Şanlıurfa El Sanatları Kazzazlık |
08-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şanlıurfa El Sanatları KazzazlıkŞanlıurfa EL SANATLARI KAZZAZLIK Şanlıurfa EL SANATLARI KAZZAZLIK İpek ipliğin el ile bükülerek işlenmesine "Kazzazlık" denilmektedir "Kazzaz Pazarı" denilen kapalı çarşıda (Bedesten) eskiden 30-40 dükkânda sürdürülen bu tarihi sanat günümüzde aynı çarşı¬daki bir iki usta tarafından yaşatılmaya çalışılmak¬tadır 100-150 yıl kadar önce ipekçilik Urfa'da önemli bir sektör durumundaydı Bugün Urfa bahçelerinde görülen çok sayıdaki dut ağacının zamanında ipek böcekçiliğinde kullanıldığı, yaşlılar tarafından söylenilmek¬tedir Bu sektör günümüzde tamamen terkedilmiş bir durumda olup kazzaz esnafı tarafından kullanı¬lan ipek iplikleri Diyarbakır ve Bursa'dan getirtil¬mektedir Çeşitli renklerdeki ipek ipliği kullanım yerlerine göre: a) İnce İbrişim (İpek), b) Kaba ibrişim olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır KAZZAZLIK ÜRÜNLERİ İnci Saplama: İnci tanelerinden oluşan, Şanlıurfa kadın takıları arasında önemli bir yeri olan ve "Kelep" denilen boyun takısının incilerin "korlar" (sıralar) ha¬linde ince ibrişimlere "saplanması"na (geçirilmesine) inci saplama denilmektedir Kaytan: Kaba ibrişimden örülmüş, 1-2 cm eninde, 1-15 m uzunluğundaki şeritlere "kaytan" denilmektedir Cep Saati ve Tabanca Kaytanı: Kaba ipekten 1 cm genişliğinde örülür Kor Kaytanı: Sarı renkli ipekten 2-3 cm genişliğinde örülerek üzerine altın liralar dizilir Kadınlar tarafından boyuna takılır Saç Bağı: Siyah renkte ipek ipliklerinin kadın saçı görünümü verecek şekilde örülerek uç kısım¬larına yedi renkte püsküller bağlanmasına "saç bağı" denilmektedir Köylü kadınlar tarafından başın arkasına takılan saç bağı suni bir saç görünümü verir Puşu Püskülü: İpekten yapılan bu püsküller, eskiden Şanlıurfa'da aba tezgahlarında ipekten dokunan ve "Sırmalı Puşu" denilen erkek baş örtüleri¬nin çevresini süslemede kullanılırdı Tespih Püskülü: Tespih tanelerinin renkleri ile uyumlu olarak ipek iplikten yapılır Sırma Şerit: Gümüş sırmalarla (tellerle) işlenen bu şeritler, köylü kadınlar tarafından başa takılan ve "Köfü" denilen başlıklara dikilirdi İggal: Puşuyu başa tuttarmaya yarayan, yün veya ipekten yapılmış yuvarlak formlu başlığa ig¬gal denilmektedir Yassı ve Top olmak üzere iki türü vardır Yassı İggal: Deve veya koyun yününden yapılmış ipler, 30-40 sıra halinde ve başa geçecek genişlikte yuvarlak biçimde bağlanır; bu ipler 5 cm ara ile 2 cm genişlikte sarılarak boğumlanır Bir yassı iggal¬'de büyüklüğüne göre 6-7 boğum bulunmaktadır Yassı iggalin arkasından iggal yününün renginde, uçları püsküllü dört sıra ip sarkmaktadır Deve yününden yapılan iggallerin baş ağrısını aldığına Araplar tarafından inanılmaktadır Top İggal: Serçe parmak kalınlığında, 1 m uzunluğundaki kendirin üzeri siyah ipek iplikle sıkça sarılarak uç kısımları birbirine bağlanır ve katlanarak iki kor (sıra) halinde başa takılır ıggal'in birleşen uç kısımlarından püsküllü ipler sarkıtılır Püskül iplerinin örgü, kaytan ve bükme çeşitleri vardır Daha çok Halep'ten getirtilen Top iggal, ayrıca Şanlıurfa'da da yapılırdı KAZZAZLIKTA KULLANILAN ALETLER "İş Ağacı" denilen alet kazzazlıkta kullanılan tek ve en önemli alettir Kazaz ustası bütün işlerini bu basit alet üzerinde yapmaktadır ış Ağacı, 40 cm uzunluğunda, 15 cm enindeki yassı bir tahtanın üzerine dikine yerleştirilen 30 cm uzunluğunda, 3 cm çapında yuvarlak bir ağaçtan ibarettir Yuvarlak ağacın baş kısmı iplikleri tutacak şekilde boğumludur Yassı tahta diz altında sıkıştırılarak örülecek ipek iplikler dik ağacın baş kısmındaki boğuma tutturulup püskül, igal ve keytan yapımı gerçekleştirilir Tarihi çok eskilere dayanan bu sanatın bilinen en eski ustaları Kazzaz Ali İpek, Kazzaz Bekir, Kazzaz Mustafa, Kazzaz Halil İpek, Kazzaz Mustafa İpek ve Kazzaz İbrahim Pamukçu'dur Urfa'da kazzazlıkla iştigal eden bazı aileler "İpek", "İpekçi", "Kazzaz", "Ören" ve "Örer" soyadlarını almışlardır Kazzazlık sanatının günümüzdeki son ustası 90 yaşındaki Abdurrahman İpek'tir |
|