralarda ona talip olmuş ve onunla evlenmiştiEmineŞerife Hanım tam manasıyle, Islam Türk kadını idi Sağlam bünyeli, sağlam seciyeli, anlayışlı, tecrübeli ve derin görüş lü bir kadındı İtikadı bütün bir Müslümandı Beş vakit namazını ihmal etmez, ibadetlerin den haz duyar, itikatlarini yaşar, feragat ruhunu canlandırır, iyilik etmekten, iyilik etmek için koşmaktan bahti yarlık duyar, ince hisli, yüksek ruhlu bir insandı

Emine Şerife Hanım İpek'li Tahir Efendi ile evlendikten sonra, ilk kocasının son yadigarı olan kızını da kaybetmiş, fakat Şerife Hanım bu acıya da tahammül ettikten sonra, Akif'i doğurmuş, bu oğlu nun doğması ona en büyük teselliyi vermiş ve geçen matemlerini unutturmuştu



Mehmed Akifin Babasi

Akif'in babası Mehmed Tahir Efendi, Fatih dersiasamlarındandı Kendisi Ipek'in Şusişe köyündendi ve Nureddin Ağa'nın oğlu idi Tahir Efendi, Ipek'te biraz okumuş, sonra İstanbul'a gelmiş, Yozgat'lı Mahmut Efendi'den ders görmüş ve icazet almıştı Onun Şerif Efendi'den mücaz olduğunu da, eski Diyanet İşleri Reisi Profesör Şerafeddin Yaltkaya söylemiştiYani İpek'in köylüsü,ve Akif'in (ASIM) adlı eserinde, Köse İmam'ın Mübalağalı diliyle anlattığı vechile, (ümmi, yarıvahsi adamın oğlu, kendi sa'yü gayretiyle, kendi sebat ve ikdamıyle büyük bir gayeyi gerçekleştirmişti: Çünkü 0 zamanın telakkisine göre ilim Fatih'te idi ve Fatih müderrislerinden olmak,gıptaya değer bir gaye idiİlim, Fatih' ten öteye, mesela şehzadebaşı'na veya Beyazıd'a inmeye tenezzül etmezdi Buralara ancak ilmin serpintileri varolabilirdi İlmin asılkaynağı ise Fatih'te idi Bu telakkiyi göz önünde tutacak olursak, Ipek'in köylüsü ünmi, yarı vahşi bir adamın oğlu olarak İstanbul'a gelen, hiçbir hamisi bulunmayan ve yalnız kendi emeğine, kendi gücünene ve kendi seciyesine güvenen Tahir Efendi'nin Fatih Mü derrisliğine yükseldiği günü, hayatının en bahtiyar günü saymak icap eder Çünkü Ipek'in köylüsü, verese-i enbiya (nebilerin varisi) makamına ermiş ve köyünden çıktığı gün tasarladığı gayeye var mıştı Kuvvetli bir adam olduğu muhakkaktı

Tahir Efendi'nin arkadasları arasında şöhreti, onun seciyesi hakkında bize mühim bir ipucu veriyor cünkü aynı adı taşıyan Tahir'lerden ayırt edilmek için Temiz Tahir Efendi)) diye anılıyordu Demek ki tahsil için medresede geçirdiği seneler sırasında temizlik ile temayüz etmişti Medrese hayatında temizlik ile temayüz etmek ise kolay bir iş değildi Çünkü bu temizliği, bizzat temin etmek ve onun icap ettirdiği bütün zahmetlere doğrudan doğruya katlanmak zarureti vardı Üstünü başını yıkamak, velhasıl temizliği bütün zahmetlerine katlanmak lazımdı Tahir Efendi, bunların hepsini yaptı işin arkadaşları arasında temizliğiyle temayüz etmis ve sonuna kadar Temiz Tahir Efendi diye tanın mıştır Ihtimal ki, onun Emine Serife Hanımla evlenmesini kolaylaştıran en bellibaşlı sebeb bu adın dan kazandığı söhrettirÇünkü Emine Serife Hanım da her inanışıyla temiz bir kadındı ve karı koca her bakımdan birbirlerine denktiler



AKİF'İN DOĞUMU:

Tahir Efendi ile Şerife Hanımın evlenmelerinin ilk semeresi, Mehmed Akif'ti Akif Hicretin 1290 (1873) yılında, şevval ayında demin tarif ettiğimiz evde doğdu Babası, ebced hesabıyle Ragiyf ismini vermistirEv ve mahalle halkı bu ismi anlayamamış ve onu Akif'e çevirmiştir Yalnız Akif'in babası onu ((Rağıyf)) diye çağırmaya devam etmiştir



AKİF'İN TAHSİLİ:

Merhum Akif, tahsil hayatı hakkında şu malumatı veriyor:

Ilk tahsile Emir Burhan mahalle mektebinde ve dört yaşmda başladım Hocamı şahsen hatırlarım; fakat ismini hatırlyamıyorum Burada iki sene kadar bulundumFatih'te muvakkithanenin yanıbaşındaki iptidai mektepte ilk tahsile devam ettim Bu mektep, Maarif Nezaretine bağlı bir mektepti Birçok hocaları vardı Hem bu mektebe gidiyordum, hem de pederim bana yavas, yavaş Arapça okutuyordu Bu mektebe sene devam ettim(Rüşdiye mektebim, Fatih'te Otlaklı Yokuşunda bulunan Fatih Merkez Rüşdiyesi'dir) Buradaki muallimlerinden hatırladıklarım, başmuallim Hoca Süleyman Efendi, ikinci muallim Mustafa Efendi, üçüncü' muallim Hafız Osman Efendi Diğer hocalar seyyar idiler Bu seyyar hocalarin en mühimi, son sınıfta kendisinden Türkçe okuduğum Hoca Kadri Efendi'dir Hoca Kadri Efendi, Abdühamit devrinin hürriyetperver şahsiyetlerindendir 0 devirde evvela" Mısır'a kaçtı Orada Kananu Esasi gazetesini cıkardı Sonra Paris'e gitti Paris'te Harbi Umumi ortalarına kadar yaşadı İlmen ve ahlakan cok yüksek bir zattı Aslen Hersek'lidir İngiliz Kerim Efendi'den, Hoca Tahir Efendi'den okumuş; Arapçası, Farsçası çok kuvvetliydi Fransızca da öğrenmis, Paris'te ilerletmisti Bu zat lisan itibariyle üzerimde çok müessir oldu 0 kadar yüksek bir adamın alelade bir nasihati bile tesir yapar

Rüşdiye tahsiline devam ederken babamndan yine Arapça okuyordum ve iyice ilerlemiştim Seviyem, mektep programından cok yüksekti Babam, o zamanın usulünü ve kitaplarını takip ediyordu Mektepte okunan Farisi ile iktifa edemezdim Fatih Caminde ikindiden sonra Hafız Divanı gibi, Mesnevi gibi muhalledatı okutan Esad Dede'ye devam ederdim Rüşdiye tahsilinde zaten en çok lisan derslerine temayülum vardı Dört lisanda (Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca) birinci idim ve şiiri cok severdim okuduğum şiir kitabi Fuzuli'nin Leyla" ve Mecnun' u dur Babam, bu temayülüme ses çıkarmazdı

Rüştiyeyi bitirince, pederim, meslek ve mektep tercihini bana bıraktı Ben de 0 zaman parlak bir mektep olan Mülkiye'yi tercih ettim 0 vakit Rüşdiye'den Maliye 'ye talebe alınırdı, fakat benim Rüş diye'den çıktığım sene Mülkiye teşkilatı ta dahil olundu Beş senelik tahsil ikiye ayrıldıÜç senelik idadi, Iki ahi senelik kısım Rüşdiye'den çıkınca bu teşkila'ta gö're Mülkiye'nin idadi kısmına girdim Üç sene sonra şeha"detname aldım Ahi kısmına geçtim Ahi kısmın birinci sınıfına devam ederken pederimin vefati, sonra yegane varlığımız olan evimizin yangını üzerine zaruret içinde kalmıştım Iki sene sebat edip Mülkiye'yi' bitirmek kabildi Lakin 0 aralık mezunlara ya bir vazife verilemiyor, yahut onları gayet cüz'i bir maaşla istihdam ediyorlardıBu sırada, ilk defa olarak Mulkiye Baytar (Veteriner) Mek-tebi ihdas olundu Birkaç arkadaş Bu mektep yenidir, çıkanlara memuriyet verecekler diye Mülkiye'yi terk ettik, yeni mektebe girdik 0 zaman Baytar Mektebi iki sene gündüz, iki sene gece ci olmak üzere dört senelikti Biz gündüz kısmını bitirince Halkalı' dan leyli kısmına geçtik Baytar Mektebi'nde yine en cok lisan derslerinde iyi idim şiirle iştigalim Baytar Mektebi'nin son iki senesinde hızlandı çok manzum parçalar yazdımSonra bunlann hepsini imha ettim Alakamı artırmak için orta ve yüksek tahlisilde yeni bir müessir çıkmnamış; eski temayülüm inkişaf etmiştir Baytar Mektebi'nde hocalarımızın coğu doktordu Bunlar hem mesleklerinde yüksek, hem dini satabet erbabı idiler Bunların telkinleride dini terbiyem üzerinde müessir olmuştur Iclerinde bakteriyoloji muallimi Rıfat Hüsameddin Paşa gibi kıymetli hocalarımız vardı Baytar Mektebi'ni birincilikle bitirdim

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.