Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
entel, hadi, hidayeti, lutfeden

Ey Hidâyeti Lutfeden!.. Ya Hâdî, Entel Hâdî!!

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ey Hidâyeti Lutfeden!.. Ya Hâdî, Entel Hâdî!!




Ey Hidâyeti Lutfeden! Ya Hâdî, Entel Hâdî!!







Mukaddes suyla oğlu günahlarından ayıklanırken(!); yemin etmiş annesi, onu dindar bir hristiyan olarak yetiştireceğine dâir! Uzun düşüncelerden sonra ismini Anselmo koymuşlar papazla birlikte Ve o gün karar vermişler, “bu çocuk, İstanbul’da mükemmel bir misyoner olarak yetiştirilecek!” diye Kilise, Anselmo’yu himâyesine almış, annesi de oğlunun müreffeh bir hayat sürmesi adına vakfetmiş oğlunu kiliseye…

Ve çalışmalar başlamış; hem annesi, hem de kilise Anselmo’ya her yönüyle tam bir hristiyan kültürü vermek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış Öncelikle kiliseyle yakînen bağlantıda kalabilmek için, kilisenin hemen yakınındaki bir eve yerleşmiş Anselmo’nun âilesi Her Pazar, annesi elinden tutup kiliseye götürmüş, papazdan duâ alıp, ekmek ve şarapla kutsanmış(!) Bir yaramazlık yapsa, papaza gidip günah çıkarmadan, annesi onunla tek kelime konuşmamış Ve kilise, Anselmo’nun hayatının vazgeçilmezlerinden biri olmuş Öğretimini de hristiyan okullarında tamamlamış Biraz daha büyüdüğündeyse artık kilisenin aranan adamı olmuş Bu arada hem Hristiyanlık dinini, hem kültürünü, hem de güncel her detayı inceden inceye öğrenmiş Tek şey hâriç, İslâm!

İslâm’ı öğrendiği kaynaklar da, yine kilise basımı olduğu için -hâşâ- “Hazret-i Muhammed’i sara hastası, Kur’ân-ı Kerîm’i tezat dolu uydurma şiir ve efsâne kitabı” diye tanımış Ve Anselmo, dünyayı yola getirmek için “Misyoner Anselmo” olmuş İslâm’ın bir güzel ahlâk dini olduğunu söyleyenlere, çevresindeki müslümanları göstererek:

“-Martaval!” demiş

Hep açık aramış… “Müslümanım!” deyip kilisede duâ edenleri; “Elhamdülillah Müslümanız!” deyip, Ramazan’da ilâhî söyleyen, ama bayram gelince dansöz oynatanları… ve daha nicelerini gördükçe de kendince bulmuş o aradığı açıkları… Ve karar vermiş bu bahtsız insanları kurtarmaya (!)

* * *

Hristiyan akâidi konulu bir araştırma için hristiyanlık propagandası yapan siteleri gezerken karşılaştık, biz de Anselmo’yla Koyu hristiyan ve müthiş zekî bir insandı Birkaç sorumuza gâyet zekîce cevaplar alınca dedik ki:

“-Bu insan hristiyan kalamaz; bu akıl, mutlaka hakîkati kavrar, Allâh’ın izniyle Yâ Hâdî, Entel-Hâdî (Ey hidâyet lutfeden Rabbim, Hidâyet ancak sendendir)!” ve başladık akîdeleri tartışmaya

“Teslis”in akla uygunsuzluğunu örtmek için “Tevhîd”e yüklenmek istedi, ama nâfile… Çünkü kendi ağzıyla söylüyordu:

“-Aslında biz de tevhîde inanıyoruz; hristiyanlıkta sadece yansıma… vs vs…”

Biz cevap verme ihtiyacı bile duymadan, o konudaki âyetleri yazmaya başladık; onu hiç duymuyormuş gibi… Sanki âyetler, Anselmo’ya cevap olmak için inmiş gibi netti Anselmo, papazların, kendini dine adamışlığından ve ruhbanlıktan övünerek bahsedince Hadîd Sûresi, 27 âyet tam bir cevap oldu

“…Onların uydurduğu ruhbanlığı ise biz farz kılmadık; yalnızca Allâh’ın rızâsını kazanmak için yaptılar, ona da hakkıyla riâyet etmediler…”

Sonra Âl-i İmrân Sûresi, Anselmo’nun misyonerliğini yüzüne çarptı
“Kitap ehlinden bir kısmı sizi yoldan çıkarmak ister, fakat yalnızca kendileri yoldan çıkarlar da bunun farkına varmazlar Ey kitap ehli, göz göre göre niçin Allâh’ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? Ey kitap ehli, niçin Hak’la bâtılı karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz” (Âl-i İmrân, 69-71)

Bu âyetlerin üzerine daha ne denilebilirdi ki?

İslâm’ı kendi kafasında kötü gösteren her türlü aksaklığı sordu Kafasındaki çelişkileri, bir bir ortaya döktü; bizi kurtarmak adına Ama bilmiyordu ki, ava giden avlanır!

Hocalarımız ve akâid araştırmasına katılan arkadaşlarımızla hummâlı bir çalışma başlattık, misyonerlerin sorularına nass’a dayalı aklî cevaplar verebilmek için! Ve elhamdülillâh, Kur’ân-ı Kerim, inceden inceye her sorularının cevâbını veriyordu Hadîs-i şerîflerse, sanki Anselmo’lara neler söyleyeceğimizi bildiriyordu Verdiğimiz cevaplar her ne kadar tatminkâr olsa da, Anselmo’nun tatmin olmadığı ve bizi vurduğu bir nokta vardı

“-Kitabınız dininiz böyle diyorsa, bu müslümanlar niçin yaşamıyor? Niye bu hâldeler?”

Kilitlenip kalıyorduk, bu soru karşısında… Çünkü ne söylersek söyleyelim tatmin olmuyordu İnsanların herbirinin îmânının farklı kuvvetlerde olduğunu söyleyip açıkladığımızda bile:

“-Bundan kolay nasıl bir hüküm olabilir, inandıktan sonra bunu yapamayacak bir insan tanımıyorum” diyordu!

Bir müddet sonra, artık bizi hristiyanlığa çağırmaktan vazgeçmişti Sorularını sırf öğrenmek ve içindeki boşlukları tamamlamak için sorduğunu fark eder olmuştuk İslâm’ı bizim tavsiye ettiğimiz eserlerden okuyup güzelliklerinin farkına vardıkça, İslâm’a ve Peygamber Efendimiz’e hayran kalıyor, ama bize hakkıyla yaşayamadığımız ve lâyık olamadığımız için kızıp duruyordu Günümüz müslümanlarının hâllerini öyle ağır bir dille ortaya koydu ki; donup kaldık

“-Aslında misyonerlerin İslâm’ın kuyusunu kazmasına gerek yok! Müslümanlar birbirinin kuyusunu kazdıkça İslâm’ı da batırıyorlar insanlığın nazarında! Biz boşuna çaba harcayıp yoruluyoruz! Siz, biz misyonerlerin yapmaya çalışıp yapamadığımızı zaten yapıyorsunuz! Beni bırakın da İslâm’ı bildiğini sanan müslümanlara anlatın İslâm’ı!

* * *

İslâm’la alâkalı şüpheleri azaldığı sıralarda Anselmo isminin bize hiç de yabancı olmadığını farkettik Bu benzerliğe biz de şaşırmıştık İsimleri aynı, kaderleri benzer olan Allâh dostunu Anselmo’ya da bildirme ihtiyacı hissettik

“İnsan, ismi ile müsemmâ olur” derler ya, onu umud ederek; Endülüs Emevî Devleti zamanında yaşamış, papalığa aday gösterilen Anselmo Turneda’nın araştırarak ulaştığı ebedî huzur dîni Islâm ile nasıl Abdullah Tercüman hazretleri olduğunu ve “Hristiyanlığa Reddiye” adlı kitabıyla hristiyan dünyasını nasıl yerinden sarstığını anlattık Daha fazla detaya ulaşmak için kendisi de Abdullah Tercüman Hazretleri’nin hayatını araştıracağını söyleyip ayrıldı siteden…

Bu yazışmanın ardından uzun müddet karşılaşmadık Anselmo’yla Kilise’den kopmamak için bizle olan tartışmaları bıraktığını, devam etse Allâh’ın izniyle müslüman olacağını düşünüyorduk çünkü…

Akâid araştırmalarımızı toparlayıp, misyonerlere cevap mâhiyetindeki sitemizi kurduğumuzda ilk aldığımız tebriklerden biri, bizi sitemizin kurulmuş olmasından daha çok sevindirdi Mesajda Hâdî’nin büyüklüğü, gayretin de izleri vardı:

“Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühû”

“Bir zamanların Anselmo’su, şimdinin Abdullâh’ından duâ ile…”

* * *
Sadece bir geçmişe dönüp hatırlayalım, yavrunuzu ilk kucağınıza aldığınızda içinizde onu ne için yetiştireceğiniz niyetini geçirmiştiniz? İlk kez kaç yaşında câmiye gitti ve en son ne zaman bir câmiye girdi?! Peki yaptığı ufak yaramazlıkları sebebiyle ilerdeki büyük günahlarını önlesin diye kaç kez tevbe etmesini istedik Bir soralım kendimize Anselmo’nun annesinin çocuğuna dîni öğretme gayretinin kaçta kaçı bizde var? Eğer bu sorulara hep eksik cevaplar veriyorsak, çocuğumuzun bir misyonerle değil de bir tebliğci ile karşılaşması için duâ edelim

kaynak:Şebnem Dergisi / Hümeyra Nezihe Gül




Alıntı Yaparak Cevapla

Ey Hidâyeti Lutfeden!.. Ya Hâdî, Entel Hâdî!!

Eski 08-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ey Hidâyeti Lutfeden!.. Ya Hâdî, Entel Hâdî!!



“-Aslında misyonerlerin İslâm’ın kuyusunu kazmasına gerek yok! Müslümanlar birbirinin kuyusunu kazdıkça İslâm’ı da batırıyorlar insanlığın nazarında! Biz boşuna çaba harcayıp yoruluyoruz! Siz, biz misyonerlerin yapmaya çalışıp yapamadığımızı zaten yapıyorsunuz! Beni bırakın da İslâm’ı bildiğini sanan müslümanlara anlatın İslâm’ı!

Harika Çok doğru dışardan kimsenin hiç bir şey yapmasına gerek yok,çok güzel bir paylaşım olmuş Sevgili Sihab emeğine ellerine sağlık Arkadaşım sevgiyle kal

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.