![]() |
Deyimler Sözlügü ( N ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( N )Na (nah) kafa: “Akılsız, düşüncesiz, kavrayışsız” anlamında alay yollu söylenir ![]() Nabza göre şerbet vermek: Birinin hoşuna gidecek, eğilimlerine cevap verecek biçimde davranmak ![]() ![]() Nabzını yoklamak: Eğilimini, niyetini, düşüncelerini, arzularını anlamaya çalışmak ![]() ![]() Nalıncı keseri gibi kendine yontmak: Hemen her işte kendi çıkarını düşünerek hareket etmek ![]() Nam almak: Tanınmak, ünü her yerde duyulmak ![]() Namus belâsı: Namusunu, şerefini, itibarını korumak için katlanılan sıkıntılı durum, kabullenilen zarar ziyan ![]() ![]() Nane molla: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nara atmak: Yüksek bir sesle haykırmak, kabadayıca bağırmak ![]() ![]() Nato kafa nato mermer: “Söz anlamaz, söz dinlemez taş gibi kafa” anlamında kullanılır ![]() Naza çekmek: Kendini ağır satmak, bir isteği yerine getirmekte yapmacıklı davranışlarla isteksiz gibi davranmak ![]() ![]() Nazı geçmek: İstediklerini yaptıracak kadar hatırı sayılır olmak ![]() ![]() Ne akar ne kokar: Kimseye ne faydası ne de zararı dokunan pısırık, çekingen kimseler için kullanılır ![]() Ne çare: Çaresi yok, elden bir şey gelmez ![]() ![]() Ne çıkar: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neden sonra: Bir süre geçince, her şey olup bittikten sonra, çok zaman sonra ![]() ![]() Ne de olsa: Ne denli eksiği, kusuru olursa olsun; böyle olmakla birlikte ![]() Ne dese beğenirsin?: “Nasıl, beklenmeyen bir söz söyledi biliyor musun?” anlamında kullanılır ![]() Ne fayda: Artık neye yarar ![]() Nefes aldırmamak: Dinlenmesine fırsat vermemek, sıkıştırmak, rahat bırakmamak ![]() ![]() Nefesi kesilmek (tıkanmak): Güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak ![]() ![]() Nefes nefese gelmek: Koşarak, sık sık soluyarak, heyecanlı ve yorulmuş bir şekilde (gelmek) ![]() ![]() Nefes tüketmek: Bir şeyi anlatmaktan çok yorulmak ![]() ![]() Nefsine yedirememek: Kendine yakıştıramamak, o şeyi yapmayı kendisi için onur kırıcı, ağır bulmak ![]() ![]() Nefsini körletmek: Birtakım yollarla iştah duygusunu dindirmek ![]() ![]() Ne güne duruyor?: “Şimdi yapmazsa, ne zaman yapacak” anlamında kullanılır ![]() Nefsini yenmek: Arzularının, ihtiraslarının önüne geçebilmek ![]() Ne günlere kaldık!: “Eskiden daha iyiydi, zaman değişti, düzen ve usuller başkalaştı, çok kötü günler geçiriyoruz” anlamında kullanılır ![]() Ne hâli varsa görsün!: Uyarılara, öğütlere kulak asmayan insanlar için “ne yaparsa yapsın, beni ilgilendirmiyor” anlamında kullanılır ![]() Ne idiği belirsiz: Ne olduğu, niteliği, soyu sopu, nereli olduğu bilinmeyen ![]() ![]() Ne mal olduğunu anlamak: Asıl niteliğini, işe yaramaz oluşunu, kötü niyet beslediğini anlamak ![]() ![]() Ne mene: Ne türlü, nasıl, ne çeşit? Ne od var ne ocak: Aşırı yoksulluğu, geçim darlığını anlatmak için kullanılır ![]() Ne oldum delisi olmak: Beklemediği bir duruma yükselip şımarmak, ölçüsüz hareketler yapmak ![]() ![]() Ne olur: “Yalvarırım, rica ederim, lütfen” anlamında kullanılır ![]() Ne olur ne olmaz: Her ihtimale karşı, ne olacağı belli değil ![]() ![]() Ne pahasına olursa olsun: Her türlü sıkıntı ve tehlikeyi göze alarak, ne kadar büyük fedakârlık isterse istesin ![]() ![]() Nerede akşam orada sabah: “Gece kalacağı bir yeri yok, neresi rast gelirse orada kalıp yatar” anlamında kullanılır ![]() Nereden nereye: 1 ![]() ![]() ![]() Ne şiş yansın ne kebap: “İki taraf da korunsun, gücendirilmesin, ikisinin de zarar görmeyeceği bir yol bulunsun” anlamında kullanılır ![]() Ne tadı var ne tuzu: Hoşa gidecek, zevk alınacak, beğenilecek bir şey değil ![]() ![]() Nevri dönmek: Çok öfkelenmek, sinirlenip kızmak ve bu sebeple rengi değişmek ![]() ![]() Ne yardan geçer ne serden: İstediği şey fedakârlığı gerektirdiği hâlde, fedakârlığa yanaşmayan ama istediğinden de vazgeçmeyen kimseler için kullanılır ![]() Ne yer ne yedirir: Kimsenin yararlanmasını istemez, kendi de yararlanmaz ![]() Neye uğradığını bilememek: Beklenmedik bir durumla karşılaşıp hiçbir şey yapamamak, şaşırıp kalmak ![]() ![]() Niyet etmek: Bir şeyi yapmayı zihninde tasarlamak, düşünmek ![]() ![]() Niyeti bozuk: Kötü bir davranışta bulunması beklenen, kötülük düşündüğü sezilen ![]() ![]() Noktası noktasına: Tastamam, eksiksiz, tamamen, birbiriyle tıpatıp aynı ![]() ![]() Not düşmek: Yazılı metnin bulunduğu sayfanın bir köşesine, konuyla ilgili birkaç cümle yazmak ![]() Notunu vermek: Kıymetini tespit etmek, ne nitelikte bir kişi olduğu konusunda kanıya varmak ![]() Nuh der peygamber demez: Son derece inatçıdır, düşüncelerini bir türlü değiştirmez, söylediklerinde ve inançlarında direnir ![]() Nuh Nebi`den kalma: Çok eski modası geçmiş, köhnemiş (eşya, bina) ![]() ![]() Numara yapmak: Bir hareketi yalandan yapmak, bir şeyi gerçekmiş gibi söyleyerek karşısındakini aldatmak ![]() ![]() Nur topu: Gürbüz, sağlıklı, çok güzel ve temiz çocuklar için söylenir ![]() Nutku tutulmak: Korkudan, üzüntüden, heyecandan konuşamaz olmak ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|