Konya Türküleri Ve Atışma Örnekleri |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konya Türküleri Ve Atışma ÖrnekleriTürkü: Kendilerine mahsus beste ile okunan halk şarkılarına Türkü denmektedir Türkülerin, Varsağı, Kayabaşı, Türkmani, Çukurova,Bozlak Kerem, Kesik Kerem ve Karacaoğlan gibi birçok türleri vardır Aralarındaki fark güfteden değil ezgisindendir Konya Türküleri: Konya'da ençok söylenen Türküler, Bozlak ve Çukurova ile oynak makamlarıdır Süratli okunduklarından oyun havası da denilir Selçuklular'dan bu yana devamlı çoğalıp gelen türkülerimiz sanat değerini ve geçmiş dönemlerin hissiyat ve fikirlerini müşahade etmekte olup diğer taraftan da hasret, tepki, ilenme, isyan etme, kafa tutma, ezgi, dilek, ağıt, yakınma, eğlence ve acınmalar nakış nakış işlenmektedir Konya türkülerinde güfte ve saz ikilisi büyük bir uyum içindedir Seçilen her söz aynı tef ve kaşık seslerine adapte edilmiştir Anadolu'nun zengin folklör hazinelerinden biri de Konya'nın mahalli motif ve güzellikleri ile süslü türkülerdir Eski dönemlerden Mevlevi dergahlarında semâ ayini içinde Konyalı müzisyenler kendi aralarında muhabbet yaparken oturak alemlerinde beste yapıp türkü söylemişler Konya türküleri muhabbet toplantıları oturak âlemlerinde bir arada sunulur Konya türkülerinden bazıları: Konya Peşrevi, Sandıklı, Sabahın Seher Vakti, Menteşeli, Sille, Asabilsem, İçme Beyim, Urfalıyım, Mapushane, Üsküdar, Saffet Efendi, Turnalar, Bülbül, Aksaray Develisi, Efendim, Divan Nafiledir Sevgilim, Aksinne, Karanfil, Çay Kenarı, Karakoyun, Emmiler, Enginli Yüksek Kayalarımız, Çıbık Telden Bağlamam, Lima, Süpürgesi Yoncadan, Aslan Mustafa'm, Kozan Dağı, Necip Oğlan, Bağlar Gazeli, Tosun At, Şerif Hanım, Memberi, Elmalı, Atımı Bağladım, Furun Üstünde Furun, Eczanenin Şişeleri, Camiinin Mazini Yok, Alim, Evlerinin Önü, Tatar, Eşme Kaya, Kabak, Elmaların yongası, Gül Dibi Belleniyor, Baygın Cemilem, Hocam, Sabab Oğlanın, Karamanlı, Mezar Arası, Candarmalar, Hafız Mektebden Gelir, Mapus Damlarına Serdim Postu, Yeşilim Saffet Efendi Heeyheeeeey Atı olan haydi el atına binermi vay vay Yiğit olan aman ikrarında dönermi vay Ah aman aman Saffed efendi beni buralardan Algit efendi aman suçlarımı affet efendi Toprak tencerede bakla pişer mi de ben yandım aman Kız olan kızlarında karnı şişermi vay vay Ah aman aman şişmanım aman şişman sevdimde Pişmanım aman karakollar düşmanım aman Toprak tencerede bulgur kaynar mı da ben yandım aman Gelinlen kaynana haydi bir arada oynarmı vay vay Ah aman aman saffet efendi beni buralardan Al git efendi aman suçlarımı affet efendi Karakuşun havadadır oyunu da ben yandım aman Değme şahinlere, vermez payını vay vay ah aman aman Şişmanım aman şişmanda sevdim pişmanım aman Karakollar düşmanım aman aman aman kızlar kızlar Sürmeli kızlar göğsü çapraz düğmeli kızlar hani nerde Gelecek gelmeyen kızlar Bağlar Gazeli Hey heeeey Bağa girdim üzüme çıbık değdi gözüme Çıbık seni keserim yar göründü gözüme vay beni beni Al beni beni sar beni beni yeşil yapraklar Saramadım sarsın seni kara topraklar Bağa girdim budanmış güle bülbül dadanmış Ben yarime gül demem gülü seven aldanmış vay beni beni Al beni beni sar beni beni ben adam yemem Ellerin sevdiğine sevdiğim demem Bağa girdim üzüm yok el yarinde gözüm yok vay beni beri Ben yarimi tanırım vay başkasına sözüm yok Al beni beni sar beni beni gurbet ellerde Yarimin namı var cümle dillerde Gidişin gidiş olsun üzengin gümüş olsun vay beni beni Dağdan daştan geçerken ölüm yoldaşın olsun balar gazeli Al beni beni sar beni beni bağlar gazeli sarmadım Sarsın seni avşar güzeli Şerif Hanım Şerif hanım aman su doldurur ırmaktan vay vay Altında yüksük kaydıda gitti parmaktan aman aman Şerif hanım aman aman tenhalarda buluşalım aman aman Gizli gizli görüşelim aman aman kuş dilinden konuşalım aman Şerif hanım aman ata biner estirir ey edalım aman Ayağını aman üzengiyle kestirir aman aman Şerif hanım aman aman sevdiğime pişmanım aman aman Şişman sevdimde pişmanım aman aman Şu berberin aman peştemalı tireden ey edalım aman Aç yorğanı aman yatamadım pireden aman aman Şerif hanım aman şu Konyada biridi edalım aman Yüreğimde aman yağ kalmadı da eridi aman aman İğdenin dalınada konar kumrular ey edalım aman Öksüzde kalmış aman tenhalarda buluşalım aman aman Kuş dilinden konuşalım aman aman sevdiğime pişmanım aman aman Sürmeli Karakaş altına çekmiş sürmeler Ak göğsün üstünde yatan sineler İnadından dar geliyor düğmeler Şimdi köşelerden bakan el oldum Arabadan indim yayan yürüdüm Yar uğruna viran oldum çürüdüm Evvel yarin bir tanesi benidim Şimdi köşelerden bakan ben oldum Sürmelimin kaşlarına mailem Ayda bir selamını gelse kailem Senin gibi iki dinli değilim iki dinlere kul ettin beni Enginli Yüksekli Kayalarımız Enginli yüksekli kayalarımız aman aman Caminan yoğruldu mayalarımız(2) Doğurmaz olsaydı analarımız aman aman Ölmeyince vermem seni ellere Söylesem adını düşünürler dillere Yarinin bıyığı burmadır burma aman aman Bir telli irbışım bir teli sırma (2) Asker karısıysan karşımda durma aman aman Ördeğim gölünüze yüzmeye geldi Şahinim çölünüze geçmeye geldi Çarşıdan aldımda el kadar astar Nerde güzel görsem kocası asker (2) Asker karıların kocasın ister aman aman Ölmeyince vermem seni ellere Söylesem adını düşürürler dillere Gümüş cezve idim kaynadım coştum Kendi yağımlan kavruldum piştim Muhanet elinden gurbete düştüm Gayri dayanacak özün kalmadı Mektuba yazacak sözüm kalmadı Budadım bağları yemedim üzüm Pekmezi kaynatın gelirim güzün Mektuba yazacak kalmadı sözüm Mektubun dizine kakillerin yüzüne Ne dedimde küstün nazlım benim sözüme Aksaray Develisi Eremedim vefasına dünyanında yandım yandım Leylam dünyanın Bülbül konmuş sarayınada Konya'nın da yandım yandım Leylam Konya'nın Beyler de besler aman merak için tazıyıda yandım anam yandım Kadir mevlam böyle yazmış yazıyıda leylim leylim Leylam Umaşısın hay sevdiğim dal gibide leylim leylim el gibi Aksaray'dan gelir burçak samanı leylim leylam samanı Şimdide geldi haydi muhabbetin zamanı da leylim leylam zamanı Devesinin bendine gider kendi kendine ben yandım aman (2) Aksinne Türküsü Aksinne yolları tozdur dumandır Bizim yare kavuşmamız hayli zamandır Ben atımı nalladırım akik nal ile Yar yar Özengisini parladırım sırma tel ile Yar yar Ben atımı yanaşdırdım binek taşına Ellerim ilişmez eğer kaşına Yar ya Caminin Mazini Yok (Hicazkar) Caminin mazini yok içinin Düzeni yok Çok memleketler gördüm Konya'dan güzeli yok Yürü elmasım yürü yolundan Kalma geri Zehir olsa içerim göksünde Akan teri İlan akmış kamışa bir su verin Yanmışa yanmış suyu neylesin Yarinden ayrılmışa Çayırda yılan öter Mekkede hurma biter Ergen kızın koyunda Yapraksız meyve biter Türküler Lorasdan bir duman ağdı Sulu sepen dolu yağdı yolcular hep hana doldu Kaldım evlerde yalınız *** İbrişimin telden midir? Muhabbetin candan mıdır? Bu ayrılık senden midir? Tükenmez derdim yalınız *** Menteşeli menteşeli Öldüm derdine düşeli On yedi yıldır gideli Kaldım evlerde yalınız *** Derviş olsam giysem hırka Kimse yok ki versem arka Ben dolaşdım şanlı şarka Çekilir derdim yalınız *** Evleri var içli dışlı Çanları hüma kuşlu Annem ağlar gözüm yaşlı Kaldım evlerde yalınız Bülbül Bülbülden bir nida geldi güllere Sefasını sürmeden geçti gidiyor Üftadeler yalın ayak yollara Ağlayı ağyalı düştü gidiyor Bahar eyyamından bülbül sesinden Çıkarmış perçemin fino fesinden Eyvah gönül kuşu can kafesinden Pervaz edip uçup uçup gidiyor Yiğitlik babında beysin paşasın Mevlam ömür versin binler yaşasın Gelin ey bi vefa helallaşasın Şem-i ecel canım içti gidiyor Süpürgesi Yoncadan Süpürgesi az olur Gül açılır yaz olur Ben yarime gül demem Gülün ömrü az olur Alim şaşırttın beni aman Aşka düşürdün beni beni Süpürgesi yoncadan Gayet beli inceden Ben seni sakınırım Yerdeki karıncadan Harman yeri yaş yeri Ağıt gel yavaş yörü Koynundaki yafayı Hay yeri haylar bana Su vermez çaylar bana Yarimden ayrılalı Yıl oldu aylar bana Yokuşta yoruldun mu? Yere koyda hoş yörü Öyledir yar öyledir aşk adamı Söyletir öyledir yar öyledir Hay boz yılan boz yılan Gözüm doldu tozunan Kışı beraber geçirdik Evlenenim yazınan Tesbiğimin mercanı Nerden aldı bu canı Meramdaki bağları Alır satar harcarım Alim şaşırttın beni beni Aşka düşürdün beni beni, Sözüme darıldın mı? Sen bana yar olalı Boynuma sarıldın mı? Alim şaşırttın beni Derde düşürttün beni Sille Türküsü Şu Silleden gece geçtim görmedim Aman aman Acı tatlı sular içdim ölmedim Aman ama Ben o yardan vaz mı geçdim geçmedim eşim aman aman Şu Sille'nin çelenleri tahtadan Aman aman Ben istemem patlak başlı softadan Aman aman Evlerinin önü zeytin ağacı Aman aman Dökülür yaprağı kalır ağacı Aman aman Nedir sevdiğim bunun ilacı Aman aman Emmiler Emmiler emmiler de vay anam Türkmen de emmiler vay vay (2) Uzun uzun entarilli vay anam Selmada yenliler vay anam (2) Ne diyelim ağlayalım vay vay Karelermi bağlayalım vay vay Kaderin böyle imiş vay anam Alnımızın yazısı Kaleden kaleye de vay anam Şahinde uçurdum vay vay (2) Ah ile vah ilede sürmelim Ömrümüzü geçirdik vay anam (2) Bir oğlum olsada vay anam Versemde hocaya vay vay (2) Okuya okuyada sürmelim Çıksada heceye vay vay (2) Şahit ıspatla olur belalım Karanlık şu geceye Elma gibi yanaklar Kiraz gibi dudaklar Öpmelere doyulmaz Sevmelere gıyılmaz Emirdağı Emirdağı birbirine ulalı Hatem yüzük parmağına dolalı Başınmı büyüdü gelin olalı Aynası belinde sokulu gelin Zülüfler gerdana dökülü gelin Emirdağı bir geçmeyle yol olmaz Altın yire düşmeyle pul olmaz Bir gececik kalmayınan dul olmaz Ayansı belinde sokulu gelin Zülüfler gerdana dökülü gelin Emir dağlarına kara gidelim Ayvadan usandık nara gidelim Buranın güzeli gönül eylemez Güzeli ol olan yere gidelim Ayansı belinde sokulu gelin Zülüfler gerdana dökülü gelin Söğüt ektim su yoluna bir sıra Gidiyorum bakmasınlar kusura Gönül efkarlandı gene bu sıra Aynası belinde sokulu gelin Zülüfler gerdana dökülü gelin Eğmelendi Penceresi yeşil perde Sen uğrattın beni derde Al tavanlı yüksek evde Alim eğlelendi canım eğlemelendi Göksü çapraz düğmelendi Üç o yandan beş bu yandan Çifte gögüs eğmelendi Penceresi yeşil boya Saramadım doya doya Altı çember üstü oya Aslan Mustafam Hey hey kenardan geçeyim aman aman Yol sizin olsun gel gel aman (2) Ağılar içeyim aman aman Bal sizin olsun bir danem aman Amanın gel gel aslan Mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Bozkır dedikleri büyük kasaba (2) Sevilen güzeller gelmez hesaba Amanım gel gel aslan Mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Derenin başına yayılır kazlar Çeşmeden geliyor Konyalı kızlar Amanım gel gel aslan Mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Havalar bulutlu mustafam karmı yağacak Sol gözüm seyriyor mustafam baskınmı olacak Amanım gel gel aslan mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay Bir gün deliysem beş gün iyiyim Amanın gel gel aslan mustafam gel Haydi gel gel garip başlı yarim vay HER YIL KONYA'DA YAPILAN AŞIKLAR BAYRAMINDAN (GEZ DÜNYAYI GÖR KONYA'YI) Konulu atışma örneği KUL MUSTAFA Ta ezelden beri böyle Gez dünyayı gör Konya'yı Gönül coşsun âşık söyle Gez dünyayı gör Konya'yı ŞEREF TAŞLIOVA Dilden dile değişmeyen Gez dünyayı gör Konya'yı Her tarafta aynı söz var Gez dünyayı gör Konya'yı KUL MUSTAFA Gönül çayı güldür güldür Boş ise destini doldur Selçukludan ilmihaldir Gez dünyayı gör Konya'yı ŞEREF TAŞLIOVA Nasıl edeyim ifade Hiç eşi yoktur dünyada Mevlâna yatar burada Gez dünyayı gör Konya'yı KUL MUSTAFA Mevlâna ses vermiş Ney'e İmkân tanınmış herşeye, Şemseddin en büyük ziya Gez dünyayı gör Konya'yı KUL MUSTAFA Burada çöz her sırları, Gez müzeyi, gör pirleri Burda Horasan erleri, Gez dünyayı gör Konya'yı ŞEREF TAŞLIOVA Haydi derviş denesini Erenlerin sinisini Selçuklunun çinisini Gez dünyayı gör Konya'yı KUL MUSTAFA Kul Mustafa ilmi oba Yunus'ta Taptuk'ta çaba Oğlu gelmiş, kalkmış baba Gez dünyayı gör Konya'yı ŞEREF TAŞLIOVA Şeref derki yaradan yar Gönül Hak ilmini duyar Karamanlı Mehmet Bey var Gez dünyayı gör Konya'yı |
|