![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!ANTİK ÇAĞDA DOĞU KARADENİZ Ahmet Mican Zehiroğlu Çiviyazıları 2000-05-22 Giriş Karadeniz’in doğu sahilleri ile ilgili ilk yazılı kayıtlar Urartu dönemi ile başlar ve bu dönem, aynı zamanda bölge yazılı tarihinin de başlangıcı sayılır ![]() ![]() ![]() Antik çağda, Doğu Karadeniz sahillerinin kültürel yapısını tanımlamak için kullanılan en yaygın ifade Kolkhi terimidir ![]() ![]() ![]() ![]() Antik kaynaklarca aktarılan son derece sağlam tarihsel kayıtlar ve tanıklıklar, bu terminolojik dönüşümü net bir şekilde ortaya koymaktadır ![]() ![]() “Lazika’da yerleşik olanlar, eskiden Kolkhiler olarak bilinirlerdi ve bu Lazlar ile Kolkhiler de anı halktır” (Agathias II ![]() ![]() Aynı dönemin bir başka Bizanslı yazar, Lydus da; yakın zamana kadar “Kolkhida” olarak bilinen ülkenin, kendi döneminde “Lazika “olarak adlandırıldığını yazar ve Lazlardan bahsederken, kendisi de “Kolkhi” terimini kullanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() URARTU KİTABELERİ (Sf-14,15) Doğu Karadeniz’e Kolkha isimli bir ülkenin varlığından söz eden en eski yazılı belge, MÖ 764 yılında Urartu kralı olan, Sarduri II’nin dönemine ait bir kitabedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Söz konusu kitabede, Sarduri II tarafından istila edilen, Qulhalıların İldamuşa isimli başkentlerinden de söz edilmektedir; “İldamuşa kenti, Qulhai halkının kralı olan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() çözümlenememiştir] Tüm bu ifadelere rağmen, Urartuların Kolkha ülkesinin tarihsel merkezi olan Phasis nehrine kadar ilerleyebilmiş olmaları pek mümkün görünmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu bilgiler ışığında, Sarduri II’nin kitabesinde geçen “İldamuşa” isminin, gerçekte, merkezi Kolkha’nın başkentini değil, Kolkha kültürü içindeki feodal oluşumlardan birini ve muhtemelen de, bir sınır derebeyliğini ifade ediyor olması, daha güçlü bir ihtimaldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bölgede, ilk Yunan ticaret kolonilerinin kurulmasından çok daha öncesine ait olan bu kitabenin kayıtları, efsanelerin ötesinde, “Kolkha” isimli Bir ülkenin gerçekten de var olduğunu gösteren en eski yazılı kayıtları günümüze ulaştırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!KOLKHA KRALLIĞI (Sf ![]() Arkeolojik bulgular, Yunanlı tüccarların, yerli halkla alışveriş yapmak için oluşturdukları geçici küçük Pazar yerleri dışında, bölgede gerçek anlamda kalıcı ticaret kolonileri kurmalarının, çok daha geç dönemlerde gerçekleştiğini göstermektedir ![]() ![]() Pers imparatoru Kyrus II’nin MS 546 yılında gerçekleştirdiği Lidya seferinden bahseden ve o çağlarda yaşayan kralların sahip sahip oldukları zenginliklere değinen Plinius, bu zengin krallar arasında Kolkha ülkesinin Saulak isimli kralına da yer vermiştir; “Aiete’nin soyundan gelen Kolkhis kralı Saulak, Suani bölgesinde ve diğer bölgelerde sahip olduğu el değmemiş geniş arazilerde, büyük miktarlarda altın ve gümüş madeni elde etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Plinus’un aktardığı bu bilgi, Saulak isimli kralın muhtemelen Kyrus döneminde ya da önceki çağlarda Kolkha ülkesinde hüküm sürdüğü izlenimini vermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkeolojik bulgular da, Kolkha ülkesinde merkezi bir devlet örgütlenmesinin, bu yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış olabileceğini göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Karadeniz sahillerinde ilk Yunan ticaret kolonlerinin kurulması da yine aynı döneme rastlamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mö 500’lü yılların sonuna doğru yazıldığı tahmin edilen [Wiesner,A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÖ 440’lı yıllarda yazıldığı tahmin edilen, ünlü ve bir o kadar da tartışmalı eserinde Heredot, verdiği önemli bilgilerin yanında, çelişkili yorumları ve hatalı bilgileri ile tarihçilerin işini oldukça zorlaştırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Heredot’un Kolkha ülkesi ile ilgili aktardığı rivayetlerden sadece bir kısmı, doğrulanabilir niteliktedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!HİPPOKRAT’IN PHASİS NOTLARI (Sf ![]() Herodot’un çağdaşı olan Hippokrat ise, onun aksine, Phasis bölgesiyle ilgili olarak; duyumlarını ve tahminlerini değil, doğrudan kendi gözlemlerini aktarmıştır ![]() ![]() ![]() “Phasis’in yerlilerine gelince; onların memleketleri; sıcak, rutubetli, bataklık ve ormanlıktır; her mevsim şiddetli yağmurlar olur; bölge sakinlerinin yaşamları, bataklıkların arasında geçer; çünkü onların evleri, suların üzerinde, ağaçtan ve kamışlardan inşa edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hippokrat’In bu gözlemlerini Phasis’in hangi kesiminde yaptığı bilinmemekle beraber, elde edilen arkeolojik bulgular, bu yüzyılın son çeyreğinde, Kolkha kültürünün yüksek bir üretim seviyesine ulaştığını ve merkezi feodalizmin diğer uygarlıklarla karşılaştırılabilecek düzeyde gelişmiş olduğunu göstermektedir ![]() ![]() Bu nedenledir ki, ithal güneş tanrıları “”Helios” ve “Apollon” ile birlikte “Artemis” ve “Athena” tanrıçaları, oldukça geç dönemlere kadar, bu topraklarda en az kendi anavatanlarında olduğu kadar itibar görmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı döneme ait Kolkha yapımı çanak çömlek ürünlerinin miktarı ve yaygınlığı da, bölgedeki ekonomik yapının üst düzeyde gelişimini göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ekonomik ve kültürel gelişimin doğal sonucu olarak gelişen ülkeler arası ticaret, kültürler arası etkileşime de zemin hazırlamıştır ![]() ![]() Bugünkü Kobuleti kasabası civarında bulunan, aynı yüzyıla ait bir Kolkha mezarlığında yapılan arkeolojik incelemelerde, o dönemde bölgenin kültür dokusunda meydana gelen değişikliklere ilişkin ipuçları elde edilmeye çalışılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bu döneme ait çok sayıda Kolkha sikkesi örneklerinin günümüze kadar ulaşmış olması, ülkede merkezi bir krallığın hüküm sürmeye devam ettiğini göstermektedir ![]() Yüzyılın sonunda, İran seferinden dönmekte olan bir Yunan ordusuyla birlikte bugünkü Trabzon bölgesinde yaklaşık bir ay konaklayan Xenophon da bunu doğrulamakta ve o sıralar Phasis bölgesinde Aiet’in soyundan gelen bir kralın hüküm sürdüğünü bildirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XENOPHON’UN NOTLARI (27-33) Xenophon, Anabasis isimli esrinde, Doğu seferinden dönen bir Yuan ordusunun, Doğu Anadolu’yu güneyden kuzeye geçerek MÖ 400 yılında [Glombiowski,K ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Xenophon’a göre; aylar süren yürüyüş sonunda, bugünkü Bayburt yakınlarında olduğu sanılan Gymnias isimli kente vardıklarında, kendilerine, Zigana dağlarını aşarak Karadeniz’e ulaşmalarında yardımcı olacak bir kılavuz temin etmişler, o da onlara, beş gün içinde denizi görebilecekleri konusunda söz vermiş ve sözünü tutmuştu ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada sözü edilen Thekes dağı, bugünkü Trabzon ilinin güneydğusunda yer alan, Madur tepesi olmalıdır ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Xenophon’un Makron’ olarak yazdığı bu isim, daha sonraları yanlış olarak Yunanca “Makro” sözcüğüne bağlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tüm bu teminatlara rağmen, erzak sıkıntıları had safhaya ulaşan Yunanlılar, bir taraftan geri dönüş için gemi temin etmeye çalışırlarken, diğer taraftan bölgeyi talan etmeye devam ediyorlardı ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Xenophon’un bu öğüdünü dikkate almayarak kendi başına, yerli halka ait bir kaleye saldıran Yunanlı bir komutan, yanındaki askerlerin çoğuyla birlikte ölmüş ve bu arada çevre köylerdeki kaynakları tüketen diğer Yunanlılar da daha yüksek kesimlere yönelmişlerdi; “ Aynı gün içinde erzak temin edip ordugaha dönmek artık imkansızlaştığından Xenophon bir kaç Trapezuslu klavuz alarak, ordunun yarısıyla Drillerin üzerine yürüdü, öbür yarısını da karargahta bıraktı, çünkü köylerinen kovulan Kolkhiler bir araya toplanıp tepelere yerleşmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yunanlıların “Dril” adıyla andıkları bu kabile ve onların topraklaroına yönelik Yunan saldırısı, Xenophon tarafından tüm ayrıntılarıyla uzun uzun anlatılmıştır; “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Xenophon’un Anabasis’de Dril adıyla sözettiği kabile; yazarın aktardıklarından anlaşıldığı kadarıyla, Ziana dağlarının yüksek yamaçlarında, bugünkü Tonya, Maçka ve Torul[Torul ismide büyük ihtimalle bu kabilenin ismiyle ilişkilidir] kasabaları arasındaki bölgede yerleşik olmalıdır ![]() “Üç günlük bir yürüyüşten sonra, Kolkhilerin ülkesinde, deniz kıyısında Sinope’nin kolonisi olan Yunan şehri Kerasus’a varıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Denizden yol almış olanlar Kerasus’tan aynı yolla ayrıldılar, öbürleri yollarına karadan devam ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!PSEUDO- SKYLAX’IN COĞRAFYA NOTLARI (34-36) MÖ 335 yılına doğru, PseudoSkylax tarafından hazırlanan bir coğrafya kitabında da, Kolkha ülkesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Skylax, sahil boyunca sıraladığı tüm bu yerlerin dışında, Kolkha ülkesinin iç kısımlarında, Phasis nehrinden yaklaşık 30-35 km iç kısımlarında olduğunu belirttiği, ancak ismini açıklamadığı, yerlilere aiy büyük bir kentin varlığı da belirtilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, D ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BÜYÜK İSKENDER DÖNEMİ VE SONRASI (37-41) Büyük İskender’in, Pers İmparatorluğu’nu ele geçirerek, Önasya’da İran egemenliğine son verdiği yıllarda, Doğu Karadeniz’De varlığını devam ettirmekte olan Kolkha krallığı, bu gelişmelerden etkilenmemiş ve bağımsızlığını korumuştur ![]() ![]() Bu yüzyılda gelişen arz talep ilişkileri sonucu, Doğu Karadeniz’de dış pazarlara yönelik köle ticareti, oldukça yoğunlaşmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yıllarda Kolkha ülkesi ile ilginç bir kayıt da, Büyük İskender’in Doğu seferine katılarak, Anadolu ve Ortadoğu’yu dolaşan Aristoteles’e aittir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kolkhalılar, gerek bu yıllarda; gerekse MÖ 323 yılında Büyük iskenderin ölümünden [Suzanne,B (1998)] sonra ve onun halefi olan Lysimakhus döneminde; kendi sikkeleri dışında bol miktarda sahte Makedonya sikkesi de basarak ülkeler arası dolaşıma sokmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Karadeniz ile ilgili gözlemleri dolaylı olarak günümüze ulaşmış olanlardan birisi de, MÖ 283 YILINDA Mısır kralı olan Philadelphus’un [Tsetskhladze,GR 1993] Timosthenes isimli donanma komuatnıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sonraki yüzyılın başlarında basıldığı tahmin edilen ve üzerinde “Kral AKİ” İBARESİ BULUNAN Kolkha sikkeleri, Kolkha Krallığı’nın, bu yıllarda da varlığını devam ettirmekte olduğunu göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MİTHRİDAT EGEMENLİĞİ DÖNEMİ (42-44) Büyük İskender döneminde İran egemenliğine son verilmesinin ardından, Anadolu’da bir çok eni siyasi oluşum ortaya çıkmış, çoğu İran kökenli olan eski valiler, kendilerini bulundukları bölgelerin kralı olarak ilan etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mithridat VI, saltanatının ilk yıllarında, başkentini önce Amasya’dan Sinop’a taşımış, sonraki yıllarda, egemenlik alanı Trakya ve Yunanistan’a doğru genişlediğinde de, Ege sahillerindeki Bergama kentini yeni yönetim merkezi olarak belirlemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÖ 65 yılında Romalılara karşı yürüttüğü savaşı kesin olarak kaybeden ve Anadolu’daki egemenliğinden vazgeçmek zorunda kalan Mithridat, son çare olarak Kırım bölgesindeki topraklarına giderek, hükümranlığını orada sürdürmeye karar verir ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!ROMA EGEMENLİĞİ DÖNEMİ (Sf ![]() MÖ 64 yılında, Roma imparatoru Pompeius, Mithridat’a karşı kazandığı seferin ardından, daha önce Mithridat’ın egemenliği yada etkisi altında olan ülkelerin yönetimlerini, savaşta kendisini destekleyen müttefik dostlarına paye olarak dağıtmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Romalı mimar Vitruvius, MÖ 25 yılına doğru yayınladığı (Slivnik, L ![]() “Karadenizdeki Kolkhi kavmi, bol kereste kaynaklarına sahiptir ve onların yapı teknikleri de bu kaynaklara bağımlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çatıyı dal parçaları ile ötrterler ve üzerini balçıkla sıvarlar ![]() ![]() ![]() Vitruvius’un eserini yazdığı bu yıllarda, Roma imparatorluğu da doğu eyaletlerinin yönetimi ile ilgili yeni düzenlemeleri, yürürlüğe koymuştur ![]() ![]() ![]() ![]() STRABON’UN NOTLARI Çağının en önemli coğrafya kitabını yazan Amasyalı Strabon, daha sonra yaptığı bazı düzeltme ve eklemelerin dışında, büyük kısmını, en geç MÖ 5 yılına doğru tamamladığı düşünülen [Dilke, O ![]() ![]() ![]() ![]() “Kafkas dağlarının uzantısı olan, bu sarp ve dağlık sahil kesiminde, kuzeyden günye sırasıyla, Achaei, Zygi ve Heniokhi kabilelerinin toprakları yer alır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerektiğinde bu tekneleri süratle bir araya toplayarak, korsan filoları oluştururlar, ticari gemilere, ülkelere ve sahil kentlerine saldırılar düzenlerler, bu şeklide denizdeki hakimiyeti ellerinde tutarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu insanların yaşam biçimi böyledir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahildeki denizci toplulukladan farklı olarak, Kafkas dağlarının Güneybatı yamaçlarında oturan dağlı topluluklar da, sahil bölgelerinde Pazar yerleri ile ticari ilişkiler içindedirler ![]() “Bölge halkı, çoğunlukla tuz satın almak için Dioskuria [Bugünkü Sokhumi kenti] kentinde toplanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu Karadeniz’de, sarp kayalık sahillerde oturan ve denizcilikle geçinen topluluklar [ Eski kaynaklarda, bu toplulukların tamamı, coğrafi ayrım gözetilmeksizin Heniokhi adı anılmaktadır ![]() ![]() ![]() “Bunun dışında, Kolkhida ülkesinin arta kalan bölümünün büyük kısmı Karadeniz sahili üzerinde yer alır ve büyük bir nehir olan Phasis bu sahilin orta yerinde denize dökülür ![]() ![]() ![]() ![]() Phasis nehri vasıtasıyla Sarapana kentine kadar ulaşılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ülke, hem ürünleriyle, hemde gemi inşaasına yönelik her konuda mükemmel düzeydedir; balları hariç, zira balları oldukça serttir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Phasis nehri boyunca doğuya doğru ilerleyerek, Kolkha ülkesinin doğu komşusu olan İberia sınırına kadar ulaştığı anşlaşılan Strabon, bu güzergahla ilgili gözlemlerinin yanısıra, İberia ile Kolkha arasındaki coğrafi sınıra dair bilgiler de aktarmaktadır; “ Onların ülkesine dört ana geçiş vardır; biri Sarapana üzerinden, ki burada dar geçitlerin arasında bir Kolkhi kalesi bulunur, bu geçitlerin arasında, nehrin dolambaçlı rotası yüzünden 120 tane köprü yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HENİOKHİLER MS 9 yılında, bugünkü Romanya’nın sahil kenti Köstence’ye sürgüne gönderilen ünlü Latin şairi Ovidius; burada yaşadığı dönemde, dostlarına yazdığı manzum mektupları “Karadeniz’den Mektuplar” isimli eserinde toplamıştır ![]() Bunlardan birinde; MS 14 yılında dostu Albinovanus’a yazdığı bir mektubunda da, Karadeniz’e dökülen ünlü nehirleri sayarken, bunların arasında çok bilinen Phasis nehrinin yanısıra, yine Kolkha ülkesinde olduğu bilinen Penius nehrinide sayar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Romalı tarihçi C ![]() ![]() ![]() ![]() Pomponius Mela tarafından MS 44 yılına doğru yayınlanan “De Chorographia” isimli eserde, sırasıyla; Trapezus’un batısında Buzeri ve Bekhiri kabileleri, daha doğuda, Phasis nehrinin denize döküldüğü yerde de, Phrixos’un [Yunan mitolojisinde Phrixos, Athamas’ın oğlu olarak geçer ve altın postlu birkoçun üzerinde uçarak Kolkha ülkesine gittiğine inanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!NERON DÖNEMİ (SF ![]() MS 54 yılında Roma imparatoru olan Neron’un saltanatının ilk yıllarını aktaran C ![]() ![]() ![]() Neron’un hküm sürdüğü bu yıllara mal edilen, Hristiyan mitolojisine ait ilginç bir öyküde ,her ne kadar bilimsel açıdan bir değeri olmasada, içerdiği ilginç bir ayrıntıyla,kayda değer nir nitelik taşımaktadır ![]() Asırlar sonra Dorotheus tarafından aktarılan bu rivayette, on ikiş havariden biri olan Matthias’ın Doğu Karadenizde faaliyet gösterdiği, Hyssus [Bugünkü Araklı limanı] limanında , Phasis’de ve bu bölgenin iç kısımlarında, oralarda yaşayan vahşi barbarlara vaaz verdiği ve onları dine davet ettiği anlatılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, Ön Asya’da hemen her bölgeye mahsus birer örneği olan sayısız havari öykülerinden biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MS 64 yılında Roma imparatoru Neron, Karadeniz Polemonia Krallığına son verir ve bu krallığa bağlı özerk kent statüsünde olan Trapezus kentini doğrudan Roma’ya bağlama kararı alır ![]() ![]() MS 68 yılı civarında, Yahudi kralı Agrippa II, tarihçi Josephus tarafından aktarılan bir söylevinde, Roma İmparatorluğu’nun o günkü siyasi ve etnik sorunlarından bahsetmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ANİKETUS AYAKLANMASI (Sf ![]() MS 69 yılının sonlarına doğru Doğu Karadeniz’De Roma egemenliğine karşı şıkan, aniketus isimli yerli bir denizci, bir ayaklanma başlatır ve yerli halkın da desteğini alarak, Yunan kolonisinin yaşadığı Trapezus kentine saldırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aniketus’un başlattığı isyanın bölge halkından destek bulmuş olması, onun yerli kökenli bir ayaklanma lideri olduğuna dair güçlü bir işarettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PLİNİUS’UN NOTLARI (Sf ![]() MS 77 tarihinde Plinius tarafından yayınlanan [Dennis,J ![]() ![]() Trapezus yakınındaki dağların ardında [Bugünkü Harşit nehri havzası] Armenokhalib kabilesi [Armenokhalib (rmen-o-Khalib) terimi; Doğu Anadolu’nun yerli halkı olan ve Urartu uygarlığının varisi olarak kabul edilen Paleokafkas kökenli Khai (Khaldi/Khalib) kavminin, bu dönemde henüz Hind-Avrupa kökenli Ermeni kültürü içinde tam olarak erimediğini göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konumlandırıldığı bölgenin yerel topoğrafik terminolojisi de dikkate aldığında, burada, ilk kez bir yazılı kaynakta yer alan “Lazi” teriminin, önceleri bir yer adı olduğu, daha sonra topşlum ismi haline dönüştürü anlaşılmaktadır: Zira, Doğu Kardeniz’İn dış etkilerden uzak yüksek kesimlerinde, günümüze kadar ulaşan bazı yer isimlerinfde “La, Le” gibi ön eklere rastlanmaktadır ve büyük ihtimalle bu, yerli Güneybatı Kafkas dil ailesine özgü bir yapı gibi görünmektedir ![]() ![]() ![]() Plinius’un kayıtlarına da belirgin şekilde yansıyan, Kolkha kabilelerinin kuzeyden güneye yoğun hareketlilikleri, aslında Sarmat kabilelerinin istilası sonucu, oturdukları sahilleri terk eden yerli halkın güneye doğru gerçekleştirdikleri tarihi bir ricatı işaret etmektedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Antik Çağda Dogu Karadeniz!! |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Antik Çağda Dogu Karadeniz!!LAZİ KRALLIĞININ KURULUŞU (Sf ![]() Doğu Karadeniz’de yerel güç dengelerinin, savaşlar ve göç hareketleriyle tamamen değişmesi, yeni bazı derebeyliklerin ve prensliklerin ortaya çıkmasına da zemin hazırlamıştır ![]() ![]() ![]() Her biri Roma İmparatorluğu’nun doğal müttefiği olan bu küçük yerel krallıklardan birisi, bugünkü Trabzon ile Batum kentleri arasındaki sahil şeridine egemen olan Heniokhi krallığıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Daha ötede, Phasis nehrinin kuzeyinde etkin olan Lazi derebeyliğide, benzer şekilde Roma imapratorluğunu desteğini arkasına alarak, Kolkhanın merkezi bölgelerinde egemenlik alanını genişletmeye başlamış ve bir üsre sonra yeni Kolkha krallığı olarak ortaya çıkacak olan oluşumun temelleri de bu dönemde atılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ARRİANUS’UN RAPORU (Sf ![]() Roma İmparatorluğu’Nun Kapadokya valisi olan Arrianus MS 130’lu yılların başında gerçekleştirdiği Karadeniz seyehati ile ilgili olarak, İmparator Hadrianus’a hitaben bir rapor yazmıştır ![]() ![]() Raporunda, özellikle Trapezus kenti ile ilgili gözlemlerini ve çalışmalarını aktaran Arrianus’Un buradaki bir tapınağın yazıtı ile ilgili yorumu oldukça ilgi çekicidir ![]() ![]() ![]() Buna göre, Trapezus’dan ayrıldıktan sonra, önce Hysus limanına uğrarlar [Bugünkü Araklı civarı], oradam sonra da Ophis deresine ulaşılır ![]() ![]() Bugünkü Of civarında olan bu sınır gerçekte, Roma İmparatorluğunun o yıllardaki doğu sınırıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sonraki bölümde de, Trapezus ile Dioskuria arasındaki bu bölgede yaşayan toplumlardan bahsedilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onların doğusunda da, bugünkü Adzara ve Guria bölgelerinin iç kesimleinde, İberia krallığına bağlı olan Zydrit kabilesi yer alır [Bu bilgi , Kolkha bölgesindeki otorite boşuğundan yararlanan, doğudaki İberia krallığının ölgeye yönelik ilk yayılma girişimini yansıtmaktadır] ![]() ![]() ![]() ![]() PTOLEMEUS’UN NOTLARI (Sf ![]() Aynı dönemde Doğu Karadeniz’le ilgili bilgiler veren bir başka kaynak da, günümüze ulaşabilen kopyaların aslına uygunluğu ve güvenililirliği oldukça şüpheli ola, Ptolemeus’un “Geographica” isimli eseridir ![]() MS 138 yılında, Antoninus Pius Roma imparatoru olduğu sırada, mısır’ın İskenderiye kentindematematik ve astronomi çalışmaları yürütmekte olan Ptolemeus bu imparatorun saltanatı döneminde, modern anlamda bilinen en eski coğrafya atlasını yayınlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Ptolemeus, antik çağlardan beri batılı kaynaklarda Kolkhis olarak isimlendirilen Doğu Karadeniz sahillerini üç ayrı bölüm olarak ele alır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ptolemeus’a göre; Kolkhis’in, Roma impratorluğu dışında kalan merkezi kesimi ise sahilde Phasis nehrinin güneyinden, kuzeydeki Koraksi nehrine kadar uzanmakta ve bu kıyı şeridinin tamamı Lazi kabilesinin kontrolü altına girmiş bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Kolkhis’in iç kısımlarındaki belli başlı yerleşim birimleri de; Mekhles, Sarake, Madia, Surium ve Zadris olarak sıralanır ![]() ![]() ![]() ![]() Ptolemeus, kitabında Kolkhis ile ilgili bilgileri aktardığı 9 ![]() ![]() ![]() ![]() Ptolemeus, Kolkha’nın kuzeyinde ise, tüm Kuzey Kafkasya’yı topraklarına katmış olan Sarmat ülkesinin bulunduğunu belirtir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LAZİ KRALLIĞININ GELİŞİMİ (72-74) Ms 161 yılında Roma imparatoru Pius’un ölümünün ardından, taip eden dönemde, Lazi hanedanı ekonomik gelişim ve siyasi bağımsızlık açısından oldukça önemli gelişmeler kaydetmiştir ![]() ![]() Sahil kesimindeki ticaret merkezlerinde bulunan bu döneme ait arkeolojik bulgular, özellikle de yerel feodallere ait süs eşyaları ve mücehverler, batı tarzı yaşam biçimi ve geleneklerin, bu dönemde zenginler arasında oldukça populer hale geldiğini göstermektedir ![]() Bu tür batı kaynaklı ithal geleneklerin en ilginç olanlarından biri de, kabartma resimli portrelerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Romalıların bu yıllarda pek bahsetmedikleri Lazi hanedanından, Kommagene Krallığı topraklarında yetişen ünlü hiciv yazarı Samsatlı Lucian, MS 163 yılına doğru yazdığı tahin edilen,” Toxaris” isimli öyküsünde bahsetmekte ve Tigrapat isimli bir Laz prensinin ismini anmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yıllarda bölgede artık bir derebeylik olmaktan çıkıp, güçlü bir otorite haline gelmeye başlayan Lazi hanedanı, Phasis havzasında yeni Kolkha Krallığı’nın merkezi gücü olarak, diğer derebeylikleri de aynı açtı altında birleştirmek için uzun bir mücadeleye girişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GOTH İSTİLASI (Sf ![]() Traihçi Zosimus’un aktardığı bilgilere göre; MS 255 yılında Karadeniz’in kuzeyindeki, Bosporan Krallığı’Nı istila eden Goth kabilelerinden Boraniler, buradan saüğladıkları gemiler ve rehberlerle birlikte Doğu Karadeniz seferine çıkarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boranilerin, Phasis çevresinde tutunamayışları, büyük olasılıkla, o dönemde oldukça güçlü olan Lazi Krallığının varlığı ile ilişkilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() leceklerini akıllarından bile geçirmiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sadece Doğu Karadeniz’de değil, Anadolu’da da etkili olan bu istilaların ne kadar süre devam ettiği bilinmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LAZİ KRALLIĞININ YÜKSELİŞİ (78-85) Lazi Krallığı’nın yükseliş devri, Roma İmparatorlğu’nun Docletianus döneminin ardından bölünme sürecine girişiyle aynı yıllara denk düşmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ms 396 yılı civarında yazıldığı düşünülen Notitia Dignitatum isimli resmi bir belgede, Roma İmparatorluğu’nun askeri ve idari yapılanmasına ilişkin durumu rapor edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yssi porto; Yssi limanı: Trapezus’un 30 km doğusunda, Karadere nehri ağzında, bugünkü Araklı yakınlarındadır ![]() Kaene Parembole; Bu yıllarda Romalıların en doğudaki sınır karakolu olan bu yer, Rize’nin 15 km ![]() ![]() Khaszanenika; Trapezus’un yaklaşık 25 km ![]() ![]() Mokhora; Bazı yazarlar, bu yeri o sırada bağımsız bir devlet olan Kolkha’nın topraklarındaki Mokherisis kalesi ile karıştırmışlardır ![]() ![]() ![]() Tamamı, idari açıdan Armeni düklüğüne bağlı olan bu garnizonlardan bazılarının yerleri ise tartışmalıdır, Pithia; Bugünkü Of’un bilinen en eski olan Pitiusa’yı çağrıştırıyor olmakla birlikte, Romanın kuzey Kolkha’daki deniz aşırı askeri üssü Pityus’u ifade ediyor olması da güçlü bir ihtimaldir ![]() Ziganne; Bu garnizonun yeri de benzer isimler taşıyan farklı yerler olması nedeniyle kesin değildir ![]() ![]() Sebastopolis; Burası da muhtemelen, bugünkü Sokhumi civarında, eski Dioskuri kentinin yerine kurulan Roma kalesi Sebastopolis olmalıdır ![]() Sisila; Sonraki dönemlerde, Prokopius tarafından Sisilis olarak anılan ve Trapezus’un güneyinde yer alan bir kalenin ismi ilebenzerlik göstermekle birlikte, kesin olarak nerede olduğu bilinmemektedir ![]() Aynı yüzyılda Doğu Karadenizde köle ticareti yoğun bir şekilde devam etmektedir ![]() ![]() ![]() Yüzyılın ilk yarrısında, Batılı kaynaklarda Kolkha Krallığı’nın durumu ilgili bilgilere pek rastlanmaması; bu yıllarda Goth ve Hun istilaları ile boğuşan Romalıların, Doğu Karadeniz’de etkinliklerinin azalmış olmasından kaynaklanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MS 450’li yllardan sonra, Orta Avrupa’da Goth ve Hun tehditlerin etkisini azaltması ile birlikte, Bizanslılar, doğuda tekrar yayılmacı siyasetlerine hız vermişler, aynı yıllardan itibaren de Doğu Karadeniz ileilgii gelişmeler tekrar resmi kayıtlara geçmeye başlamıştır ![]() MS yılına doğru, Bizanslıların Lazlara karşı ikinci bir saldırının içerisinde olduklarını bildiren Priskus’a göre, o sıralarda, düzenlenecek olan bu seferle ilgili planlar müzakere edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Geri dönen elçilerden, bu ültimatomu öğrenen Gubaz I, kedisine sunulan tercih hakkını kullanarak, tüm krallık yetkilerini ve kraliyet armalarını oğluna devreder ![]() ![]() Ancak, kilise kaynaklarınd da, ms 465 yılında Gubaz I’in İstanbul’da bulunduğundan bahsedilmesi ve kendisinden hala Laz kralı olarak söz edilmesi, kronolojik bir çelişki gibi görünmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
|