Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an-İ Kerim Ve Türkçe Meali
KUR'AN-I KERİM ve TÜRKÇE MEALİ
FÂTİHA SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir Yedi âyettir Kur’an-ı Kerim’in ilk sûresi olduğu için “başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır Sûrenin ayrıca, “Ümmü’l-Kitab” (Kitab’ın özü) “es-Seb’ul-Mesânî” (Tekrarlanan yedi âyet)1, “el-Esâs”, “el-Vâfiye”, “el-Kâfiye”, “el-Kenz”, “eş-Şifâ”, “eş-Şükr” ve “es-Salât"2 gibi başka adları da vardır
Kuran’ın içerdiği esaslar öz olarak Fâtiha’da vardır Zira övgü ve yüceltilmeye layık bir tek Allah’ın varlığı, onun hakimiyeti, tek mabut oluşu, kulluğun ancak ona yapılıp ondan yardım isteneceği, bu sûrede özlü bir şekilde ifade edilir
Fâtiha sûresi aynı zamanda baştan başa eşsiz güzellikte bir dua, bir yakarıştır
1 Bismillahirrahmânirrahîm3
2,3,4 Hamd4, Âlemlerin Rabbi5, Rahmân6, Rahîm7, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah’a mahsustur
5 (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz
6,7 Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil
2 - BAKARA SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir Adını, 67-73 âyetlerde yer alan “bakara” (sığır) kelimesinden alır Sûre, İslâm hukukunun ana konularıyla ilgili pek çok hüküm içermektedir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Elif Lâm Mîm 1
2 Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir
3 Onlar gaybe2 inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar
4 Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar Ahirete de kesin olarak inanırlar
5 İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır
3 - ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir 200 âyettir Sûre, adını 33 âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır İmrân, Hz Mûsâ ile Hz Hârûn’un babasıdır Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Elif Lâm Mîm 1
2 Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır Diridir, kayyumdur 2
3,4 O, sana Kitab’ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi O, daha önce Tevrat’ı ve İncil’i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti Furkan’ı3 da indirdi Şüphesiz, Allah’ın âyetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir
5 Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz
6 O, sizi rahimlerde, dilediği gibi şekillendirendir Ondan başka ilâh yoktur O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir
7 O, sana Kitab’ı indirendir Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır Diğerleri de müteşabihdir 4 Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar
8 (Onlar şöyle yakarırlar): “Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme Bize katından bir rahmet bahşet Şüphesiz sen çok bahşedensin ”
9 “Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın Şüphesiz Allah va’dinden dönmez
- NİSÂ SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir 176 âyettir Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır “Nisâ” kadınlar demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da1 eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının Şüphesiz Allah üzerinizde bir gözetleyicidir
2 Yetimlere mallarını verin Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin Çünkü bu, büyük bir günahtır
3 Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın 2 Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur
4 Kadınlara mehirlerini (bir görev olarak) gönül hoşluğuyla verin Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yiyin
5 Allah’ın, sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin O mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin 3
6 Yetimleri deneyin Evlenme çağına (büluğa) erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin (Velilerden) kim zengin ise (yetim malından yemeğe) tenezzül etmesin Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun Hesap görücü olarak Allah yeter
5 - MÂİDE SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir 120 âyettir Sûre adını, 112 ve 114 âyetlerde yer alan “mâide” (sofra) kelimesinden almıştır Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde durmamaları, Hristiyanların yanlış inançları, dünyaya düşkünlükleri ve yolsuzlukları, müslümanlar için bazı talimat, uyarı ve dini hükümler konu edilmektedir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin 1 İhramlı iken avlanmayı helâl saymamanız kaydıyla2, okunacak (bildirilecek) olanlardan başka hayvanlar2, size helal kılındı Şüphesiz Allah istediği hükmü verir
2 Ey iman edenler! Allah’ın (koyduğu din) nişanelerine4, haram aya5, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab’lerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâ’be’ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın Sizi Mescid-i Haram’dan alıkoydular diye bir takımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın Allah'a karşı gelmekten sakının Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir
- EN'ÂM SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir Kuvvetli görüşe göre, 91, 92, 93, 151, 152 ve 153 âyetler Medine’de inmiştir 165 âyettir Adını 136, 138 ve 139 âyetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir Sûrede başlıca tevhide, adalete, peygamberliğe, ahirete dair meseleler ile, küfrün ve batıl inançların reddi, ve bazı temel ahlâk kuralları konu edilmektedir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur Böyle iken inkar edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar
2 O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de onun katındadır Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz
3 Halbuki O, göklerde de Allah’tır, yerde de Sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da Sizin daha ne kazanacağınızı da bilir
4 Onlara Rablerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki ondan yüz çevirmesinler
5 Nitekim hak (Kur’an) kendilerine gelince onu yalanladılar Fakat alay ettikleri şeyin haberleri kendilerine ilerde gelecektir 1
6 Onlardan önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkan ve iktidarı onlara vermiştik Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık Topraklarından nehirler akıttık Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik
7 (Ey Muhammed!) Eğer sana kağıda yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, yine o inkar edenler, “Bu apaçık büyüden başka bir şey değildir” diyeceklerdi
8 Bir de dediler ki: “Ona (açıktan göreceğimiz) bir melek indirilse ya!” Eğer (öyle) bir melek indirseydik artık iş bitirilmiş olurdu, sonra da kendilerine göz açtırılmazdı (Hemen helak edilirlerdi)
7 - A'RÂF SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir 163-170 âyetlerin Medine döneminde indiğini söyleyen âlimler de vardır 206 âyettir Sûre adını, 46 ve 48 âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır “el-A’râf”, yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir Sûrede temel konu olarak, ilahi vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 Elif Lâm Mîm Sâd 1
2 Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve mü’minlere öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır Artık ondan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın 2
3 Rabbinizden size indirilene uyun Onu bırakıp başka dostlara uymayın Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
4 Nice memleketleri helak ettik Onlara azabımız gece uykusuna dalmışken, yahut gündüz istirahat halinde iken gelmişti
5 Azabımız kendilerine geldiğinde, “(Biz bunu hak ettik ) Gerçekten biz zalimler olmuştuk” demekten başka söyleyecekleri kalmamıştı
6 Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız 3Peygamberlere de elbette soracağız 4
7 Andolsun, onlara (yaptıklarını) tam bir bilgi ile anlatacağız Çünkü biz onlardan uzak değiliz
8 O gün amellerin tartılması da haktır Kimlerin sevabı ağır basarsa işte onlar kurtuluşa erenlerdir
9 Ama kimlerin sevabı da hafif gelirse işte onlar âyetlerimize haksızlık etmiş olmaları sebebiyle kendilerini ziyana sokanlardır
10 Andolsun, size yeryüzünde imkan ve iktidar verdik 5 Sizin için orada birçok geçim imkanları da yarattık Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz!
11 Andolsun, sizi yarattık Sonra size şekil verdik Sonra da meleklere, “Adem için saygı ile eğilin” dedik İblisten başka hepsi saygı ile eğildiler O, saygı ile eğilenlerden olmadı
8 - ENFÂL SÛRESİ
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir 75 Âyettir Sûre, adını ilk ayetteki "el-Enfâl" kelimesinden almıştır Enfâl savaş ganimeti demektir Sûrede başlıca, savaş, özellikle Bedir savaşı sonrası elde edilen ganimetleri, bunların kimlere ve nasıl pay edileceği konu edilmektedir
Bismillahirrahmânirrahîm
1 (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar De ki: “Ganimetler Allah’a ve Resûlüne aittir O halde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin ”
2 Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler 1
3 Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir
4 İşte onlar gerçekten mü’minlerdir Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır
5 Nasıl ki, Rabbin seni hak uğruna (savaşmak üzere) evinden çıkarmıştı Mü’minlerden bir grup ise bu konuda kesinlikle isteksizlerdi
6 Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi seninle o konuda tartışıyorlardı
7 Hani Allah size iki taifeden birini, o sizindir diye va’dediyordu Siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz Oysa Allah sözleriyle hakkı meydana çıkarmak ve kafirlerin ardını kesmek istiyordu 2
8 Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah’ın hakkı ortaya çıkarması ve batılı ortadan kaldırması içindi
|