![]() |
Deyimler Sözlügü ( Z ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( Z )Zahmet çekmek: Sıkıntı, güçlük, yorgunluk ve eziyetlere katlanmak ![]() ![]() Zahmete sokmak: Birine sıkıntı, güçlük ve yorgunluk vermek; masraf ettirmek ![]() ![]() Zaman kazanmak: Birini oyalayarak ihtiyacı olduğu zamanı mümkün olduğunca uzatmaya çalışmak ![]() Zaman kollamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaman öldürmek: Kimi şeylerle uğraşarak belli bir zamanın geçmesini sağlamak, boş şeylerle vakit geçirmek ![]() ![]() Zaman vermek: Bir iş için belli bir süre ayırmak ![]() ![]() Zaman zaman: Belli olmayan zamanlarda, ara sıra ![]() ![]() Zamane çocuğu: Eski nesile göre hayli yadırganacak davranışlarda bulunup sözler sarf eden kimse ![]() ![]() Zar tutmak: Tavla oyununda istediği sayıyı getirmek için, atmadan önce, zarlara parmaklar arasında belli bir biçim verip öyle atmak ![]() Zart zurt etmek: Bağırıp çağırarak, yükseklerden atıp tutarak çıkışmak; kendini büyük göstererek kaba kuvvet gösterisinde bulunmak ![]() Zar zor: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zehir etmek: Bir şeyin tadını kaçırmak, iyiyken kötü duruma sokmak ![]() ![]() Zehir zemberek: İnsanın içine işleyen, onurunu zedeleyen çok acı söz ![]() Zembereği boşanmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Zemheri zürafası (gibi): Kışın ince elbise giyip gezenler için söylenir ![]() Zemin hazırlamak: Bir işin gerçekleştirilmesi için uygun ortam hazırlamak, meydana getirmek ![]() Zemzemle yıkanmış olmak: Biri, ötekine göre çok daha iyi nitelikte olmak ![]() Zerre kadar: Hiç denecek kadar az ![]() ![]() Zevahiri kurtarmak: Bir işi gereği gibi değil de üstünkörü yapmak ve böylece söz gelmesini önlemek, görünüşü kurtarmak ![]() Zeval bulmak: Son bulmak, bozulup yok olmak, çökmek ![]() Zeval vermemek: Zarar ziyan vermemek, korumak ![]() ![]() Zevkten dört köşe olmak: Çok mutlu olduğu anlaşılmak, çok sevinip keyiflenmek ve aşırı zevk duymak ![]() ![]() Zevkine varmak: Bir şeyin tadını alabilmek, çıkarmak ve duymak; inceliklerini görebilmek ![]() ![]() Zevkini çıkarmak: Bir şeyin tadından, güzelliğinden olabildiğince yararlanabilmek ![]() ![]() Zeytinyağı gibi üste çıkmak: Bir konuda haksız olduğunu kabullenmeyerek kurnazlıkla kendini haklı ya da suçsuz çıkarmaya çalışmak ![]() Zıddına gitmek: Karşısındakini sinirlendirmek, sinirini bozmak; bir şeyin tersine hareket etmek ![]() ![]() Zılgıt yemek: Azarlanmak, paylanmak ![]() ![]() Zınk diye durmak: Birdenbire, aniden durmak ![]() ![]() Zırnık (bile) vermemek: Az da olsa, en ufak bir şey de olsa vermemek ![]() ![]() Zıvanadan çıkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Zihin açıklığı: İyi, sağlıklı düşünebilme gücü ![]() ![]() Zifiri karanlık: Çok karanlık ![]() ![]() Zihni bulanmak (karışmak): Sağlıklı düşünemez olmak, olaylar arasındaki bağlantıyı kaybetmek, ne yapacağını şaşırmak ![]() ![]() Zihnini bulandırmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Zihnini çelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Zihnini kurcalamak: Aklına takılan bir şeyi anlamaya, kavramaya çalışmak ![]() ![]() Zihnini oynatmak: Çıldırmak, aklını yitirip delirmek ![]() Zil takıp oynamak: Çok sevinmek ![]() Zimmetine geçirmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zincire vurmak: Prangaya vurmak (mahkûmu) ![]() ![]() Zindan kesilmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Ziyafet çekmek: Konukları yemek vererek ağırlamak ![]() ![]() Ziyan etmek: Yersiz, boş yere harcamak ![]() Ziyanı yok: “Önemli değil, önemi yok!” anlamında kullanılır ![]() Ziyaret etmek: Birini görmeye, biriyle görüşmeye, bir yeri görmeye gitmek ![]() ![]() Zokayı yutmak: Aldatılıp zarara sokulmak ![]() Zora binmek: İş güçleşmek, ancak zor kullanarak halledilecek hâle gelmek ![]() ![]() Zora gelmemek: Sıkıntıya ve baskıya katlanamamak, güçlüğe sabredememek ![]() Zorun ne?: “Ne istiyorsun, amacın ne?” anlamında kullanılır ![]() Zoru olmak: Kendisini zorlayan bir sıkıntısı, derdi olmak ![]() ![]() Zurnanın zırt dediği yer: Yapılmakta olan işin en hassas, en önemli, en can alıcı noktası ![]() Züğürt tesellisi: Kötü bir işte en önemli şeyi kaybettiği zaman bazı önemsiz, iyi olmayan bir yan bularak sevinmek ve kendini avutma ![]() Zülfüyâra dokunmak: İşle ilgili olanı, hatırlı ve güçlü kimseyi veya yüksek bir makamı kimi söz ve davranışlarla gücendirmek, darılmasına yol açmak ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlügü ( Z ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( Z )hay maşallah kanki popopini kaşı nazarım değcek sana wuğğğğğğ |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlügü ( Z ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( Z )yürü git ayarsızz)))))))) |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlügü ( Z ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( Z )bak kalbimi kirin kanki bak be diyecem sana ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlügü ( Z ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( Z )hahahaha avucuna bi duz dök heleee yanındada bol su bulundur))))))))))) |
![]() |
![]() |
|