Prof. Dr. Sinsi
|
Çaylı Köyü Eskipazar Karabük
Çaylı Köyü Eskipazar -Çaylı Köyü Hakkında - Çaylı Köyü Tanıtımı - Çaylı Köyü Resimleri
Karabük
Bilgiler
Nüfus 67 [1] (2000)
Koordinatlar
Posta Kodu 78400
Alan Kodu 0370
Yönetim
Coğrafi Bölge Karadeniz Bölgesi
İl Karabük
İlçe Eskipazar
Çaylı, Karabük ilinin Eskipazar ilçesine bağlı bir köydür ÇAYLI KÖYÜ
Çaylı Köyü, Eskipazar İlçe Merkezi'nin batısında olup Eskipazar'a altı kilometre uzaklıktadır Arazisi sulak olup hayvancılık, tarım, sebze ve meyveciliğe elverişlidir Gövez adında orman kıyısında bir de mahallesi vardır İklimi karadeniz iklimidir Çaylı köyü halkının bir kısmı gurbetçi olsa da bir kısmı da Eskipazar ilçe merkezinde ikâmet etmektedir ve köyleri ile de ilgilenmektedirler Yöremizin tanınmış ve sevilen şu an hayatta olmayan merhum Davulcu Seyitahmet'te Abduş Lakaplı Yağlı karakucak Güreşçilerinden Abdullah ve Ahmet YENİLMEZ' de bu köyümüzdendir
Osmanlı Devletinin son zamanlarında yetişen yazar ve ihtilalci Ali Suavi'nin babası Çaylı Köyü'ndendir 1839 senesinde İstanbul’un Cerrahpaşa semtinde doğdu Babası İstanbul’da yerleşmiş kağıt mühreciliği (parlatmacılığı) yapan Hüseyin Ağadır Davutpaşa İskele Rüşdiyesinde bir kaç sene okuyan Suavi, medrese tahsili görmemiş olup, cami dersleriyle kalmıştı Bu sebeple daha sonraları cami vaizliği yaptığı dönemlerde halkın diliyle ve çok kere de mantıkiyle konuşurdu Suavi, Sami Paşanın maarif nazırlığı sırasında girdiği imtihanda başarı göstererek, Bursa Rüşdiyesine muallim-i evvel tayin edildi Ancak ahlaki düşüklüğü dolayısıyla hakkında yapılan şikayetler artınca, bir sene sonra Bursa’dan ayrılmak mecburiyetinde kaldı Bir müddet Rüşdiyede baş muallimlik vazifesinde bulundu Bu sırada hacca giden Ali Suavi, dönüşte Sami Paşanın himayesiyle Filibe Rüşdiyesine hoca olarak tayin edildi Daha sonra Sofya’da ticaret mahkemesi reisliği, Filibe’de tahrirat müdürlüğü yaptı 1867 senesinde İstanbul’a dönen Suavi, bir taraftan Şehzade Camiinde vaazlar veriyor, diğer taraftan Filip Efendinin Muhbir adlı gazetesinde yazarlık yapıyordu Bir süre sonra devlet aleyhinde şiirler yazmaya başladı Bu durum, gazetenin kapatılmasına ve Ali Suavi’nin Kastamonu’da ikamete mecbur edilmesine yol açtı Kastamonu’dayken Mustafa Fazıl Paşanın daveti üzerine kaçıp Paris’e gitti Paris’te Mustafa Fazıl Paşa ve arkadaşlarıyla yapılan toplantıdan sonra, burada alınan karar üzerine Muhbir Gazetesini çıkarmak için Londra’ya gitti Gazetenin daha ilk nüshalarından itibaren kararlaştırılmış hedeflerin dışına çıktığı görüldü Bu yüzden Yeni Osmanlılar ve diğer erkan ile arası bozuldu Namık Kemal ve Ziya Beyin desteklerini çekmeleri üzerine gazete kapanmak zorunda kaldı
Londra’da bir İngiliz kızı ile evlenen Ali Suavi, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinden sonra İstanbul’a geri döndü Sultan İkinci Abdülhamid Hanın mabeyn feriki olan İngiliz Said Paşanın yardımı ile Galatasaray Sultanisine müdür tayin edildi Kötü idaresi ile mektebi karıştırması, perişan tavırları ve Türk halkının örf ve adetlerine uymayan davranışları yüzünden kısa zaman sonra bu görevden azl edildi Bu olaydan sonra Abdülhamid Hana ve idaresine düşman kesilen Ali Suavi, Sultan’ı tahttan indirmeye ve yerine beşinci Murad’ı padişah yapmaya karar verdi Bu konuda İngilizlerin de desteğini sağladı Bunun için gizli olarak çalışmaya başladı Etrafına topladığı beş yüz kadar göçmen ile 20 Mayıs’ta Beşinci Murad’ın bulunduğu Çırağan Sarayı’nı basarak, beşinci Murad’ı dışarı çıkardı Bu sırada yetişen Beşiktaş muhafızı Hasan Paşanın vurduğu bir sopa darbesiyle Ali Suavi, olay yerinde öldü (1878) Yıldız Sarayı civarında bir yere gömüldü Bugün yeri kaybolmuştur İngiliz olan karısı Mary, olay gecesi yalıda bulunan belgeleri yaktıktan sonra derhal kendisini bekleyen gemi ile Londra’ya kaçtı (Bkz Çırağan Vak’ası)
Ali Suavi daima ön safta bulunmak isteyen, övülmeyi seven, yalan söylemekten çekinmeyen ve dostluğuna güvenilmeyen bir kişiliğe sahipti Onun bu şahsiyetini iyi değerlendiren İngilizler, kendisini istedikleri biçimde yetiştirmişler ve kullanmışlardır Nitekim o, rejim meselesinde İngiliz parlamentarizmine benzeyen bir meşrutiyet arzusunu daimi olarak dile getiriyordu
Diğer taraftan klasik medrese tahsili bile görmeyen Suavi, belli çevrelerce muhaddis ve hatta müctehid gibi gösterilmeye çalışılmıştır Suavi, dinde reform yapmak gerektiğini, hutbenin her milletin kendi dilinde okunmasını ısrarla savunmuştur Suavi’nin bu fikirleri daha sonra Cemaleddin Efgani adlı yine bir İngiliz ajanı tarafından geliştirilecektir
Namık Kemal’in Abdülhak Hâmid’e gönderdiği bir mektubunda, Ali Suavi hakkında söylediği şu sözler bir hayli düşündürücüdür: “Ali Suavi hiç de senin tahminin gibi bir adam değildi Bir çehre nümayişine aldanmışsın Onunla iki sene arkadaşlık ettim O öyle bir adamdı ki, garazkâr ve dünyada misli görülmedik bir şarlatandı Ben her şeye öyle kolay inanmadığım halde, bana kendini yedi-sekiz dil biliyormuş gibi gösterdi O kadar cahil, cehaletiyle beraber o kadar mağrurdu Türkçe üç satır bir şey yazsa, aleme maskara olurdu ”
Çaylı Köyü'müzün çok bilinmeyen ama büyük gurur verici tarihi bir yönü daha vardır Bu da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mazlum milletlerin hürriyet ve özgürlüklerinin meşalesi Büyük ATATÜRK'ün bu gün yatmış olduğu ANIT KABRİN yapı taşlarının, Eskipazar Çaylı Köyü sınırları içindeki taşocaklarından çıkmış olması Eskipazar'lı Türk evlatları olarak hepimizi mutlu eden bu tarihi olayla ilgili şair de diyor ki:
---ANITKABRİN TAŞLARI---
" ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
AKŞAMLARI YAĞIZ YAĞIZ
SABAHLARI TUNCA BAKAR
ESKİPAZAR TAŞLARINI,
BİRAZ DERİNCE YONTSANIZ
YA MEHMET, YA GÜNEŞ ÇIKAR
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
YANGINDAN ÇIKMIŞ BİR ÇEĞİL
KÜLÇE KÜLÇE, DAMAR DAMAR  
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
ESKİPAZAR'LARDAN DEĞİL,
BİZİM BAĞRIMIZDAN ÇIKAR
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
OYLUM OYLUM, DAMAR DAMAR
BU DAMARLARI DOLDURMAYA
ÇATAL YÜREK İSTER BEĞİM!
EKİPAZAR TAŞLARININ
ANITKABRE KOŞTUĞU,
İŞTE BU YÜZDENDİR BEĞİM!
DEYME ER YÜREĞİ YETMEZ
BU TAŞLARI GÜLDÜRMEYE
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
KANATLARI KURSAĞINDA,
BEKLEŞEN KARTAL KUŞLARI
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
BİR ÇİÇEK BOZUĞU YİĞİT;
GÖZÜNDEN BOZKIRLAR BAKAR
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
YA GAZİDİR YAHUT ŞEHİT;
UCU DESTANLARA ÇIKAR
ESKİPAZAR'IN TAŞLARI,
AKŞAMLARI YAĞIZ YAĞIZ
SABAHLARI TUNCA BAKAR
ESKİPAZAR TAŞLARINI,
BİRAZ DERİNCE YONTSANIZ
YA MEHMET, YA GÜNEŞ ÇIKAR"(4)
Tarihi
Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur
Kültür
Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur
Coğrafya
Karabük iline 40 km, Eskipazar ilçesine 5 km uzaklıktadır
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 67
1997 84
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır
Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır
Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 -
1999 -
1994 -
1989 -
1984 -
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu yoktur Köyde, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yoktur Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur Sağlık ocağı ve sağlık evi de yoktur Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır
Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kaynak : Yerel Net
Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz
|