Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bek, bekhakkında, hayatı or timur, lenk, temir, timur

Timur Lenk (Temir Bek) / Timur Lenk (Temir Bek) Hayatı/Timur Lenk (Temir Bek)Hakkında

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Timur Lenk (Temir Bek) / Timur Lenk (Temir Bek) Hayatı/Timur Lenk (Temir Bek)Hakkında



Timur Lenk (Temir Bek)



Timur, kendi adıyla anılan büyük Türk İmparatorluğu’nun kurucusudur 8 Nisan 1336′da, Türkistan’ın Keş şehrinde dünyaya geldi Semerkand’ın güneyinde bulunan bu yerin bu günkü adı “Yehr-i Şebz”dir Babası, Barlas oymağının beyi Turagay (Turgay), annesi Tekine Hatun idi Barlas boyu Orta Asya’dan gelen bir Türk kavmidir O devirde Barlas boyu Çağatay Hanlığı’na bağlı idi

Timur’un babası, 1360′da ölmüş, onun yerine geçen amcası Hacı Barlas ‘da 1361′de öldürülmüştü Timur, O sırada 25 yaşlarında idiCesur, zeki, bilgili bir Türk asilzadesi olan Timur, siyasî ve askerî dehasını gösterecek her fırsattan yararlanacak, kısa zamanda yükselecek ve cihangir olacaktı Doğu Türk Hakanlığı’nın tahtına çıkacak, imparatorluğun sınırlarını İtil (Volga)’den Hindistan’daki Ganj Nehri’ne, Tanrı Dağları’ndan İzmir ve Şam’a kadar uzatacaktı



İskender, Sezar ve Dârâ gibi ünlü cihangirlerin seviyesine çıkabilmek için, Timur, hepsi zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenlemiş, 27 ülkenin hakanına baş eğdirmiş, onlara baş olmuştu Böyle bir şahsiyeti çocukluğundan itibaren bazı özellikleriyle tanımak gerekir

Tarihçilerin Timur İçin Söyledikleri:



At binen, kılıç kuşanan, attığı oku yüzük deliğinden geçiren bir çocuk; on iki yaşında savaşa katılan bir bahadır; savaşlardan, savaş talimlerinden arta kalan zamanını okumakla, büyük âlimlerden ders almakla geçiren genç bir idealist; üç yüz kişilik bir kuvvetle on bin kişilik bir orduyu yenen eşsiz stratejist; bir savaşta ayağından yaralanan ve bu yüzden adının sonuna Fars dilinde “topal” anlamına gelen “lenk” sıfatı eklenen bir başbuğ (Türkler ‘Aksak Timur’ Batılılar ‘Tamerlan’ derler); dünya tarihine, özellikle Türk-İslâm tarihini çok iyi bilen, dinin, ilim ve sanatın koruyucusu; Asya’da Türkçe’nin, Türk sanat ve kültürünün Fars kültürünün baskısı altında yok olup gitmesini önleyen, öne geçmesi, örnek olması çığırını açan hükümdar; aman dileyenin dostu, düşmanlarının acımasız baş belası, ama askerlerinin âdeta taptığı hükümdar ve milletinin babası… Bu kadar değil Günahını sevabından, zulmünü adaletinden çok göstermek isteyenler de vardır Kellelerden kuleler yaptığını, şehirleri yakıp yıktığını da hatırlatırlar Yıldırım Bayezid’le savaşmış ve kardeş orduları birbirine kırdırmış olmakla da suçlanır Gerçekten Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu bir süre bocalamış ve bir fetret devri geçirmiştir Fakat aynı tarihçiler, hatta bütün tarihçiler, Timur’un son ana kadar savaşı başlatmamak için, Yıldırım’ın ise başlatmak için gayret gösterdiğini yazarlar

Timur’u, Hıristiyan Batı, zalim ve yıkıcı olarak anar Timur, daha hayatta iken bu suçlamalara cevap vermiştir O, İlhanlı Devleti’nin ve ona bağlı Çağatay Hanlığı’nın kargaşalıklar, entrikalarla sarsıldığı bir dönemde, yenilmez bir güç olarak ortaya çıkmıştı Türk, İran ve Arap tarihçileri, bu kargaşalığa Yahudi tüccarların ve Hıristiyan misyonerlerin birinci derecede sebep olduklarını belirtirler Bu tüccarlar ve bazı misyonerler Avrupa krallarına casusluk yapıyorlardı ve bunlar bütün Türkistan’a dolmuşlardı Timur bunların faaliyetlerine son verdi Hindistan’dan Hıristiyan misyonerlerin kovulmasını, bu kıtada Müslümanlığın yayılmasını sağladı Bunun için Hıristiyanlar ona düşman idi Timur, işgal ettiği yerlerde, Yunan ve Roma eserlerinin kalıntılarını, putları yıkmıştı Bu yüzden ona “yıkıcı” demişlerdir



Ama ona kendi devrinin İslâm âlimleri, “Kutbeddin”,”Sâhib Kırân-ı Âzam Cennet Mekân” adını da vermiş ve böylece onun, Dinin kutbu, en iler geleni; Kutlu, güçlü ve cennetlik” bir hükümdar olduğunu da söylemişleridir İsfahan’dan yetmiş bin kişiyi kılıçtan geçirip kellelerini kule gibi yığması da insan kellesinden kule yapan hükümdar” olarak anılmasına sebep olmuştur Buna kendisinin verdiği cevap şudur: “İsfahan’a bıraktığım memurlarımı ve beş bin kişilik askerimi, isyan edip bir tekini bile sağ bırakmadan kılıçtan geçirdikleri, dinsizlik ettikleri için…”



İran tarihçilerinin, Timur’un daima aleyhinde olmalarının, böylece batıda olduğu gibi doğuda da kötülenmesinin bir sebebi de şudur: Timur, İran seferinde, Şehname’nin yazarı ünlü şair Firdevsî’nin mezarına giderek, “Kalk, kalk da, her satırında kötülediğin mağlup Türk’ü şimdi gör!” demiştir Timur’un, İslâmiyet’e öncelik vermek ve din adamlarını kullanmak suretiyle Türk milliyetçiliğini gerilettiğini söyleyenler de olmuştur Ama o, kendi devrine kadar Bilge Kağan’dan başka hiçbir Türk hükümdarın göstermediği bir anlayışla, gurur kaynağını şu sözlerle belirtmiştir:



“Biz ki Melik-i Turan, Emîr-i Türkistan’ız,
Biz ki Türk oğlu Türk’üz;
Biz ki milletlerin en kadîmî ve en ulusu
Türk’ün başbuğuyuz!…”



Ankara Savaşı’ndan, Yıldırım Bayezid’i yenerek Bursa’yı yakmasından sonra, Osmanlı tarihçilerinin de Timur lehine yazmaları beklenemezdi Ama, yüzyıllar sonra, her şeyi daha objektif değerlendirmek mümkündür Yaşadığı devirden, cihangirliğinden, yaptıklarından söz etmeden de onun kimliğini belirttiğimiz zaman büyüklüğünü ifade etmiş oluruz:



Timur, Sultan II Murad Han’ın 1441 yılında yazdığı bir nâme ile kendisini Büyük Türk Hakanı olarak tanıdığını ve tâbi olduğunu bildirdiği âlim hükümdar Şahruh’un babası; şair hükümdar Hüseyin Baykara’nın ve bu gün Ay’ın en geniş kraterlerinden birine adı verilen Ay atlasında Türk adını bulunduran ünlü astronom Uluğ Bey’in dedesidir



Timur 25 yaşlarında iken Çağatay Hanlığı valilerinden Kazgan Han’ın emrine girdi ve büyük bir birliğin kumandanı oldu Kazgan Han onu kızı Olcay Türkân’la evlendirdi Kazgan Han’ın düşmanları onu pusuya düşürüp öldürdüler Timur, Kazgan Han’ı öldürtenlere savaş açarak hepsini ortadan kaldırdı Bu başarıları karşısında Çağatay Hanı onu kendi hizmetine aldı ve Tümen Beyi yaptı



Timur, bundan sonra nüfuzunu, gücünü hızla arttırdı Hanlarla, beyler arasında sık sık meydana gelen çekişmelere karışıyor, durumu kendi lehine değerlendiriyordu Devrin âlimleri, Timur’u, devletteki hızlı çöküntüyü durduracak lider olarak görmeye başlamışlardı1370 yılında Timur, Belh şehrinde, mutlar hâkim ve tam bağımsız bir duruma geldi Fakat Cengiz soyundan olmadığı ve Cengiz hanedanının büyük prestijinden de yararlanmak istediği için, Cengiz soyunun Çağatay sülalesinden Soyurgatmış Han’ı tahta çıkardı onu, hayatı boyunca kukla bir hükümdar olarak yanında gezdirdi Şeklen ona bağlı görünüyordu, ama mutlak hâkim kendisiydi



Belh’te toplanan Kurultay, Timur’ “Kutbeddin” ve Sâhib Kırân” unvanlarını verdi Timur kısa bir süre sonra başkenti Belh’ten Semerkant’a nakletti Bundan sonra dört yöne başarılı seferler düzenledi Çok iyi planlanmış taktikler uyguluyor, yıldırım savaşları yapıyor ve her seferini zaferle sonuçlandırıyordu 1371-1377 yılları arasında Harezm’e üç sefer, Moğolistan’a iki sefer düzenledi 1378′de birinci Altın Ordu seferi ile ününü bütün dünyaya tanıttı 1379′da Harezm’e bir sefer daha yaptı 1380′de Herat’a girdi ve böylece Harezm ve Horasan tamamen fethedildi 1389′a kadar yaptığı seferlerle Turfan, Karaşar bölgelerini zaptetti ve Uyguristan’ı kendisine bağladı



1390 ve 1391 yıllarında tekrar Altın Ordu seferine çıktı Bu son seferi düzenlemesine Altın Ordu Hakanı Toktamış Han’ın nankörlüğü sebep olmuştu Çünkü önceki seferlerinde Timur, Toktamış Han’ı desteklemiş onun düşmanlarını bertaraf etmişti Toktamış Han bu destek sayesinde güçlenince bu defa Timur’a başkaldırmıştı Bu seferinde, Doğu Avrupa’ya hâkim olan Toktamış’ı yıkmak için onun bütün ülkesini işgal etmek, tahrip etmek zorunda kalmıştı Bu da, Rusya’nın doğup gelişmesine sebep olacak ve Timur istemeden sebep olduğu bu gelişmeden dolayı daha sonra tarihçiler tarafından suçlanacaktı



Timur, 1401′e kadar yapılan dört seferle Irak ve Güney Anadolu, 1398-99 seferleriyle Hindistan Delhi Sultanlığı’nı, 1401-1402′ Suriye’yi fethetti Nihayet 1402′de yapılan Ankara Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nu da mağlup ederek itaat altına aldı



“Kıymetli bahadırlar sayesinde pek çok yer fethettim ve 27 ülkenin hakanı oldum” diyen Timur hakanı olduğu ülkeleri şöyle sıralıyor: Turan, İran, Rum (Anadolu), Mağrib, Suriye, Mısır, Irak-ı Arap, Irak-ı Acem, Mazenderan, Geylan, Şirvan, Azerbaycan, Fars, Horasan, Cidde, Büyük Tataristan, Harezm, Hotin, Kâbilistan, Bahter, Zemin, Hindistan… (Yirmi iki yer sayıyor, diğerleri de Gürcistan, Ermenistan gibi Kafkas ülkeleri)



Büyük cihangir, son seferini Çin’e yapacaktı 1404 yılı kışında her tarafın karla kaplı olduğu bir zamanda yola çıktı Ömrünün sonuna yaklaştığını seziyor, en büyük cihadı geciktirmemek gerektiğine inanıyordu Çin sınırındaki Otrar şehrine geldiği zaman durdu Burada ordusuna büyük bir geçit töreni yaptırdı Kuğu avı düzenledi Fakat Timur hastalanmış, yatağa düşmüştü Hekimbaşı Fazlullah, ona ölüm döşeğinde olduğunu apaçık bildirdi Bunun üzerine Timur vasiyetini hazırladı Sayar adamlarını, orduda bulunan torunlarını yanına çağırarak, ölüm döşeğinde bir konuşma yaptı



Timur Ölüm döşeğinde şunları söyledi:

“Oğullarım,



Milletin refahını, saadetini sağlamak için sizlere bıraktığım vasiyeti ve tüzükleri iyi okuyun, asla unutmayı ve tatbik edin Milletin dertlerine derman bulmak vazifenizdir
Zayıfları koruyun, yoksulları zenginlerin zulmüne bırakmayın “Adalet ve iyilik etmek” düsturunuz, rehberiniz olsun
Benim gibi uzun saltanat sürmek isterseniz, kılıcınızı iyice düşünerek çekiniz, bir defa çektikten sonra da onu ustalıkla kullanınız
Aranıza nifak tohumları ekilmemesi için çok dikkatli olun Bazı nedimleriniz ve düşmanlarınız nifak tohumları saçmaya, bundan faydalanmaya çalışacaklardır Fakat vasiyetimde size idare şeklini, ana ilkelerini gösterdim Bunlara sadık kalırsanız taç başınızdan düşmez
Ölüm döşeğimde söylenen babanızın bu sözlerini unutmayın
Benden sonra hakan Pir Muhammed Cihangir olacaktır Ona, bana itaat eder gibi itaat edeceksiniz Kumandanlarım, şimdi itaat yemini ediniz!”



(Ve bütün kumandanlar, saray adamları, ağlayarak yemin ettiler)



Timur, 19 Mart 1405 günü vefat etti Son sözü “Tanrı'dan başka ilah yoktur” oldu Cenazesini mumyalayarak Semerkant’a götürdüler Sağlığında çok sevdiği torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı türbeye, torununun yanına gömüldü



Timuroğulları



Timur’un oğulları ve torunları, sanat, kültür ve edebiyatta Türk rönesanını meydana getirdiler



Timur’un 9 karısından sadece 4 oğlu ve 2 kızı olmuştu Fakat öldüğü zaman oğullarından, yalnızca ikisi hayatta idi Bunlardan Mihrişah, Irak-ı Arap (Bağdat) ve Azerbaycan’da, bu bölgelerin beyi olarak bulunuyordu Öteki oğlu Şahruh ise, babası adına Horasan’ı idare ediyordu



Timur, vasiyetnamesinde, veliaht olarak torunu Pir Muhammed Mırza’yı seçmişti Pir Muhammed, oğullarından Cihangir Mırza’nın küçük oğlu idi Fakat, Çin seferine giderken Otrar’da öldüğü zaman Pir Muhammed, büyük babası adına Hindistan ve Afganistan’ı idare ediyordu Tahta geçmesi için oradan gelmesi ve ordunun başına geçmesi zaman alacaktı Ayrıca, Ulu Hakan olmak için oradan ayrılmasını fırsat bilenler kargaşa yaratabilirlerdi Öte yandan, hakanlık tahtının uzunca süre boş kalması, tarih boyunca olageldiği gibi, taht kavgasına sebep olabilirdi Ordunun Çin seferine devam edip etmemesine de karar vermek gerekiyordu



Bu tehlikeleri, Timur’un düşünmemiş olması imkansızdı Ama, o vasiyetnamesini yazdıktan sonra, bu tehlikelere karşı tedbir alabilecek kadar yaşayabileceğini ümit etmişti Durumu değerlendiren kumandanlar, Miranşah’ın oğlu Sultan Halil Mırza’yı Hakan ilan ettiler Halil Mırza henüz 21 yaşındaydı ve dünyanın en büyük imparatorluğunu yönetecek tecrübeye sahip değildi Amcası Şahruh da onun Hakan olmasını hoş karşılamamıştı Duygulu bir şair olan, Türkçe ve Farsça şiirler yazan Halil Mırza, diğer kardeşlerinin Şahruh’tan yana olması ve Şahruh’un da hakanlığını ilan etmesi üzerine intihar etti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.