Prof. Dr. Sinsi
|
Çorum Genel Bilgiler - Çorum İli Hakkında Bilgiler
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 12 820 km²
Nüfus: 609 863 (1990)
İl Trafik No: 19
Karadeniz Bölgesinin İç Anadolu�ya açılan kapısı olan Çorum İli , Anadolu kültür mozaiği içerisinde eşsiz bir konuma sahiptir
Günümüzden 7 bin yıl öncesine ait kültürel verilere rastlanan Çorum�da, ilk organize devleti kuran Hititlerin ilk başkenti Hattuşa bulunmaktadır
Hattuşa Anadolu�nun kalbinde, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmış ülkemizdeki 9 değerden biridir Hitit uygarlığı en az Mısır Uygarlığı kadar eski ve zengin bir uygarlıktır Hititlerle Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması metin tabletleri Boğazköy�de bulunmuştur
Hititlerin diğer önemli kült (dini) merkezlerinden sayılan, arkeolojide Arinna olarak bilinen Alacahöyük Ören Yeri; 13 Kral Mezarı , Hatti Tunç Güneş Kursu ve Sfenksli Kapıları ile görülmeye değer tarihi bir yerdir Ulu Önder Büyük Atatürk�ün bizzat direktifleriyle ilk milli kazılarımızın başlangıç noktası olması ile de önem arzeder
Ortaköy İlçesindeki Şapinuva ören yeri de büyük bir Hitit kenti olup, hala sürmekte olan kazı çalışmalarında bol miktarda yazılı belge ortaya çıkarılmıştır
Ayrıca, 1990 yılında başlatılan ve kongre dili Türkçe olan "Hititoloji Kongresi" her üç yılda bir düzenlenmekte olup, 6 yılda bir de Çorum�da gerçekleştirilmektedir Bu kongreye dünyanın bir çok yerinden bilim adamı katılmaktadır
Hitit uygarlığının yanısıra, her biri sanat şaheseri olan Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait; cami, köprü ve kalelerle süslü Çorum, yayları ve İncesu Kanyonu gibi doğal güzellikleri ile de görülmeye değer bir yerdir
Meşhur leblebisi, Osmancık ve Kargı�da üretilen kaliteli pirinçleri dünyaca tanınmaktadır
İLÇELER
Çorum (merkez), Alaca, Bayat, Boğazkale, Dodurga, İskilip, Kargı, Laçin, Mecitözü, Oğuzlar, Ortaköy, Osmancık, Sungurlu, Uğurludağ
Alaca: İl merkezine uzaklığı 50km�dir Yozgat-Çorum, Sungurlu-Tokat karayollarının kesiştiği yerde bulunmaktadır
Alaca�da turizme açık en önemli tarihi yerler Eskiyapar ve Mahmudiye köyündeki tarihi kalıntılar ile Hitit Dönemi eserleriyle dolu olan Alacahöyük, Kalınkaya ve Pazarlı ören yerleridir Gerdekkaya mezarı ile Koçhisar Mağarası da turistlerin uğrak yerlerindendir İlçe merkezinde 1763 yılında Ömer Osman Paşa tarafından yaptırılan Eski Cami ile 1893 yılında Ardahan Göçmeni Şeyh Efendi tarafından ahşap olarak yaptırılan Yeni Cami ve Hüseyin Gazi Türbesi de tarihi değeri olan yapılardır
Boğazkale: İl merkezine uzaklığı 83 km�dir İlçede bulunan BOĞAZKÖY, UNESCO tarafından Dünya kültür mirası olan ülkemizdeki 9 yerden birisidir Ayrıca; Yazılıkaya Açık hava mabedi ilin önemli bir turistik yerlerindendir
Kargı: İl merkezine uzaklığı 113 km�dir Osmancık �Tosya yolu üzerinde Kızılırmak Vadisinde şirin bir ilçedir Kargı�da tarihi eserler arasında IV Murad�ın hanımı Mihrihatun adına Karaseki Köyünde yaptırılan Mihrihatun Cami ve hamamı, Oğuz köyünde Selçuklulardan kalma cami, Hacıhamza Kalesi ve Hanı en önemlileridir
Kargı'nın yaylaları en önemli turistik mekanlardır Abdullah yaylasında her türlü alt yapı mevcut olup, konaklama problemi bulunmamaktadır Sözkonusu yöre; Kargı Yaylası, Eğinönü Yaylası, Aksu, Göl, Örencik, Karaboyu, Gökçedoğan Yaylaları ile yayla turizmine oldukça elverişli bir yerdir
Laçin: Laçin, Çorum �Osmancık karayolu üzerindedir Anıtsal Kaya Mezarı, Laçin Köşk Evi Mesire Yeri çekim alanlarıdır
Mecitözü: Çorum-Amasya karayolu üzerindedir Çorum�a uzaklığı 37 km�dir İlçede turizme hizmet edebilecek en önemli tarihi yapı Elvan Çelebi Cami(1352) Tekke ve Türbesi ile yanındaki hamamıdır Beke (Figani)kaplıcaları da iç turizme hizmet vermektedir
Ortaköy: İl merkezinin güneydoğusunda, Mecitözü ilçesinin güneyinde yer alır İl merkezine uzaklığı 53 km�dir Ortaköy ilçesinde Hititlerin önemli ticaret merkezlerinden olan Şapinuva'da kazı çalışmaları devam etmektedir Ayrıca; İlçeye bağlı İncesu köyündeki İncesu kanyonu ve Aşdavul kasabasındaki Damlataş mağarası görülmeye değer yerlerdendir İncesu köyüne yakın Çekerek ırmağı kıyısında, İncesu Kanyonunun içerisinde kayalara oyulmuş Kybela Kaya Kabartması önemli tarihi yapılardandır
Osmancık: İl merkezine 56 km uzaklıktadır Çorum-Kargı ile Samsun-İstanbul yollarının kavşak noktasındadır Çorum'un en eski ilçelerinden biridir Osmanlı döneminde tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Osmancık'ta Koyunbaba Köprüsü ve Türbesi, Osmancık Kalesi, Koca Mehmet Paşa Camii (imaret camii) Baltacı Mehmet Paşa Çeşmesi görülmeye değer yelerdir Ayrıca ; Başpınar ve Karaca Yaylaları, yayla turizmi açısında oldukça elverişli doğal güzelliklerdir
NASIL GİDİLİR?
Karayolu: Çorum İç ve Güneydoğu Anadolu�yu Karadeniz Bölgesine bağlayan devlet karayolu üzerinde yer alır
Çorum�a Marmara Bölgesinden gelecekler için İstanbul- Samsun Karayolunu kullanmak daha avantajlıdır Diğer alternatif yollar ise;
-Çorum-Amasya-Taşova-Erbaa-Niksar-Erzincan-Erzurum-Kars
-Çorum-Amasya-Tokat-Sivas-Malatya-Elazığ-Diyarbakır
-Çorum-Yozgat-Kapadokya-Adana-Hatay-Mersin
Otogar kent merkezinde bulunmaktadır
Otogar Tel : (+90-364 ) 213 66 70
Hattuşaş Otobüs İşletmesi : (+90-364 ) 224 44 24
Çorum Özler Otobüs İşletmesi : (+90-364) 213 80 56
Lider Turizm Otobüs İşletmesi : (+90-364) 225 07 75
Hitit Tur Otobüs İşletmesi : (+90-364) 213 34 02
Metro Otobüs İşletmesi : (+90-364) 224 28 40
Havayolu: Çorum'da havaalanı bulunmamakta olup, En yakın havaalanı Samsun (176 km) ve Ankara (242 km)'da bulunmaktadır
GEZİLECEK YERLER
Müzeler
Çorum Müzesi
Adres: Gülabibey Mah Müze Sok - Çorum
Tel: (364) 213 15 68
Faks: (364) 224 30 25
İl merkezinde Endüstri Meslek Lisesi yanında yer almaktadır Hicri 1332 yılına tarihlenen bina, yapıldığı bugünden bu yana hastane ve okul olarak kullanılmıştır 1989 yılından itibaren Çorum Müzesi olarak kullanılmak üzere restorasyonuna başlanmış ve halen restore işlemi devam etmektedir Müzede Geç Kalkolotik (M Ö 4500) dönemden itibaren kronolojik olarak Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit, Hitit İmparatorluk, Firig, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi eserlerinin sergileneceği arkeolojik salon ile Çorum yöresine ait Etnoğrafik eserlerin sergileneceği Etnoğrafik salonu açma çalışmaları devam etmektedir
Alacahöyük Müzesi
Adres: Alaca İlçesi, Alacahöyük Köyü
Tel: (0364) 224 30 25
Alaca İlçesi, Alacahöyük beldesinde yer almaktadır Çorum Müze Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren müzede ; Alacahöyük kazılarında elde edilen Kalkolotik, Eski Tunç Çağı, Hitit ve Frig Dönemine ait eserler ile yöreden derlenen Etnoğrafik eserler sergilenmektedir Çorum'a 45 km uzaklıktadır Alacahöyük'te ilk yerel müze 1940 yılında teşhire açılmış, 1982 yılında ise yeni binasına taşınmıştır İki katlı olan müzenin üst katında Hamit Zübeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık salonları bulunmaktadır Kazı başkanlarının isimlerinin verildiği bu salonlarda Alacahöyük ve Pazarlı kazısında elde edilen eserler sergilenmektedir
Giriş salonunda ilk kazı malzemeleri, Kalkolitik Döneme ait el yapımı seramikler ile Eski Tunç Çağına ait 13 kral mezarının buluntu anını gösteren fotoğraflar ve pişmiş toprak eserler sergilenmektedir
İkinci salonda yer alan büyük duvar vitrinlerinde ; Hitit Dönemine ait pişmiş toprak , gaga ağızlı testiler, tabaklar, çanaklar, mangal ve maltızlar ile matara biçimli kaplar, orta vitrinlerde ise Eski Tunç ve Hitit dönemlerine ait bronz iğneler, kemik süs eşyaları, kalıplar, hayvan figürleri ve iki adet çivi yazılı tablet teşhir edilmektedir Ayrıca aynı salonda Frig Dönemine ait tek vitrinde , Pazarlı eserleri arasında pişmiş toprak kabartmalı duvar levhaları, üzeri boyalı kaplar ve keklik biçimli riton yer almaktadır
Mahmut Akok Salonu olarak adlandırılan ve etnografik eserlerin sergilendiği alt katta ise, yöreye ait halı ve kilimler, ahşap tarım aletleri, dokuma tezgâhı ile Osmanlı Dönemine ait delici, kesici ve ateşli silahlar teşhir edilmektedir
Boğazköy Müzesi
Boğazkale
Tel : (0364) 213 15 68
Faks : (0364) 224 30 25
Çorum�a 84 km uzaklıktaki Boğazkale ilçesinde yer almaktadır Çorum Müze Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren müzede Boğazköy-Hattuşa kazılarında açığa çıkartılan eserler ile çevreden elde edilen eserler sergilenmektedir
12 Eylül 1966 yılında açılan Müze, Boğazköy (Hattuşaş) kazılarında açığa çıkan ve çevreden müzeye gelen eserlerin depo ve sergilemesinin yapıldığı mahalli bir müze konumdadır
Hitit Dönemine ait eserlerin ağırlıklı olduğu müzede ; Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler de sergilenmektedir
Örenyerleri
Alacahöyük Örenyeri
Çorum�un 45 km güneyinde, Alaca İlçesinin 17 km kuzeybatısında yer almakta olup, Boğazköy�e 34, Ankara�ya ise 210 km uzaklıktaki Alacahöyük Köyü yerleşim alanı içerisindedir Höyük, bilim alemine ilk kez 1835 yılında W C HAMİLTON tarafından tanıtılmış olup, bu yıllardan itibaren Orta Anadolu�yu ziyaret eden bilginlerin uğrak yeri olmuştur
Eski Tunç ve Hitit Çağında çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük�te 4 uygarlık çağı bulunmaktadır Geç Kalkolotik çağını Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemleri takip eder Örenyerinde Hitit İmparatorluk dönemine ait Sfenksli Kapı, şehrin batısındaki Poternli Kapı ve mimari eserler ile Hatti uygarlığının aydınlanmasına çok katkıları olan Alacahöyük Eski Tunç Çağı haneden mezarları ile yerel müzesi, Boğazköy ve Yazılıkaya�yı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir örenyeridir
Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen kalker temel üzerine andezit bloklarla inşa edilmiş iki kule arasında yer alan Sfenksli Kapı�nın genişliği 10 metredir O, bir yolla bağlandığı büyük mabedin anıtsal geçididir Dış girişin iki yanındaki büyük söğe bloklarının dış yüzleri Sfenks protomları ile süslüdür Kulelerin dış ve iç yüzlerinde yer alan kabartmalar Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir kült festivalini yansıtmaktadır
Alacahöyük kazıları , Orta Anadolu�nun kuzey bölgesinin kesintisiz stratiğrafisini veren tek merkez olması ve özellikle 13 kral mezarı ile eski Tunç dönemine, monimental mimari kalıntılarıyla Hitit dönemine ışık tutması açısından dünya arkeoloji literatüründe önemli bir yere sahiptir
Boğazköy Örenyeri
Boğazköy ( Hattuşa ) Örenyeri , Çorum ilinin 82 km güneybatısında yer almakta olup, Ankara�ya uzaklığı ise 208 km�dir Hitit devletinin eski çekirdek bölgesinin merkezinde bulunan Boğazköy ( Hattusa ) örenyeri Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda , ovadan 300 m Yükseklikteki sayısız kaya kütleleri ve dağ yamaçlarının bölünmesiyle çevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaçlarla sınırlandırılmıştır Şehir kuzeye doğru açık olup, kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir Arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılarak restore edilen ve artık bir açık hava müzesi niteliğinde ziyaret edilebilen kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Parkı�nın da odak noktasını oluşturmaktadır Hattuşa 1986 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır Ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren UNESCO�nun �Dünya Belleği Listesinde� yer almaktadır
Hattuşa�nın keşfi 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından gezilmiş ve dünyaya tanıtılmıştır Bu buluş aslında yalnızca Hattuşa�nın keşfi değil , tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da tanımlanabilir 1893-94�de Ernest Chantre�nin birkaç sondaj yapmasına ve ilk çivi yazılı tabletleri yayınlamasına kadarki dönemde pek çok bilim adamı ve gezgin Hattuşa�yı ziyaret eder Muze-i Humayun müdürü Osman HAmdi Bey, 1906�da müzesi adına Makridi�nin sorumluluğunda Boğazköy kazılarını başlatmış, zamanın çivi yazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckler�i de kazı heyetine alarak , burasının Hitit Başkenti Hattuşa olduğunu tespit etmişlerdir 1931-1939 yılları arasında ve 2 Dünya savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952�de yeniden başlatılan kazılar kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir
Antik Kapadokya bölgesinin kuzey sınırına yakın bir yerde bulunan ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkartılıp restore edilen ve açık hava müzesi niteliğindeki ziyaret edilebilen Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazköy�deki kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Park�ın temelini oluşturmaktadır Yüz yıldır sürdürülen kazı ve araştırmalar Hattuşa-Boğazköy çevresindeki en erken yerleşmenin Kalkolotik çağda (M Ö 6000) olduğunu ortaya koymuştur Eski Tunç Çağı�nda da sürekli yerleşmenin görüldüğü Hattuşa�da bu dönemi Asur Ticaret Koloni devri izler Yazılı belgelere göre M Ö 2 binin başlarında Kuşar�lı Anitta Hattuşa Kralı Pijusti�yi yenip şehri tahrip eder ve şehri lanetler Anitta�nın lanetine rağmen şehir M Ö 1600/1650 yıllarında Hitit Kralı 1 Hattuşili tarafından başkent olarak seçilir Hititlerin M Ö 1200�de şehri çeşitli nedenlerle terk etmesiyle burada Erken Demir Çağı (Karanlık Çağ) başlar Bu dönemi M Ö 9 yüzyılda Frig Çağı daha sonra Helenistik, Galat ve Roma/Bizans çağları takip eder
Boğazkale Yazılıkaya
Boğazkale, Hattuşa'nın 1 5 km kuzeydoğusunda yer almaktadır Hattuşa�nın en büyük ve etkileyici olan kutsal mekanı, şehrin biraz dışında yer alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya tapınağıdır Özellikle ilkbahardaki yeni yıl kutlamalarında kullanıldığı sanılan bu Açıkhava tapınağında, ülkenin önemli Tanrı ve tanrıçaları alay halinde kayalara kabartma olarak işlenmiştir
Yazılıkaya Açıkhava tapınağında tabii kayalığa yapılmış olan, A odası olarak adlandırılan büyük galeri ile, B odası olarak adlandırılan küçük galeri yer almaktadır Büyük galeri�nin ( A Odası ) batı duvarı Tanrı kabartmalarıyla, doğu duvarı ise tanrıça kabartmalarıyla bezelidir Ayrı bir girişi bulunan Küçük Galeriyi ( B Odası ) girişin iki yanında bulunan aslan başlı , insan gövdeli cinler korumaktadır B odasının batı duvarında sağa doğru ilerleyen 12 tanrı, doğu duvarında ise Kılıç Tanrısı ile Tanrı Şarruma ve himayesindeki Kral IV Tudhalia yer almaktadır
Ortaköy Şapinuva
Çorum�un 53 km güneydoğusunda yer alan Ortaköy ilçesinin , 3 km güneyindedir Ortaköy Hitit şehri ,Yeşilırmak Nehrinin üzerinde bulunduğu ve Kelkit�ten başlayan Koyulhisar-Reşadiye-Niksar üzerinden Amasya�ya doğru gelişen vadinin hemen sonunda yer almaktadır Şehir derince bir vadinin kuzey yamaçlarındaki bir plato üzerine kurulmuştur
1990 yılında Prof Dr Aygül Süel ve Dr Mustafa Süel başkanlığında kazı çalışmaları başlatılmıştır 1994 yılında Ortaköy�ün Hitit Çağı�ndaki adının Şapinuwa olduğu tesbit edilmiştir Bu önemli Hitit şehri Hitit Devleti�nin başkentlerinden biridir
Yapılan çalışmalarda monumental yapılar günışığına çıkarılmıştır Bu binalarda şu ana kadar sayıları dört bini aşan Hitit çivi yazılı tablet arşivleri ele geçirilmiştir Bunların çoğunu Hititçe metinler oluşturur İçerik olarak birbirleriyle ilişkileri, paleografileri ve buluntu durumlarına göre, Ortaköy �Şapinuva tabletlerinin büyük bir kısmının aynı döneme ait oldukları, Boğazköy ve Maşat Höyük belgeleri ile olan ilişkileri nedeniyle de bu tabletlerin Orta Hitit döneminin sonlarına tarihlendiği açıklanmıştır
Eskiyapar Örenyeri
Alaca ilçesinin 5 Km Batısında,Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük,Boğazköy�ün 25 Km Kuzeydoğusunda, Alacahöyük�ün ise 20 Km Güneydoğusunda yer almaktadır Yapılan çalışmalar sonucunda Höyükte kesintisiz bir iskanın varlığı tespit edilmiş olup,Höyükte eski Tunç,Hitit,Frig,Roma ve iki safhalı Helenistik döneme rastlanmıştır
Höyükün Kuzeydoğu ve Batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk çağı şehir surunun temelleri bulunmuş,dikdörtgen planlı,avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyükteki binalardan farksız olarak ,Hitit üslubunda inşaa edilmişlerdir Höyükün Güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir Höyükte Hitit tabakaları altında yer alan eski Tunç çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda ,bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır Gümüş vazolar,Suriye şişesi,gümüş merasim baltası ,değişik tiplerde altın iğne,boncuk,küpe ve bileziklerden oluşan define,bir taraftan Alacahöyük,Kültepe,diğer taraftan Truva ,Poliochni ve Kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup bu buluntular Ankara Medeniyetler Müzesinde sergilenmektedir
Yörüklü (Hüseyindede Tepesi)
İlimiz Sungurlu ilçesi,Yörüklü kasabası Hüseyindede tepesi olarak adlandırılan mevkiide bulunmaktadır Yapılan çalışmalar sonucunda Eski Hitit dönemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parçalarına yine aynı döneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanmıştır Elde edilen parçaların restorasyon çalışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu,diğerinin ise daha küçük ve boyun üzerinde tek filiz halinde Hitit dini törenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tespit edilmiştir Bu tasvir bantı üzerindeki en önemli sahneyi ise boğa üzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır İnandık vazosu tipinde olan ve üzerinde 4 tasvir bantı olan büyük vazonun ağız kenarında küçük bir tekne ve başları içe bakan dört boğa başı yer almaktadır Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini törenlerini anlatmaktadır Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan çalışmalarda Eski Hitit dönemine ait olan (formlarını daha önceden bilinen) Matara biçimli kap ve yuvarlak ağızlı yüksek boyunlu testiler de elde edilmiştir 1998 yılındaki çalışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya çıkan Eski Hitit Dönemine ait mimari takip edilmiş olup, ileri ki dönemlerde kazı çalışmalarına devam edilecektir
Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı
Çorum�un yaklaşık 27 km kuzeyinde, Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp, kayalık ve akarsu tarafından yarılmış derin vadilerin oluşturduğu engebeli arazi üzerinde, kuzeye doğru uzanan bir kaya blokunun burun kısmının kuzey-batı köşesinde yer almaktadır
Komutan İKEZİOS�a ait hellenistik dönem kaya mezarı olup, M Ö II yüzyıla tarihlenmektedir Çay seviyesinden 65 m Yükseklikteki kaya mezarının yamuk biçimli bir podyum zemini vardır Bu podyumdan 8 basamaklı merdivenle ikinci platformda, oradan da 12 basamaklı merdivenle mezar önündeki podyuma geçilmektedir
Mezar odasının kapısı üzerinde �İKEZİOS�yazısı okunmaktadır Mezar odası kareplanlı olup , girişin sağ ve solunda niş şeklinde oyulmuş ölü şekilleri vardır
İskilip Kaya Mezarı
İskilip merkezinde bulunan Osmanlı dönemine ait 100 m yükseklikteki tabi bir kaya üzerine inşa edilmiş, kalenin güney ve güneydoğu eteğinde Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır Güneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sütunlu dikdörtgen bir girişi vardır Yuvarlak sütun gövdeleri yukarı doğru inmektedir Başlıklarda bulunan bilezikler üzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır Sütun başlıkları üzerindeki üçgen alınlık içerisinde ise yatar durumda karşılıklı kanatlı iki aslan figürü bulunmaktadır Kabartmalardan birinin elinde kılıç, diğerinin elinde kadeh mevcuttur Mezar odası içerisinde iki adet ölü sekisi bulunmaktadır
Kuleler ve Kaleler
Saat Kulesi: l894 yılında Çorum�lu Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından yaptırılmış olup, yüksekliği 27 5 m dir İlimizin tarihi bir simgesidir
Çorum Kalesi: Selçuklu mimari özelliği taşıyan Çorum Kalesinde halen iskan mevcuttur Şehrin güneyinde yüksek bir tepe üzerinde kurulmuştur Kare planlı olup, 80x80 ebatındadır Yüksekliği 7 35 m Duvarların genişliği 2 40 metredir Kalenin kapısı kuzeyde olup, 2 70x3 30 m Ölçüsündedir Kalenin içerisinde büyük bir mescit bulunmaktadır Kalenin kitabesi olmadığı için kesin yapım tarihi bilinmemektedir Danişmend veya Selçuklu Dönemine tarihlenen kalede düzgün kesme taş, moloz taş, Roma ve Bizans dönemine ait devşirme taşlar kullanılmıştır
İskilip Kalesi: Yüz metre yükseklikte, üç tarafı kayalık üzerine inşaa edilmiştir Güneye bakan bir kapısı, kale içinde sol tarafta bir zindan odası vardır Dört tarafında burçlar bulunmaktadır
Osmancık Kalesi: Yüksek bir tepe üzerine kurulmuş olan kalenin surlarının uzunluğu 250 m Yüksekliği 30 m dir İlk defa kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte Roma Devrinde yapılmış olduğu sanılmaktadır Kaleden Kızılırmağa gizli yollar mevcuttur Kale duvarı örgülerinde Horasan harcı kullanılmıştır Kale içinde kayalar oyularak yapılmış bir hamam harabesi mevcuttur Kalenin ön kısmında bir kitabe, gözlemci yeri, kapısı ve burçlardan kalıntılar bulunmaktadır
Sungurlu Saat Kulesi: l892 yılında kaymakam Edip Bey tarafından yaptırılmıştır İnşaat malzemesi olarak kesme taş kullanılan saat kulesi, kaide ve saç örgü kısmı dahil sekiz kısımdır Saat çelik halat ve 50 kğ lık kovalar vasıtasıyla çalışmaktadır
Camiler ve Türbeler
Ulu Cami: Selçuklu sultanı Alaattin zamanında azatlı kölesi Hayrettin tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır II Beyazıt zamanındaki depremde harap olduğu için onarılan camii, IV Murat zamanında Sultan Muradi Rabi Camii olarak adlandırılmıştır Camiinin M 1306 tarihli minberindeki H 707 tarihli kitabe camiinin de bu dönemde yaptırıldığını düşündürmektedir
Hıdırlık Cami: Hz Muhammed�in yakın arkadaşlarından ve onun sancaktarı Süheyb-i Rumi�ye saygı nişanesi olarak eski caminin yerine 2 Abdülhamit zamanında Yedi Sekiz Hasan Paşa�nın isteği üzerine H 1307 yılında inşa edilmiştir
Şeyh Muhittin Yavsi Camii: İskilip ilçesinde bulunan cami İslam alimlerinden Ebussuud Efendi�nin babası Şeyh Yavsi tarafından yaptırılmıştır Tek kubbeli olarak yapılan caminin içerisinde ; daha sonra Ebussuud tarafından yaptırılan babasının türbesi vardır Ayrıca , cami önünde Şeyh Yavsi�nin diktiği söylenen ulu bir karaağaç bulunmaktadır Son yıllarda onarım gören caminin aslına zarar verilmemiştir
Evlik Köyü Cami ve Türbesi: İskilip ilçesine bağlı evlik Köyü'nde bulunmaktadır Camii ve türbede Fatih'in hocası Aksemsettin'in oğlu (Nurum Hûda) ve aile efratlarının mezarları bulunmakta olup, camii ve türbenin yapımında ahşap malzeme kullanılmıştır
Kulaksız Camii: H 1230 (1830) yılında yaptırılan caminin kitabesi yoktur 1803 yılında onarım görmüştür
Elvançelebi Camii ve Türbesi: Mecitözü İlçesi, Elvançelebi beldesinde yer almaktadır Orjinalde zaviye olduğu düşünülmektedir Yapının cami kısmındaki kitabede H 681 (M 1282-83), türbe üzerindeki kitabede ise H 707 (M 1307) tarihleri bulunmaktadır
Hamamlar
Paşa Hamamı: 1487 yılında Tabettin İbrahim Paşa Bin Hacı Bey tarafından yaptırılmıştır Osmanlı dönemi eserlerinden olup, halen çalışmaktadır
Güpür Hamamı: Merkez de Ulu camii karsısında bulunan hamam 1436 yılında yapılmıştır Osmanlı dönemi mimari özelliğini taşır Şu anda bakım çalışmaları devam etmektedir
Ali Paşa Hamamı (Yeni Hamam): Saat kulesi yanında olup, bu hamam ilin en büyük hamamıdır Erzurum beyler beyi olan Ali Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır
Hanlar ve Köprüler
Veli Paşa Hanı: Plan ve mimari açısından Osmanlı Çağı hanlarına örnek teşkil eden han 1000 m2 lik bir alan kaplar Ahşap han iki katlı olup, yalnızca ön cepheye bakan köşk bölümü üç katlıdır
Menzil Hanı: Hacıhamza Kasabasında olup, eski tarihi yol üzerindedir Dikdörtgenli plan olup, kemerler üzerine oturtulmuştur Beşik tonoz örgülüdür Camisi ve hamamı ile bir Osmanlı Külliyesi olan yapının günümüze bazı kısımları ulaşabilmiştir
Osmancık Koyunbaba Köprüsü: Osmancık ilçesindeki köprü , Osmanlı Sultanı ll Beyazıt zamanında 1489 (H 889) yılında inşasına başlanıp , 1491 (H 895) yılında tamamlanmıştır 250 m Uzunluğunda 7 5 m Genişliğinde olup, 15 gözlüdür Köprünün kuzey kısmında ve kalenin dibindeki kayalıkta kitabesi mevcuttur
Köprü, sayıları çok az klasik Türk sanatı eserlerindendir Kızılırmak üzerinden yaklaşık 500 yılından beri sanat abidesi olarak durmakta ve bugün de hizmet vermektedir
Tarihi Çorum Evleri
Çorum�un eski evleri Türk toplumunun geleneksel yapısı ile bütünleşmiştir Sözkonusu evlere; Çorum�un Çepni, Karakeçili, Devane gibi eski mahalleleri ile İskilip, Sungurlu ve Kargı�da rastlanılmaktadır
Korunan Alanlar
Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı
Çorum - Alacahöyük Tarihi Milli Parkı
Yeri: İç Anadolu Bölgesinde , Çorum ili Sungurlu ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır
Ulaşım: Milli Park alanına,Sungurlu-Çorum karayolu ile ulaşım sağlanmakta olup saha Sungurlu'ya 26 km ,Yozgat'a 29 km , Ankara'ya 208 km mesafededir
Özelliği: Milli Parkın ana kaynak değeri, tarih ve arkeolojidir Anadolu'nun en önemli medeniyetlerinden biri olan Hitit uygarlığının merkezi Boğazköy (Hattusas)'ün kalıntılarını içerisine alan Milli Parkta başlıca yapılar surlar,surlardaki kapılar ve tünel, Büyükkaledeki saray arşiv binası ve mabetlerdir
Boğazköy'ün 2 km kuzeydoğusunda Hitit başşehrinin dışında bulunan Yazılıkaya Açıkhava mabedine, Sungurlu'dan Boğazkale'ye gelirken köye girmeden sola sapılan bir yol ile ulaşılır Anadolu'da bilinen ilk Panteon olan Yazılıkaya'da Hitit'lerin kralı, kraliçe,tanrı ve tanrıçaları rölyefleri yer almıştır
Saha, doğal değer açısından; insan eliyle Anadolu Platosunun flora ve faunaya yapılan tahribatı göstermesi sebebiyle örnek bir görünüm sunar Orman örtüsünün yerini antropojen step araziye bırakması sonucu fauna değişmiştir Genel olarak saha, çiftlik ve otlama için kullanılan hemen hemen ağaçsız bir step görüntüsü kazanmıştır
Görülebilecek Yerler: Hitit Uygarlığının merkezi Boğazköy (Hattusas)'ün kalıntıları, surlar, kapılar ve tünel, Büyükkale'deki saray arşivi binası ve mabetleri ile Anadolu'da bilinen ilk Panteon olan Yazılıkaya'daki Hitit'lerin kralı,kraliçe,tanrı ve tanrıça röliefleri Milli Park alanında ziyaretçilerin görmesi gerekli yerlerdir
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Milli Parkın yoğun ziyaretçi dönemi Mayıs-Ekim ayları arasıdır Konaklama ihtiyacı Boğazkale köyünden karşılanabilir
Çatak Tabiat Parkı
Çorum - Çatak Tabiat Parkı
Yeri: Orta Karadeniz Bölgesinde Çorum ili Merkez (Laçin) ilçesi sınırları içerisindedir
Ulaşım: Tabiat Parkına Çorum-Laçin karayolu ile ulaşılır Çorum'a takriben 17-20 km uzaklıktadır
Özelliği: Doğal yapısı manzara zenginlikleri ve özelliklerine sahip bulunması nedeniyle sahanın 387 5 hektarlık bölümü 1984 yılında ayrılmıştır
Sahada hakim ağaç türü karaçamdır Az miktarda sarıçam görülmektedir Tilki, tavşan, kurt, ötücü kuşlar ve keklik faunayı oluşturur
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Tabiat Parkının ziyaretçi dönemi Mayıs-Ekim ayları arasındadır Ziyaretçiler piknik imkanlarından yararlanabilirler
Tabiat Parkında geceleme(Orman Bakanlığı Milli Parklar-Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'ne ait bir bina olmakla birlikte)ve yiyecek hizmetlerini park ziyaretçileri kendi olanakları ile karşılamaları gerekir
Mesire Yerleri
Kırkdilim Mesire Yeri: Osmancık yolu üzerinde bulunan bu mesire yerinin Çorum�a uzaklığı 25 Km � dir
Sıklık Mesire Yeri: Çorum- Samsun karayolu üzerinde günübirlik gidilen İlimiz merkezine yakın bir mesire yeridir
Bahabey Çamlığı: İlimiz Devlet Hastanesi bitişiğinde bulunan mesire yeri ağaçlandırılmış olup, halkın piknik yaptığı ve eğlendiği mesire yeridir
Sağmaca Suyu: Merkez İlçe Kuşsaray köyü sınırları içerisinde Çorum Sağmaca içme suyunun temin edildiği kaynaktır Ayrıca özel bir firma tarafından kurulmuş alabalık üretim tesisi mevcuttur
İskilip Elmabeli: İskilip�e 13 km uzaklıkta İskilip-Tosya karayolu üzerindedir Altyapısı Orman İşletmesince büyük ölçüde tamamlanmış ve bünyesinde oyun sahaları bulunan mesire yeri ; yöre halkının günü birlik piknik, eğlence sportif ihtiyaçlarına cevap vermektedir
Laçin Köşk Evi Mesire Yeri: Laçin ilçemizde bulunan mesire yeri yüksek bir alanda olup, bütün vadiyi görme imkanı mevcuttur Çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık bir alana sahip olan mesire yeri halkın yaz aylarında piknik amaçlı gittiği yerdir
Kaplıcalar
Hamamlıçay Köy Kaplıcası: Merkeze 12 Km uzaklıkta Hamamlıçay Köyündedir Bayanlara ve erkeklere ayrı ayrı yüzme havuzu mevcuttur 10 adet özel kabin vardır Suyu 42 derece sıcaklıkta olup; Romatizmal hastalıkları, cilt hastalıkları ve böbrek taşlarının düşürülmesine iyi gelmektedir
Figani Beke Kaplıcası: İlçenin 16 km doğusunda, Mecitözü ilçesinin Figani köyü yakınındaki Beke kaplıcasının vücut ısısındaki suyu oldukça boldur Su küçük bir havuzdan kaynayıp oradan büyük havuza aktarılmaktadır
Bu kaplıcanın, idrar sökücü etkisiyle vücuttaki metabolizma artıklarının idrar yoluyla atılmasında ve asit ortamında oluşan taşların düşürülmesinde faydalı olduğu bilinmektedir
Yaylalar
Kargı Yaylası (Eğinönü): Kargı ilçesinin kuzeyindeki yüksek dağlık bölgede yer alan yayla Çorum�a 140 km, Kargı�ya 26 Km uzaklıktadır Bu bölgede birbirine bağlantılı ; Eğinönü, Aksu, Karandu, Göl, Örencik, Karaboya, Gökçedoğan yaylaları mevcuttur Bu yaylalarda, yöresel yayla mimarisine uygun yayla evleri geleneği halen devam etmektedir Üzerlerinde sonradan yapılan Aksu ve Gökçedoğan göletlerinde yetiştirilen alabalıkları, yöreye özgü bitki örtüsü ve bol su kaynakları ile bir doğa harikası görünümündedir
Abdullah Yaylası: Kargı ilçesinde ve ilin en yüksek dağı olan Köse Dağı (2050) üzerinde yer almaktadır Çorum�a uzaklığı 114 km, ilçe merkezine 26 km�dir İstanbul�u Samsun�a bağlayan ve Osmancık İlçemizden geçen karayoluna 12 km mesafededir
Temiz ve bol suyu bozulmamış doğası yanında, sarıçam, karaçam gibi diğer kendine özgü bitki örtüsü ile görülüp konaklamaya değer yaylalardandır Bünyesinde 22 yataklı konaklama ünitesi , 120 kişilik restorant ve 1000 kişilik piknik alanı bulunmaktadır
Bayat Kunduzlu ve Kuşcaçimeni Yaylaları: Çorum İli Bayat İlçesi sınırları içerisinde ve ilçenin kuzeyinde dağlık Karatepe mevkiinde yer almaktadır İl Merkezine 100 km İlçe Merkezine 25 km uzaklıktadır Yöre halkı yayla geleneğini bu yaylalarda sürdürmektedir Özellikle Kuşcaçimeni yaylasında yaz aylarında kamp amaçlı çadırlar kurulmaktadır Zengin bitki örtüsü ile kaplı olan yaylalarda sarıçam, karaçam ve köknar ağaçları dikkati çekmektedir Bol su kaynakları ve bozulmamış doğa yapısı ile yayla turizmine elverişli alanların başında gelir
Ulaşım özel araçların yanı sıra; yaz aylarında haftasonları Belediye otobüsleri ile sağlanmaktadır
İskilip Yaylaları: İskilip İlçesinin kuzeyin, sarıçam, karaçam, köknar, meşe gibi yöreye özgü bitki örtüsü ile kaplı yüksek dağ silsilesi üzerinde birbiri ile irtibatlı birçok yayla yer almaktadır
Bunlardan İskilip-Tosya karayolu üzerinde bulunan Elmabeli-Beşoluk ve Çiçekli yaylaları, aynı güzergahın 8 inci km �sinden sola 17 km gidildiğinde Demirbükü ve Yalak yaylaları piknik ve mesire alanlarından iç turizmde yoğun şekilde yararlanılmaktadır
Elmabeli yaylası: Yaylanın alt yapısı büyük ölçüde tamamlanmış alt katı restaurant, üst katı otel olarak kullanılan bir bina ile futbol ve voleybol oyun sahaları mevcuttur Ulaşım özel araçların yanı sıra; İskilip-Tosya arasında çalışan ticari minibüsler, yaz aylarında Cumartesi ve Pazar günleri Belediye otobüsleri ile sağlanmaktadır
Osmancık Yaylaları: Başpınar beldesine 8 km uzaklıkta olup , altyapısı büyük ölçüde tamamlanmıştır Çadırlarda konaklama mevcuttur
İncesu Kanyonu: Ortaköy İlçesi İncesu Köyündedir Özellikle tek giriş ve çıkışı bulunan İncesu Kanyonu , 12 5 km uzunluğundadır Genişlik 40-60 metre arasında değişmektedir Kanyonun her iki yamacı sarp kayalık olup , yer yer ormanlık alanlara rastlamak mümkündür Kanyon rafting ve trekking sporları için uygun özellikler taşımaktadır Bir doğa harikası olan kanyon , görülmeye değer bir yerdir
COĞRAFYA
Çorum, Karadeniz Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesinin kesiştiği noktada bulunur ve denizden yüksekliği 770 metredir Çorum'daki en yüksek dağ bu kesimdeki İskilip-Kargı arasındaki Köse dağdır (2 087)
Ovalar ise; Çorum Ovası, Mecitözü Ovası, Hamamözü Ovası, Sungurlu Ovası'dır
En büyük akarsuları Kızılırmak ve Çat suyu (Derinçay)'dur
Ormanlık alanlar, İskilip, Bayat, Osmancık ve Kargı İlçelerindedir İç kısımlarda ise stepler yer alır Çorum'da İç Anadolu'nun kara iklimi hakim olmakla birlikte, Karadeniz' in yumuşatıcı etkisi bir dereceye kadar etkisini gösterir Yaz aylarında kendisini hissettiren sıcak ve kurak havalar kış aylarında ise yerini şiddetli soğuklara bırakmaktadır
TARİHÇE
Yapılan çalışmalar sonucunda, yontma taş çağı (Paleolitik) Cilalı Taş Devrinde (Neolitik) kalkolitik dönemin 4 aşamasında Çorum Bölgesinde insan yerleşimlerinin bulunduğunu ortaya çıkarmıştır Bu devir eserlerine Alaca höyük, Büyük Güllüce, Boğazköy, Eski yapar, Kuşsaray'da rastlanmıştır Yerleşimler bu dönemden itibaren devamlılık göstermiştir Çorum ve çevresi daha sonra Hitit, Frig, Kimmer, Med, Pers, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmend, Moğol, Ertena, Kadı Burhanettin ve Osmanlı hakimiyetine girmiştir
Çorum , binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu , yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelir Maddi kültür belgelerinin zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Çorum yöresi ; 1830�lu yıllardan itibaren Avrupalı gezginlerin , bir çok yerli ve yabancı bilim adamlarının ilgi odağı haline gelmiştir
Yazılı Tarih Öncesi Dönem
Yontma Taş-Cilalı Taş Dönemleri: Yapılan arkeolojik araştırmalar sonucu dağınık biçimde ele geçen az sayıda taş aletler belki yontma taş çağı ( paleolitik ) insanın yaşamış olduğunu bize göstermektedir İnsanın avcılık ve göçebelikten yerleşik düzene geçtiği dönem olan Neolitik Çağ�da , Çorum ve çevresindeki iskanın varlığını bazı münferit buluntular gösterir
Kalkoltik Dönem (M Ö 5500-3000): Anadolu kalkolitik devirde (M Ö 5500-3000) taş aletlerin yanında özellikle bakırdan yapılmış aletler görülmeğe başlar Çorum ve çevresinde bugüne değin yapılan arekeolojik kazılar sonucunda en eski yerleşimin kalkolitik dönemin geç safhası olan (M Ö 4000)�lerde başladığı tesbit edilmiştir Bu dönem iskanına ait mimari kalıntılar ve maddi kültür belgelerine Alacahöyük ; Büyük Gülücek ve KUşsaray gibi merkezlerde tabakalar halinde rastlanmıştır
Eski Tunç Çağı ( M Ö 3200-2000): Eski tunç çağında (M Ö 3200-2000) Çorum ve çevresi , tüm Anadolu�da olduğu gibi yoğun bir iskana sahne olur Bu devirde pişmiş toprak kapkacak yanında madeni kaplar , alet ve silahlar bol miktarda kullanılmaya başlar Feodal yapı ortaya çıkar ve küçük şehir devletleri kurulur , bu şehirlerin etrafı surlarla çevrilidir
Alacahöyük bu merkezlerden en önemlisidir Alacahöyük eski tunç çağındaki zenginliği yanında şehircilik sistemleri , tarımda hayvan yetiştiriciliğinde ulaştığı yüksek seviyesi ile eski dünyada önemli bir yere sahiptir At ilk defa bu çağda ve bu merkezde ehlileştirilmiştir Bu yüksek kültürü ortaya koyanlar ise , Anadolu�nun yerli halkı olan Hatti�lerdir
Alacahöyük�te bulunan Eski Tunç Çağı�na ait 13 Kral mezarı ve bu mezarlarda açığa çıkarılan altın , gümüş , elektron ve bronzdan yapılmış çeşitli kap-kacak , süüs eşyaları , silahlar , dinsel amaçlı güneş kursları ve boğa geyik heykelleri bu çağın zenginliğini , yüksek sanat ve kültür seviyesini ortaya koyduğu gibi dinsel inanışları hakkında da mesajlar vermektedir Bu çağa ait diğer önemli merkezler; Boğazköy , Eskiyapar , Kalınkaya , Kuşsaray, Çöplühöyük , Kültepe Höyüktür Bu çağın eriştiği yüksek kültür ve sanat zenginliği daha sonra kullanılacak olan organize devletlere zemin hazırlamıştır
Tarih Çağları
Asur Ticaret Kolonileri Çağı (M Ö 1950-1750): Kuzey mezopotamya�da büyük bir devlet kurmuş olan Asurlular M Ö 2000 başlarında özellikle bakır ve madenler açısından zengin olan Anadolu ile yoğun bir ticari ilişkiye girerler ve Anadolu�da 9 ayrı yerde Karum adı verilen ticari merkezler kurarlar Bu merkezlerden biri de � HATTUŞ KARUM � adını taşıyan Boğazköy , yani Hattuşaş�tır
Bu çağda sanat ; yerli gelenek ve görenekleri yaşatmakta ise de , yani yerli Hatti Sanatı Mezopotamya�dan gelen tüccarların yerli halka devlet kurma fikrini aşılamaları Hitit Sanatı ve Devletinin temelerini atmıştır
Hititler Dönemi (M Ö 1650-1200): M Ö 2000 başlarında Orta Asya�dan ve Kafkaslar üzerinden Anadolu�ya giren ve ilk önceleri yerli halk yanında paralı asker olarak görev alan Hititler Hint Avrupa dilini konuşmakta ve İndo-German ırklar grubuna girmektedir
Asurlu tüccarlar M Ö 1850 yıllarında Anadolu�dan çıkmak zorunda kaldıktan sonra Hititler politik egemenliği ellerine almaya başlamışlar ve şehir devletlerini birleştirerek veya ortadan kaldırarak Anadolu�da ilk organize devletin temellerini atmışlardır
Koloni çağını takip eden bu ilk devre Eski Hitit çağı olarak bilinmektedir İsmi bilinen ilk Hitit Kralı ise Anitta�dır Hitit devletinin ilk kurucusu ise Labarna�dır (M Ö 1680) Bu kral zamanında Hititlerin Başkenti Neşa�dan Hattuşaş�a taşınmıştır Labarna M Ö 1600 yılında ölünce yerine 1 Hattuşili geçmiş ve devletin sınırları Halep�e kadar genişlemiştir Oğlu 1 Murşili ise Eski Babil Devletine Son vererek sınırları daha da genişletmiştir Bu kral öldükten sonra iç karışıklıklar baş göstermiş ve devlet zayıf düşmüştür Telipinu bu karışıklıklara ve taht kavgalarına son vermek istemiş , M Ö 1550 yılında ölünce bütün eski şark 1450 yılına kadar karanlığa gömülmüştür
Hitit imparatorluk dönemi , karanlık dönemden sonra iktidara gelen krallardan 1 Şappilililuma (M Ö 1375-1335) Anadolu�da ve Suriye�de bir çok seferle İmparatorluğun sınırlarını genişletmiştir M Ö 1335 yılında küçük yaşta kral olan II Murşili zaferden zafere koşarak önce Kaşkalıları sindirmiş sonra da batıya yönelerek Arzavalıları ağır bir yenilgiye uğratmıştır 1306 yılında vebadan ölünce yerine oğlu Muvattali tahta geçmiştir Muvattali Mısırlılarla Kadeş Savaşını yapmış kendisinden sonra tahta geçen III Hattuşili (M Ö 1275-1250) zamanında Mısırla eşit şartlar altında Kadeş Anlaşması yapılmıştır Hititlerin son büyük krallarından IV Tudhalia (M Ö 1250-1220)daha çok kültürel faaliyetlere önem vermiş ; Başkent Hattusas�ı yeniden imar etmiş , Boğazköy�ün 2 Km doğusundaki Yazılıkaya Açık Hava Tapınağını inşa etmiş , son şeklini vermiştir
Bu çağın en önemli şehirleri Hitit�lerin Başkenti Boğazköy (Hattusas) , Alacahöyük , Eskiyapar , Pazarlı , Kuşsaray , Ortaköy gibi merkezlerdir
Frig Dönemi ve Sonrası: M Ö 1200 yıllarında Ege göçleri ( Deniz kavmi göçleri ) ile boğazlar üzerinden Anadolu�ya gelen kavimler zaten zayıflamış olan Hitit Devletini yıkarlar Bu tarihten itibaren Hititler Çorum Bölgesinden Kızılırmak Kavisi içerisinden geçerek , Güney Anadolu�ya geçerler Anadolu�da ise 200 yıllık bir karanlık devre girer M Ö 8 yy�da bu göçlerle geldikleri sanılan Frigler , yıkılan Hitit şehirleri üzerine kendi şehirlerini kurarlar Çorum bölgesinde Boğazköy , Alacahöyük , Eskiyapar , Pazarlı önemli Frig şehirlerindendir Frig Devleti ise , M Ö 6 yy�nın ilk yarısında Kimmerler tarafından yıkılmış , fakat kültürleri bir süre daha devam etmiştir
Kimmerler istilasından sonra Çorum ve çevresi İran�da devlet kuran Med�lerin daha sonra�da M Ö 546�dan M Ö 330�a kadar Büyük İskender�in Anadolu�yu istilasına kadar Pers�lerin hakimiyetinde kalmıştır M Ö 276�da Trakya üzerinden gelen Galat�lar Anadolu içerisine kadar yayılarak bu bölgeyi idareleri altına almışlardır Çorum ilindeki önemli Galat merkezleri İskilip , Osmancık , Alacahöyük , Boğazköy , Eskiyapar ve Avlat Köyü�dür Roma imparatoru Julius Ceasar zamanında bu havali Romalıların eline geçmiştir Çorum Anadolu�da ilk defa sistemli yol şebekesini kuran Romalıların kavşak noktasını teşkiletmiştir Ankara�dan-Amasya-Kavium�a , Sinop�tan Tuviuz-Zile�ye geçen yollar Çorum�dan ayrılmaktadır Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması (M S 395)ile doğu Roma�da daha sonra Bizans�ta kalan Çorum�un bu devirde adı Yankonia veya Nikonya�dır
Çorum'un Türk Yönetimine Geçişi: 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu�nun kapıları Türklere açılmış ve Türk Beyleri bir çok koldan Anadolu içlerine akınlar düzenleyerek fetihleri sürdürmüştür Çorum ve çevresinin fethi konusunda iki ayrı görüş vardır İlk görüşe göre ; Çorum ve çevresi Danişment Ahmet Gazi tarafından 1075 yılında fethedilmiştir İkinci görüş ise Selçuklu sultanı Melikşah�ın ümerasından Emir Tutak ve Emir Artuk�un Çorum�u fethettikten sonra bu bölgenin yönetimine getirildiği şeklindedir
Danişment Beyliği Döneminde Çorum: Danişmentliler Anadolu Selçuklularına bağlı olarak ; Çorum�da içinde olmak üzere Sivas , Tokat , Ankara , Çankırı , Kastamonu ve Yozgat çevresindehüküm sürmüştür Danişment beyliğinin en önemli olayları Haçlı seferlerine karşı mücadelelerdir Danişment Beyliği II Kılıç Arslan tarafından 1178 yılında Anadolu Selçuklu devletine bağlanmıştır
Anadolu Selçukluları Döneminde Çorum: II Giyasettin Keyhusrev zamanında Çorum�un idari bölümlerinden Serleşkerlik ( Bölge komutanlığı ve Sancak beyliği)olduğu ve başında Hatirüddün Zekeriya adlı bir komutanın bulunduğu bilinmektedir Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşında Moğollara yenildikten sonra Anadolu�da karışıklıklar çıkmış , 1276�da Kunduz Beyin oğlu Emir Celalettin , Çorum�daki Moğolları yenerek Çorum ve Amasya�yı kurtarmıştır Çorum�daki Kunduzhan Mahallesi adı da bu beye ilişkin olarak verilmiştir
Osmanlılara Kadar Çorum: Selçuklu Devleti 1308 tarihinde yıkıldıktan sonra Çorum Anadolu�da kurulan beyliklerden Eretna Beyliği�nin daha sonra Kadı Burhanettin Ahmet Devletinin yönetimi altına girmiştir Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt Anadolu�da birliği kurmaya çalışırken 1398�de Çorum , Osmancık , ve İskilip�ten sonra Amasya�yı alarak oğlu Çelebi Mehmet�i Amasya�ya Vali olarak atamıştır
Osmanlılar Döneminde Çorum: Çorum , 1398 yılında Yıldırım Beyazıt�ın fethinden Cumhuriyete kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır Ankara Savaşından sonra Timur�un himayesinde Amasya egemenliğini yürüten Çelebi Sultan Mehmet Çorum�da bir subaşılık kurarak tüm bu çevreyi Osmanlı yönetiminde tutmuş , 1413 yılında Anadolu�da birliği sağladıktan sonra oğlu II Murat�ı Amasya�ya vali atamıştır Bu dönemde Tokat , Sivas , Canik ( Samsun) Şebinkarahisar yanında Çorum Sancağı da Amasya�ya bağlı idi
NE YENİR?
Leblebisi ile ünlü olan Çorum, yöresel yemekler bakımından oldukça zengindir
İlin özgün yemekleri arasında Mayalı , (Saç Mayalısı, Tava Mayalısı) , Yanıç , Cızlak , Kömbe, Oğmaç, Hingal, Haşhaşlı Çörek, Borhani (Hamurlu, Yumurtalı, Mantarlı) Helise, Çullama, Madımak, Tirit , İskilip Dolması , Keşkek, Kara Çuval Helvası, Hedik, Teltel, Has Baklava sayılabilir
Çorum'dan Yemek Tarifleri
Keşkek
Malzemeler: (6 kişilik)
500 gr yarma (gendirme)
500 gr koyun eti
2 adet soğan
3 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı tuz
1 çay kaşığı kırmızı biber
11 su bardağı su
Hazırlanışı: Yarmalar akşamdan ıslatılır Güveç tencereye (Toprak tencere) 2 kaşık yağ konulur Soğanlar ince ince kıyılır Et, biber, salça, tuz 1 su bardağı sıcak su ilave edilerek 15 dakika kaynatılır Yarma yıkandıktan sonra 10 su bardağı sıcak ile birlikte tencereye ilave edilir
Kaynamaya başladıktan sonra ateş kısılır Tencerenin kapağı kapatılıp hamurla kapağın etrafı kapatılır Bir parmak sığacak kadar delik bırakılır, buhar çıkması için kısık ateşte 2 saat pişirilir
Not: Geleneksel bir çorum yemeğidir İl merkezinde ve ilçelerde de yapılmaktadır Genellikle ramazan aylarında sabah erken saatlerde güveç tencerede hazırlanıp fırına verilir Turşu ve salata ile birlikte servis yapılır
İskilip Dolması
Malzemeler: (8 kişilik)
2 kg pirinç
1,5 kg et
500 gr tereyağı
5 yemek kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı taze çekilmiş karabiber
15 su bardağı su
5 adet kuru soğan
Hazırlanışı: Pirinçler tuzlu suda yarım saat bekletildikten sonra yıkanıp süzülür, Tencereye 300 gr tereyağı konulur 3 yemek kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı karabiberle birlikte pirinçler ilave edilir Tencerede 5 dakika kavrulur Üzerine bir su bardağı su eklenip tencerenin kapağı kapatılıp dinlenmeye bırakılır (30 dk) Et yağ ile kızartılır Soğanlar ince kıyılarak tencereye atılır Birkaç kez karıştırıldıktan sonra tuz ve karabiber ilave edilir Kalan sıcak su ilave edilir Et kaynamaya başladıktan sonra üzerine sacıyak yerleştirilir Üstüne temiz bir tepsi yerleştirilir Pirinçler temiz bir bez torbaya konularak tepsinin üstüne yerleştirilir Tencerenin kapağı kapatılarak kapak kenarları hamurla sıvanır Bir parmak sığacak kadar delik bırakılır (Buhar çıkması için) kısık ateşte 4 saat pişirilir Sıcak servis yapılır Yanında turşu, ayran, komposto, salata ile servis yapılabilir
Not: Çorum�un İskilip ilçesinde yapılmaktadır Düğünlerde dolmacı adı verilen aşçılar tarafından hazırlanır Halen bu gelenek devam etmektedir
Çatal Aşı
Malzemeler: (6 kişilik)
1 su bardağı yeşil mercimek
1 su bardağı yarma (kırık)
1 adet soğan (kuru)
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı tuz
1 çay kaşığı biber (kırmızı toz)
1 çay kaşığı nane
6 su bardağı su
Hazırlanışı: Tencereye yağ konulur Soğanlar ince ince kıyılır Pempeleşinceye kadar kavrulur Nane, biber ilave edilir 3 su bardağı su konulup, kaynamaya başlayınca mercimek ilave edilir 20 dakika kaynayınca 3 bardak sıcak su ilave edilip, yarma eklenir 20 dakika kadar kaynatıldıktan sonra tuzu eklenir Ateşi kısılır 10 dakika kadar kaynadıktan sonra servise hazırdır
Not: Geleneksel Çorum yemeğidir Çorum ve çevre ilçelerde de yapılır Yanında turşu ve yeşil soğanla servis yapılır
NE ALINIR?
Çorum ilinden alınabilecek şeylerin başında, şehrin sembollerinden olan , Çorum leblebisi ve bakır hediyelik eşya gelmektedir
Ayrıca, İskilip�te ağaç oyma işleri, Alaca Büyük Camili Köyünde kilim, Ortaköy İlçesi Karahacip beldesinde kilim, heybe, patik, çorap ve el örgü ürünlerini bulmak mümkündür
Osmancık ve Kargı�da üretilen pirinçler de, farklı lezzetleriyle mutlaka tadılması önerilen ürünlerdendir
YAPMADAN DÖNME
Alaca höyük, Bogazkale Müze ve Ören yerlerini ziyaret etmeden
Kargı ve Abdullah Yaylalarını, Osmancık Başpınar ve Karaca Yaylalarını, İskilip Elmabeli ve Bayat Kurtçaçimeni Yaylalarını gezmeden,
Ortaköy İncesu Kanyonuna gitmeden,
Bakır El Sanatlarını görmeden,
Çorum Mantısı, Keşkek ve İskilip Dolması, Gül burma ve Has Baklavasını tatmadan,
Çorum Leblebisi almadan,
  Dönmeyin
|