08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bilim Açısından Vampirlik
California Devlet Üniversitesi araştırmacılarından kimya profesörü Wayne Tikkanen’in yaptığı araştırmaya göre vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğu tespit edilmiştir 1700’lü yıllarda hastalık hakkında bilgisi olmayan Avrupalılar, hastaları vampir olarak niteleyerek lanetlemekteydiler Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karardığını açıklayan Tikkanen, “Hastada anormal kıllanma görülür Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar Hasta çok acı çeker Sonunda çıldırır ” diyerek hastalığı açıklamıştır Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildiklerini ve tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini belirten Tikkanen “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu ” demiştir
Ancak diğer bilimsel kaynaklar, porfiria hastalığının vampir efsanesini doğuruğu iddiasına şüpheyle yaklaşmaktadır Porfiria hastalığı ve vampirlik Türkçe
Hastalıkla anlatılan efsaneler arasındaki bazı uyuşmazlıklar vardır Öncelikle portifia'nın bir çok çeşidi bulunmaktadır va bunlardan sadece en az rastlananı deri bozukluklarına yol açmaktadır Ki bu bozukluklar sadece diş etinin çekilmesi değildir,yüz derisinde çatlamalar, burnun veya parmakların düşmesi gibi belirtiler de vardır Orta çağda mezarlıklarından çıkarılan kişilerin bu kadar aşırı görüntü bozukluklarına sahip olduklarından bahsedilmemiştir Ayrıca bu güne kadar kayıtlı olan 200 hastalık vakası vardır, ki bu da kocaman bir mite yol açabilecek büyüklükte değildir
Vampirlerin gün ışığına çıkamadıkları ilk defa roman yazarları tarafından söylenmiştir Oysa 18 ve 19 yy vampirlerine gündüzleri de rastlandığına dair söylentiler vardır Ayrıca Drakula her ne kadar bembeyaz bir cilde sahipse de, balkanlarda "al yanaklı" tasvir edilen vampir efsaneleri vardır Queen Of The Damned filmindeki Atasha esmerdir
İnsan vücudu, sindirim sistemine giren her besini en küçük yapı taşına ayırıp, bundan kendi moleküllerini yapar Portifia hastalarının ihtiyaç duyulan o karmaşık molekülü kan içerek sağlayamaz Ayrıca sarmısakta portifinın etkilerini arttıracak maddelerin varlığı kesin olarak kanıtlanamamıştır
Forumturka net__mobidek
Orta çağda daha yaygın olan bir hastalığın daha bu inanışların kaynağı olabileceği düşünülmektedir Bu hastalıkta kişi uzun bir süreliğine bayılır Bilinci yerindedir ancak vücudunu kontrol edememektedir Bir süre sonra hasta, büyük ihtimalle bir tabutta, ayılır/uyanır Bu hastalık nadir de olsa günümüzde de görülmektedir Discovery Channel'da bir kadın, üç defa morga da uyandığını anlatmıştır
Belki de bu mitin açıklamasını bu kadar uzakta aramaya gerek yoktur Anahtarın efsanelerin ana kahramanları ölüler olma olasılığı da vardır Ölülerin cildi zaten daha soluk olur Basınçtan dolayı genelde ağzın kenarlarında patlayan damarlar, insanlara ölünün kan emdiği izlenimini verir Ölümden sonra saçlar ve tırnaklar uzamaya bir süre daha devam eder, bu da kişinin hala yaşıyor sanılmasına neden olur
Son derece güçlü varlıklar olan vampirlerin zayıf yönleri de vardır Jenerasyonlar boyunca gittikçe incelen kan sebebiyle, zayıflıklarda da artış görülmüştür
Gün Işığı: vampirler gün ışığına çıkamaz
Ateş: Yeterince uzun süre yanan bir vampir ölür (Güneş ışığı, çok daha çabuk olmakla birlikte, vampirler üzerinde aynı etkiyi yapmaktadır )
Sarımsak: Koku ve tad alma duyuları son derece hassa olan vampirler, sarımsaktan nefret ederler
Gümüş: vampirler gümüş madenine karşı alerjileri vardır Gümüş ile karıştırılmış titanyumun da aynı etkiyi yarattığı söylenir; daha hafif ve sağlam bir madde olan titanyum, bu amaç için tercih edilebilir
Ölü Kanı: Vampirler, ölmüş varlıkların kanını içemezler
Forumturka net
|
|
|