![]() |
Rabıta (Muhabbet) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rabıta (Muhabbet)Rabıta (Muhabbet) Peygamber efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem: ?Kişi sevdiği ile beraberdir ![]() ![]() Rabteden, bağlayan, yakınlık, sevgi ve muhabbet gibi manalara gelir ![]() ![]() ![]() Mürid, bu irtibat sayesinde her tavır ve hareketinde kendisini şeyhine benzetmeye çalışır ve yukarıda işaret ettiğimiz ?Muhabbet râbıtası? sonucunda seven, giderek sevilenin sıfatlarına bürünür ![]() Nitekim İmâm-ı Rabbânî?nin beyanı vechile; manevî yolda iler*lemek, kendisine uyulan şeyhe, yapılan muhabbet râbıtasına bağ*lıdır ![]() Bir mürid, şeyhine karşı olan muhabbeti vasıtasıyla an be an onun boyasıyla boyanır ve in?ikas yoluyla nurlanır ![]() ![]() ![]() ![]() Evliyâullah hazerâtı aşk ve muhabbeti şöyle teşbîh etmişlerdir: ?El hubbu belâ ve?l aşkı semmül katl? Allah ve Rasûlüne muhabbet belâ kadar zordur ![]() ![]() Cenâb-ı Hakk Kur?an-ı Kerîm?de şöyle buyuruyor: يَا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِقِينَ ?Ey iman edenler! Allah?tan korkun ve sâdıklarla hemcelis olun? [2] Bu âyet-i kerîmede müminlere hitap edildiği açıktır ![]() ![]() ![]() Bu âyette emir buyurulan ?beraberlik? iki şekilde olur: Cismânî beraberlik: Sâdıkların meclisine bizzat devam ederek, onlardan ilim, fazilet ve feyz almakla olur ![]() Ashâb-ı kirâm Rasûlullah?ın etrafında pervane olup, sürekli onunla birlikte bulunmaya âzamî gayret ederlerdi ![]() Uzak beldelerde bulunanlar da fırsat buldukça, yol emniyetini temin ettikçe, her taraftan alemlerin efendisini ziyarete gelirlerdi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Rasûlullahla cismen beraber olmak ashâb-ı kirâmı manen suratli bir şekilde kemâle erdirmiş; cismanî birliktelik yanında Risâlet-penahın halaka-ı tedrîsatında, kalpten kalbe aynel-yakîn ilham olarak ve in?ikas tarikıyla hâl ve nûr mün?akis olmuştur ![]() ![]() ![]() Ruhanî beraberlik: Eğer kişi, sâdıklardan cismânî olarak ayrı bu*lunuyorsa ne yapacaktır? İşte bu durumda da onların gidişatlarına uyacak, yaptıklarını yapıp, yapmadıklarını terk edecek; onların hâl, tavır ve sözlerini onların gıyabında hayalinde canlandıracak ve onla*rın hâli ile hâllenecektir ![]() Ehlullahın meclisinde bizzat bulunmak, kişiye fayda sağladığı gibi, gıyaben şahıslarını ve hallerini düşünmek de fayda verir ![]() ![]() Nakşibendî meşâyihinden Hâce Muhammed Masum hazretleri köklü bir muhabbete vesile olan râbıtayı özellikle tavsiye etmişlerdir ![]() ![]() Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: رِجَالٌ لَاتُلْه۪يهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَاِقَامِ الصَّلٰوةِ وَا۪يتَاءِ الزَّكٰوةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ ف۪يهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُ ?Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah?ı anmaktan, na*maz kılmaktan ve zeât vermekten alıkoyamadığı insanlardır ![]() ![]() [3] Rabbimiz cümlemizi kendisini çok zikreden kulları zümresine dahil etsin ve kalbimizi iman hakîkatlariyle ve yakîn nurlarıyla tenvîr et*sin ![]() Râbıtanın delili Kitap, Sünnet ve imamlarımızın kavilleriyle sabit*tir ![]() Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmuştur: يَااَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَابْتَغُوا اِلَيْهِ الْوَس۪يلَةَ وَجَاهِدُوا ف۪ى سَب۪يلِه۪ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ?Ey iman edenler! Allah?tan korkun ![]() ![]() [4] Burada âyetin mefhumu umûmî ise de emredilen şey vesile ara*mak olunca, muhabbet kulu Allah (c ![]() ![]() Çünkü Cenâb-ı Hakk Peygamberimiz sallallâhu aleyhi vesellem ve diğer nebîler hakkında: قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ى يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْذُنُوبَكُمْ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ?(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allah?ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın ![]() ![]() ![]() Burada râbıtanın zaruretine işaret vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeyh Abdulganî Nablusî Risâle-i Tâciyye?ye yazdığı şerhinde der ki: ?Eğer râbıta, âdâbına riâyet edilerek yapılırsa maksat tamamen hâsıl olur ![]() ![]() ![]() Cenâb-ı Hakk Kur?an-ı Kerîm?de: يَا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ ?Ey iman edenler! Allah?tan korkun ve sâdıklarla beraber olun ![]() ![]() Bahru?l-Hakâik tefsirine göre sâdıklardan murad mürşidlerdir ![]() ![]() ![]() Fenâfillâhın başlangıcı bulunan fenâfişşeyh mertebesine vasıl ol*manın en yakın yolu muhabbettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Cenâb-ı Hakk şöyle buyurdu: وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَرٖ۪ينٌ` وَاِنَّهُمْ لَيَصُدُّونَهُمْ عَنِ السَّبٖ۪يلِ وَيَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ مُهْتَدُونَ ?Kim Rahmân?ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şey*tanı ona musallat ederiz ![]() ![]() [7] Cumhur-ı müfessirîn beyânına göre Yusuf sûresinde ki: ?Eğer Rabbinin bürhanını görmeseydi?[8] âyetinin tefsirinde rûhâniyeti cismaniyetine galip olan peygamberler ve veliler gibi zatların tasar*ruf ve imdât edebilecekleri hakîkatini açıkça beyan etmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hanefî imamlarından İmâm Ekmelüddin ?Şerhu?l Meşârık? adlı eserinde Buhârî ve Müslim?in rivâyet ettikleri ?Beni rüyada gören kimse uyanıkken de görecektir ![]() ![]() ![]() Beş asıl vardır ki umumiyetle iştirak mahalli olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Müslüman olan bir kul, sahip olduğu her maldan Allah yolunda bir çiftini infak ederse, cennetin kapıcıları onu mutlaka karşılar ve her biri kendi beklediği kapıdan girmesi için dâ*vet eder ![]() [11] Hz ![]() ![]() ![]() [12] Râbıta, ancak velâyet kuvvetiyle tasarruf sahibi olan bir şeyh-i kâmile yapılırsa fayda verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ilâhî düstûr, sevgi ve muhabbetle zuhur eder, mânevî te*rakkî ve teslimiyet ile husûle gelen merâtib-i ilâhîdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nebî sallallâhu aleyhi vesellem: ?Her asırda ümmetimden sâbikûn bulunacaktır ![]() ![]() ![]() Cenâb-ı Hakk kâdir-i mutlak buyuruyor: قَالَ مَا مَكَّنّى ف۪يهِ رَبّ۪ى خَيْرٌ فَاَع۪ينُون۪ى بِقُوَّةٍ اَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْمًا ?Dedi ki: ?Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret daha hayırlıdır ![]() ![]() [14] Zülkarneyn hazretlerinin ?Bana kuvvetle yardım ediniz ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlardan daha ziyâde mühim olan erzâk-ı rûhâniye ve füyûzâtı ilâhiyeyi tevessül için enbiyâ ve evliyânın vasıta ittihaz olunması ne*den caiz görülmesin? Enbiyâ, evliyâ ve ulemâyı tevessül (vesile ittihaz etmek) nâss-ı ilâhî ile sabittir ![]() Cenâb-ı Hakk kâdir-i mutlak Mâide sûresinde: يَااَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَابْتَغُوا اِلَيْهِ الْوَس۪يلَةَ وَجَاهِدُوا ف۪ى سَب۪يلِه۪ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ?Ey iman edenler! Allah?tan korkun ![]() ![]() ![]() İsmail Hakkı Bursevî ?Sâdıklarla beraber olunuz!? âyetinin tefsi*rinde şöyle buyurmuştur: ?Bu âyet-i kerîmede bahsi geçen sâdıklar*dan murad, kâmil mürşidlerdir? ![]() Bir sâlik onların himayelerinde ciddiyetle hizmet eder ve mu*hab*betiyle nazarlarına kabul olunursa, onların feyz ve bereketiyle masivayı terk etmeye, Allah yolunda istikamet üzere bulunmaya ra*hatlıkla muvaffak olur ve huzur-ı Hakk?a kavuşur ![]() Hz ![]() ![]() ?Muhabbetten sual oldu Halîl?e Mine?l kalbi ilel kalbi sebîle? buyurdu ![]() Müfessir Âlûsî ise, yukarıdaki âyetin tefsirinde; ?Sâdık ve salihlere karışınız (onlarla içiçe olunuz) ki; onlar gibi olasınız, feyz-i felâh bulup feyz-yâb olasınız ![]() ![]() Bu âyet-i kerîmeyi râbıtaya delil olarak ilk defa Pîrimiz Ubeydullah Ahrâr zikretmiştir ![]() Diğer bir âyet-i celîlede de Mevlâ Teâlâ: فَادْخُل۪ى ف۪ى عِبَاد۪ى ` وَادْخُل۪ى جَنَّت۪ى ?(Seçkin) kullarım arasına katıl, ve cennetime gir!? [16] buyuruyor ![]() Bu âyet-i celîlenin açık beyanından da anlaşılacağı üzere dün*yada, Allahu Teâlâ?ya hakiki kul olmaya çalışan ihlâslı kulların ara*sına girmek, ahirette cennetlere girmeye sebep ve vesîledir ![]() Tabiî ki, dünyada devamlı o dostlar arasında bedenen bulunmak mümkün olmasa da, râbıtadan ibaret olan manevî beraberlik, ehli için müyesserdir ![]() Cenâb-ı Hakk âyet-i celîlede şöyle buyuruyor: وَاَدْخِلْن۪ى بِرَحْمَتِكَ ف۪ى عِبَادِكَ الصَّالِح۪ينَ ? ![]() ![]() ![]() ![]() [17] Salih kullar zümresine girmek her iki cihanda da ruh maa?l-ceset saadettir, saadet-i rûhâniyedir, yani ruhun mutluluğudur ![]() ![]() ![]() Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem efendimiz buyurur ki: ?Bir kimse aşırı sevgiden dolayı Cenâb-ı Hakka kavuşmayı se*verse Cenâb-ı Hakk da onun likasını sever ![]() ![]() ![]() [18] Amel-i salihin en güzeli ise, Allah dostlarıyla bedenen ve ruhen beraber olabilmektir ki, ruhânî beraberliğin tek yolu muhabbettir ![]() Bir mürid-i sâdık, sıdk ve ihlâs ile sohbet-i şeyhe müdâvim olursa biiznillâh-i teâlâ kalpten kalbe in?ikas tarikiyle hâl mun?akis olur ![]() Meşâyih indinde mürid üzerine taalluk eden âdâblardan bazıları şunlardır; Müridin şeyhine teslimiyeti, gassal elinde meyyit gibi ol*malı ![]() ![]() ![]() İslâm öyle nurlu bir yoldur ki müridi gassal elindeki meyyit tes*limiyetiyle mürşide, mürşidi Kur?an ve Sünnete kâmil manada ittibâsıyla Rasûlullah?a, Rasûlullah?ı da zîr-i himâyesinde olan üm*metiyle Allah (c ![]() ![]() Kulların nefsânî arzu ve cehâlet felâketinden kurtulmaları ve ilim ve marifetle kendilerini yetiştirebilmeleri için sadece kitap okumak kâfi değildir ![]() ![]() Bir insan nefsini mezmum sıfatlardan ve şerre sürükleyici duygu ve temayüllerden temizleyip, mânevî nurlarla süslenme ve ilâhî te*cellîlerle hem-hâl olma şerefini sadece Allah?ı zikrederek elde edemiyeceğinden bu mevzuda da o kimsenin bir delil-i râha ve bir mürşid-i dil-âgâha rabt-ı kalp eylemesi gerekir ![]() Tarikatta ve mânevî terakkîde feyz almak isteyen bir sâlikin mür*şidinin râbıta ve teslimiyetine olan itimadı, ilim öğrenmek isteyen bir öğrencinin hocasının şifâhî (sözlü) ifadelerine olan bağlılığından üs*tün olmalıdır ![]() ![]() ![]() Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor: صِبْغَةَ اللّٰهِ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ صِبْغَةً وَنَحْنُ لَهُ عَابِدُونَ ?Allah?ın boyasıyla boyandık ![]() ![]() [19] Peygamber efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem hazretlerinden feyz almak Cenâb-ı Hakk?tan feyz almaktır ![]() يَااَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَابْتَغُوا اِلَيْهِ الْوَس۪يلَةَ وَجَاهِدُوا ف۪ى سَب۪يلِه۪ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ?Ey iman edenler! Allah?tan korkun ![]() ![]() Kendisine râbıta olunacak mürşidin tavır ve ahlâkı Rasûlullahın ahlâkına tâbi olmadıkça râbıtadan beklenen feyzin zuhuru imkânsız*dır ![]() ![]() ![]() Râbıta edilecek şeyh-i kâmilde bulunması gereken vasıflar vardır, bu vasıflar şunlardır: 1-Ehl-i mücâz 2-Ehl-i selâsil 3-Ehl-i ilim 4-Ehl-i hâl 5-Ehl-i istikâmet 6-Ehl-i infâk 7-Ehl-i safâ olmalıdır ![]() Bu vasıfları taşımayan kişi eğer şeyhlik iddiasında bulunuyorsa şeriat ıstılahına göre hem dâl hem de mudîldir ![]() ![]() İmâm-ı Rabbânî (k ![]() ![]() ![]() ![]() Rasûlullah efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem : ?İşleriniz çık*maza girdiğinde ehl-i kubûrdan manen yardım isteyin ![]() ![]() Himmete nail olmak için mutlaka kabirin yanına gitmek şart de*ğildir, zaten bu herkes için her zaman mümkün de değildir ![]() ![]() ![]() Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem bir hadiste: ?Kişi ahirette sevdiği ile beraber haşr olunur ![]() ![]() [1] Hadis Buhari, Müslim [2] Tevbe Sûresi, Âyet 119 [3] Nûr Sûresi, Âyet 37 [4] Mâide Sûresi, Âyet 35 [5] Âl-i İmrân Sûresi, Âyet 31 [6] Tevbe Sûresi, Âyet 119 [7] Zuhruf Sûresi, Âyet 36-37 [8] Yusuf Sûresi, Âyet 24 [9] Keşşaf Tefsiri [10] Hadis Buhari, Müslim [11] Hadis Nesâî [12] Kütüb-i Sitte [13] Künzü?l- Hakâîk [14] Kehf Sûresi, Âyet 95 [15] Mâide Sûresi, Âyet 35 [16] Fecr Sûresi, Âyet 29-30 [17] Neml Sûresi, Âyet 19 [18] Hadis-i Müslim [19] Bakara Sûresi, Âyet 138 [20] Mâide Sûresi, Âyet 35 [21] Hadis Alûsî, Ruhul Meâni,Aclûni, Keşf-ül Hafa [22] Hadis Buhârî |
![]() |
![]() |
|