Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coğrafi, coğrafyasızonguldak, yapısı, zonguldak

Zonguldak Coğrafyası-Zonguldak Coğrafi Yapısı

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zonguldak Coğrafyası-Zonguldak Coğrafi Yapısı



COĞRAFİ YAPI


Zonguldak, Batı Karadeniz Bölgesi�nde, Karadeniz�e batı ve kuzeyden kıyısı olan bir ildir 3481 km²lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının binde altısını kaplar Karadeniz kıyılarından başlayan il toprakları, kuzeydenden Karadeniz, kuzeydoğudan Bartın, doğudan Karabük, güneyden Bolu, batıda Düzce illeriyle çevrilidir


Zonguldak yönetsel anlamda Merkez İlçe, Alaplı, Çaycuma, Devrek, Gökçebey ve KdzEreğli ilçelerinden oluşmuştur


YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ


Zonguldak ili çok engebeli bir arazi yapısına sahip olup; il alanının % 56�sı dağlarla, % 31�i platolarla ve % 13�ü ovalarla kaplıdır


Akarsu vadileriyle yer yer derin bir biçimde parçalanmış olan il toprakları orta yükseklikteki dağlık alanlardan oluşur


Bol yağışlı bir iklime sahip olan Zonguldak, yerüstü su kaynakları bakımından oldukça zengindir İlde Filyos Çayı dışında büyük akarsu olmamakla birlikte, çok sayıda akarsu vardır Bu akarsular, il alanının sık bir vadi ağıyla parçalamıştır


Dağlar

Ağırlıklı yeryüzü şekillerini oluşturan dağlar; kuzey kesimlerinde 1000 metreyi bulmazken, orta kesimlerde 1200 metreyi aşmakta, güneyde ise yer yer 2000 metreye kadar ulaşmaktadır Dağlar kıyıya koşut üç sıra oluşturduğundan kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım güçleşir Kıyıya yakın yükseltilerin oluşturduğu dağ sırasının altında zengin taşkömürü yatakları vardır


Atyaylası Tepesi (710 m), Göldağı (771 m), Kantar Tepe (905 m), Orhan Tepe (920 m), Baba Dağı (1120 m), Soğukoluk Tepesi (1268 m), Kızıl Tepe / Kızıltaş )1468 m) ve Bacaklı Yayla ilin bilinen yükseltileridir



Vadiler, Platolar, Ovalar

Zonguldak il toprakları sıkı bir vadi ağıyla parçalanmıştır Bu vadiler kimi kesimlerde genişliyerek düzlükler oluşturmasına karşın, ilde büyük denebilecek bir ova yoktur


Filyos Çayı Vadisi

Alaplı Irmağı Vadisi

Gülüç Irmağı Vadisi

Üzülmez Deresi Vadisi



Kıyılar

Karadeniz boyunca uzanan kıyı şeridinin tek önemli girintisi KdzEreğli yakınlarındaki Baba Burnu�dur


Doğuda Sazköy�den batıda Alaplı ilçe sınırına uzanan 80 kilometrelik kıyı bandında yer alan pek çok doğal plaj (koy) ve kumsal alanlar yöre halkının yaz aylarında günübirlik kullandığı belli başlı mekanlardır


Akarsular

Filyos ve Gülüç Çayı; Devrek, Alaplı ırmakları; Üzülmez, Kozlu dereleri yörenin bilinen akarsu kaynaklarıdır Ayrıca her biri akarsuların denize döküldüğü yer anlamına gelen Küçükağız, Ömerağzı, Çatalağzı (Çatalağız:Bir coğrafya terimi olup, ırmağın denize kavuştuğu yerde lığların birikmesiyle oluşan delta) İnağzı, Değirmenağzı, Çavuşağzı, Alacaağzı, Köseağzı, Mevrekeağzı ve İncivezağzı gibi ağızlara irili ufaklı pek çok dere akmasına karşın, yaz mevsiminde bu derelerin oluşturduğu kanyonların suyu azalmaktadır


En önemli akarsuyu Filyos Çayı olup 228 km uzunluğundadır


Baraj Gölleri ve Göletler

İl sınırları içinde doğal göl bulunmamaktadır Merkezde Ulutan, KdzEreğli�de Kızılcapınar ve Gülüç baraj gölleri; Çatalağzı�da Dereköy ve Karapınar�da Çobanoğlu göletleri ilin bilinen yapay gölleridir


BİTKİ ÖRTÜSÜ


İl topraklarının % 52�si ormanlık alan (348612 ha) olup, bunun % 88�i koru, % 12�si baltalık orman niteliğindedir Ülkemiz ormanları içerisinde zengin bir tür çeşitliliği ile doğal arboretum konumunda olan yöre ormanlarında kayın, meşe, gürgen, kestane, çınar, ıhlamur ve kızılağaç başta olmak üzere % 70�i yapraklı; gürgen, karaçam, sarıçam, kızılçam ve sahil çamı türleriyle % 30�u ibreli ormanlardır Her mevsimi yağışlı geçen yörenin yükseklikleri iğne yapraklı (köknar, çam), daha aşağıları yayvan yapraklı (kayın, meşe, kestane, karaağaç, ıhlamur, kavak), akarsu kenarları da kavak, söğüt ağaçlarıyla kaplıdır


Bu ana yeşil dokuyu orman gülü, pırnal meşesi, çoban püskülü, defne, kocayemiş, kızılcık, kiraz, funda, ayı üzümü, kuşburnu, böğürtlen, dağ çileği, eğrelti otu gibi orman altı bitki örtüsü tamamlamaktadırZonguldak yöresi endemik bitki varlığı açısından da oldukça zengin bir potansiyele sahiptir


Ana toprağı Zonguldak olan bu bitkilerin bir bölümü yörenin antik adları ile (phrygia, paphlagonica, galaticus, bihhynicum, pontica), bir bölümü de mitolojik kaynaklardaki adları ile (delphinium, olympica, heracleum) bilinmektedir


İKLİM

Zonguldak ili ılıman Karadeniz ikliminin etkisi altındadır Her mevsimi yağışlı ve ılık olan Zonguldak�ta kurak mevsime rastlanılmamaktadır En fazla yağış sonbahar ve kış mevsimlerinde görülür


İlde mevsimler ve gece-gündüz arasında önemli bir sıcaklık farkı bulunmamaktadır Denizden iç kesimlere doğru gidildikçe, iklim biraz daha sertleşir


Yıllık ortalama sıcaklıklarda il genelinde önemli bir farklılaşma yoktur Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları ilin en fazla güneşli günlerinin yaşandığı aylardır Yine bu aylar arasında deniz sıcaklığı ortalama 20 °C düzeyindedir


Yıllık yağış ortalamasının 123496 mm olduğu Zonguldak�ta, en yağışlı aylar 14865 mm ile Aralık ve 14172 mm ile Ocak aylarıdır Yağışlar kıyılardan iç kesimlere doğru gidildikçe hem azalmakta hem de yağmurdan kara dönüşme özelliği göstermektedir


İlde hakim rüzgar güneydoğu (keşişleme) yönündedir İkinci derecede etkili rüzgar ise kuzeybatı (karayel) yönündedir


Zonguldak�ta en düşük nispi nem oranı % 70 olup, ortalama nispi nem oranı % 75�tir


JEOLOJİK YAPI

Karadeniz sahilinde Ereğli-İnebolu arasındaki engebeli arazi parçası bugünkü jeolojik bilgilere göre Mezozoik çağa ait bir teşekküldür Birçok yerde kömür ihtiva eden tabakalar yüzeyde kendini gösterir Kretesinin altındaki karbonifer şeridi 160 km uzunluğundadır


Filyos Çayının batısında kalan Zonguldak-Kozlu-Kandilli (Batı Kömür Havzası) Filyos Çayının doğusundaki pencereler (Doğu Kömür Havzası) adını alır Azdavay ve Söğütözü gibi doğu kömür havzasına ait yerlerde prodüktif kömür damarlarına rastlanır


Zonguldak sahasında ilk hareketler, Namurian Formasyonunu tabanında meydana gelmiştir Genel bir yükselme Vise kalkerinin teşekkülüne son vermiş ve ilk kara teressübatı meydana gelmiştir Alt Namurian�da bazı ilerlemeler ve gerilemeler olmuşsa da Orta Namurian�da kömür havzası açık denizden kesilmiştir Bütün Namurian Devri, sürekli bir alçalma göstermiştir Ortalama 1000 metrelik bir çöküntü, bütün kömür havzasında Namurian Devrinin sonunu getirmiştir Yeni hareketlerle Westfalian Devri başlamıştır İkinci bir hareket sonucu nehirlerin taşıma gücü artmış, büyük miktardaki teressübat çöküntü halindeki sahaya doğru akın etmiştir Bu hızlı çöküntü zaman zaman durmuş ve sakin devirlerde,büyük miktarda turba teşekkül etmiştir Namurian Devrindeki hareketler aynen ve daha yakın yerlerde meydana gelmiştir Westfalian A�nın üst kısımlarında nehirlerin taşıma güçleri azalmıştır Westfalian�ın konglomeraları en çok formasyonun alt yarım kısmındadır


Westfalian B�nin başlangıcında deniz kıyısının gerisindeki alanda bir yükselme meydana gelmiş, nehirlerin taşıma güçleri büyük miktarda artmıştır Westfalian A�nın konglomeralarından daha büyük ve volkanik menşeli çakılların teşkil ettiği Karadon formasyonu, sahada yüksek dağları ve volkanik hareketlerin varlığını gösterir


Gelik�in doğusundaki Karbonifer (Göbü Karboniferi) adını alır Bu karbonifere Delikli Meşe Karboniferi adı da verilir


Westfalian A,C ve belki D Konkordan Westfalian A�nın üzerinde yatmaktadır Bu devrin başlangıcında, nehirlerin taşıma kabiliyetinin büyük olması bu formasyonun başlangıcında büyük miktardaki konglomeralarla kendini göstermektedir Westfalian B�nin büyük parçalı tabakaları, Westfalian A�ya göre daha fazla volkanik taş ihtiva etmektedir Bu formasyonda da bazı kömür damarları vardır, fakat damarlar ya çok ince veya istihsal için çok şistlidir


KÖMÜRÜN OLUŞUMU

Kömür Oluşumu; Kömür değişik oranlarda organik ve inorganik yapıcı ve bileşenler içeren tortul kayaçtır Doğada yapı, doku, bileşenler ve köken açısından, birbiriyle tam anlamda özdeş iki kömür oluşumuna rastlamak hemen hemen olanaksızdır


Kömürü yapan ana element karbondurBu nedenle oluşumu karbon çevrimine çok bağımlıdır Kömür evrimi bataklıklarda başlar Kömürleşmenin başlıca kaynakları bitkiler ile havadan veya yüzeysel sulardan alınan karbondioksittir Mağmanın içerdiği gaz, buhar ve çözeltiler karbon çevrimine katılır Hava ve sudaki karbondioksitin önemli bölümünü bitkiler özümler, yaşamları için gerekli olanı yapılarında tutarlar Karbondioksitin suda çözünen bölümü, karbonatlı kayaçlarda ve organik tortularda birikir Bunların başkalaşması sonucu tekrar çevrime katılır


Kömür; Uygun ortamlarda, bataklıklarda bozunma ve çürümeden kurtulan bitki kalıntı birikimlerinin,zamanla biyokimyasal ve fiziksel etkilerle değişimi sonucu oluşur Biyo kimyasal evrede Turbalaşma, dinomokimyasal veya başkalaşma evresi ise kömürleşmedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.