Prof. Dr. Sinsi
|
Bolu Köroğlu Destanı
Bolu Köroğlu Destanı
Benden selam olsun Bolu Bey'ine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Köroğlu düşer mi yine şanından
Ayırır çoğunu er meydanından
Kır at köpüğünden düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır
KÖROĞLU HİKAYESİ
Bolu beyi, at meraklısı bir beydir Atçılıkta usta olan seyisi Yusuf'u, güzel ve cins 'at aramak üzere başka yerlere gönderir Yusuf günlerce gezdikten sonra, obanın birinde istediği gibi bir tay bulur Bu tayı doğuran kısrak, Fırat kıyısında otlarken, ırmaktan çıkan bir aygır kısrağa aşmış, tay ondan olmuştur Irmak ve göllerin dibinde yaşayan aygırlardan olan taylar çok makbuldür, iyi cins at olur
Yusuf, tayı sahiplerinden satın alır Yavrunun şimdilik gösterişi yoktur Hatta, çirkindir bile Ama ileride mükemmel bir küheylan olacaktır Yusuf bunu biliyor Sevinerek geri döner Bey, bu çirkin ve sevimsiz tayı görünce çok kızar, kendisiyle alay edildiğini sanır Yusuf'un gözlerine mil çektirir Tayı da ona verir, yanından kovar Kör Yusuf köyüne döner Olanı biteni oğluna anlatır Bolu Beyi'nden öc alacağını söyler
Baba Qğul, başlarlar tayı terbiye etmeye Yıllar geçer Tay artık mükemmel bir küheylan olmuştur Rüzgar gibi koşmakta, ceylan gibi sıçramakta, türlü savaş oyunu bilmektedir Bu arada Kör Yusuf'un oğlu Ruşen Ali de büyümüş, güçlü kuvvetli bir delikanlı olmuştur O da her türlü şövalyelik oyunlarım öğrenmiş pir babayiğittir
Bir gece Yusuf, düşünde Hızır'ı götür Hızır ona yapacağı işi söyler Hızır'ın önerisiyle baba oğul yola çıkarlar Bingöl dağlarından gelecek üç sihirli köpüğü Aras ırmağında beklerler Bu üç sihirli köpükle Yusuf' un hem gözleri açılacak, hem intikam almak için gereken kuvvet ve gençliği elde edecektir
Bunu bilen oğlu Ruşen Ali, köpükler gelince, babasına haber vermeden, kendisi içer Yusuf, durumu öğrenince üzülür, ama bir yandan, da sevinir Kendi yerine oğlu, öcünü alacak bir bahadır olacaktır Bu sihirli köpüklerden biri körün oğluna sonsuz yaşama gücü, biri yiğitlik, öteki de şairlik bağışlamıştır Bir süre sonra Yusuf, oğluna öç almasını vasiyet ederek ölür
Körün oğlu Ruşen Ali dağa çıkar Gelen geçeni soyar Ünü yayılmaya başlar Kendisi gibi kanun kaçakları yanında toplanmaya başlarlar Artık adı Köroğlu olmuştur Bolu şehrinin karşısında, Çamlıbel'de, bir kale yaptırır Küçük bir ordusu vardır Çamlıbel'de geçen kervanlardan bac alır Vermeyen kervanları soyar Üzerine gönderilen orduları bozguna uğratır
Bir gün, güzelliğini duyduğu Üsküdar Kasapbaşı'sının oğlu Ayvaz'ı kaçırır, Çamlıbel'e getirir, evlat edinir Başka bir gün, Bolu Beyi'nin bacısı Döne Hanım'ı kaçırır, evlenirler Aradan yıllar geçer, Bolu'yu basar, yakar, yıkar Bolu Beyi'nden babasının öcünü alır Bolu Beyi de Köroğlu'na karşı düzenler kurar Bir defasında Köroğlu'nu, başka bir seferde de Ayvaz'ı yakalatır Zindana atar Ama, Köroğlu ve adamları her zaman hile ve cenkle kurtulurlar
Köroğlu, ara sıra Gürcistan, Çin gibi uzak ülkelere de seferler açar Yeni yeni serüvenlere atılır, büyük vurgunlar yapar Bu arada küçük, fakat heyecanı birçok olay da geçer Sonunda delikli demir (tüfek) ortaya çıkınca eski bahadırlık geleneği bozulur, dünyanın tadı kalmaz Ve bir gün Köroğlu, beylerine dağılmalarını söyleyerek Kırklara karışır, kaybolur Daha önceden Kır-At da sır olmuştur O Kır-At ki, nice yıllar, olağanüstü bir güçle Köroğlu'na hizmet etmiştir
Başka bir söylentiye göre, bir Yahudi bezirganın getirdiği tüfekle oynayan beyler, birbirlerini öldürürler Köroğlu, buna üzülerek kayıplara karışır Yine bir başka sôylentiye göre de, Köroğlu dağda rastladığı çobanda tüfeği görür Sorar, ne olduğunu Aldığı karşılığa inanmaz Denemek için kendine çevirir, tetiğe dokunur Ve yaralanarak ölür Sonra beyleri de dağılırlar 
Yaşlı bir çınar gibi devrilen Köroğlu'nun hikayesi sona erer
|