Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
düştü, tohum, toprağa, yeşermediki

Hangi Tohum Toprağa Düştü De Yeşermediki.

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hangi Tohum Toprağa Düştü De Yeşermediki.




Hangi tohum toprağa düştü de yeşermediki






Her merhabanın bir yüzü vedaya dönüktür
Merhabalar ne
Kavuşmadan çok ayrılıklarla yüzleştiğimizdendir ki, kavuşmalarımızda da buruk bir tebessüm vardır
Elimizi her uzatışın ardından boşalan avuçlarımız ötelere açılır yeniden Bittiğini sandığımız çizgiden sonra yeni ufuklara dikilir bakışlarımız Yani ki dünya yürüyüşümüzde her kavuşma sonrasında saadetimizin çoğalacağını düşünürken, sonrasının hüznü soğuk bir rüzgâr gibi dolar içimize

Neye kavuşsak, kime varsak, nedense saklı ve derin bir boşluk kalır içimizde

Onun bir türlü dolmadığını, doymadığını her daim hissederiz Ve anlarız ki, buradaki hiçbir şey o boşluğu doldurmayacaktır Biliriz ki o arzu ebede dönük, o arzu ebede müştaktır Yaşadığımız süre içinde de içimizdeki gurbet, yüreğimizdeki hüzün hep var olacaktır

Yüreğimizin derinindeki o ses “ebed ebed” diye seslenirken “fani”lere takılıp kalmak ve onlardan geçememek bir o kadar huzurumuzu da yele verecektir kadar güler yüzlü ise, vedalar da o kadar hüzün rengidir Her türlü kavuşmanın sonunda bir ayrılık olacağını düşünmek, bütün kavuşmaların tadını kaçırır sanki

Sonbaharın söylediği

Her nereye baksak kainat kitabı sayfa sayfa açılır önümüze Görmesini bilen gözler, okumayı bilen özler her harfinde bir mana bulur Her kelime akla kapı açar Her cümle yüreğe dokunur

Kuru bir ot, gülen bir gül, dağlar, denizler, kuşlar, karıncalar, bulutlar, her bir yağmur damlası… Her ne varsa görünen görünmeyen, bu sayfanın ya harfi ya kelimesi ya da cümlesi olarak serilir gözler önüne

Her görülen de sadece onu gösterenin varlığını ispat eder

Her şey O’nu anlatır Her şey O’ndan bahseder Onun içindir ki şair bu sırrı fark etmiş ve: “Bir kitabullah-ı azamdır serâser kâinat / Hangi harfi yoklasan manası hep Allah çıkar” diyerek bu manadaki düşünceyi iki mısrada özetlemiş: “Kainat kocaman bir kitaptır ve her bir harfi Yaradan’ı işaret etmektedir
Her mevsim gibi sonbahar da bu kitabın sayfalarından biridir Her bir harfin manası daha derinleşir hazan mevsiminde Bahar sayfasındaki coşkunluk ve o coşkunluğun verebileceği gafletten uzaktır sonbaharın sayfası Bir durgunluk, bir yorgunluk sarar bütün ruhları

Kuşların bahçemizdeki seslerinin eksilmesiyle ve çiçeklerin yavaş yavaş rüzgârlara boyun büküşü çoğaltır hüznümüzü

Ağaçların yapraklarında sarı ve kızıl renkler belirginleştikçe bir sükunet eli tutar sanki elimizden Zaman büyülenmiş bir kelebek gibidir Yaz günlerinin hızla akıp giden dakikaları durmuş, donmuş, sonsuzlaşmıştır adeta Dağlardan inerek cümle ağaçları rükûda “Hu” diye söyleten rüzgârın serin eli değmiştir akşamın alaca karanlığına Havada uçuşup, bir süre sonra toprağa kapanan yapraklar kalkmamak üzere secdeye kapanmıştır artık

Ve bir buluttan damla damla içimize ince bir sessizlik dökülmektedir Ağaçlar, kuşlar, toprak ve bu tablo içindeki her şey, biraz önce tomurcuklarıyla bahara koştuğu gibi, şimdi de sararan rengiyle sonbahara hazırlanmaktadır

Yine baharlar gelecek

Artık baharın ve yazın sayfası kapanmıştır Açılan bu yeni sayfada hüzünlü veda cümleleri sıralanmaktır Yaprakların dallarını terk ettiği gibi, gurbetten sılasına gelenler de bu mevsimde yaşlı gözleriyle veda ediyor sevdiklerine Dedeler, nineler daha bir mahzunlaşıyor torunlarının, çocuklarının ardından bakarken Ve gelecek yazda görüşmek ümidi bir çekirdek gibi -daha ayrılmadan- düşüyor gönüllere Nasıl ki çiçeklerin tohumları aynı duyguyla seriliyor yerlere Nasıl ki suyu çekilip kuruyan dalların kökleri aynı hasretle sarılıyor toprağa…
Mahzunlaşan gönüllerdeki umut kandili soğuk kış gecelerinin yegane aydınlatıcısı ve ısıtıcısı oluyor artık Her şeyin öldüğü ve kışla birlikte o bembeyaz kefenini giydiği zaman “Bu kuru dalları, bu kaybolmuş çiçekleri kim yeşertecek?” sorusuna o kitabın önceki sayfalarındaki cümleler cevap veriyor: Bir önceki kıştan sonra “Hayy” ismiyle bütün kainatı yeniden dirilten, bezeyenden başkası değil elbette
Bütün bu olup bitenlerin de bir anlamı var Hiçbir şey anlamsız değil Bir bitiş ve başlangıç Bir merhaba bir veda Ölüm ve doğum, gece ve gündüz Her biri bir cümle bize Okuyalım ve anlayalım diye

Hangi tohum toprağa düştü de
Sonbahar nefesinin değdiği her yer sararmaya başlar Rüzgârın ve yağmurun her el vuruşunda biraz daha güçsüzleşir yaprak tutunduğu dalda Güz çiçeklerinin boynu bükülür ve yavaş yavaş ilk diriliğini, tazeliğini yitirmeye başlarlar Erken inen akşamların rengiyle birlikte ufukları dolduran bakışlara bir mahzunluk çöker Tenhalaşan ve gurbetleşen dünyada insan daha bir içine çekilir Ruh dünyasındaki yolculuğunda ötelere açılan kapılardan geçerek ve özlenilene doğru büyüyen hasretle içindeki hazan kuşlarının kanat sesleri duyulur Sanki her şey biraz sonra son nefesini verecek ve sonsuz bir uykuya dalacaktır
Hazanın hüzün mevsimi oluşu, göğsümüzde her an dalından gidecek bir sarı gül gibi duruşu “Son yaklaşıyor, haberin var mı?” uyarıcısı olduğundandır belki de Aslında bu sonun bir başlangıç olduğunu bilmek hüznümüzü uhrevîleştiriyor Çünkü vedalar yeni merhabalara akıyor Toprağa düşen her bir tohum yeni bir bahara doğru bakıyor Gidiş, bir tükenişe, bir kayboluşa değil, bir dirilişe, yeniden var oluşa doğru
“Hangi tohum toprağa düştü de yeşermedi ki…” der Mevlâna Tohum toprağa düşmüşse yeşerecektir Yeniden hayat bulacaktır Tabii ki o tohumun sağlam olması, çürük bir tohum olmaması kaydıyla

Mevlâna hazretleri bu soruyu iki türlü cevap beklercesine sormuş gibidir Birincisi, elbette ki toprağa düşen her tohum yeşerecektir Tohumun görevi yeşermektir çünkü İkinci şekilde ise bir şart olmalı; toprağa düşen ya da atılan tohumun özünün sağlam olması gerekir Aksi halde tohum olarak görünse de, özünü yitirmişse toprakta çürümeye, yok olmaya mahkûm olacaktır

Sonbahara hazırlanmak
Gün erkenden akşam oluyor Mevsimler birbiri ardına geçip gidiyor Kainat ağacının en güzel meyvesi olan insan da bu döngünün içinde Gün geçtikçe sararıp soluyor ve an geliyor dalında tutunamaz oluyor Gözümüzün gördüğü her yerde, her şeyde bir başlangıç ve bitişin haykırışı var Görmemek, duymamak insandan başka varlıklara has olsa gerek
“Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor” diyen şair, hazan sayfasındaki cümleyi doğru okuyarak, ağaçların bile bir sona hazırlandığını görebilmiş Etrafımızdaki değişimler, olup biten her şey biz insanlar için değil mi? Sonbahara hazırlanan ağaçları görüp de ömrümüzün her an hayat ağacından kopacak bir yaprak olduğunu düşünerek o “son” için hazır olmamak akıl kârı olmasa gerek
Yine Bâkî; “Eşcar-ı bâğ hırka-i tecrîde girdiler / Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan”* derken bizlere bu gölgeler aleminde “yokluk” hırkalarımızı giyerek, bizim için ebedi “varlık” olanı işaret eden elden tutmayı (el almayı) işaret etmiyor mu?
* “Bahçedeki ağaçlar tecrit hırkası giydiler, yani yaprakları döküldü Yaprakları döken sonbahar rüzgârı çınardan el almış oldu





Alıntı Yaparak Cevapla

Hangi Tohum Toprağa Düştü De Yeşermediki.

Eski 08-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hangi Tohum Toprağa Düştü De Yeşermediki.







Hangi tohum toprağa düştü de yeşermediki
Hangi tohum toprağa düştü de yeşermediki




Her merhabanın bir yüzü vedaya dönüktür
Merhabalar ne
Kavuşmadan çok ayrılıklarla yüzleştiğimizdendir ki, kavuşmalarımızda da buruk bir tebessüm vardır
Elimizi her uzatışın ardından boşalan avuçlarımız ötelere açılır yeniden Bittiğini sandığımız çizgiden sonra yeni ufuklara dikilir bakışlarımız Yani ki dünya yürüyüşümüzde her kavuşma sonrasında saadetimizin çoğalacağını düşünürken, sonrasının hüznü soğuk bir rüzgâr gibi dolar içimize

Neye kavuşsak, kime varsak, nedense saklı ve derin bir boşluk kalır içimizde

Onun bir türlü dolmadığını, doymadığını her daim hissederiz Ve anlarız ki, buradaki hiçbir şey o boşluğu doldurmayacaktır Biliriz ki o arzu ebede dönük, o arzu ebede müştaktır Yaşadığımız süre içinde de içimizdeki gurbet, yüreğimizdeki hüzün hep var olacaktır

Yüreğimizin derinindeki o ses “ebed ebed” diye seslenirken “fani”lere takılıp kalmak ve onlardan geçememek bir o kadar huzurumuzu da yele verecektir kadar güler yüzlü ise, vedalar da o kadar hüzün rengidir Her türlü kavuşmanın sonunda bir ayrılık olacağını düşünmek, bütün kavuşmaların tadını kaçırır sanki
[color="pink"][/i]
Sonbaharın söylediği

Her nereye baksak kainat kitabı sayfa sayfa açılır önümüze Görmesini bilen gözler, okumayı bilen özler her harfinde bir mana bulur Her kelime akla kapı açar Her cümle yüreğe dokunur

Kuru bir ot, gülen bir gül, dağlar, denizler, kuşlar, karıncalar, bulutlar, her bir yağmur damlası… Her ne varsa görünen görünmeyen, bu sayfanın ya harfi ya kelimesi ya da cümlesi olarak serilir gözler önüne

Her nereye baksak kainat kitabı sayfa sayfa açılır önümüze Görmesini bilen gözler, okumayı bilen özler her harfinde bir mana bulur Her kelime akla kapı açar Her cümle yüreğe dokunur

Kuru bir ot, gülen bir gül, dağlar, denizler, kuşlar, karıncalar, bulutlar, her bir yağmur damlası… Her ne varsa görünen görünmeyen, bu sayfanın ya harfi ya kelimesi ya da cümlesi olarak serilir gözler önüneHer şey O’nu anlatır Her şey O’ndan bahseder Onun içindir ki şair bu sırrı fark etmiş ve: “Bir kitabullah-ı azamdır serâser kâinat / Hangi harfi yoklasan manası hep Allah çıkarSevgili okyonus ufuklu güzel yürekli LAL yine çok değerli çok anlamlı bir paylaşım ellerine sağlık güzel yüreğine sevgilerimi gönderiyorum Sevgi ve sağlıkla kal

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.