Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cenaze, duaları, namazı

Cenaze Namazı Ve Duaları...

Eski 08-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cenaze Namazı Ve Duaları...



Cenaze Namazı Ve Duaları


Bilinmelidir ki, ölü üzerine namaz kılmak farzı kifâyedir Ölüyü yıka­mak, kefenlemek ve gömmek de böyledir Bunlar üzerinde imamların it­tifakı vardır Cenaze namazının farzıyyetini düşüren durum hakkında dört görüş vardır:

1- Bir erkeğin cenaze namazını kılması ile farzıyyet düşer Alimlerimizin çoğuna göre en doğrusu budur

2- İki kişinin namaz kılması şarttır

3- Üç kişinin namaz kılması şarttır

4- Dört kişinin namaz kılması şarttır İster bunlar cemaat olarak ce­naze namazını kılsınlar, ister teker teker kılsınlar, hüküm değişmez

Namaz kılınış şekline gelince: Cenaze namazında dört tekbir getirilir Bunları yapmak farzdır; bir tanesi yapılmazsa, namaz sahih olmaz Eğer beşinci bir tekbir ziyade edilirse, namazın bâtıl olup olmaması üzerinde iki hüküm var ki, doğrusu bâtıl olmamaktır İmam beşinci tekbiri almış olsa bile, ona uyanın bu tekbiri alması ile yine bâtıl olmaz Beşinci tekbi­ri almakla namaz bâtıl olur, görüşüne göre, imam beşinci tekbiri aldığı zaman, ona uyanların tekbir almayıp namazı tamamlamaları gerekir ve böylece cemaatın namazı sahih olur Tıpkı beşinci rekâta kalkan imama uyulmadığı gibi

Beşinci rekât namazı bozmadığı görüşü kabul edildiği takdirde, ima­ma uyan kimse, bu beşinci tekbirde imama katılmaz ve ondan da ayrıl­maz, imamın selâmını bekleyerek onunla beraber selâm verir Fakat imamı beklemeden selâm verir, diyen de vardır Ben bütün bu meseleleri, "Mühezzeb" şerhinde açık ve geniş olarak delilleri ile anlattım

Cenaze namazının her tekbirinde (Şafi´î mezhebinde) el kaldırmak müs-tahabdır (Hanefî mezhebinde, yalnız ilk tekbirde el kaldırılır) Tekbir ge­tirme şekli ile bunda müstahab olan şeyleri, tekbiri iptal eden halleri ve diğer teferruatla ilgili meseleleri, daha önce namaz ve zikirlerle ilgili bölüm­de gösterdim

Cenaze namazında, tekbirler arasında söylenen duâ ve zikirlere gelince:

Birinci tekbirden sonra (Şafi´î mezhebinde) Fatiha okunur (Hanefî´ler­de, sübhâneke okunur) İkinci tekbirden sonra Peygamber Sallallahu Aley­hi ve Sellem üzerine Salât ve selâm getirilir Üçüncü tekbirden sonra ölü­ye duâ edilirBunda gerekli olan duâ ismini alacak sözleri söylemektir Dördüncü tekbirden sonra bir şey söylemek gerekmez Fakat şu anlata­caklarımızı söylemek (Şafi´î mezhebinde) müstahabdır:

Bizim (Şafi´î) imamlarımız ilk tekbirden sonra Fâtiha´dan Önce eûzü çekip duâ etmek ve Fâtiha´dan sonra bir sûre okumanın müstahab olması üzerinde üç ayrı hükme varmışlardır:

1- Bütün bu söylenenleri yapmak müstahabdır

2- Bunları yapmak müstahab olmaz

3- Eûzü çekmek müstahab olur, Sûre ve duâ okumak müstahab değil­dir Doğrusu da budur Bir de, Fâtiha´dan sonra "Âmîn" getirmenin müs­tahab olduğunda ittifak etmişlerdir

418- Buharî´nin Sahîh´inde, İbni Abbas´dan (Radıyallahu anhüma) ri­vayet ettik ki, kendisi bir cenaze üzerine namaz kılıp Fatiha sûresini oku­du ve: "Biliniz ki, bu Fatiha´yı okumak sünnettir, dedi bir sahabînin "sünnettir" sözü, bu sünnettendir manasını taşır, yani Peygamberin işlediği sünnettendir, demektir Nitekim Ebû Davud´un Sünen´inde: "Fatiha, Sünnettendir" şeklinde rivayet edilerek Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´e kadar yükseltilmektedir Hadîs ve Usûl kitablarında da böyle bi­linmekte ve sabit görülmektedir

Alimlerimiz demişlerdir ki, cenaze namazı ister gündüz ve isterse gece kılınsın, sünnet olan, Fatiha´nın aşikâre değil gizli okunmasıdır Alimle­rimizin çoğunluğunca benimsenen sahih ve meşhur mezheb budur Yine alimlerimizden bir kısmı, eğer namaz gece kılmıyorsa, Fatiha aşikâre oku­nur; gündüz kılmıyorsa, gizli okunur, demişlerdir

İkinci tekbire gelince, bu tekbir getirildikten sonra en az "Allahüm-me Sallı alâ Muhammedin" demek, vacibdir Buna ilave olarak "ve aîâ âli muhammedin" demek müstahab olur Alimlerimizin çoğunluğuna göre, bunu söylemek vâcib olmaz Vacib olduğunu söyleyenler azdır ve bu zayıf bir hükümdür (Yine Şafi´î mezhebinde) ikinci tekbirden son­ra, mümin erkeklere ve mümin kadınlara dua etmek, eğer zaman genişse, müstahabdır Şafi´î alimlerinden Müzenî de nakletmiştir ki, Allah Tealâ Hazretlerine hamd getirmek de müstahab olur Alimlerden bir topluluk bunun müstahab olduğunu kabul etmişlerse de, çoğunluk kabul etmemiştir Müstahab olduğunu kabul ettiğimiz takdirde, önce Allah´a hamd ile baş­lanır, sonra Peygambere Salât getirilir,sonra mümin erkeklere ve mümin kadınlara dua edilir Bu sıraya aykırı davramlırsa, caiz olur; fakat fazilet terk edilmiş sayılır

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem üzerine Salât getirme konu­sunda hadîsi şerifler rivayet edilmiştir; biz bunları, Beyhakî´nin Sünen´­inde rivayet ettik Ancak ben, bu bölümde kısaltmayı istedim; çünkü bu­nun ayrıntılı yeri, fıkıh kitablarıdır Ben bu konuyu Mühezzeb Şerhinde açıkladım

Üçüncü tekbîre gelince: Burada ölüye duâ okumak gereklidir Bunun en azı, duâ ismini alacak sözdür Allah ona rahmet etsin, Allah onu ba­ğışlasın, Allah´ım! Bunu bağışla, buna rahmet et, buna lütfet ve benzeri sözler gibi

Okunması müstahab olan dualar üzerinde hadîsi şerifler ve haberler nakledilmiştir Bu konudaki sahîh hadîsler, Müslim´de rivayet ettikleri-m izdir:

419- Avf ibni Malik´den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resu-lüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir cenazeye namaz kıldı da ben onun duasından ezberledim, şöyle diyordu:

"Aîlâhümmeğfirlehû, verhamhu veâfihi, va´fu anhu ve ekrim nüzü-İehû ve vessi´medhalehû vağsilhu bihnâi vesselci velberedi venakkıhîmi-nelhatâyâ kemâ nakkayte´s-sevbel-ebyaza mine´d-denesi Ve ebdimu di-ren hayren min dârihi ve ehîen hayren min ehtihî ve zevcen hayren min zevcihî Ve edhilhu´l-cennete ve e´izhu min azâbi´l-kabri ve min azâbin-nâri

(Allah´ım! Bu ölüye mağfiret et, ona merhamet et, onu bağışla, onun nasibini güzel yap, yerini genişlet, onu su ve kar ile, dolu ile yıka ve kir­den beyaz elbiseyi temizlediğin gibi temizle Onu bulunduğu yerinden da­ha hayırlı bir yere, ailesinden daha hayırlı bir aile içine ve eşinden daha hayırlı eşe nakletOnu cennete koy ve kabir azabı ite cehennem azabın­dan koru)"[69]

(Dua o kadar hoşuma gitti ki,) o ölünün ben olmasını temenni etmiştim

Müslim´in bir rivayetinde de; "Onu, kabir fitnesinden ve kabir aza­bından koru" şeklindedir

420- Ebû Hüreyre´den (Radıyallahu anh) demiştir ki, peygamber Sal­lallahu Aleyhi ve Sellem bir cenaze namazı kıldı da şöyle dedi:

"Allâhümmeğfir lihayyinâ ve meyyitini vesağîrinâ vekebîrinş ve ze­kerini ve ünsânâ ve şahidini vegiibini Alîihümme men ahyeytehû minnâ feahyihî ale´l-islim ve men teveffeytehû minnâ feteveffehu alâ´I-îmân Al-lihümme lâ tahrimni ecrehû veli teftinni ba´dehû

(Allah´ım! Ölümüze ve dirimize, büyüğümüze ve küçüğümüze, erke­ğimize ve dişimize, hazırımıza ve gaibimize mağfiret buyur

Allah´ım! Bizden dirilttiğini İslâm üzere dirilt ve bizden öldürdüğün kimseyi de İman üzere öldür Onun sevabını (musibetine sabırdan dolayı ecirden) bizi mahrum etme ve ondan sonra da bizi imtihan etme (bizi fitneye düşürme)"[70]

421- Ebu Hüreyre´den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah Sallahu Aleyhi ve Sellem´in şöyle dediğini işittim:

"Ölü üzerine namaz kıldığınız zaman, ona içtenlikle (ihlâs ile) duâ edin?[71]

422- Ebû Hüreyre´den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, cenaze üzerine namazda şöyle duâ etmiştir:

"Alîihümme ente rabbuhâ ve ente halaktehi ve ente hedeytehâ li´l-islâmi ve ente kabazte rûhahâ ve ente a´lemu bisirriha ve aliniyyetihi Ci?nâ şüfeie fağfir lehû

(Allah´ım! Sen bu cenazenin Rabbısın, onu Sen yarattın, onu İslama Sen ilettin, ruhunu Sen kabzettin (aldın), onun gizli ve aşikâr işlerini en iyi bilensin Biz, şefaatçiler olarak geldik; onu bağışla"[72]

423- Vasile ibni El-Eska´ (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır:

Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bize, müslümanlardan bir ada­mın namazını kıldırdı Onun şöyle söylediğini (duâ ettiğini) işittim:

"Allâhümme inne fülânebne fulânete fîzimmetike ve habü civarike, fekıhi fitnete´l-kabri ve azâbennâri ve ente ehlü´l-vefâi velhamdi Allâ­hümme fağfir lehû verhamhu inneke ente´l-ğafûru´r-rahîm"

(Allah´ım! Falanca hanımın oğlu falanca, Senin ahdin üzeredir (Sana verdiği iman sözüne bağlıdır) ve Senin himayen altındadır Onu kabir fitne­sinden ve cehennem azabından koru Sen, hamd ve vefa ehlisin Allah´­ım, onu bağışla ve ona rahmet et, muhakkak ki sen, çok bağışlayansın, çok merhametlisin) "[73]

îmam Şafi´î Hazretleri, bu sayılan hadiselerle diğer hadîsler toplulu­ğundan bir duâ seçmiş ve şöyle demiştir:

"Allâhümme hazâ abdükebnü abdike harace min ravhi´d-dünyâ ve se´atihâ ve mahbûbuhû ve ahibbâuhû fîhâ, ilâ zulmeti´1-kabri ve mâ hü-ve lâkîhi Kâne yeşhedü en la ilahe illâ ente ve enne muhammeden abdü-ke ve resûlüke ve ente a ´lemu bihî Allâhümme innehû nezele bike ve ente hayru menzûlin bihi ve asbaha fakîren ilâ rahmetike ve ente ğaniyyun an azâbihi Ve kad ci´nâke rağibîne ileyke şüfeâe lehû Allâhümme in kâne muhsinen fezid fi ihsânihî ve in kâne müsîen fetecâvez anhu ve lakkihî birahmetike rızâke ve kıhî fitnete´l-kabri ve azâbehû vefsah lehû fîkabri-hî ve câfi´1-arza an cenbeyhi ve lakkihî birahmetike´1-emne min azâbike hattâ teb´asühû ilâ cennetike, yâ erhame´r-râhimîn

(Allah´ım! Bu (ölü), Senin kulundur ve kulunun da oğludur Dünya rahatlığından ve genişliğinden çıkarak kabrin karanlığına ve kavuşacağı şeylere gitti; halbuki, sevgilisi ve dostları dünyada bulunuyor O, dünyada şehâdetlik ediyordu ki, Senden başka İlâh yoktur ve gerçekten Mıı-hammed Senin kulundur ve Senin Peygamberindir Sen bunu en iyi bi­lensin Allah´ım! Bu kimse, Sana konuk olmuştur ve Sen de kon tıklayan­ların en hayırlısısm Senin rahmetine muhtaç olmuştur; Sen ise, ona azâb etmekten müstağnisin Biz ona şefaat dileğinde bulunarak Sana iltica edi­yoruz Allah´ım! Eğer iyi bir kimse ise, onun iyiliğini ziyadeleştir ve eğer kötü kimse ise, onu bağışla ve rahmetinle onu rızâna kavuştur ve kabir fitnesinden ve azabından onu koru Kabrinde ona genişlik ver ve etrafın­dan yeri ona genişlet Tâ onu cennete koyuncaya kadar, azabından onu koruyarak rahmetinle onu güvene kavuştur, ey merhamet edenlerin en

merhametlisi!"

Bu dua, Müzenî´nin Muhtasar kitabında mevcut îmam Şafi´î Hazret­lerinin (Allah her ikisine rahmet etsin) tespit ettiği ifadedir

Alimlerimiz demiştir ki, eğer ölü çocuk ise, cenaze namazını kılan kim­se, ölünün ana-babasına duâ eder ve şöyle der:

"Allâhümme´c-alhu lehumâ feratan ve´c-alhu lehumâ selefen ve´c-alhu lehumâ zühran ve sakkıl bihîmevâzînehümâ ve efriği´s-sabra alâ kulûbi-himâ ve lâ teftinhümâ badehu ve lâ tahrimhümâ ecrehû

(Allah´ım! (Ölen bu çocuğu âhiret için) ana ve babasına bir ecir sebe­bi kıl ve bunu, onlara sevab vesilesi yap bununla onların iyilik tartılarını ağırlaştır, kalbi eri ne sabır doldur, bundan sonra onları fitneye düşürme ve onun sevabından kendilerini mahrum etme)"

Bu ifade, alimlerimizden abdullah El-Zübeyrî´nin, El-Kâfî adlı kitabın­da zikretmiş olduğu sözdür Diğer alimler de, bunu aynı mânâda ve ben­zeri şekilde söylemişler ve demişlerdir ki, çocuğun namazını kılan, bu ifa­deye ilâve olarak:

"Allâhümmeğfir lihayyinâ ve meyyitinâ" (Allah´ım! Ölümüze de, dirimize de mağfiret buyur) diyerek sonuna

kadar duayı okur

Yine Zübeyrî demiştir: Eğer ölü kadın ise,:

"Allâhûmme hazihî emetüke"

(Allah´ım! bu kadın kulundur)" diyerek söze devam eder En doğrusunu Allah bilir

Cenaze namazının dördüncü tekbirine gelince: Alimlerin ittifakı üze­re, bu tekbirden sonra bir şey söylemek gerekmez Ancak Buveytî´nin ki­tabında, imam Şafi´î Hazretlerine göre dördüncü tekbirde şöyle demek müstahab olur:

"Allâhümme lâ tahrimnâ ecrehû ve lâ teftinnâ ba´dehû"

(Âllh´ım! (Musibete sabır) ecrinden bizi mahrum etme ve ondan sonra da bizi fitneye düşürme)"

Alimlerimizden Ebû Hüreyre´nin oğlu Ebû Ali demiştir: Bizden ön­cekiler, dördüncü tekbirde şu duayı okurlardı:

´´Rabbena âtinâ fi´d-dünyâ haseneten ve fi´1-âhirati haseneten ve kı­na azabe´n-nâr"

(Rabbımız, bize hem dünyada iyilik ver, hem de âhirette iyilik ver ve bizi Cehennem azabından koru)"[74]

Yine Ebû Ali demiştir ki, bu duanın okunuşu, Şafi´î´den hikâye edii- memiştir Bununla beraber söylenirse iyi olur

Ben de derim ki, musibet zamanında okunacak duâ bölümünde Enes´in (Radıyallahu Anh) hadîsinde gösterdiğimiz duayı okumak güzel olma ba­kımından yeterlidir En doğrusunu Allah bilir

Derim ki: Dördüncü tekbirde duâ için, Beyhakî´nın Sünen´inde riva­yet ettiğimiz hadîs deül olarak gösterilir

424- Abdullah ibni Ebî Evfâ´dan (Radıyallahu Anhüma) rivayet edildi­ğine göre, kendisi, kızının cenaze namazında dört tekbir aldı Sonra iki tekbir arasındaki bekleyiş kadar durup ölüye mağfiret diledi ve duâ etti Namazdan sonra dedi ki, Resûlüllah Salîallahu Aleyhi ve Seilem,böyle yapardı

Diğer bir rivayet de şöyle: Dört tekbir alıp bir müddet bekledi; öyle ki, beşinci bir tekbir alacağını sandık Sonra sağına ve soluna selâm verdi Namazdan ayrıldıktan sonra biz ona dedik ki:

- Bu yaptığın ne? Cevab verdi:

- Ben, Resülüllah Salîallahu Aleyhi ve Sellem´in yaptığını gördüğüm şeyden başkasını size ziyade etmedim Yahud dedi ki: Resülüllah Salîallahu Aleyhi ve Sellem böyle yapıyordu[75]

Cenaze namazının tekbirleri tamamlandıktan sonra, diğer namazlarda olduğu gibi, iki selâm verilir Nitekim bunu, Abdullah ibni Evfâ´nm hadî­sinde belirttik Buradaki selâmın hükmü, diğer namazlarda anlattığımız selâm verme şekli üzeredir Muhtar olan sahih mezheb budur

Mezhebimizde bu mesele üzerinde zayıf bir muhalefet vardır Bu ki-tabda buna ihtiyaç olmadığından onu zikretmedik

Cenaze namazının başında imama yetişemeyip namazın diğer tekbirleri­ne kavuşan kimse, imamla tekbir alır ve bildiği gibi, namazı tamamlar; artık imamın okuyuşuna bağlı kalmaz ve ona uymaz

îmam selâm verdikten sonra, üzerinde kalan tekbirleri sırası üzere ta­mamlar ve selâm verir Bize göre sahih olan mezheb budur Yine bizim mezhebimizde bir zayıf görüş vardır Buna göre, mesbuk durumunda olan kişi, yetişemediği tekbirleri, duaları okumadan arka arkaya getirip tamam­lar En dorusunu Allah bilir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.