Nazar Üzerine Hadisler |
08-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Nazar Üzerine Hadislernazar üzerine hadisler 1 — Enes İbn Mâlik (ra)in Hadîsi: Ebu Dâvûd der ki: Bize Süleyman İbn Dâvûd, Enes'ten nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuştur: ‘Göz, zehirlenme veya durup kesilmeyen kandan başkası için muska yoktur’ Ancak Abbâs göz değmesini zikretmemiştir Bu, Süleyman ibn Davud'un ifadesidir 2 — Büreyde îbn Husayb (ra)m Hadîsi: Ebu Abdullah İbn Mâce der ki: Bize Muhammed İbn Abdullah İbn Nümeyr Büreyde İbn Hu-sayb'dan nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuştur: ‘Göz ve zehirlenmeden başkasında muska yoktur’ İbn Mâce de bu hadîsi aynı şekilde, rivayet eder Müslim, Sahihinde bu hadîsi Saîd İbn Mansûr kanalıyla Büreyde'den mevkuf olarak rivayet eder Ayrıca burada bir de kıssa zikreder Bu hadîsi Şu'be'de Büreyde'den nakleder Tirmizî bu nakle yer verir İmâm Buhârî de bu hadîsi Muhammed İbn Fudayl kanalıyla Mâlik'ten nakleder Tirmizî ise Süfyân İbn Uyeyne kanalıyla İmrân İbn Husayn'dan mevkuf olarak rivayet eder 3 — Ebu Zerr, Cündeb İbn Cünâde (ra)nin Hadîsi: Hafız Ebu Yâ'lâ el-Mavsılî merhum Ebu Zerr'den nakleder ki, Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Göz, Allah'ın izniyle kişiyi öylesine sarsar ki; kanat gererek yukarıya doğru çıkarır, sonra oradan yuvarlar’ Bu hadîsin isnadı garîbtir ve hadîs imamları onu tahrîc etmemişlerdir 4 — Habis et-Temîmî (ra)nin Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Abdüssamed Hayye ibn Hâris'ten nakletti ki, ona babası Haris et-Temîmî Rasûlullah (sa)ın şöyle buyurduğunu duymuş olduğunu söylemiş: ‘Baykuşta bir şey yoktur (Araplar bir evde baykuş ötünce, oraya ölüm geleceğini ya da ölünün kemiğinin veya ruhunun uçan bir baykuş haline dönüşeceğini kabul eder ve bu sebeple uğursuz sayarlardı) Göz haktır Uğursuz saymanın en doğrusu ise faldır’ Tirmizî bu hadîsi Amr ibn Ali kanalıyla Hayye ibn Hâris'ten naklettikten sonra; garîb bir hadîstir, der Şeybân da bu hadîsi Yahya İbn Ebu Kesîr kanalıyla Ebu Hüreyre'den nakleder Ben derim ki: İmâm Ahmed İbn Hanbel'in Hasan İbn Mûsâ kanalıyla Ebu Hüreyre'den naklettiği şu hadîs de aynıdır: Baykuşta bir kötülük yoktur Gök haktır Uğursuz saymaların en doğrusu ise faldır 5 — Abdullah İbn Abbâs (ra)ın Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Abdullah İbn Velîd İbn Abbâs'tan nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Göz haktır Uçan şeyleri yere indirir’ Bu hadîsin bir başka tarîkten rivayeti de Müslim'in Sahîh'inde Abdurrah-mân ed-Dârimî tarafından İbn Abbâs'tan nakledilen şu hadîstir: ‘Göz haktır Eğer kaderin önüne geçen bir şey olsaydı, göz kaderin önüne geçerdi Bir yeri yıkamanız söylendiği zaman (gusül yaparken) orayı yıkayın’ Bu hadîsin rivayetinde Müslim, Buhârî'den ayrı kalmıştır Ab-dürrezzâk der ki: Süfyân es-Sevrî Abdullah İbn Abbâs'tan nakletti ki; o, şöyle demiş: Hz Peygamber Hasan ve Hüseyn'i okurdu ve derdi ki: - Allah'ın tâm olan kelimeleri ile sizi her türlü öldürücü şeytândan ve değici gözden Allah'a sığındırırım Sonra şöyle derdi: - Ibrâhîm (as); İshâk ve îsmâîl (as)i böylece Allah'a sığındırır ve okurdu Buharı ve Sünen sâhibleri bu hadîsi Minhâl kanalıyla Ibn Abbâs'tan naklederler 6 — Ebu Ümâme Es'ad İbn Sehl İbn Huneyf (ra)in Hadîsi: İbn Mâce der ki: Bize Hişâm İbn Ammâr Ebu Ümâme İbn Sehl İbn Hu-neyfden nakletti ki; “Âmir İbn Rebîa, Sehl İbn Huneyfe yıkanırken rastlamış ve demiş ki: - Seni bugünkü gibi görmedim El değmemiş câriye gibi tenini de Az sonra Sehl İbn Huneyf'in başı dönüp yere düşmüş O-Rasûlullah'ın yanına getirilmiş Kendisine; - Süheyl sar'âya tutuldu, denilmiş Rasûlullah (sa): - Bu konuda kimin göz değdirdiğini iddia ediyorsunuz? demiş Onlar: - Âmir İbn Rebîa'nın demişler Rasûlullah (sa) buyurmuş ki: - Sizden biriniz kardeşini neden öldürsün? Sizden biriniz kardeşinde hayretini mûcib olan bir şey görürse, ona bereketle duâ etsin Sonra Hz Peygamber su istemiş ve Âmir'e abdest almasını buyurmuş Ellerini bileklerine kadar, yüzünü ve ayaklarını sonra da eteğinin içini yıkamasını ve üzerine bu suyu dökmesini emretmiş Süfyân der ki: Ma'mer, Zührî'den ayrıca şu ifâdeyi de nakletti: Rasûlullah (sa) kabı arkasında olana bırakmasını da emretmişti ” Neseî de bu hadîsi Süfyân İbn Uyeyne ve Mâlik İbn Enes'in hadîsiyle birlikte Zührî'den nakleder Süfyân İbn Uyeyne aynı şekilde Ma'mer kanalıyla Ebu Ümâme'den bu son kısmı (kabı arkasında olana bırakmasını emretti) da nakleder îbn Ebu Zib' kanalıyla Sehl Ibn Huneyf'den de bu hadîs rivayet edilmiştir Mâlik'in hadîsinde de Muhammed İbn Ebu Ümâme kanalıyla Sehl İbn Huneyf'den bu hadîs nakledilmiştir 7_— Ebu Saîd el-Hudrî (ra)nin Hadîsi: İbn Mâce der ki: Ebu Bekr İbn Ebu Şeybe Ebu Saîd'den nakletti ki; ‘Rasûlullah (sa), cinlerin ve insanların göz değdirmelerinden dolayı Allah'a sığınırdı’ Muavvizeteyn (Nâs-Felak) sûreleri nazil olunca, bunları okudu, diğerlerini terketti Tirmizî ve Neseî de Saîd Ibn Iyâz kanalıyla bu hadîsi Ebu Saîd'den nakleder Ayrıca Tirmizî; bu hadîs hasendir, der * İmâm Ah-med îbn Hanbel der ki: Bize Abdüssamed Ebu Saîd'den nakletti ki; Cibril (as) Rasûlullah'a gelip; - Şikâyetin var mı ya Muhammed? demiş O da; - Evet, demiş Cibril (as): - Allah'ın adıyla seni okurum Sana eziyet veren her şeyden seni korurum Her nefsin şerrinden ve değen gözden Allah'ın adıyla seni okurum ve sana rukye (dua-efsun) yaparım, demiş Bu hadîsi Safvân Abd'ül-Vâris kanalıyla Ebu Saîd'den nakleder Ebu Dâ-vûd dışında Sünen sâhibleriyle, Müslim de bu hadîsi Abd'ül-Vâris kanalıyla Ebu Saîd el-Hudrî'den rivayet ederler * İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Affân Ebu Saîd el-Hudrî'den —ya da Câbir İbn Abdullah'tan— nakletti ki; Rasûlullah (sa) dertlenmiş, Cibril (as) gelip ona demiş ki: - Allah adına sana rukye yaparım(okurum) Seni rahatsız eden her şeyden, her kıskanandan ve gözden Allah sana şifâ versin Bu rivayeti aynı şekilde Ahmed İbn Hanbel, Muhammed İbn Abdurrahmân kanalıyla Ebu Saîd'den nakleder Ebu Zür'a er-Râzî der ki: Abdüssa-med İbn Abdül-Vâris bu hadîsi Enes İbn Mâlik'den aynı anlamda olmak üzere rivayet eder ki her iki rivayet de sahihtir 8 — Ebu Hüreyre (ra)nin Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Abdürrezzâk Ebu Hüreyre'den nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Muhakkak ki göz, haktır’ Buhârî ve Müslim bu hadîsi Abdürrezzâk kanalıyla tahrîc ederler İbn Mâce der ki: Bize Ebu Bekr İbn Ebu Şeybe Ebu Hüreyre'den nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuştur: Göz haktır İbn Mâce bu hadîsin rivayetinde münferid kalmıştır Ahmed İbn Hanbel de bu hadîsi İsmâîl İbn Uleyye kanalıyla Saîd el-Cüveyrî'den nakleder * İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize İbn Nümeyr Ebu Hüreyre'den nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Göz haktır Onu şeytân ve âdemoğullanmn hasedi meydana getirir’ Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Halef İbn Velîd Muhammed İbn Kays'tan nakletti ki Ebu Hüreyre'ye şöyle denmiş: - Rasûlullah (sa)’ın: ‘Uğursuzluk üç şeydedir; ev, at ve kadında,’ dediğini işittin mi? Ebu Hüreyre (ra) demiş ki: - Evet, diyecek olursam Rasûlullah (sa) a söylememiş olduğu şeyi söyletmiş olurum Ancak ben, Rasûlullah (sa)m şöyle dediğini işittim: ‘Uğursuz saymaların en doğrusu faldır ve göz haktır’ 9 — U'meys kızı Esma (ra)nın Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Süiyân! Ubeyd İbn Rifâa'dan nakleder ki; (ashaptan) Esma: - Ey Allah'ın Rasûlü, Ca'fer'in çocuklarına göz değdi, ben onlar için rukye yapayım mı? deyince, Rasûlullah (sa): - Evet, eğer kaderi geçebilecek bir şey olsaydı, göz onu geçerdi, buyurmuş Tirmizî ve İbn Mâce de aynı şekilde Süfyân İbn Uyeyne kanalıyla bu hadîsi Ubeyd İbn Rifâa'dan naklederler Keza Tirmizî, Neseî ile beraber bu hadîsi Abdürrezzâk kanalıyla U'meys kızı Esmâ'dan nakleder Tirmizî: bu hadîs hasendir, sahihtir, der 10 — Hz Âişe (ra)nin Hadîsi: İbn Mâce der ki: Bize Ali İbn Ebu Hasîb Hz Âişe (ra)den nakletti ki; Rasûlullah (sa) ona, gözden dolayı rukye yapmasını (okuma-dua) emretmiş Buhârî bu hadîsi Muhammed İbn Hesîb kanalıyla Abdullah İbn Şeddâd'dan nakleder Müslim de bu hadîsi Süfyân kanalıyla Abdullah İbn Şeddâd'dan nakleder * Sonra İbn Mâce der ki: Bize Muhammed İbn Beşşâr Hz Âişe'nin şöyle dediğini nakletti Rasûîullah (sa); ‘Allah'a sığının (istiâze edin), çünkü göz haktır’, buyurdu * Bu hadîsin naklinde İbn Mâce münferid kalmıştır Ebu Dâvûd der ki: Bize Osman İbn Ebu Şeybe Hz Âişe'nin şöyle dediğini bildirdi: Gözleyen kişiye abdest alması emredilirdi de, onun suyuyla göz edilen kişi yıkanırdı 11 — Seni İbn Huneyf (ra)in Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Hüseyn İbn Muhammed Seni İbn Huneyf in oğlu Ebu Ümâme'den nakletti ki; babası ona şöyle anlatmış: “ Rasûlullah (sa) ile birlikte Mekke'ye doğru çıkıp yürümüşler Nihayet Cuhfe civarındaki el-Harrâr tepesine vardıklarında Sehl İbn Huneyf yıkanmış Bedeni ve derisi çok güzel, bembeyaz tenli bir erkekmiş Adiyy İbn Kâ'b oğullarının kardeşi olan kabilenin mensubu Âmir îbn Rebîa onu yıkanırken görmüş ve şöyle demiş: - Ben bugünkü gibi, hiç bir erkek eli değmemiş câriye tenine benzer bir ten görmedim Bunun üzerine Sehl İbn Huneyf bayılıp düşmüş Rasûlullah'a gelip; - Ey Allah'ın Rasûlü, Sehl hakkında diyeceğin bir şey var mı? Allah'a andolsun ki o ayılmıyor ve başım da kaldırmıyor, denilmiş Rasûlullah (sa): - Onunla ilgili kimseyi itham ediyor musunuz? demiş Onlar; - Âmir İbn Rebîa ona göz etti, demişler Rasûlullah (sa) Âmir İbn Rebîa'yı çağırıp kızmış ve demiş ki: - Sizden biriniz kardeşini niçin öldürüyor Senin hayranlığını çeken bir şeyini gördüğünde tebrik etmen gerekmez miydi? Sonra ona; - Sehl için yıkan, demiş O da yüzünü, dirseklerine kadar ellerini, ayaklarını ve dizleriyle eteğinin iç kısmım bir kadehin içerisinde suyunu toplayacak şekilde yıkamış Sonra bu su Sehl İbnyHuneyf'in üzerine dökülmüş Onu bir başına ve öteden arkasına doğru döküyormuş Sonra o kadeh içindeki su arka tarafına değdiriliyormuş Böyle yapılınca halkla beraber, Sehl de kendisinde hiç bir araz kalmayacak şekilde kalkıp yürümüş 12— Âmir İbn Rebîa (ra)mn Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Hanbel, Âmir'in müsned rivayetleri bahsinde der ki: Bize Vekî Abdullah İbn Âmir'in şöyle dediğini nakletti: Âmir İbn Rebîa ve Sehl îbn Huneyf gusül yapmak üzere gittiler Kendileri için örtü teşkil edecek bir engel aramaya koyuldular Âmir üzerinde bulunan yünden cübbeyi çıkarınca ona baktım ve gözüm ona değdi Suda yıkanmak üzere indiğinde suyun içerisinde bir çatırtı sesini duydum Yanına vardım üç kere ona seslendim cevâb vermedi Peygambere gelip durumu haber verdim Rasûlullah (sa) yürüyerek geldi, suya daldı Ben onun ayağının beyazlığını görüyor gibiydim Âmir'in göğsüne eliyle vurdu sonra: - Allah'ım; ondan sıcağını, soğuğunu, hastalığını ve ağrısını gider, dedi Bunun üzerine o kalktı Rasûlullah (sa) buyurdu ki: - Sizden biriniz kardeşinde veya kendinde veya malında hayranlığını çekecek bir şeyi görürse, onu tebrik etsin Çünkü göz haktır 13 — Câbir îbn Abdullah (ram Hadîsi: Hafız Ebu Bekr el-Bez-zâr Müsned'inde der ki: Bize Muhammed İbn Ma'mer Câbir îbn Abdullah'tan nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Allah'ın yazdığı kazâ ve kaderden sonra ümmetimden kişilerin en çok öldüğü şey nefeslerdir’ Bezzâr der ki, yani gözdür Ayrıca biz bu hadîsi Hz Peygamberden yalnız bu isnâd tarikiyle biliyoruz Ben derim ki: Bu hadîs, bir başka vecihle Câbir'den nakledilmiştir * Şöyle ki; Hafız Ebu Abdurrah-mân Muhammed İbn Münzir «el-Acâib» isimli kitabında —ki bu kitâb çok değerli faydaları muhtevidir— der ki: Bize Rehâvî Câbir îbn Abdullah'tan nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Göz haktır Öyle 'ki kişiyi kabre, deveyi kazana sokar Benim ümmetimin çoğunluğunun helak olması gözdendir’ Sonra bu hadîsi Şuayb İbn Eyyûb, Câbir İbn Abdullah'tan şu şekilde rivayet eder: Göz kişiyi kabre, deveyi kazana sokar 14 — Abdullah İbn Âmr (ra)mn Hadîsi: İmâm Ahmed İbn Han-bel der ki: Bize Kuteybe Abdullah İbn Amr'dan nakletti ki; Rasûlullah (sa) şöyle buyurmuş: ‘Ne bulaşma ve salgın vardır ne uğursuzluk Ne baykuş (dan dolayı uğursuzluk) vardır, ne de kıskançlık Göz ise haktır ‘ Bu hadîsin rivayetinde Ahmed İbn Hanbel münferid kalmıştır 15 — Hz Ali (ra)nin Hadîsi: Hafız İbn Asâkîr, Hayseme İbn Süleyman kanalıyla Hz Ali'den nakleder ki, ‘Cebrail (as) Hz Peygamberin yanma geldi ve onu kederli buldu - Ey Muhammed, senin yüzünde gördüğüm bu üzüntü nedendir? dedi Hz Peygamber: - Hasan ve Hüseyn'e göz değdi, buyurdu Cebrâîl dedi ki: - Göz değmesi doğrudur, çünkü göz haktır Sen onları şu sözlerle Allah'a sığındırsan olmaz mıydı? Hz Peygamber; - Ey Cebrâîl, o sözler nelerdir? dedi Cebrâîl dedi ki: - Allah'ım, yüce saltanat sahibi, ezelî lütuf sahibi, şerefli vecih sahibi, kabul edilmiş duaların ve tamamlanmış kelimelerin sahibi, Hasan ve Hüseyni cinlerin nefeslerinden ve insanların gözlerinden afiyette kıl Rasûlullah (sa) bunu söyledi de, onlar kalkıp huzurunda oynamaya başladılar Bunun üzerine Hz Peygamber şöyle dedi: ‘Siz de kendinizi, eşlerinizi ve çocuklarınızı bu dua ile koruyun Çünkü onun gibi bir duâ ile hiç bir kimse korunmamıştır’ |
|