Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çocuklar, gökkuşagının, koşan, peşinden

Gökkuşagının Peşinden Koşan Çocuklar

Eski 08-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gökkuşagının Peşinden Koşan Çocuklar




Çok eski zamanlarda dört erkek kardeş yaşamaktaydı Kardeşler anne ve babaları ölünce yapayalnız kalmışlardı Güneşli bir bahar sabahı ne yapacaklarını düşünürlerken dağların ardında rengarenk ışıklar saçan gökkuşağını farkettiler

-Ne güzel değil mi? dedi büyük kardeş, diğerleri onu onayladı

-Niye gökkuşağını yakalamıyoruz ki? Dedi onun bir küçüğü Kardeşler birbirlerine şaşkın şaşkın baktılar Üç numaralı kardeş şöyle dedi

-Ama ben bugüne kadar gökkuşağını yakalayan tek bir insan görmedim

Küçük kardeş gözünü gökkuşağına dikerek ayağa kalktı ve itiraz etti;

-Ben de sevgili ağabeyciğim, bugüne kadar onu yakalayamayan tek bir insan görmedim Hadi koşalım, gökkuşağını yakalamaya çalışalım!

Kardeşler ani bir coşkuyla oturdukları yerden fırladılar ve gökkuşağına doğru koşmaya başladılar Önce yavaş yavaş koştular, sonra hızlandılar, hızlandılar, o kadar hızlandılar ki herkes onlara hayretle baktı Gökkuşağına doğru koştukça yeniden doğduklarını hissettiler, adımlarını hızlandırdıkça insan olduklarını haykırdılar, koşarken dans ettiler, şarkılar söylediler

Aradan uzun bir zaman geçti Kardeşler yorulmaya başladı Gökkuşağını bir türlü yakalayamıyorlardı Tam yakalayacaklarını sandıkları anda gökkuşağı biraz daha uzaklaşıyordu Günler, aylar, yıllar geçiyor; gökkuşağı hiç yaklaşmıyordu

-Ben yoruldum kardeşler, dedi büyük ağabey Benden bu kadar Artık gökkuşağı peşinden koşmak istemiyorum Şu geçtiğimiz köyde çok güzel bir kızla karşılaştım Gidip o kızla evleneceğim ve artık bu saçmalığı unutacağım Aklınız varsa siz de böyle yapın

Üç kardeş yanlarından ayrılan ağabeylerinin ardından baktılar Bir süre düşünüp, daha sonra koşmaya devam ettiler

-Belki, dedi ikinci ağabey Belki gökkuşağını yakalarız Hatta belki gökkuşağını satar zengin oluruz

Üç kardeş koşmayı sürdürdü Ama bir süre sonra ikinci ve üçüncü ağabey de koşmayı bıraktı İkinci "alaylardan usandım" dedi giderken, üçüncü "dağların ardında hiç bir şey yok, ben dönüyorum" dedi ve gitti

Geriye bir tek en küçük kardeş kaldı O koşmayı hiç bırakmadı Yıllar geçti o hep koştu Saçları uzadı, sakalları yere kadar geldi, geçtiği ülkelerdeki insanlar onu bir keşişe benzetip saygıyla geri çekildiler

Küçük kardeş gökkuşağına koşmaktan hiç vazgeçmedi

Yıllar sonra bir gün küçük kardeşin yolu, büyük ağabeyini bıraktığı köyün önünden geçti Orada ağabeyi ile karşılaştı Ağabeyi onu öptü; ona artık bir fıçı gibi şişmanlayan eski güzel karısını gösterdi, çocuklarına amcalarını tanıttı

Küçük kardeş ağabeyine bugüne kadar neler yaptığını sordu Ağabeyi dedi ki;

-Toprak aldım, toprak sattım Çok zengin oldum ama artık yaşlandım Eskiden hiçbir şeyim yokken bir ben vardım; şimdi her şeyim var ama ben neredeyim, hiç bilmiyorum

Küçük kardeş ağabeyine diğer ağabeylerinin neler yaptığını sordu

-En küçük ağabeyin, dedi büyük ağabey Öldürdü kendini, kimse sebebini anlamadı Oysa büyük başarılar yakalamış, varlığı yokluğunu kat be kat aşmıştı Diğer ağabeyin ise sarhoş oldu, sofu oldu, ardından yine sarhoş oldu; hiçbiri yetmeyince her ikisi birden oldu ama yine de iflah olamadı

Ve sonra büyük ağabey küçük kardeşine bunca yıl neler yaptığını sordu

-Koştum, dedi küçük kardeş, ben koşmayı bırakmadım Hep gökkuşağını yakalamaya çalıştım, hala da koşuyorum, her zaman da koşacağım

Büyük ağabey gökkuşağının ne olduğunu bile unutmuştu Önce inanamadı kardeşine Ama daha sonra; kardeşinin yıllardır koşmayı sürdürdüğüne inandıktan sonra, gülmeye başladı

-A benim avanak kardeşim, dedi Gökkuşağını yakalayacaksın da ne olacak?

-Bilmiyorum, dedi küçük kardeş Oturduğu yerden kalktı ve dışarı çıkıp koşmaya başladı

-Ben gidiyorum, dedi koşarken Gökkuşağını yakalamaya gidiyorum, elveda sana!

Büyük kardeş küçük kardeşin hayatını adadığı koşuyu hiçbir zaman anlamadı Zaten gündelik yaşamın uğraşlarıyla o kadar çevriliydi ki anlamaya da pek çabalamadı

Ağabeyi arkasından şaşkın şaşkın bakarken küçük kardeş adımlarını hızlandırdı Koştukça yüreği tıpkı ilk günlerdeki gibi cesaret, mutluluk ve güven doldu Artık biliyordu, gökkuşağına ulaşmak için tükettiği yol boyunca aslında kendine yaklaşmıştı Gökkuşağına giden yol’da yürümüş, koşmuş bazen de tökezleyip düşmüştü Her şeyini ortaya koyduğu bu yolculukta; yılmamayı, inat etmeyi, inanmayı, sıfırdan başlamaktan korkmamayı öğrenmişti Yaşamının anlamını, dününü, bugününü sorgulamış, değişmiş, dönüşmüş, sonunda "başka bir yaşam"ın renklerine ulaşmış, başka biri olmuştu Gökkuşağını benliğinde bulmuştu

önemli olan gökkuşağına ulaşmak değil, gökkuşağına koşmaktı

Gökkuşağına uzanan bir yolda koşabilmek her şeyden daha güzeldi gökkuşağından bile

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.