Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ebu, talha

Ebu Talha

Eski 08-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ebu Talha



EBÛ TALHÂ


İslâm Güneşi Mekke'de parlarken, Ebû Talhâ 20 yaşlarında delikanlıydıMedîne'nin asîl ve zengin ailelerinden birine mensuptu Her gece evlerinde, eğlence ve içki toplantıları vardı Zenginliği sâyesinde, bütün dünya nîmetlerini tatmak istiyorduDaha kötüsü; birçok asil arkadaşları gibi, Puta tapmaktaydıEtrafında sayısız kadın ve kız dolaşıyordu Fakat o, sadece biriyle evlenmek istedi Haber yolladıEvlenme teklifinde bulunduÜmmü Süleym adlı bu hanımın, kocası, yeni ölmüştü Şu cevabı verdi:- Yetîm oğlum büyüyünceye kadar, evlenmeyi düşünmüyorumÜmmü Süleym fakir olduğu halde, küçük oğlunu, üvey baba eline bırakmak istemiyorduEbû Talhâ, çâresiz bekliyecekti!


Evlenmem mümkün değil


Epeyce zaman sonra, bizzat kendisi gitti Nezâketle evlenme teklifini tekrarladı:- Oğlun artık büyüdü, Ey Ümmü Süleym! Kararını vermelisin, dediO'nun niyetinin iyi olduğunu anlıyan zeki kadın, başka bir şeyden endişeliydi Açık açık söylemeyi uygun buldu:- Yâ Ebû Talhâ! Ne yazık ki, seninle evlenmem mümkün değilNeccar Oğulları Kabîlesinin bu en yiğit, en zengin ve en yakışıklı delikanlısı; hayretle sordu:- Niçin?- Çünkü sen, müşriksin Putlara tapıyorsunEbû Talhâ'nın hayreti arttı:- Putlarımız sana, bir zarar mı verdiler? diye sordu Ümmü Süleym, gâyet sâkin:- Onlar kimseye; ne zarar verebilir, ne de fayda! dedi ve devam etti:- Çünkü sen de biliyorsun ki; tahta putlarınızı, aşağı mahalledeki marangoz köleleriniz yapmaktadır! Taş ve toprak putllarınızı da, yukarı mahalledeki köleleriniz yaparlarEbû Talhâ gözlerini açmış, evlenmek istediği kadını dinliyordu O, sözlerini şöyle tamamladı:- Taptığınız putları, ateşe atsan yanar! Kayaya çarpsan dağılır, toz olurlar! Senin gibi asîl bir efendinin işe yaramaz oyuncaklara secde etmesi, yakışır mı?


Biraz düşüneyim


Zekî Medîneli, ne diyeceğini şaşırdı, sâdece sordu:- Peki sen, nelere inanıyorsun? Nasıl düşünüyorsun?Kadın, cevap verdi:- Seni, beni, yeri, göğü yaratan ve yaşatan ve öldüren Allah; birdir ve büyüktür Muhammed aleyhisselâm, O'nun kulu ve elçisidir İşte, benim inandığım budurZengin delikanlının aklı karıştı:- Biraz düşünmek istiyorum! diyebildiTek başına kaldığı zaman, gerçekten uzun uzun düşündü Sonra tekrar, Ümmü Süleym'in yanına vardı- Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resûlüh diyerek, Kelime-i Şahâdet getirdi Müslümanlık şerefine eriştiEbû Talhâ kelime-i şehâdet getirip Müslüman olunca, O mü'mine hanım da:- Ey Ebû Talhâ! Şimdi seninle, hiçbir karşılık istemeden; evlenmeyi kabul ediyorum, dediÜmmü Süleym hakikaten sevinçliydi Çünkü bir insanı, hem de kocası olacak bir insanı; sapık fikirlerden kurtarmıştı Ancak Müslüman olduktan sonra Ebû Talhâ hazretleri, o iyi kalbli hanımla evlenebildi Böylece dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşmuş olduBu sıralarda sevgili Peygamberimiz, Allahın emriyle; Medîne'ye hicret, ettiler Bu şerefe eren Medîne halkı, gerekli herşeyi; Muhacîrlere, göç edenlere te'mîn ediyordu

Lütfen kabul buyurun

Hz Ebû Talhâ ve muhterem hanımı da, Peygamber efendimizin huzurlarına vardılar- Yâ Resûlallah Biz de size, şu küçük oğlumuzu armağan ediyoruz Lûtfen kabul ve duâ buyurunuz İnşâallah size hizmette, kusur etmez, dedilerBu küçük oğlu, Enes idiEfendimizin memnun oldukları, gözerinden anlaşılıyordu Küçük Enes'i, kendi terbiyelerine aldılar Bir sâyede Ebû Talhâ'nın üvey oğlu, büyük bir şerefe nâil olduCenâb-ı Hak bir müddet sonra onlara, yeni bir oğul verdi Yeni bebek, evlerine sevinç getirmişti Çünkü artık Sevgili Peygamberimiz de sık sık, onlara uğruyorlardı Hatır soruyor, cemâ'atle namaz kıldırıyorlardıNe yazık ki çocukcağız, bir gün hastalandı Az sonra da, vefat etti O sırada Hz Ebû Talhâ evde yoktu Ümmü Süleym evlâdını yıkadı, kefenledi Üstüne, temiz bir bez örttüEv halkına:- Babası geldiği zaman, siz bir şey söylemeyin, diye, tenbih ettiAkşamleyin Ebû Talhâ eve döndü Her zamanki gibi yanında, arkadaşları bulunuyordu Selâm verdi ve sordu:- Oğlum nasıl? Hanımı:- O şimdi, daha sâkin ve daha huzurlu bir hâlde bulunuyor, dedi Sonra efendisine ve misafirlere, hazırladığı yemekleri ikrâm etti

Hayırdır inşâallah

Hepsi âfiyetle yediler, içtiler Hiçbir şeyden haberleri olmadıMisâfirler, geç vakit gittiler Ancak o zaman, hanımı konuştu:- Ey Ebû Talhâ! Aşağı hurmalıktaki komşularımız, emânet birşey almışlar Bir müddet faydalanmışlar Fakat sahibi, emâneti geri isteyince, itiraz etmişler- Ne demişler?- Daha zamanı gelmedi! Ne çabuk istiyorsun, gibi şeyler!- İnsafsızlık etmişler doğrusu!- Evet öyle İnşâallah biz etmeyiz- Hayırdır inşâallah! Birşey mi oldu?- Evet- Ne oldu?- Cenâb-ı Hak da, bizdeki emânetini geri istedi, deyince, kocası hemen anladı- Oğlumuz öldü mü yoksa, diye sordu:- Allah, sana ömürler versinEbû Talhâ ilk oğlunun ölüm haberine rağmen sarsıldı Fakat, herşeye rağmen:- İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn "Biz, hepimiz, Allahın kullarıyız ve ancak, O'na dönücüleriz" mânâsına gelen, âyet-i kerîmeyi okudu Hakkın emrine râzı olup, sabrettiO günlerde Müslümanlar, maddî sıkıntı çekiyorlardı Hazret-i Ebû Talhâ, hanımına:- Ey Ümmü Süleym! Evde yiyecek var mıdır, diye sordu Hanımı da:- Evet Ne yapacaksın, dedi- Resûlullah efendimizin mübârek seslerinde, zaîflik ve açlık hissediyorum Gönderebilir miyiz?Hz Ümmü Süleym derhal, birkaç arpa ekmeğini beze sardı Oğlu Hz Enes'in koltuğuna verip, yolladı

Evet yâ Resûlallah

Sevgili Peygamberimiz, Mescîdde, arkadaşlarıyla idiler Ekmeklerle, Hz Enes'i görünce:- Seni, Ebû Talhâ mı yolladı- Evet efendimiz- Koltuğunda, ekmek mi var?- Evet, yâ ResûlallahBunun üzerine sevgili Peygamberimiz, arkadaşlarına:Kalkın! Ebû Talhâ'nın evine gidiyoruz, buyurdularBunu işiten Hz Enes, önlerinden koşturdu Doğru eve gelip, babasına meseleyi bildirdi O da:- Yâ Ümme Süleym! Peygamber efendimiz bütün cemâatlarıyla birlikte, yemeğe teşrîf ediyorlarmış Şimdi ne yapacağız! Evdeki yemek, hepsine yetecek mi, diye telâşlandıHanımı gâyet sâkin:- Allahü teâlâ ve Peygamberi, daha iyi bilirler Sen telâşlanma, cevabını verdiGerçekten o gün, iki cihân sultânı ve bütün arkadaşları, Ebû Talhâ hazretlerinin evinde doydular Bu olay şüphesiz, Hz Resûlullahın mu'cizesi ve ev sahiplerinin tevekkülü sâyesinde gerçekleştiGünler sür'atle geçip gidiyorduHarp ve sulh anlarında Hz Ebû Talhâ, sevgili Peygamberimizden hiç ayrılmadı En ufak işâretlerini bile, yerine getirmek için, canla-başla çabalıyorduBaşta büyük Bedir gâzâsı olmak üzere, bütün savaşlarda herşeyini; Allahü teâlâ ve Resûlü uğruna fedâ etti Bilhassa Huneyn gâzâsında hârikaydı

Yüz kişiden hayırlıdır

O gün Peygamber efendimiz buyurdular ki:- Kim, bir düşmanı öldürürse; düşmanın üzerinde nesi varsa O gâzîye âit olacaktır Ganîmete, dâhil edilmiyecektirO savaşta Hz Ebû Talhâ tek başına, yirmiden fazla müşrik öldürdü Üzerlerinde bulunan bütün eşyâları topladı İçlerinden bir kılıç bile almadan, hepsini Peygamber efendimizin önlerine bıraktıO'nun tek isteği, sâdece Allahü teâlânın ve Resûlullahın rızâları idiSevgili Peygamberimiz:- Asker içinde Ebû Talh'nın sesi, 100 kişiden hayırlıdır, buyurmuşlardırSevgili Peygamberimizin vefâtlarından sonra, Medîne'de duramadı Şam taraflarına gitti Ancak Hz Ömer'in son zamanlarında, baba ocağına döndü70 yaşlarında, Hakkın rahmetine Sevdiklerine kavuştu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.