08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölüm Piramidi

Bir dönemler binlerce kişinin tanık olduğu kurban etme ritüellerinde canlı canlı gömüler insanlar –ve hayvanlar– Meksika’daki Ay Piramidi’nin sırlarını gözler önüne seriyor
Kana susamış Azteklerin dahi, Teotihuacán'ı ilk gördükleri anda yüreklerini saygı ile karışık bir korku kaplamıştı Azteklerin Meksika ortalarına kadar ilerledikleri 13 yüzyıla gelindiğinde, bir dönemlerin bu hareketli kenti gizemli kurucuları tarafından çoktan terk edilmişti bile Altın çağını İS 400 dolaylarında yaşayan kentin ortasında yer alan büyük tören alanı, gür çalılıkların oluşturduğu kalın bir örtüyle kaplıydı Alana adını Aztekler verdi ve en görkemli yapı ve anıtları da –Güneş Piramidi ve Ay Piramidi– kendi inanışları doğrultusunda onlar tanımladı
Bazı yapıların mezar oldukları varsayımından yola çıkarak anayola Ölüler Sokağı adını verdiler Daha sonra anlaşıldığı üzere Azteklerin bu varsayımı esrarengiz bir biçimde isabetliydi Yakın dönemlerde Meksika'nın Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü'nden Rubén Cabrera Castro ile Aichi Üniversitesi'nden (Japonya) Saburo Sugiyama başkanlığında yapılan kazılarda, zengin ama bir o kadar da ürkütücü gömütler ortaya çıkarıldı 43 metre yükseklikteki taş yapının altında tünellerle derine inen arkeologlar beş gömüt alanı buldu Arkeologların son toprak katmanını da temizlemeleriyle birlikte ortaya vahşet görüntüleri –kesik başlar ile yabancı savaşçılar ve yüksek rütbeli kişilerin, etçil memelilerin, yırtıcı kuşların ve ölümcül sürüngenlerin kemikleri– çıktı
Kanıtlar, tüm kurbanların piramit inşaatının birbirini izleyen evrelerini kutsamak amacıyla yapılan ritüeller sırasında öldürüldüklerini gösteriyor Yaklaşık İS 200'e tarihlenen en erken kurban ritüeli, yapının oldukça büyük bir bölümünün tamamlandığı evreye ait Büyük olasılıkla yaralı bir savaş esirinin, canlı canlı –elleri arkadan bağlanmış bir halde– gömüldüğü düşünülüyor Çevresi, mitolojik güç ve askeri kudreti simgeleyen ve bazıları canlı haldeyken kafeslerin içinde gömülmüş olan hayvanlar –pumalar, bir kurt, kartallar, bir şahin, bir baykuş ve çıngıraklı yılanlar– tarafından sarılmış olabilir İncelikle işlenmiş sunular arasında obsidyen silahlar ve gömütün adanmış olabileceği bir savaş tanrıçasına ait yekpare yeşil taştan bir figürin de var Birbirini izleyen her bir gömüt farklıydı, ama tümü aynı amaca hizmet ediyordu Sugiyama, "İnsanları kontrol altında tutmak, hükümdarlarının isteklerini yerine getirmeleri konusunda ikna etmek için insan kurban etmek önemliydi" diyor

Bunları Biliyor muydunuz?
Hayır, Teotihuacán uzaylılar tarafından inşa edilmedi Kayıp kent Atlantis'le de bir ilişkisi yok Teotihuacán'ın ilk hava fotoğraflarının çekildiği 1960'lardan beri, bu kentin kendine özgü planı uzmanların kafasını karıştırıyor Tüm kent ana bulvar Ölüler Sokağı'nı temel alan ızgara sistemine göre düzenlenmiş Ne var ki, bu ana sokak gerçek anlamda bir güney-kuzey eksenini izlemiyor; kuzeyin tam 15,5 derece doğusuna doğru sapma gösteriyor
Yıllar boyunca üretilen açıklamalar arasında daha popüler olan varsayımlardan biri, güneşin tam tepeden geçtiği günlerde, batan güneşin Ölüler Sokağı'yla 90 derecelik bir açı oluşturduğunu öngörüyor -Forumtr-Ancak uzmanlar matematikten bir sonuç çıkmayacağını belirterek bu varsayıma karşı çıkıyor Colgate Üniversitesi astronom ve arkeologlarından Anthony Aveni 1970'lerin başlarında, Ölüler Sokağı'nın 90 derece batısına düşen bir noktanın yaklaşık olarak Teotihuacán'ın kurulduğu dönemdeki Orta Amerika takvimiyle bağlantılı bir yıldız kümesinin batış konumuna işaret ettiği görüşünü ortaya attı Dartmouth Üniversitesi fahri profesörlerinden Vincent Malmstrom ise birkaç yıl sonra Ölüler Sokağı'nın 90 derece batısına düşen bir noktanın yılda iki kez –30 Nisan ve 13 Ağustos'ta– güneşin tam Güneş Piramidi'nin karşısına düşen batış yerini gösterdiğini ileri sürdü Malmstrom'a göre bu önemli bir nokta; çünkü eski Maya inanışında 13 Ağustos dünyanın başladığı gün sayılıyor
Ancak tüm bu teorilerin yanı sıra Teotihuacán'ın kurucularının kentlerini böylesine özgün bir konuma oturtmalarının nedenine dair kesin bir açıklama yok
Kaynak : National Geographic
|
|
|