08-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İçel Mersin Cami Ve Mescitleri, İçel Mersin Cami Ve Mescitleri Hakkinda Hersey, Resimler, Gorseller
Mersin Sancağı evkaf defterlerinde 1500 yıllarında yedi, 1518 yılında yirmi yedi, 1555 yılında yirmi, 1584
yılında kırk sekiz cami olduğu yazılıdır Bu camilerden sekizi il merkezinde bulunuyordu 1891 tarihli Adana Salnamesine göre de yirmi yedi caminin olduğu belirtilmiştir

Eski Cami (Merkez)
Mersin il merkezinde çarşı içerisinde bulunan bu cami, 1870 yılında yaptırılmıştır Cami avlusundaki çeşmenin kitabesinden Sultan Abdülaziz’in annesi Bezmialem Valide Sultan’ın vakfı olduğu öğrenilmiştir
Cami kesme taştan yapılmıştır İbadet mekânının içerisi iki sıra halinde yuvarlak payelerle üç sahna bölünmüştür Payeler birbirlerine hafif sivri kemerlerle bağlanmıştır Mihrap silmeli dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmış niş şeklindedir İçerisinde bezeme bulunmamaktadır Caminin yanında kesme taştan bezemesiz minberi vardır Caminin içerisinde de süsleme elemanlarına rastlanmamaktadır
Cami 1901 ve 1943 yılında onarılmıştır Cami günümüze özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiş olarak gelmiştir

Mamuriye Kale Camisi (Anamur)
Mersin Anamur ilçesinde bulunan Mamuriye Kale Camisi’nin yapım tarihi bilinmemektedir Caminin kitabesi günümüze gelememiştir Büyük olasılıkla XVI yüzyılda yapılmış, sonraki dönemlerde de onarılmıştır
Cami kesme taştan kare planlıdır İbadet mekânının üzerini tromplu bir kubbe örtmektedir Son cemaat yeri sonradan yapılmış olup beş direğin taşıdığı çatı ile örtülüdür İbadet mekânı oldukça sade olup yuvarlak mihrap nişi oldukça basittir Son cemaat yeri dışındaki yan duvarlarda altlı üstlü ikişer pencere ile içerisi aydınlatılmıştır Mihrabın iki yanında da altlı üstlü birer pencere bulunmaktadır Bu pencerelerden alttakiler düz lentolu, üst sıradakilerde alçı vitraylıdır
Son cemaat yerinin solunda, ana duvara bitişik olan minare kesme taş kaide üzerine yivli gövdeli tek şerefelidir
Mersin Mut ilçesinde bulunan bu camiyi Karamanoğulları döneminde, Karamanoğlu İbrahim Bey’in emirlerinden Lal Ağa yaptırmıştır
Cami kesme taştan kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür Caminin önünde, iki yandaki duvar uzantıları arasında dört mermer yuvarlak sütunun yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmasıyla oluşmuş beş bölümlü son cemaat yeri vardır Son cemaat yerinin üzeri basık kubbelerle örtülüdür İbadet mekânını üzerini örten kubbe tromplu olup dıştan bir kasnak üzerine oturtulmuştur Mihrap nişinde bezeme elemanları görülmemektedir İçerisindeki kalem işleri son dönemde yapılmıştır
Caminin yanında, son cemaat yerinin duvar uzantılarına bitişik olarak kare kaideli kesme taştan yuvarlak gövdeli tek şerefeli bir minaresi vardır
Mersin Silifke ilçesinde, Roma döneminde yapılmış olan köprünün karşısında bulunan bu cami, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır Kitabesi bulunmamakla beraber XII Yüzyıl eseridir İlçe merkezinde oluşundan ötürü de Merkez Camisi ismi ile tanınmaktadır
Cami kesme taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri kubbe ile örtülmüştür Caminin önünde altı bölümlü taş payelerin birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlandığı bir son cemaat yeri bulunmaktadır Son cemaat yeri sonraki dönemlerde onarım geçirmiş ve üzeri çatı ile örtülmüştür Caminin içerisinde mihrap yuvarlak bir niş şeklinde olup bezeme yönünden bir özellik taşımamaktadır İbadet mekânını örten kubbe pandantiflidir
Yanındaki kesme taştan kaide üzerine oturtulmuş yuvarlak gövdeli minaresi tek şerefelidir
Mersin Silifke ilçesinde bulunan bu camiyi Sultan Mehmet Reşat döneminde, Nüzhet Paşa 1912 yılında yaptırmıştır
Caminin önündeki son cemaat yeri sundurma şeklinde olup ahşap çatısını destekleyen sütunlar ve korinth üslubundaki sütunları çevredeki antik yapılardan derlenmiştir
Mersin Tarsus ilçesinde Cami-i Nur Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Ramazanoğullarından Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey 1579 yılında yaptırmıştır
Cami, St Piyer Kilisesi’nin temel ve kalıntıları üzerine yapılmıştır Kesme taştan 47 00x13 00 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır Kuzey, doğu ve batısında 14 baklava başlıklı mermer sütunun taşıdığı bir revak dizisi bulunmaktadır Avlunun beş kapısı vardır ve taş levhalarla kaplı olup, ortasında h 1323 (1905) tarihli onarım kitabesi bulunan bir şadırvanı vardır
Caminin kuzey yönünden ibadet mekânına avludan görkemli bir kapı ile girilmektedir Avlu kapısı beyaz mermerden yuvarlak kemerlidir Giriş kapısı Memluklu özelliklerini yansıtan siyah-beyaz mermerlerle kaplıdır
İbadet mekânı merkezi bir kubbe ile örtülüdür Kubbeyi taşıyan tropların oturduğu sütunlar yarı sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır Yarım yuvarlak niş şeklindeki minberi, mihrabı ve müezzin mahfili mermerden yapılmıştır Yanındaki taş kaide üzerine köfeki taşından yuvarlak ve tek şerefeli minaresi bulunmaktadır Avludaki üzeri çatılı şadırvan XX yüzyılın sonlarına doğru yenilenmiştir
Caminin doğusunda ve ayrı bir mekânda Hz Şit ve Lokman peygamberlerin makamları ve Abbasi Halifesi Memun’un mezarı bulunmaktadır Abbasi Halifesi Memun Adana Pozantı’da 833 yılında ölmüştür
Eski Cami (Tarsus)
Mersin Tarsus ilçesinde bulunan St Paul kilisesini 1415 yılında Ramazanoğlu Ahmet Bey onarmış ve camiye çevrilmiştir
Makamı Şerif Camisi (Tarsus)
Mersin Tarsus ilçesinde, Kubad Paşa Medresesi’nin yanında bulunan camiye Makam Camisi de denilmektedir Cami 1857 yılında yapılmış, sonraki dönemlerde yeni eklerle genişletilmiştir
Caminin ilk yapımına ait bölümüne üç basamakla inilmektedir Üç kapısı olan cami kare planlı olup üzeri basık bir kubbe ile örtülmüştür Mihrap yuvarlak bir niş şeklinde sade bir görünümü vardır
Cami içerisinde Daniell Peygamberin mezarı bulunmaktadır Daniel Peygamber Babil Kralı II Nebukadnesar (İ Ö 605-562) zamanında yaşamış, Yahudileri Babil esaretinden ilmi ve kehanetleriyle kurtarmış bir peygamberdir Yaygın bir söylentiye göre Babil Kralı rüyasında İsrailoğulları’ndan gelecek bir erkek çocuğun kendi tahtını sarsacağını bildirmesi üzerine İsrailoğulların’dan doğan erkek çocukların öldürülmesini emretmiştir
Bu nedenle Daniel Peygamber doğunca, Kral onu dağ başında bir mağaraya bıraktırmıştır Mağarada bir erkek ve bir dişi aslan tarafından büyütülen Daniel, delikanlı olunca kavminin arasına karışmıştır
Tarsus'da yoğun bir kıtlığın yaşandığı dönemde şehre davet edilen Daniel Peygamber'in gelmesiyle birlikte bolluk olmuştur Bu nedenle Daniel Peygamber Babil'e geri gönderilmemiş, ölünce de Tarsus'ta şimdiki Makam Camisi’nin bulunduğu yere gömülmüştür
Hz Ömer’in 17 yılında Tarsus’u ele geçirmesinden sonra Daniel Peygamber’in mezarı açılmış ve büyük bir lahit içerisinde altın iplikle dokunmuş kumaşa sarılı uzun boylu bir ceset görülmüştür Başından geçen maceraların sembolü olarak parmağındaki yüzüğün taşında biri erkek olan diğeri dişi iki aslanın arasında genç bir çocuk işlenmiştir
Cesedin Yahudiler tarafından çalınmaması için, Hz Ömer’in emri üzerine önceki yerine derin bir şekilde mezarı yeniden kazılmış ve üzerinden de Berdan Nehri’nden gelen ufak bir çayın suyu geçirilerek hiç kimsenin mezara el sürmemesi sağlanmıştır Böylece mezar emniyete alınmıştır
Nitekim caminin son tamiratı sırasında çok derinlerde caminin arka ve alt kısmında suyun giriş yerinde gayet kalın ve muntazam mazgal demirleri çıkmıştır Daniel Peygamberin cesedi, bu mazgallardan geçen suyun çok aşağısında bulunmaktadır
Bilali Habeşi Mescidi (Tarsus)
Mersin Tarsus ilçesinde bulunan Bilali Habeşi Mescidi’nin yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir Mescide bu ismin verilmesinin nedeni de Bilali Habeşi’nin Arapların Tarsus’u ele geçirmeleri sırasında burada Ezan okumasından kaynaklanmaktadır
Mescidin mimari yönde herhangi bir özelliği bulunmamaktadır
|
|
|