Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamber Efendimiz (Sav)'İn Cennet İle İlgili Hadisleri
Peygamber Efendimiz (sav)'in Cennet ile İlgili Hadisleri
Peygamber Efendimizin (sav) Cennetle İlgili Hadisleri
  Bir köylü Arap, "Ey Allah'ın Resulü cennetin içinde meyve var mıdır?" diye sordu Resulullah: "Evet Tuba denilen bir ağaç vardır" buyurdu O zat: "Ya Resulullah bizim arazimizdeki hangi ağaç ona benzer?" dedi Resulullah: "Senin arazindeki ağaçlardan hiçbir şey ona benzemez Fakat sen hiç Şam'a geldin mi? Çünkü orada ceviz denilen bir ağaç var ki bir gövde üzerine biterek yukarısı -yani dalları- yayılır İşte bu ağaç Tuba ağacına benzer" buyurdu O zat: "Ya Resulullah, o ağacın dip gövdesinin kalınlığı ne kadardır?" dedi Allah'ın Resulü: "Senin ev halkının develerinden beş yaşına basan genç bir deve yola çıksa dibini dolaşıp kuşatamaz da nihayet ihtiyarlığından boynu kırılır" buyurdu Köylü Arap: "Cennette üzüm var mı?" diye tekrar sordu Resulullah: "Evet vardır" buyurdu O zat: "O üzümün salkımının büyüklüğü ne kadardır?" dedi Resul-i Ekrem: "Alaca karganın hiç durmadan bir aylık uçup gideceği mesafe kadar" buyurdu O zat: "O üzümün taneleri(nin büyüklüğü) ne kadardır?" dedi Allah'ın Resulü: "Büyük kova gibidir" buyurdu O zat: "Ey Allah'ın Resulu, o üzüm tanesi beni ve ev halkımı muhakkak doyurur" dedi Resulullah: "Evet seni ve ev halkını ve akrabanın ekserisini doyurur? Cennetin hurması ağacın dibinden dallarına doğru intizamlı bir şekilde yığılıp istif edilmiştir Meyveleri büyük testiler misalidir Ne zaman bir meyve koparılsa yerine başkası gelir Cennetin suyu çukur olmayan yerlerden akar Cennet üzümünün her bir salkımı on iki arşındır "
(Tezkireti'l Kurtubi, s 312-313/518)
Bir kişi, "Ya Resulullah cennetin içinde hurma var mıdır? Çünkü ben hurmayı seviyorum" diye sordu Resulullah: "Evet vardır   cennet hurmalarının altından dalları vardır Budaklarının başları altındandır Altından budakları vardır Alemlerden herhangi bir kimsenin görmekte olduğu elbiselerin en güzeli gibi yaprakları vardır Altından hurma salkımları vardır Hurma salkımlarının çöpü de altındandır Altından hurma tanesinin dibinde yapışık pul gibi şeyler vardır Büyük küpler gibi meyveler var ki (onlar) köpükten yumuşak, baldan tatlıdır "
(Tezkireti'l Kurtubi, s 315/522)
Cennetteki hurma ağacının dalları kırmızı altındır Sapları yeşil zümrüttür Yaprakları ipek gibidir Meyvesi kule gibi iri taneli, kaymaktan yumuşak ve çekirdeksizdir
(Ramuz el-Ehadis-2, s 451/4)
Cennette hurma ağaçlarının dalları yeşil zümrüttür Budakları kırmızı altındır Yaprakları cennet ahalisi için giyecek kıyafetleridir Onun bir kısmı kısa (iç) elbiseleri, bir kısmı da içi astarlı dış elbiseleridir Cennet hurmasının meyvesi büyük testiler ve kovalar gibidir Sütten daha beyaz, baldan tatlı, köpükten yumuşaktır İçinde de çekirdek yoktur
(Tezkireti'l Kurtubi, s 314)
Peygamber Efendimiz (sav) bir tabak incir hediye edilip ondan yedi ve sahabelerine: "Bundan yeyiniz Eğer ben bir meyvenin cennetten indiğini söylersem işte cennetten inen meyve bu incirdir " buyurdu
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s 313)
Karpuzdan faydalanınız ve ona ta'zim (saygı) ediniz Çünkü onun suyu cennetten, tadı da cennet tadındandır  karpuz cennet (meyvelerin)dendir
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s 313)
Dünyada cennet meyvesine benzeyen şey ancak muzdur Çünkü Allah Teala (cennetin yemişi hakkında), "Onun yemişleri devamlıdır", buyurmuştur Sen ise muzu, yaz ve kış senenin her mevsiminde bulabilmektesin
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s 312-313)
Cennet halkının ekmek katığının en faziletlisi, en nefisi ettir Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun
(Tezkireti'l Kurtubi, s 363/654)
Cennette senin canın kuş isteyecek Hemen kızartılmış olarak önüne getirilip konacaktır
(Büyük Hadis Külliyatı-5, s 414/10123)
Cennetteki huriler yakut ve mercan gibidirler Adam onlardan birinin yüzüne bakar da, kendini onun yanağında, aynada gördüğünden daha berrak görür Onların incilerinin en ednası (en küçük, en önemsiz) şark ile garbi ışıklandırır
(Ramuz el-Ehadis-2, s 337/7)
Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz (tükenmez), elbiseleri eskimez
((Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s 451/6)
  Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz
((Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s 451/6)
"Ya Resulullah! Allah Teala'nın: 'İri gözlü hurilerdir' (Vakıa Suresi, 22) sözünü bana anlat" dedim "Onlar beyaz tenli, iri gözlü, kara kuşun kanatları gibi sürmelidir" dedi "Ya Resulullah! Allah'ın: 'sanki o kadınlar birer yakut ve mercandır' (Rahman Suresi, 58) ayetini anlat" dedim "Onlar el değmemiş sedefteki inci gibi güzeldirler" dedi "Ya Resulullah! Allah'ın: 'O cennetlerde iyi ahlaklı güzel kadınlar vardır' (Rahman Suresi, 70) ayetini anlat" dedim "Onlar çok güzel huylu ve güzel yüzlüdürler" buyurdu "Ya Resulullah! Allah'ın: 'Onlar, toz konmamış yumurta gibidirler' (Saffat Suresi, 49) ayetini anlat" dedim "Onlar yumurtanın zarı gibi beyaz ve naziktirler" dedi "Ya Resulullah! Allah'ın: 'Kocalarına sevimli ve birbirlerinin akranıdırlar' (Vakıa Suresi, 37) ayetini söyle" dedim "Onlar dünyada ihtiyar, gözleri çapaklı, saçları ağarmış ve zayıf olarak ölmüşken, Allah onları cennette bakire, kocalarına sevimli, aşık ve bağlı, birbirlerinin akranı kılacak" buyurdu "Ya Resulullah! Dünya kadınları mı üstündür, yoksa iri gözlü huriler mi?" dedim "Elbisenin yüzü astarından kıymetli olduğu gibi, dünya kadınları da hurilerden üstündürler" dedi "Neden ya Resulullah?" dedim, şöyle açıkladı: "Namazları, oruçları ve Allah'a ibadetleri sebebiyle Allah onların yüzlerini nurlandırır, kendilerine ipek elbiseler giydirir Onların tenleri beyaz, elbiseleri yeşil, ziynetleri sarı, buhurdanlıkları (tütsülükleri) inci ve tarakları altındır Onlar şöyle söylerler: "Biz burada ebedi kalacağız Biz sevimli ve mutluyuz Asla üzülüp sıkılmayız Başka aleme göçmeden hep burada kalacağız Biz bu halimizden memnunuz ve herşeye razıyız Hiç kimseye kızmaz ve öfkelenmeyiz Ne mutlu kendilerine eş olduğumuz ve bize eş olan kimselere "
(Gençlik ve Ölüm, s 422-423)
  Hurilerden her kadının üzerinde yetmiş kat elbise vardır ki birinin rengi diğerinde yoktur Keza kendisine diğerinde bulunmayan yetmiş çeşit renkli koku verilir Hurilerden her kadın için, inci ile süslenmiş kırmızı yakuttan yetmiş taht, her taht üstünde yetmiş döşek, her döşek üzerinde koltuk vardır Hurilerden her kadın için ihtiyacı ve hizmeti için yetmiş bin hizmetçi kız ve yetmiş bin hizmetçi erkek vardır Her hizmetçinin beraberinde, içinde çeşitli yemek bulunan altından tepsiler vardır ki müminlerden biri öbüründe önceki kapta bulamadığı tadı, lezzeti bulur  
(Tezkireti'l Kurtubi, s 333/591)
Cennet ehlinin bir çarşısı vardır Her Cuma oraya gelirler Derken kuzey rüzgarı eser, elbiselerini ve yüzünü okşar Bunun tesiriyle hüsün (güzellik) ve cemalleri (yüz güzelliği) artar Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler Hanımları: "Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!" derler Erkekler de: "Sizler de Allah'a kasem (yemin) olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz " derler
(Müslim), Kütüb-i Sitte-14, s 433/16)
  Eğer cennet ehli kadınlarından bir kadın yer ehline görünseydi, dünyayı ve içindekileri aydınlığa boğar ve ikisinin arasını da güzel koku ile doldururdu  
((Tirmizi), Büyük Hadis Külliyatı-5, s 409/10095)
  Orada muazzam köşkler, geniş nehirler, bol ve olgun meyveler, güzel ve dilber zevceler (kadın, eş), ebedi pek çok ve renkli güzel elbiseler vardır Orası yüksek, güzel ve selim yurtlardan parlak hayat sürülen bir yerdir  
(Ramuz el-Ehadis-1, s 170/1)
  Onların içinde herhangi bir şeyi eksik olan kimse yok ki karşılaştığının üzerinde gördüğü süs elbiselerinden dolayı rahatsız olsun Sözünün sonu gelmeden üzerinde daha güzel bir kıyafet bürünür  
(Tezkireti'l Kurtubi, s 325-326/563)
  Cennetin giyecekleri dokunmaz Cennetin meyveleri yarılır da ondan elbise çıkar  
(Tezkire-i Kurtubi-1, s 21)
Cennette hurma ağaçlarının dalları yeşil zümrüttür Budakları kırmızı altındır Yaprakları cennet ahalisi için giyecek kıyafetleridir Onun bir kısmı kısa (iç) elbiseleri, bir kısmı da içi astarlı dış elbiseleridir  
(Tezkireti'l Kurtubi, s 314)
  Üzerinde yetmiş kat elbisesi olur En aşağısı Tuba ağacından yapılmış, gelincik çiçeği gibi  
(Ramuz el-Ehadis-1, s 99/8)
Cennette öyle bir ağaç var ki bir süvari gölgesinde yetmiş yahut da yüz sene gider (de bitiremez) O huld -ebedilik- ağacıdır  Cennette bir ağaç var ki, bir kimse dört yaşına girmiş bir dişi deve yavrusuna yahut da beş yaşına girmiş olan bir dişi deveye binmiş olsa da sonra ağacın dip tarafındaki gövdesini dönmeye başlasa hareket ettiği yere ulaşmadan deve ihtiyarlayarak düşer  Onun taze dalları cennet surlarının ötesindekilere ulaşmaktadır Cennetteki her ırmak muhakkak o ağacın dibinden çıkmaktadır  
(Tezkireti'l Kurtubi, s 311/513)
Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüzyıl gölgesinde yürüse onu katedemez İsterseniz şu ayeti okuyun: "Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar "
((Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s 427/9)
  Tuba cennette bir ağaçtır Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar Ve cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır
(Ramuz el-Ehadis-2, s 313/7)
  Cennet ağaçlarının dip gövdesi inci ve altın, yukarısı da meyvedir
(Tezkireti'l Kurtubi, s 315/523)
Cennette hiçbir ağaç yoktur ki gövdesi, altından olmasın
((Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s 427/10)
Bu ağaçların dalları kurumaz, yaprakları dökülmez, suyu kaybolmaz, meyvesi tükenmez
(İlahi Dinlerde Cennet İnancı, s 54)
Cennet ırmakları, misk dağlarının yahut da misk tepelerinin altından çıkar
(Tezkireti'l Kurtubi, s 307/501)
Ehli cennetin ziynetleri, abdest suyunun eriştiği abdest yerlerini bulur
(Ramuz el-Ehadis-1, s 247/7)
Kaynak:harunyahya org
|