Göltürkbükü Tarihçesi/Resimleri

Ö XI Yy'da Karyalılar'ın Arpolis Oymağı'nca kurulduğu sanılmaktadır Heredot'a göre, Halikarnossos, İÖ VII Yy'da Dorlar'ın kurduğu ve 6 kentten oluşan "Heksapolis Birliği" içinde idi Ancak Apollon onuruna düzenlenen yarışmayı kazanan Halikarnossoslu birinin aldığı ödülü tapınakta bırakmayıp evine götürmesi sonucu Halikarnossos, bu birlikten çıkarılmış Bundan sonra birlik Heksopolis yerine Pentopolis diye anılır İÖ 550'de kentte Lidya Kralı Kroissos egemendi İÖ 546'da Lidya Devleti tarih sahnesinden silinince, Karyalı'lar da öbür Kavimler gibi Pers egemenliğini tanımak zorunda kaldılar



İÖ 468'de Attika-Delos deniz Birliği'nin üyesi olan Halikarnossos, İÖ 430'dan sonra yeniden Pers egemenliğine geçti ve yerel Perslerce yönetilmeye başlandı Mausolos (İÖ 377-351) zamanında Mylasa'daki (Milas) başkent Halikarnoss'a taşındı Nitekim, kentin tepesinde ünlü Karya Kralı Mausolos'un sarayı vardı Ayrıca Dünya'nın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Mausolos'un ölümünden sonra karısı Artemis tarafından yaptırılmıştır
Tüm Karya kentlerinin tersine, Mekodan istilasına karşı direnen Halikarnossos, Mısır'daki Lagos Hanedanı'nın donanmasına üs oldu İÖ 192'Roma'nın bir uydusu durumuna geldi ve İÖ 189'da Rodos denizcilerinin, İÖ 88'de çok kısa bir süre, Pantos Kralı Mithridates'in eline geçti Halikarnossos, Roma döneminde Asia Eyaleti içinde yer aldı XII Yy'ın ikinci yarısında Menteşe Beyliği'nin eline geçen yöre, 1415'de Rodos'un Aziz John Şövalyeleri tarafından yönetilmiştir 1952'de Kanuni Sultan Süleyman, Rodos Adasıyla birlikte Bodrum'u da ele geçirdi Bodrum 1866'da kaza oldu
Gölköy ve Türkbükü köyleri birleşerek 18 Nisan 1999 seçimlerinde GÖLTÜRKBÜKÜ BELEDİYESİ olarak yeni belediyelik olmuştur Gölköy'ün mitolojik adı Karianda'dır Karyalı'lar döneminin bağcılık ve şarapçılık ile ön plandaki sahil yeridir Türkbükü ise antik Madnasa adıyla anılan köydürTürklerden önce Rum köy olan ve Rum bükü adıyla anılan köyün geçim kaynağı balıkçılıktır Türklerin eline geçmesiyle Türkbükü adını almıştır
İKLİM

Yörede Akdeniz iklimi egemendir Uzun bir yaz dönemi (7-8 ay) yaşanır
Sıcaklık hiçbir zaman 5 derecenin altına düşmez Temmuz-Ağustos ayları çok sıcak, kurak ve kalabalık geçer
Bodrum'u sevenler "sarı yaz" adı verilen Eylül Ekim aylarını tercih eder "sarı yaz" da deniz suyu biraz ılınmış, aşırı sıcaklar azalmış Halikarnas Balıkçısı'nın deyimi ile "insan boyu" dengelenmiştir Bodrum'da doğanın en güzel olduğu aylar ise Ocak-Nisan arasıdır Bu aylarda bitki örtüsü çok zengindir
COĞRAFİ KONUM VE DOĞAL YAPI

Göltürkbükü Beldesi Muğla İline bağlı Bodrum ilçesi sınırları içinde yarımadanın kuzeyinde yer alır Kuzeyinde ve doğusunda Ege Denizi (Mandalya Körfezi), batısında Göndoğan
ilçesi, güneydoğusunda Torba ile sınırlıdır Göltürkbükü yüzölçümü 580000
m2'dir Gölköy'ün doğusu ve güneyi yarım adanın tek ormanlık bölgesidir Diğer yöreler makiliktir Yörede narenciye özellikle satsuma (Rize mandalini) yetiştirilir Bunun yanında yemiş, badem, zeytincilik yapılmaktadır Gölköy'ün en büyük özelliği palmiye ağaçlarıdır
SOSYAL KONUM

Göl Türkbükü köylerinin birleşmesinden oluşan Göltürkbükü Belediyesi toplam nüfusu 3250 olup yaz aylarında ortalama 12000 nüfusa ulaşmaktadır
Göltürkbükü'nde sağlık ebesi bulunmakta, sağlık ocağı yapımına devam edilmekte olup en kısa sürede hizmete açılacaktır Belde şu an için sağlık hizmetlerinin Bodrum'daki hastanelerden sağlamaktadır Yörede eğitimi sağlayan iki adet ilköğretim ilkokulu bulunmakta diğer eğitim konularında ilçe merkezinden yararlanılmaktadır
EKONOMİ VE TURİZM

1960‘lara değin, Muğla ilinin kıyı şeridindeki tüm ilçeler gibi Bodrum’da büyük merkezleri ile bağlantılı çok sınırlıydı Çok eskiden beri liman kenti olan Bodrum dış dünya ile ilişkileri hep deniz yolu ile, kurulmuştu Ticari ilişkileri Osmanlı İmparatorluğu’dan ayrılana değin Rodos’la idi
Cumhuriyet döneminde İstanbul-İskenderun seferini yapan gemiler Muğla’nın kıyı limanlarına uğrardı
Yörede tarım, balıkçılık ve süngercilik ile ekonomisini sağlayan halk; ulaşımın gelişmesi sonucu turizmin büyük bir gelir kaynağı olduğunu görmüş bu alanda yoğunlaşmıştır
Bakanlıklar arası Turizm Komitesi’nin, 1970’lerin başında, Bodrum ilçesini birinci derecede öncelikli turistik bölge ilan etmesi yurt çapında tanınmasını sağlamıştır
1970’lerin sonunda ve 1980’lerin başında ortaya çıkan iki yeni etken, yörenin dış turizme açılmasında büyük rol oynamıştır Bunlardan biri Akdeniz’de çok yaygın olan yat turizmi, ikincisi de, Bodrum Havaalanı’nın hizmete girişidir

Türkbükü ve Gölköy’ün sahil kesimlerinde otel, motel, disko, bar ve lokanta türü tesisler her geçen gün artmaktadır Bu tesislere paralel sahillerden içeriye doğru gidildikçe ikinci konut yatırımları hızlı bir artış göstermektedir

Göltürkbükü beldesi ortalama 4000 yatak kapasitesiyle turizme hizmet vermektedir
GÖL VE PALMİYELER

Gölköy’ün adını göl ve etrafındaki palmiyeler yörenin en doğal özelliğidir Koruma altına alınan bölge milli park olması için çalışmalar yapılmaktadır Doğal olarak bulunan Palmiye (Palmea) familyasından bir hurma (Phoneix) türü olan ağaçların en büyük özelliği yanmamasıdır Dünya Literatürüne geçen; Girit’te ve ülkemizde de Datça yarımadası ve Finike Körfezi’nde yetişen Palmiyelerin özelliği kötü bir tesadüf sonucu öğrenilmiştir Bu gerçeğe 1993 yılının Temmuz ayında çıkan yangın sonucu hurmalar üzerinde inceleme yapmaya gelen Prof Dr Melih Boydak saptamıştır Hurmalar genelde kuvvetli gövde kök sürgünleri ile kendilerini yenileme yeteneğine sahiptir
KÜLTÜREL FAALİYETLER

Göltürkbükü Beldesi her branştan tanınmış birçok Türk sanatçısının bir araya geldiği, tatil için seçtiği ve yerleştiği mekandır
Türkbükü’nde 1994 Eylül’ünden sonra kendi film ve sanat şölenini düzenleyen ilk ve tek köy olması ile de ün kazanmıştır
“Türkbükü Sanat Şöleni”nin de film gösterilerinin yanında resim ve heykel sergileri, oda defileleri, folklor-dans gösterileri, konserler gerçekleşmektedir
Spor’da da iddialı olan belde1992 yılında Gölköy Spor’u kurmuştur
Gölköy Spor başarılı maçlarıyla bu gün birinci amatör kümede oynamaktadır
KAYA MEZARLARI

Eskiden Antik Likya Madnasa şehri olarak bilinen Türkbükü köyü tepelerinde fazla sayıda kalıntı bulunmaktadır Görünüş itibarı ile oyuk kayalar odalar şeklinde birbirine geçilebilir şekilde yapılmış taşlık bir arazide bulunan Kaya Mezarları bu gün boş bir kalıntı olarak bulunmaktadır
Ayrıca çevrede yarım düzineye yakın sarnıç eski dönemlerin eseri olarak bu güne gelebilmiştir