|  | Nedim Hazar'dan Oscar Yorumu |  | 
|  08-15-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Nedim Hazar'dan Oscar Yorumu* Ülkemizdekinin aksine, sinema sanatı için 'ödül', motive edici ve sektörü destekleyici unsurdur  Bakmayın siz bizdeki ödül sonrası kavga ve karalamalara     80 yıldan beri düzenlenen Oscar'daki o büyük sanatçıların, mühim sinemacıların, dev şirketlerin dayanışma ve ortak zihniyet havuzunu gördükçe hayran olmamak mümkün değil  Oscar ödülleri, sinemanın en eski ve en popüler olanı  Dünya sinema sektörünün bulunduğu durum ve sinemayı elinde tutan çevrelerin nabzı sanki  Bu nedenle çoğu zaman 'kim almalı'dan ziyade 'kim alacak' sorusunun sorulduğu Akademi Ödülleri, politik ve sosyolojik izdüşüm okuma açısından da önemsenecek bir yarışma  Ki geçen yılki sunucunun aksine tekrar politik yönü ön planda olan bir isme sunuculuk yaptırarak, özellikle ABD'de kasım ayında yapılacak seçimler için sinemanın duruşunu da gösterdi  Size şaşırtıcı gelebilir ama bizdekinin aksine yeryüzündeki sanat camiası tutucu değil  Hani bizde paradigmanın yanında olan piyanistler, şarkıcılar, sinemacılar var ya! Hani 'darbe olursa davul çalarım' diye parmak şıklatanlar  Avrupa'da, Amerika'da öylelerini bulmak zor  Bu nedenle sunucu Jon Stewart'ın girişteki ince giydirmelerinden en çok Cumhuriyetçiler nasibini aldı  Hele de McCain! 2007'nin Hollywood açısından çok başarılı bir yıl olduğu söylenemez  Daha çok pop-corn filmlerin gişeyi hedeflediği bir yıl oldu  Bu nedenle ödüller kime verilseydi şaşırtmayacaktı  Yani George Clooney de ödülü alsa en az Daniel Day-Lewis kadar makul karşılayacaktık  Belki de bu nedenle toplam 24 ödül 17 ayrı filme gitti  Kimse alınmasın, dostlarımız gönül koymasın, diye! Bu sene en çok akılda kalan Coen kardeşlerin filminin 4 ödülü birden almasıydı  Aslında bu iki kardeşin filmografisi başlı başına bir tez konusudur  Baton Fink'ten Fargo'ya, The Ladykillers'ten bu son filmlerine kadar oldukça sıra dışı filmlere imza attılar  Ancak şahsen bu tür sinemadan hazzeden biri değilim  Modelledikleri karakterleri ve sonunda 'eee? ' diye sordurtan boş senaryolarıyla tartışılabilecek sinemacılar  Ancak diğer adayların da onlardan bariz bir üstünlüğü yoktu  Edit Piaf'ı anlatan filmin 2 ödül alması da 2  Dünya Savaşı'na duyulan ilginin bitmediğinin kanıtıydı  Yabancı film dalında ödül alan Kalpazanlar'ın Yahudi toplama kampı macerası olması da öyle  Bir Türk filmini oralarda görmek bu yıl da hayaldi zira biz hâlâ İvedik'li sululuklarla uğraşıyoruz! M  Nedim Hazar Kaynak: intersinema  com | 
|   | 
|  | 
|  |