Prof. Dr. Sinsi
|
Osmaniye - Coğrafi Yapısı
Osmaniye - Coğrafi Yapısı
Kuzey yarım kürede 30 00 - 37 08 kuzey enlemi ile 36 13 - 36 20 doğu boylamları arasındadır Doğusunda Gaziantep, güneyinde Hatay (Antakya), batısında Adana, kuzeyinde Kahramanmaraş illeri ile çevrilidir Topraklarının yaklaşık % 42’si orman ve fundalıklarla, % 39’u ekili, % 2’si diğer arazilerle kaplı olup % 17’ si tarıma elverişsiz arazidir Yüzölçümü 3 767 km 2, rakımı 121 m, denize uzaklığı 20 km dir
Osmaniye ve komşular Dağlık ve ovalık alanlarda farklılık göstermekle birlikte, Akdeniz iklimi karakteristiğindedir Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır Ovalık alanlarda yazlar çok sıcak geçer Bu dönemlerde daha serin olan yaylalara çıkılır İklim özelliğinden dolayı tarımsal ürünlerde birden fazla mahsul almak mümkün olmaktadır İlimizde yıllık sıcaklık ortalaması 19,00 ºC’ dir En yüksek sıcaklık Ağustos ayında ortalama 29 ºC en düşük sıcaklık ise Aralık 9,00 ºC’ dir Yıllık yağış ortalaması 99 28 Kg/m dir
Kahramanmaraş topraklarında doğan Ceyhan Nehri, Osmaniye topraklarından geçerek Akdeniz’e ulaşır Ceyhan nehri ile birlikte Savrun, Sumbas, Hamus, Kesiksu, Karaçay ve Sabun çayları ilimizin akarsu kaynaklarıdır Bu akarsuların üzerinde Aslantaş, Berke Kalecik, ve Kesiksu barajları bulunmaktadır Bu nehirler üzerinde kurulmuş bulunan barajlarla Osmaniye’nin verimli toprakları sulanmaktadır
Osmaniye halkının yöresel dili ile Gavur dağları dedikleri, doğu ve güneydoğusundaki Amanoslar ve batıdan kuzeye uzanan Toroslar ile çevrilidir Osmaniye’nin etrafını çeviren bazı dağ ve tepelerin yükseklikleri ise; Düldül dağı 2400m Koyunmeleden, Dağı 2108 m , Daz tepe( Dumanlı Dağı ) 1900 m , Kösür Dağı 1702 m , Büyük Kösür Dağı 1626 m , Tozaklık Dağı 1616 m , Hacıdağı 1549 m , Honazin Gediği 1086 m , Haçbel Dağı 1426 m , Boğatepe 850 m dir
24 10 1996 gün ve 4200 sayılı yasa ile Toprakkale, Hasanbeyli ve Sumbas ilçe yapılarak, Kadirli, Düziçi, ve Bahçe ilçeleri ise Adana ilinden alınarak Osmaniye iline bağlanmıştır İlimizin 7 ilçe, 9 belde, 166 köy, 11 köy altı yerleşim ve 11 Belediyesi bulunmaktadır
Rıza Bey’in Cebelibereket Mutasarrıfı, Şemsettin Efendinin, Osmaniye Kaymakamı olarak görev yaptığı 1891 yılında, Cebelibereket nüfusunun 7 764 İslam, 100 ‘ü Hıristiyan olduğunu belirtmiştir
1927 yılında 35 konak, 200’ü kiremit örtülü 400 konut olduğu söylenmektedir 1927 yılında nahiye ve köyleri ile birlikte nüfusu 18 282 iken, 1940 yılında 24 778’e, 1945 yılında 29 054’e, 1950 yılında 34 661’e ulaşmıştır İç göçün artması, tarım işçilerinin çalışmaya gelmeleri ve İskenderun Demir çelik fabrikasının açılması ile hızla nüfusu artmıştır
22 Ekim 2000 yılında yapılan nüfus sayımına göre ilin toplam nüfusu, 463 196 dır Nüfusun 359 714’ü şehirde (%67) ve 153 874’ü köylerde (%33) yaşamaktadır Merkez ilçe nüfusu 177 290 olup, nüfus yoğunluğu km2’ye 141 kişidir Nüfus artış oranı ise %0,14 tür
Osmaniye ulaşım konusunda çok iyi konumdadır İlimizi Adana ve batıya bağlayan D–400 Karayolu gidiş – dönüş çift şeritlidir Pozantı-Mersin-Tarsus-Adana-Gaziantep-İskenderun’u birbirine bağlayan TEM otoyolu ilimizden geçmektedir
Tarihte de büyük önem taşıyan İstanbul - Bağdat demiryolu topraklarımızdan geçer
Adana Şakirpaşa Havaalanına’da mesafesi 90 km dir
İskenderun ve Yumurtalık limanına yakınlığından dolayı da deniz yolu kullanabilmektedir
İlimizde; 72 km otoyol , 66 km Devlet yolu, 238 km il yolu olmak üzere toplam 376 km karayolu ağı bulunmaktadır
Antik çağda doğudan batıya, güneyden kuzeye geçiş için kullanılan antik yollarda ilimiz topraklarından geçmektedir Güneyde İskenderun üzerinden gelip, kuzeye Andırın – Göksun’a giden güzergâha “Akyol” denmektedir Andırına kadar Akyol, Andırın’dan sonra “Göç yolu” adını alır Kapadokya ile Doğu Kilikya’yı birbirine bağlayan diğer bir yolda “Çiçekli dere yolu”dur Bunların arasında tali yol diyebileceğimiz Mezi yolu, Zehli yolu, Kalealtı yolu, Aşılı yolları da bulunur
Batıdan gelip Osmaniye’den geçen Gavur dağlarındaki Aslanlıbeli (Nurdağ tepesi) ni aşarak doğuya giden güzergaha “Maraş Yolu” denmektedir Bu yolu M Ö 333’te İran kralı Darius kullanmıştır 1671 yılında Evliya Çelebi bu yoldan seyahatine devam etmiştir Coğrafi konumu gereği yollar kavşağı olan bölgemizde, antik dönemden, günümüze, bu yollarda seyahat edenler, ülke ve ticaret kervanlarının güvenliği için aşılması güç kaleler inşaa etmişlerdir
|