Burdurlu Ünlülerimiz |
08-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Burdurlu ÜnlülerimizBurdurlu Ünlülerimiz PROFDRİBRAHİM KAFESOĞLU 1914 Yılında Burdur İli Tefenni ilçesi Yokuş Mah’sinde doğan Halil İbrahim’in, babası Kafeslerden Recep Bey, annesi Hatice Hanım’dır Babası Kafkas cepesinde şehit olunca annesi ile Halil İbrahim’i dedesi Hacı Mehmet Bey (Mehmet TOKMAKER) himayesine aldı Okul çağına gelince ilkokula başladı Başarılı olmasına rağmen, fiziki gelişmesi yeterli olmadığından ilk yıl sınıfta kaldı Diğer sınıfları başarıyla geçerek hocası Emin Bey’in tavsiyesiyle “ İzmir Muallim Mektebi’ne” gitti (1926) Buradaki masraflarının bir kısmını dedesi, bir kısmını da amcası Hüseyin Bey karşıladı 1932 yılında İzmir Muallim Mektebini başarıyla bitirince, Afyon ‘da öğretmenliğe başladı 1934 yılında soyadı kanunu ile, “Çağatay” soyadını aldı Üç yıl kadar öğretmenlik yaptıktan sonra 1936 yılında Ankara “Gazi Yüksek Öğretmen Okulu” bursunu kazanarak,Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde öğrenime başladı Bilhassa “Hunlar Devri” başta olmak üzere “Eski Türk Tarihi” tahsil eden Halil İbrahim, Prof Dr LRasoyn, Prof Dr Fuat KÖPRÜLÜ, Prof Dr Abdülkadir İNAN’dan dersler aldı 1940 yılında aynı fakülte “İlmi Yardımcı” ünvanıyla araştırma hayatına başladı 1941 yılında 2 Dünya Savaşının çıkmasıyla Askere çağırıldı 1942 ‘de ÇAĞATAY soyadını “KAFESOĞLU” olarak değiştirdi 1943 yılında askerlik sonrası, hocalarının tavsiyesiyle Türk Tarihi ve Kültürü üzerine doktora yapmak üzere Devlet tarafından Macaristan’a, Budapeşte Üniversitesi’ne gönderildi AAlföldi, GyNebeth, LLigeti gibi ünlü Türküyatçılar’dan dersler aldı 2 Dünya Savaşı devam ettiğinden, Macaristan’ın Komünizmin pençesine düşümüne şahit oldu1945 Nisan’ında Yurda dönüşünde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde çalışmaya başladı Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde “Orta Çağ Tarihi Kürsüsü Asistanı “ olarak tayin oldu 1946 Yılında hemşehrisi Müzeyyen Hanım’la evlendi 1949’da Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah hakkındaki doktora tezi ile ‘Doktor’ payesini aldı 1953’te Harzemşahlar Devleti Tarihi adlı eseriyle “Doçent’ oldu 1957 Yılında Erzurum’a Atatürk Üniversitesi açılınca ilk dersi verdi, 1959’da Profesörlüğüne yükseldi Tekrar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Umumi Türk Tarihi Kürsüsü'ne atandı 1965 yılında Kültür Ocağı Başkanı,İstanbul Milliyetçi Öğretmenler Birliği Başkanı oldu Birinci Milliyetçiler Büyük Kurultayını topladı ve başkanlığını yaptı 1969 da 2 Milliyetçiler İlmi Semineri'ni yönetti Türkiye Milli Vakfı“ Türk Milli Kültürüne hizmet şeref armağanı” aldı 1970 yılında,AZeki Velidi Togan’ın vefatı ile Türk Tarihi Küssüsüne Başkan oldu 1983 yılı Ocak ayında yaş hattinden emekli olana kadar bu görevi sürdürdü Aydınlar”Ocağı “ nı kurarak ilk başkanı oldu 1971 yılında yüksek öğretmen okulu müdürlüğüne getirildi Malazgirt Meydan Muharebesi’nin900 yılı kutlamalarına katılmak, seminer vermek üzere Van’a gitti 1974’te Sofya’da Türkiye-Bulgaristan Kültür ilişkileri konseyinde Milli Eğitim Bakanlığı adına katıldı 1976’da Altan DELİORMAN ile birlikte lise 1 ve lise 2 tarih ders kitaplarını yazdı 17 Ağustos 1984 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonunda vefat etti Cumhur (1947), Fatma GÜLNUR(1953) VE Mehmet CELALETTİN (1959) adlarında üç çocuğu olan İbrahim KAFESOĞLU, İslam Ansiklopedisi’nde pek çok madde bellekten, Boğaziçi, Türk Kültürü Dergilerinde 300 civarında makale ve pek çok kitap bıraktı Macarca, Fransızca, Almanca, İngilizce'yi 60 yaşında öğrendi Arapça, Farsça ve Osmanlıca biliyordu Gazeteci – Yazar İsa KAYACAN Hasan Hüseyin ile Güldali’nin çocukları ve 4 erkek kardeşin en küçüğü olarak, 10091943 tarihinde Burdur- Tefenni- Ece Köyü’nde doğdu İlkokulu köyünde, ortaokulu Tefenni’de okudu Liseyi Ankara’da bitirdi Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünden mezun oldu İlk şiiri Nisan 1956’da, ilk yazısı 24011961’de yayınlandı Tercüman, Zafer, Son Havadis, Adalet, Tasvir, Yenigün, Hür Anadolu, Yeni Tanin, Gündem, Bugün, Orta Doğu, Hergün, Başkent, Ankara Ticaret Gazeteleri başta olmak üzere, değişik gazetelerde çalıştı Bugün kapanmış olan Anadolu Gazeteleri dahil 2 bin 850’nin üzerinde gazete ve dergide 12 bin 800 dolayında makalesi yayınlandı 34 bin 340 kitap, dergi, gazete, tanıtımı yaptı Pek çok gazetenin yazı kadrosunda yer aldı Burdur Gazetesi’nin Ankara Temsilciliğini yaptı İsa Kayacan imzası dışında, Mehmet İsa, ÇEse Moralıoğlu, İshak Tefennili, Mehmet İsa Kayaoğlu, Can Kaya, Çiloğlu ve Kaya Burdurlugil imzalarıyla da yazıları vardı Hakkında, Hürriyet ve Son Havadis Gazetelerinde pek çok haber ve yorum yer aldı Gazetelerdeki baş yazılarıyla dikkat çeken İsa Kayacan, 100 kitabı olan “Orta Asya Türk Cumhuriyetleri”yle” Dalya” dedi Şiirden hikayeye, denemeden romana, radyo oyunundan film senaryosuna, röportajdan masala, folklordan incelemeye, kooperatifçilikten antolojiye kadar 5’i kamu kuruluşlarının yayınları arasında çıkan 113 ayrı kitapla, aylık “Ece” adlı sanat dergisini 28 sayı yayınladı “Ece Haber Ajansı’nın deneme yayınlarını gerçekleştirdi “İsa Kayacan Yazı Ofisi’ni kurup, faaliyetini sürdürdü Pek çok kitabının genişletilmiş 2 baskısı yapıldı Kitaplarının bazıları Milli Eğitim Bakanlığı’nın Tebliğler Dergisi’nde, okullarda öğretmen ve öğrencilere tavsiye edildi Kayacan, görevli ve davetli olarak FAlmanya,Belçika,Hollanda, İtalya ve Fransa’ya gitti Türkiye’nin gıda ve malzeme yardımı yaptığı Somali’ye gazetecilerle birlikte giderek, incelemelerde bulundu ve tesbitlerini “Samoli’de Gördüklerim” adıyla bir kitapta topladı İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü’nde basında sorumlu genel sekreter yardımcısı olarak çalıştı Başbakanlık, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde Anadolu Basını Şefi ve bu Genel Müdürlükçe yayınlanan “Anadolu ‘nun Sesi “ ve “ Türk Haber Ankara “ Gazetelerinde Haber Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı Ayrıca Ankara’da aylık yayınlanan haber ve yorum dergisi ” Türkay’ın “ Genel Yayın Yönetmenliğini yürüttü TRT’de Program-Belgesel ve Genel Müdür Danışmanlığı yaptı TRT-Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda 15 günde bir yayınlanan Cumartesi ‘den Cumartesi’ye adlı programın “sayfa sayfa Anadolu Basını” köşesini hazırlayıp, sundu Bazı araştırma ve yazıları TRT’de yabancı dillerde yayınlandı Anadolu’daki gazete, radyo ve televizyonlarda “İsa Kayacan “ konulu açık oturumlar düzenlendi Orman Bakanlığı’nda (Hasan Ekici,Prof,DR Sebahattin Özbek dönemlerinde)Basın Danışmanlığı,Şube Müdürlüğü, Bakanlık Müşavirliği yaptı Devlet Bakanı Mustafa Çiloğlu, Devlet Bakanı ile Sanayi Ticaret Bakanı Baki Ataç’la, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Coşkun Kırca ve Devlet Bakanı ile Orman Bakanı Halit Dağlı ve Devlet Bakanı Mehmet Batallı başta olmak üzere 11 ayrı Bakanın Basın Danışmanlığı Görevini yürüttü Takdirnameler aldı 6 ciltlik “İçimizden Biri Baki Ataç”, 5 ciltlik”Çukurova’da Halit Dağlı”, 5 ciltlik”Gaziantep’ten Mehmet Batallı’yı yayınladı Çeşitli kuruluşlardan 27 plaket, 41 onur, şeref, teşekkür ve takdir belgesi, ayrıca “Basında 25 yılın Şeref Ödülü, 3 kez MPM Verimliliğe Katkı Ödülü”yle “Türk Folkloruna Hizmet Ödülü” aldı Bakanlıklar arası “En Çalışkan ve Başarılı Basın Danışmanı”, Anadolu Basını’nın “Fahri Hemşehrisi” ve 4 kez “Yılın Yazarı” seçildi İçişleri Bakanlığı’yla GÜ İletişim Fakültesi Dekanlığı’nın, Valiliklerin Basın ve Halkla İlişkileri Müdürleri için ortaklaşa düzenledikleri seminerlerde ve değişik kuruluşlarda Gazetecilik, Anadolu Basını, Habercilik, Basın ve Halkla İlişkilerle ilgili konferans ve dersler verdi Cumhuriyetimizin 75 Yılı çerçevesinde, Basın –Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Koordinatörlüğünde gerçekleştirilen, Cumhuriyet Dönemi Basın Tarihinin anlatıldığı “Kalemin Gücü” adlı belgeselin danışmanlığını yaptı Yayın yoluyla hizmetleri nedeniyle, Burdur-Merkezde, Belediye Meclisinin 862000 tarih ve 2000/31 sayılı kararıyla, Fevzi Çakmak Mahallesindeki bir caddeye “İsa Kayacan Caddesi” , Tefenni Belediye Meclisinin 662000 tarih ve 16 sayılı kararıyla da, Pazar Mahallesindeki Atatürk Caddesine bağlı olan yola “İsa Kayacan Sokağı “adı verildi Sürekli basın kartı sahibi, Merkezi Ankara’da Bulunan Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türk Kooperatifçilik Kurumu ve İLESAM ile pek çok kuruluşun üyesi, Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olan, Gazeteci-Yazar ve Şair İsa Kayacan evli ve üç çocuk babası AHMET YAMACI : Tefenni ‘de 1926 yılında doğmuştur Bütün ailesi musiki meraklısıdır Doğduğu günden itibaren devamlı suretle müzikle uğraşmıştır İlk tahsilini Tefenni’de , orta ve lise öğrenimini Isparta/Gönen öğretmen okulunda yapmıştır Daha okulda iken 1944 yılında Ankara radyosuna sanatçı olarak girmiştir Askerlikte de müzikle uğraşmış 1954 yılında İstanbul Radyo Evi Yurttan Sesler radyosu şefliğine atanmıştır TRT Bilimsel Araştırma repartuvar kurulu üyeliğinde bulunmuştur 1000’den fazla türkü ve oyun havası derlemesi vardır Türk Filmlerinin de bazılarının da müziklerini yapmıştır Dünya ödülü kazanan “Susuz Yaz” filmi bunların başında gelir Türkiye’nin bütün vilayetlerini dolaşmış ve halk türküleri ses sanatçısı Fatma Türkan YAMACI ile evli olup, 2 çocuk babasıdır İstanbul’da vefat etmiştir MUSTAFA KARA (HÖYÜKLÜ ARAP) : Tefenni Höyük Köyünde 1926 yılında doğmuştur Üç yıllık ilkokulu bitirmiş yarım kalan ilkokul öğrenimini, Askerde Jandarma okulunda tamamlamıştır Ailesinde atadan kalma müzisyenlik olduğundan babasının yanında 1943-1945 yılları arasında çalışarak şimdiki kullanmakta olduğu estrumanları öğrenmiştir Kendisine; mahalli düğünlerde arkadaşlar arasındaki eğlentilerde ve ekip çalışmalarında daha iyi yetişmesini sağlamıştır Sanatçı; 1958 yılında TRT Antalya Radyosu ’sunda açılan sınava katılmış ve mahalli sanatçı olarak çalışmıştır Ayrıca 1977 yılında da TRT Antalya Radyosun ’da açılan sınavı tekrar kazanarak Tefennili mahalli sanatçı olarak bant yayını yapılmış ve Burdur Aziziye Mili oyun ekibi ile çalışmalar yaparak Gaziantep Festivaline, Afyon Dazkırı Mili Oyun Ekibi ile Afyon Kurtuluş Festivaline, Tefenni Halk Eğitim Müdürlüğünün Burdur İnsuyu Festivaline katılarak birincilik ödülleri kazanmıştır Kendisine ait 15 eseri vardır Bunlardan bazı örnekler; Uzun Hava (Atlarım kişneşir TufanDağında ) Boğaz Havası(Gine öttü bizim dağın guguku) Kıvrak oyun havası(Salınıp karşıma çıkarsın) UZUN HAVA Atlarım kişneşir Tufan Dağında Gine dağlara dolanda geçinin önü Ötmüyor bülbüller gariplerin başında Takmışlar boyunu kıldıran çanı Şu Kadir Gecesi bayram ayında Var mıdır dostlarım bu dünyanın sonu Zalim gurbet var ömrümü yok ettiAhirde ölüm olduktan geri Yukarıda yazılı uzun hava, boğaz havası ve oyun havalarını yöre folklörüne uyarlamış, böylece yöre müziğine katkıda bulunmuş ve TRT’de yayınlananları vardır Bir oğluna davul ve bağlama çalmasını öğretmiş, ayrıca çevrede 4 çırak yetiştirerek yöreye kendisinden başka 5 mahalli sanatçı kazandırmıştır Yine de sanatını gizli tutmayıp, ses ve saz yönünden öğrenci yetiştirmeye devam etmiştir Araştırma ve derlemeleri vardır Bunlara TRT’de bulunan Tefennili Ahmet YAMACI ve Denizlili Özay GÖNLÜM’le işbirliği yaparak TRT’den yayınlanmasını sağlamıştır MEHMET TURGUT (PASKAL MEHMET) : Tefenni Höyük Köyünde 1330 yılında doğmuştur İlkokul öğrenimini Tefenni İlkokulunda okumuştur Atadan kalma müzisyenlik ailede bulunduğundan, babasından okuyuculuğu öğrenmiş, halen bu sanatı sürdürmektedir Yalnız babasından öğrendiğiyle kalmamış, Tefenni’ye gelip/giden sanatçılarla temas kurmuş ve mahalli sanatçılarla işbirliği yaparak kendisini daha iyi yetiştirme çabası sarfetmiştir 1977 yılında TRT Antalya Radyosu'nun mahalli sanatçı sınavına katılarak kazanmış ve TRT’de bant yayını ve canlı yayını yapılmıştır Ayrıca Burdur İnsuyu Festivaline Tefennili mahalli ses sanatçısı olarak katılmış, halkın takdirini kazanmış ve komisyon üyesi olarak görevli bulunmuştur Kendisine ait 4 eseri vardır; Uzun hava (Vay benim evlerim, vay benim yurdum) (İstanbul’dan tel vurdular Konya’ya ) (Çam içine allı bayrak diktiler) (Karga galem ile yazı yazarım) UZUN HAVA Vay benim evlerim, vay benim yurdum Bende kendime böyle olmaz derdim Uçurdum yavruyu Bursa’da buldum Bursa’nın güzeli çokmuş eğlendim kaldım Yukarıda yazılı olan uzun havaları yöre folklorüne uyarlayarak yöre müziğine katkıda bulunmuştur Halen Tefenni'de yerel ses ve saz sanatçısı olarak yaşamıştır Sanatını gençlere aşılamada halen gayret sarfetmektedir Araştırma ve derlemeleri vardır Bunların TRT’de bulunan Burdurlu Hamit Çine ile işbirliği yaparak TRT’de yayınlanmasını sağlamıştır Herhangi bir estroman çalmamakla beraber sesi yönünden Tefenni ve yöresinde sevilen, sayılan, takdir edilen bir sanatçı olarak tanınır Evli 2 çocuk babasıdır 1998 yılında vefat etmiştir OSMAN ERYILMAZ : Tefeni Çaylı köyünde 1935 yılında doğmuştur İlkokul öğrenimini Çaylı Köyü ilkokulunda tamamlamıştır Sanata 1949-1950 yıllarında Yeşilköylü Bekir GÜREL ve Mehmet Ali GÜREL’den öğrenmiş Bu sanat ailesine dededen kalmadır Çevredeki düğünlerde ve arkadaşları arasındaki eğlentilerde çalarak kendisini yetiştirmiştir Sanatçı 1963 yılında TRT Antalya Radyosu ’da açılan sınavı kazanarak Tefennili bir mahalli sanatçı ve bağlama sanatçısı olarak 3 yıl çalışmıştır Ayrıca 1979 yılından buyana İnsuyu Festivali komisyon üyesi olarak görevli bulunmaktadır Kendisine ait 3 eser bulunmaktadırSarı Zeybek türünden oyun havası olarak: ( Budarım bağlar budarım) Uzun Hava olarak: ( Denizin dibinde sümbülü bağlar) ( Kulak verdim dört köşeye dinledim) BUDARIM DAĞLAR BUDARIM Budarım dağlar budarım Fesliğen ektim yalıya Dalında bülbül güderim Kurudu döndü çalıya Kız seni ben alırda giderim Ben varmam senin gibi deliye Eğdirmiş yar dallarını NAKARAT Sıvamış ak kollarını Yukarıda belirtilen oyun uzun havaları yöre folklörüne uyarlayarak yöre müziğine katkıda bulunmuş, TRT ‘de yayınlanmıştır Bunların dışında kendi çocuğu olan 2 oğluna bağlama, davul, zurna, cura çalmasını öğretmiş, bulunmakla birlikte yöreye kendinden başka 2 sanatçı kazandırmıştır Çocuklarının dışında da ses ve saz yönünde öğrenci yetiştirmektedir Oğullarını ve yetiştirmekte olduğu öğrencilerini TRT imtihanlarına koyarak dahi iyi birer sanatçı olmaları için gayret etmektedir Araştırma ve derlemeleri vardır Bunları yayınlamada TRT sanatçısı Tefennili Ahmet Yamacı'nın yardım ve desteğini görmüştür Sanatçı; Davul Zurna, bağlama, saz, cura, kabak kemane, kaval ve sipsi gibi enstrumanları bulunmaktadır Tefenni Çaylı Köyünde ikamet etmektedir AHMET ALİ SELÇUK Tefenni Hasanpaşa Köyünde 1944 yılında doğmuştur İlkokul öğrenimini Hasanpaşa ilkokulunda tamamlamıştır Ailesi Tefennili Ahmet Yamacılar ailesinden olması münasebetiyle, Müzisyenlik kendilerine oradan intikal etmiştir Bu sanata ; 1960-1965 yılları arasında Höyüklü Mustafa Kara ’dan öğrenmiştir Çevredeki düğünlerde ve arkadaşları ile oturak alemlerinde çalıp söyleyerek kendisini yetiştirmiştir TRT Antalya Raryosu ’nda 1980 yılında yapılan sınavı kazanarak Tefennili bağlamacı ve mahalli sanatçı olarak bant yayını yapılmıştır 1980 yılında Burdur İnsuyu Festivaline katılarak Tefennili Mahalli Sanatçı olarak birincilik ödülü kazanmıştır Kendisine ait 4 eseri bulunmaktadır, Türkü: (Şu ay deresi) Uzun Hava: (Bahçesine girdim bir gül aldım fidandan) (Çoşkun dağlar kurukütük getirir) (Gövezidir bizim dağlar gövezi) ŞU AYDERESİ Şu ayderesini nasıl geçmeli Şu ayderesini duman bürüdü Tekeyi gitmek için yolmu seçmeli Köylülerim kol kol oldu yürüdü Devlet izin vermiş vaz mı geçmeli Ciğerim mos mor oldu yürüdü Ağlasın, ağlasın anam ağlasınNAKARATNAKARAT Anamdan gayrisi yalan ağlasın Şu ayderesin de ötüşür keklik Kıratları başucunda nöbetçi diktik Kimseler duymadan yedigün yattık NAKARAT Yukarıda belirtilen türkü, uzun havaları yöre folklorüne uyarlayarak yöre müziğine katkıda bulunmuştur Bunların dışında 2 oğluna davul, zurna, bağlama , saz ve cura çalmasını öğreterek yöreye kendisinden başka 2 sanatçı kazandırmıştırOğullarından başka ses ve saz yönünden öğrenci yetiştirmiş, oğullarına ve öğrencilerine de iyi bir sanatçı olmaları açısından TRT imtihanlarına hazırlama çalışmalarını sürdürmektedir Araştırma ve derlemeleri vardır Davul, zurna, bağlama, saz ve cura gibi enstumanları kullanmaktadır Tefenni Hasanpaşa Kasabasında ikamet etmektedir NİYAZİ BİRŞEN Van’da 1324 (1908) yılında doğmuş, küçük yaşta 1914 yılında Rus ve Ermeni harplerinde ailesi ile birlikte Tefenni’ye göç ederek yerleşmiştir Okul hayatı yıllarında 14 yaşında gözlerini kaybetmiştir Öğrenimini tamamlayamamıştır Müzisyenliği gözleri kapalı olduğundan kendi kendini yetiştirmiştir Tiyatro sanatına da ilgi duymuş, yurt içinde ve yurt dışında Suriye ve İran’da gösteriler sunmuşlardır Türk Sanat ve Türk Halk müziği dallarında varsa da bunları kimseye vermemiştir Araştırma ve derlemeleri vardır Türk sanat ve Türk halk müziği enstrumanların dan, tambur, cümbüş, ud, keman, akardiyon, bağlama, saz, cura ve darbuka gibi enstrumanları kullanabilmiştir 1985 yılında Tefenni ilçesinde vefat etmiştir |
|